Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2022/78 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 04.02.2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinde müvekkili banka ile dava dışı … arasında Genel Ticari Kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı … ın ise işbu kredi sözleşmesine 375.000,00 TL. bedel için müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, borçlu İsmail Ünsal ın krediye ilişkin ödemelerini gerçekleştirmediği için müvekkili banka tarafından hesabı kat edilerek Konya . Noterliği ‘nin 13.07.2018 tarih, … yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiğini, kat ihtarnamesi keşidesine rağmen borçluların müvekkili bankaya olan borçlarını ödememesi sebebiyle banka alacağının yasal tahsili cihetinde Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlu ilamsız icra takibi kapsamında kendisine tebliğ edilen ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra icra takip dosyasına sunmuş bulunduğu17.09.2018 tarihli itiraz dilekçesiyle borca tüm ferileri ile birlikte itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğü tarafından da yasa hükümleri gereğince borçluların itirazları göz önüne alınarak icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı-borçlunun icra takibine yapmış bulunduğu itirazların tamamıyla mesnetsiz olduğunu, müvekkili bankanın alacağını kötü niyetli olarak sürüncemede bırakmaya matuf olduğunu, bu nedenlerle davalı-borçlunun icra takip dosyasına yapmış bulunduğu borca itirazının iptaliyle takibin devamına, aynı zamanda haksız borca itiraz sebebiyle davalı-borçlu aleyhine asgari olarak takibe konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri, vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesindeki iddiaların ve sözkonusu taleplerin gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın tümüyle reddinin gerektiğini, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında da görüleceği üzere genel ticari kredi sözleşmesine dayalı ilamsız takipte davalı müvekkilinin müteselsil kefil olarak gözüktüğünü, ancak sundukları belgeden de görüleceği üzere müteselsil kefil olduğu iddia edilen belgenin tamamen haksız ve hukuka aykırı bir şekilde akdedildiğini, dava konusu genel ticarı kredi sözleşmesinde kefalet tarihi olarak sadece ay ve gün yazıldığını, kefalet yılının dahi bulunmadığını, yine kefalet tarihi kısmına karalama ile tahrifat yapıldığını, müteselsil kefalet yazısının dahi sonradan eklendiğini, dava konusu genel ticari kredi sözleşmesinin taraflar arasında tbk.nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra imzalandığını, sözleşmenin imza tarihinin sözleşmenin kapak sayfasında 04.02.3013 tarihi sözleşmenin 47. maddesi tapu sicil onay başlıklı kısmında asıl borçlu ismail ünsal tarafından imzalanmış olan bölümde 04.04.2013 tarihli olarak akdedildiğini sözleşmenin taraflar arasında akdedilme tarihinin dahi çelişkili olup belirsiz olduğunu, müteselsil kefaletten dolayı davalı müvekkilinin borçlu olduğu iddia edilen asıl borcun hangi sözleşmeden kaynaklandığının dahi belirsiz olduğunu, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğundan dolayısıyla takibe konu genel kredi sözleşmesinde tbk.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın reddine, yasa gereği davacı aleyhine % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve tüm yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Kefalet sözleşmesinde tarih olmadığı veya tarihin ay ve gün olarak yer aldığı hususunun gerçek dışı olduğunu, Başkanlığımız dosyası içerisinde yer alan 04.02.2013 tarihli kredi sözleşmesinde ay, gün ve yıl olarak kefalet tarihini yer aldığının açık olduğunu, Aksi yöndeki davalı taraf iddialarının hukuki karşılığı olmadığını, kredi sözleşmesinde farklı kısımlarda farklı tarih olduğu iddiasının da gerçek dışı olduğunu, kefalete konu sözleşmenin belirsiz olduğu iddiasının da hukuki mesnedi bulunmadığını, kefilin sorumlu olduğu miktarın müteselsil ibaresinin ve kefalet tarihinin el yazısı olmadığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davalı tarafın eşinin demans-alzeheimer hastası olduğundan bahisle kefaletin geçersiz olduğu iddiasının da hukuken geçersiz olduğu gibi kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın bu noktadaki iddialarının hukuki ve fiili gerçeklerle çelişmekte olup davalı tarafın savlarına ilişkin dosyaya sunulan Yüksek Mahkeme içtihatları ile somut davadaki mevcut durumun hiçbir uyarlığı da bulunmadığını, bu sebeple somut davada bahse konu içtihatların hukuki değeri bulunmamakta olup hukuken baz alınmasının da mümkün olmadığını, davalı tarafın davalı asılın yaşı ve sağlık sorunları sebebiyle kefalet sözleşmesine attığı imzanın bağlayıcı olmadığı iddiasının da mesnetsiz olduğunu, davalı tarafın kat ihtarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının da mesnetsiz olduğunu, davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürülmediği iddiasının da hukuken mesnetsiz olduğunu, davalı tarafın hukuki mesnetten yoksun davaya cevaplarının reddiyle haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın cevap dilekçesindeki beyan ve itirazlarının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın kefalet sözleşmesinde kefalet tarihinin bulunduğu yönündeki iddiasının tamamemen gerçek dışı olduğunu, davalı müvekkilinin eşinin demans-alzheimer hastası olduğuna yönelik iddiamız da hiçbir hukuki geçersizlik durumu mevcut olamayacağı gibi kötüniyet te söz konusu dahi olmadığını, davalı müvekkilinin eşi sözleşmenin akdedildiği iddia edilen tarihte 82 yaşında olduğunu, en önemlisinin de davalı müvekkilin eşinin uzun süredir demans -alzeheımer hastası olduğunu, dosyada mübrez 16.04.2013 tarihli Konya Özel … Meram Hastanesi Ekipriz Raporu ile sabit olduğunu, davacı tarafın davalı müvekkilinin hidrosefali-demans hastalığına cevap dilekçemizde oldukça uzun ifade ettikleri hukuki karşılığının bulunmadığına yönelik itiraz ve beyanlarını kabul etmediklerini, dava konusu kredi sözleşmesinden dolayı cevap dilekçelerinde detaylı belirttikleri davalı müvekkili hakkında yapılan icra takibinden dolayı davacı banka tarafından asıl borçlu ve diğer kefilin kredi sözlşemesine konu borçları karşılığında 2 adet gayrimenkulleri ipotekle teminat altına alınmış olmasına rağmen davalı müvekkilinin tek malvarlığı olan haline münasip evi dahi ihtiyati haciz ile haczedildiğini, taraflarınca Konya .İcra Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile meskeniyet davası açıldığını, davacı tarafın kat ihtarnamesinin tebliğine yönelik iddiasının tamamen hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı alacaklı asıl borçlu aleyhine Konya .İcra müdürlüğü … e. sayılı dosyası ile; borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip neticelendiğini, ipotekli gayrimenkullerin 25.12.2018 tarihinde satış işlemleri nin yapılarak toplam 264.800,00TL dava konusu alacak borcu asıl borçlu ve diğer kefilin ipotekli gayrimenkullerin satışı ile ödendiğini, davacı yanın kötüniyet iddiası karşısında cevap dilekçe tarihinden önce gerçekleşmiş olan dava konusu alacağın satış işlemleri,ödeme-tahsilat v.s hususları dahi sayın mahkememize bildirmemiş olmasının dahi kimin haksız ve kötüniyetli olduğunu gözler önüne serdiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın reddine, yasa gereği davacı aleyhine % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 05/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile özetle: Başkanlığımızın dosyasına konu icra takip dosyasında borçlu … vekili tarafından icra takip dosyasındaki borca itirazdan feragat edildiğini, somut davanın konusuz kaldığını, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, ayrıca davada vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığından bu hususta da vekalet ücreti ve yargılama giderine de hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 05/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile özetle: Başkanlığımızın dosyasına konu icra takip dosyasındaki itirazlarından feragat ettiklerini somut davanın konusuz kaldığını, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, ayrıca davada vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığından bu hususta da vekalet ücreti ve yargılama giderine de hükmedilmemesi yönünde hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davalı tarafın ıslak imzalarının bulunduğu belgeler celp edilmiş, Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, genel ticar kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı hakkında başlatılan T.C. Konya . İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMI
T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 29/05/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dairemiz’in 22.06.2016 tarihli ve … Esas, … Karar sayılı bozma ilamında; davacının icra dosyasından feragat etmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı ve bu açıdan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen hata edilerek davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş ve kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Davacı vekili dosya içerisinde yer alan 05/01/2022 Tarihli dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun davaya konu icra dosyasına yapmış olduğu itirazından feragat etmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığını, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep olmadıklarını ifade etmiştir.
Davalı vekili dosya içerisinde yer alan 05/01/2022 Tarihli dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun davaya konu icra dosyasına yapmış olduğu itirazından feragat etmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığını, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep olmadıklarını ifade etmiştir.
Mahkememizce T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkereye verilen 13/01/2022 tarihli cevabi yazıda davaya konu icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazdan vazgeçildiği ve dosyanın alacaklı vekilinin haricen tahsil talebi ile işlemden kaldırıldığı bildirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, Yüksek Mahkeme ilamı ve somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davaya konu T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazdan vazgeçildiği ve dosyanın alacaklı vekilinin haricen tahsil talebi ile işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-)Konusu kalmayan davanın esası hakkında BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA.
2-)Talep edilmediğinden icra inkar tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmdığına,
3-)Peşin olarak alınan 2.571,08 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.490,38TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından talep etmediğinden yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Talep edilmediğinden vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
7-)HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine.
8-)İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının taraflara tebliğine.
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 31/01/2022

Katip … Hakim …