Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/870 E. 2022/704 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 02/10/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kapı, mutfak dolabı, vestiyer vb. ürünler yapan bir firma olduğunu, davalının ise inşaat firması olduğunu, taraflar arasında düzenlenen 02/03/2016 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin davalıya ait inşaatlarda malzemeli işçilik yapması karşılığı … ada, … parsel üzerine inşa edilen zemin katta bulunan … numaralı işyerini 280.000,00TL karşılığı, aynı yer .katta yer alan 4+1 daireyi 300.000,00TL karşılığı, … ada, … parsel üzerine inşa edilen . katta bulunan ofisi 390.000,00TL karşılığı olmak üzere müvekkile devredilmesine karar verildiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince edimini yerine getirdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu işlere ilişkin düzenlenen fatura bedellerinden yapılan ödemeler düşüldükten sonra müvekkilinin 657.000,00TL alacağının kaldığını, davalı tarafın müvekkile yapmış olduğu ödemelerin bir kısmının sözleşme gereğine müvekkile devredilmesine karar verilen dairenin üçüncü bir şahsa satılması sonucu elde edilen para ile yapıldığını, müvekkilinin sözleşme gereğince devredilmesine karar verilen zemin katta bulunan B-12 numaralı işyerinin ve 3. katta bulunan ofisin müvekkile devredilmesi aksi halde tapu devri için ve kalan alacağın tahsili için dava açılacağının Konya . Noterliğinin 29/08/2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, ihtara rağmen davalı tarafından ödeme veyahut tapu devri yapılmadığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyası ile devri talep edilen sözleşmeye konu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verildiğini, tedritli olarak açılan bu davada da davaya konu taşınmazlar ve bildirilen taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz şerhi konulması gerektiğini beyanla Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin d.iş dosyasından konulan ihtiyati tedbir kararının devamına, mahkememizce ekte sunulan gayrimenkuller üzerine ihtiyati haciz konulmasına, zemin katta bulunan B-12 numaralı işyerinin ve 3. katta bulunan ofisin tapularının iptali ile sözleşme gereğince müvekkili adına tesciline, tedritli olarak tapu tescilinin hukuken ve fiili olarak mümkün olmaması halinde 657.000,00TL alacaklarının temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 20/11/2018 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin beyanlarını kabul etmediklerini, dava dilekçelerini tekrar ettiklerini, davalı tarafça eksik ve ayıplı işlerle ilgili ulaşmış bir şikayet ya da talep olmadığını, müvekkili tarafından 30/10/2018 tarihinde davaya konu edilen … ada … parsel ve 390.000,00TL üçüncü şahsa temlik edildiğini, davanın geri kalan bölümü ile ilgili olarak taleplerinin devam ettiğini beyanla talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili davalı vekilinin ıslahen cevap dilekçesine karşı mahkememize vermiş olduğu 11/01/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; verilen ıslahen cevap dilekçesinin iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olup ıslahen cevap dilekçesini kabul etmediklerini, müvekkil tarafından davadan önce yapılan noter ihtarına cevap verilmeyerek iş bu dilekçe ile verilen cevapların hakkın kötüye kullanılmasına yönelik olduğunu, müvekkilinin satılan daireyi müşteri bulup sattığına yönelik iddiaların hukuki dayanağı olmadığını, üzerine kayıtlı olmayan bir gayrimenkulün müvekkil tarafından satılabilmesinin de mümkün olmadığını, davalı tarafın bu iddiasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, daha önce sunmuş olduğumuz ticari defter kayıtlarında da beyanlarında geçen ödemelerin kayıtlı olduğunu, satılan dairenin güncel piyasa değeri üzerinden değerlendirme yapılmasının hukuki ve mantıki hiç bir dayanağının olmadığını beyanla davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 25/10/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında açılan iş bu davanın haksız olduğunu, borç kaynağının her ne kadar faturalar olarak gösterilmiş olsa da alacak taleplerinin kaynağının sözleşmeye dayalı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak defalarca ödeme yaptığını, işi teslim edilen daire ve ofislerden davacı firmanın yapmış mobilya ve ahşap işlerine ilişkin şikayetler alındığını, müvekkili şirket davacı tarafa bu durumu sözlü olarak söyleyerek eksikliklerin giderilmesini istemiş ancak davacı taraf bu talepleri dikkate almayarak sürekli fatura kesme ve iş bu dava yoluyla müvekkilden haksız kazanç iddiasında bulunduğunu, sözleşme ve ilgili işler incelendiğinde teslim edilen işlerin ayıplı mal olduğunun ortaya çıkacağını, bu durumla ilgili dava haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafa borçlarının olmadığını beyanla açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 27/11/2018 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşme gereğince üzerine düşen edimini yerine getirmediğini, yapılan işlerin eksik ve ayıplı olduğunu, yapılan ayıplı işlerin davacı tarafından düzeltilmemesi üzerine müvekkili şirketin başka bir firmaya ayıp ve eksiklikleri yaptırarak bu hususta ek masraf yapmak durumunda kaldığını, müvekkili şirketin daire ve ofis teslimi konusunda davacı tarafından yapılmayan eksiklikler nedeniyle sıkıntılar yaşadığını, sözleşmeye göre ödemelerin işin bitimi ile tamamlanmasına karar verildiğini ancak davacı şirketin işi yarım bıraktığını, davacı tarafın tamamlamadığı işe ilişkin fatura düzenleyerek ödenmesini talep etmesinin haksız olduğunu, aynı zamanda davacı şirketin yapmadığı işlere ilişkinde fatura düzenlediğini bu duruma ilişkin dava haklarının saklı olduğunu, mahkememizce yapılacak bilirkişi incelemesi ile yapılan işin ne olduğunun ortaya çıkacağını beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 15/11/2020 havale tarihli ıslahen cevap dilçesinde özetle; davacı şirket tarafından müvekkile ait şantiyelerden … isimli 60 dairelik projedeki işleri yapıldığını, P-2 kodlu 22 dairelik ve P-4 kodlu 16 dairelik projelerinde yalnızca kapılarının yapıldığını, P-3 kodlu Adliye Ofisleri projesinin ise hiçbir şekilde başlanmadığını, sözleşme gereğince ödemenin %70’inin taşınmaz teslimi, %30’unun da nakit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak toplam bedelin işin metre karesi tespit edilemeyeceğinden sözleşmede toplam bedel konulmadığını, tarafların şifai anlaşmalarına göre muhtemel işin iki milyon civarında olacağı ve ilk etapta eldeki taşınmazların belirleneceğini ancak davacı tarafın işi yarım bıraktığını, sözleşmede geçen 3.kat dairenin davacı tarafından üçüncü kişiye satılarak elde edilen paranın davacı tarafından alındığını, müvekkili şirketin bu satılan daireyi davacının göstermiş olduğu kişiye tapu devrini yaptığını, davacı tarafın kendisine ödenen paranın bir kısmının bu satılan daire parası olduğu iddiasının doğru olmadığını, daire bedeli olduğu iddia edilen ödemelerin açık bir şekilde kapı ve mobilya için yapıldığını buna ilişkin ödeme dekontlarının olduğunu, davacı tarafın kabul ettiği ödemeler dışında müvekkil şirket tarafından 11/11/2016 tarihinde 30.000,00TL’lik bir ödeme daha olduğunu, yapılan ödemelerin toplamda 387.304,94TL olduğu, satışı yapılan daireye ilişkinde 300.000,00TL’lik ödeme eklendiğinde davacı tarafından tahsil edilen toplam bedelin 687.304,94TL olduğunu, taraflar arasında niza çıkması nedeniyle yapılan işin durdurulduğunu, işin durdurulmasından sonra davacı tarafın kötü niyetli olarak peş peşe iki adet daha fatura tanzim ettiğini, müvekkilinin bu kesilen son iki faturadan haberdar olmadığını, şirket ticari defterlerinde bu faturaların işli olmadığını, davacı tarafından usulünce bu faturaların tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin haberdar olmadığı toplam bedeli 587.421,70T olan bu faturaların KDV’lerinden dolayı 105.735,90TL’lik zarara uğradığını bu durumunda dikkate alınması gerektiğini beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyası, davaya konu taşınmazların tapu kayıtları ile … Bankası … Şubesinden davaya konu ödemelere ilişkin banka dekont ve makbuzları celp edilmiş, taraf defterleri üzerinde keşfen inceleme yapılarak SMMM bilirkişisinden rapor alınmış, mahkememizce mahallinde keşif yapılarak inşaat mühendisi ile Harita ve Kadastro Teknikeri Fen bilirkişisinden raporlar alınmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … d.iş esas … d.iş karar sayılı dosyasının incelenmesinde; tarafların mahkememiz dosyası tarafları ile aynı olduğu, 657.000,00TL alacak miktarının %20 teminat bedeli karşılığında … ili, … ilçesi, … mahallesinde yer alan … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki B12 nolu iş yeri ile … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki 3.katta yer alan dairenen ve … ada … parsel sayılı taşınmazdaki tapu kaydının, bu taşınmazların karşı şirket adına kayıtlı olması halinde 3. kişilere iradi olarak satış ve devrinin önlenmesi için tapu kayıtlarına ihtiyat tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dava taraflarınca imza altına alınmış 02/03/2016 tarihli sözleşme ile, davalının inşa etmekte olduğu Konya il merkezindeki şantiyelerdeki kapı, mutfak dolapları, vestiyer gibi mobilya işinin, davacı tarafından yüklenici sıfatıyla davalı yararına yapılacağı, yapılan iş tamamlandığında iş bedeli olarak sözleşmede belirtilen üç adet dairenin davalı tarafından davacıya devredileceği düzenleme altına alınmıştır.
Davacı taraf, işin eksiksiz ve ayıpsız olarak davalıya teslim edildiği halde, sözleşmede kararlaştırılan iki adet daire devrinin henüz yapılmadığını ileri sürerek iki dairenin adına tescilini, bu mümkün olmazsa terditli olarak bakiye iş bedeli olan 657.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı tarafı ise, davacının edimini tam olarak yerine getirmediğini, bir kısım hatalı imalatlar yapıldığını, buna rağmen yapılan işin bedelinin davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan keşif, Harita ve Kadastro Teknikeri Fen bilirkişisi … tarafından sunulan 29/11/2019 havale tarihli rapor, taraf vekillerinin dosyaya sunmuş oldukları dilekçe ve beyanlar ile sözleşme içeriği birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmede … ada, … parselde inşa edilecek olan ofis olarak belirtilen taşınmazın … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, … blok, … bağımsız bölüm sayılı taşınmaz olduğu; … ada, … parsel sayılı taşımazda zemin katta yer alan B blok … bağımsız bölüm olarak sözleşmede ifade edilen taşınmazın, Konya ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, B blok, … bağımsız bölüm sayılı taşınmaz olduğu, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 3.katta bulunan 4+1 daire olarak sözleşmede belirtilen taşınmazın ise, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, A blok … numaralı bağımsız bölüm olduğu anlaşılmıştır.
Dava tarafları tacir olduğundan öncelikle tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. SMMM bilirkişisi … tarafından mahkememiz sunulan 10/05/2019 havale tarihli raporda; her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacı defter kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 657.000,00TL alacaklı olduğu, davalı defter kayıtlarına göre ise dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 131.886,24TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyuşmadığı, aradaki farkın davacı şirket tarafından düzenlenen son iki faturanın davalı şirket defter kayıtlarında olmadığı ve kayıtlara göre davacı şirketin muhtelif zamanlarda yapmış olduğu tahsilatların defter kayıtlarında olmadığı hususları tespit edilmiştir.
Taraflar arasında 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup sözleşme hükümlerine göre iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1.). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Eksik ifa durumu ise dürüstlük kuramına aykırı olmadığı müddetçe her zaman ileri sürülebilir.
Davalı iş sahibi tarafından davacı yüklenicinin ortaya koyduğu eserde ayıplar bulunduğu iddia edilmesine rağmen, işin kabulünün yapıldığı tarih ile davalının ayıp ihbarında bulunduğu tarih arasında geçen süre gözetildiğinde ayıp ihbarının süresinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla ayıplı ifa yönünden davalının savunmaları kabul görmemiştir. Öte yandan eserdeki eksiklik durumu her zaman ortaya konulabileceğinden ve ileri sürülebileceğinden davalının eksik ifaya yönelik savunmaları üzerinde durulmuş ve bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan inşaat mühendisi bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 09/05/2022 havale tarihli ek raporda; taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin %87,88’lik kısmının davacı tarafından tamamlandığı, yapılmayan işin oranının %12,12 olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince yargılama sırasında dava dilekçesinde belirttikleri 1.014.307,94TL’lik alacağın keşif esnasında belirlenen ve davacı lehine yapılıp bitirilen iş değeri olduğu belirtmiş ise de, dava dilekçesinde sözleşmede kararlaştırılan edimin tam olarak yerine getirildiği, işin eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiği ifade edilmiştir. Davacı, kendi yaptığı işin bedelini 1.014.307,94TL olarak belirttiğinden ve sözleşmeye göre işin tamamlanma oranı %87,88 seviyesinde olduğundan, bu oranlamaya göre davacının yaptığı işin bedelinin 891.373,82 TL olduğu sonucuna varılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede iş karşılığı devri taahhüt edilen … ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 4+1 daireye 300.000,00 TL değer biçilmiştir. Davacı, bu dairenin davalı tarafından üçüncü bir kişiye satılarak 265.000,00 TL satım bedelinin kendilerine havale edildiğini belirtmiştir. Ancak davalının dosyaya sunduğu devir sözleşmesi içeriği ve ekindeki banka dekontlarına göre söz konusu dairenin davacının rızasıyla üçüncü kişiye devredildiği anlaşılmıştır. Sözleşmede daire bedeli 300.000,00 TL olarak belirtildiğinden dairenin devri ile birlikte 300.000,00TL’lik ödemenin yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının kabulünde olan 11/01/2017 tarihindeki 16.000,00TL, 17/09/2017 tarihindeki 6.800,00TL, 21/09/2017 tarihindeki 17.507,94TL, 31/10/2017 tarihindeki 22.000,00TL, 31/12/2017 tarihindeki 30.000,00TL’lik ödemelerin, daire devriyle yapılan 300.000,00TL’lik ödemeye ilavesiyle toplam ödeme miktarının 392.307,94TL olduğu sonucuna varılmıştır. Yukarıda belirtilen 891.873,82TL’lik iş bedelinden yapılan ödeme miktarı olan 392.307,94TL düşüldüğünde, davacının bakiye alacağının para olarak 499.066,18 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Dosya arasına celp olunan tapu kayıtlarına göre sözleşmede belirtilen … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, A blok, … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın halen davalı adına kayıtlı olduğu görülmekle, davalının bu taşınmaz yönünden birincil talebi uygun bulunarak tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, B blok, … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi sebebiyle, bu taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil talebinin kabulü mümkün görülmemiştir. Eldeki davada davacının birincil talebi tapu iptali ve tescil, ikincil talebi ise bakiye 657.000 TL iş bedelinin tahsilidir. Yani öncelikle tapu iptali tescil, olmadığı takdirde taşınmazların bedelinin tahsili yönünde bir talep yoktur. Hal böyle olmakla, davacının talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden yukarıda belirtilen davacının bakiye alacağı olan 499.066,18TL’den, davacı adına tescili gereken A blok … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın sözleşmedeki değeri olan 390.000,00TL düşüldüğünde kalan 109.066,18TL’nin de temerrüt tarihi olan 07/09/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
a)… ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, A blok, … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,
b)Dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, B blok, … bağımsız bölüm sayılı taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil talebinin kabulü mümkün olmadığından 109.066,18TL’nin temerrüt tarihi olan 07/09/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 34.091,21TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 11.219,92TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 22.871,29TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90TL başvuru harcı ve 11.219,92TL peşin harç toplamı olan 11.255,82TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 5,20TL vekalet harcı, 628,00TL keşif harçları, 121,30TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 2.015,45TL bilirkişi ücretleri ve 463,35TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.233,30TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (499.066,18/657.000,00) 2.456,06TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 5,20TL vekalet harcı, 253,80TL keşif harcı ve 234,55TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 493,55TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (157.933,82/657.000,00) 118,64TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 72.869,27TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 24.690,07TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …