Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/823 E. 2022/199 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :

DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 18/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 05/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücüsü ve işleteni davalı …’in olduğu … plakalı aracın kırmızı ışık ihlali yaparak müvekkillerinden …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucunda her iki müvekkilinin de yaralandığını, davalının kaza sonrasında olay yerini terk ettiğini, Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile olayla ilgili soruşturma açıldığını, olay yeri inceleme tutanağı ile müvekkilinin kusursuz olup karşı tarafın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza neticesinde müvekkillerinden …’ün basit tıbbi müdahele ile giderilebilecek şekilde yaralandığını ancak diğer müvekkili …’ün hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve bir süre komada kaldığını, verilen geçici rapor ile %81 malul kaldığının tespit edildiğini, geçirmiş olduğu travma nedeniyle de akıl sağlığını yitirerek vesayet altına alındığını, hayatını tek başına idame edemeyecek duruma gelip ömür boyu bakıma muhtaç kaldığını, kaza geçirmeden önce çalışan biri olup aylık gelirinin olduğunu, diğer davalı … şirketinin de davalı aracın sigortalayanı olup kazada sorumluğunun olduğunu, dava açılmadan önce sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla öncelikle davalı … adına kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir kararı verilerek ihtiyati tedbir konulmasına, ileride arttırılmak üzere müvekkili … için şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihinden, davalı … yönünden temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkili …’e verilmesine, müvekkili … yönünden geçirmiş olduğu kaza sonrası içinde bulunduğu manevi çöküntü nedeniyle 200.00,00TL manevi tazminatın ve diğer müvekkili … yönünden 25.000,00TL manevi tazminatın davalı …’den tahsili ile müvekkillerine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 13/05/2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 1.000,00TL olarak talep ettikleri maddi tazminat taleplerinin 400,00TL’sinin sürekli iş göremezlik tazminatı, 400,00TL’sinin maluliyetten kaynaklanan maddi kayıptan doğan tazminat, 100,00TL’sinin bakıcı gideri, 100,00TL’sinin ulaşım ve benzeri giderler olduğunu beyanla talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 08/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat taleplerini toplam 638.854,59TL’ye, bakıcı gideri zararlarını 7.898,76TL’ye, tedavi gideri zararlarını 5.000,00TL’ye yükselttiklerini beyanla toplamda 651.753,35TL maddi tazminatın davalı … şirketinin teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 11/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen hususları kabul etmediklerini, davacı tarafın maluliyet durumunun kaza ile ilgili illiyet bağının mahkememizce araştırılmasını, kaza nedeniyle kusur durumunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi aracılığıyla tespit edilmesini, müvekkile kusur atfedilmesi halinde maluliyet oranının yine Adli Tıp Kurumu aracılığıyla tespit edilmesini, savcılık soruşturması sonucunda açılan ceza davasının sonucunun beklenilmesini, müvekkilinin davacı hastanede olduğu sürece sürekli olarak ziyaret edip davacı tarafla ilgilendiğini, davacı …’e 12.500,00TL ödeme yaptığını, davacı tarafa maddi ve manevi olarak destekte bulunduğunu, SGK tarafından rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığının tespit edilmesini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bilahare davalı … vekilinin vekillikten istifasına dair dosyaya dilekçe sunduğu anlaşılmıştır.
Diğer davalı … vekilinin dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, davalı …’in kırmızı ışık ihlali yapması sebebiyle meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin yaralandığı iddia edilerek davacı … için sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi gideri kaynaklı maddi tazminat ile manevi tazminatın; davalı … için ise, manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının, 05/12/2017 günü saat 00:17 sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaklı motosiklet ile olay yeri kavşakta kendisine yanan yeşil ışık üzerine geçiş yaptığı sırada motosikletin ön kısımlarıyla olay yeri kavşağı kendisine yanan kırmızı ışığa rağmen giriş yapan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sağ yan kısımlarına çarpması sonucu meydana geldiği, kazada davacıların yaralandığı anlaşılmıştır.
… plakalı aracın davalı … tarafından … poliçe numaralı, 09/04/2017- 09/04/2018 tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza tarihi itibariyle ölüm-sakatlık şahıs başı teminat limitinin 330.000,00TL, sağlık gideri teminat limitinin 330.000,00TL olduğu anlaşılmıştır. Davalı … tarafından davalı şirkete maddi zararlarının ödenmesi amacıyla 18/06/2018 tarihinde ihbarda bulunulduğu ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, kazaya karışan araçların trafik kayıtları celbedilmiş, davalı … şirketine müzekkere yazılarak, poliçe ve bu poliçe kapsamında müracaat ve ödeme olup olmadığı araştırılmış, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ve Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, Konya SGK İl Müdürlüğünden davaya konu kazaya ilişkin yapılan ödeme olup olmadığı araştırılmış, davacı …’ün kaza öncesi çalışmış olduğu şirketten maaş bilgileri celp edilmiş, Konya … Hastanesinden ve Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden davacının tedavi evrakları ile sağlık kurulu raporlarına ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, N.E.Ü. Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından davacı …’ün maluliyetine ilişkin rapor alınmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, adli trafik uzmanı ve adli tıp uzmanı bilirkişi heyetinden kaza görüntülerininde incelenmesi ile kask ve koruyucu gözlük takılı olup olmadığı, takılı olması halinde kazaya etkisi hususlarında rapor alınmış, dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek hesap raporu alınmıştır.
Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası neticesinde açılan Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; katılan/müştekilerinin mahkememiz dosyası davacıları, sanığın mahkememiz dosyası davalısı … olduğu, 28/05/2019 tarihli kararı ile sanık …’in birden fazla kişinin taksirle yaralanmasına neden olma suçundan neticeten 1 yıl, 1 ay, 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Konya BAM . Ceza Dairesinin 18/07/2019 tarih, … esas, … karar sayılı istinaf başvurusunun reddi kararı ile sanık hakkında verilen kararın 18/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 gün ve … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından bu dönem için de (01/09/2013 tarihinden sonraki dönem) yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 05/11/2020 gün ve … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu kapsamda belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığının 20/02/2020 tarihli raporunda, davaya konu trafik kazasının oluşumunda … plakalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Yine dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan N.E.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan 18/11/2020 tarihli yazı cevabı ekinde yer alan rapor ile; davacı …’ün yaralanması sebebiyle %71 oranında kalıcı sakatlığının bulunduğu, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, 4 aylık bakıcı ihtiyacının olduğu, tedavisi nedeniyle kurum tarafından karşılanmayan zorunlu giderlerin 5.000,00TL olduğu tespit edilmiştir.
Konya SGK İl Müdürlüğünün mahkememize gönderdiği 02/10/2018 tarihli yazı cevabından anlaşıldığı üzere, davacı …’e farklı tarihlerde olacak şekilde toplam 5.949,84TL geçici iş göremezlik ödemesi yapılmıştır.
Aktüerya bilirkişisinden yukarıda belirtilen kusur raporu ve hastane raporu esas alınarak hesap raporu düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 01/03/2021 tarihli rapora göre, kaza sebebiyle davacı …’ün sürekli iş göremezlik zararının 626.438,49TL olduğu, bakiye geçici iş göremezlik zararının 12.416,10TL, bakıcı gideri zararının 7.898,76TL, kaçınılmaz tedavi giderinin 5.000,00TL olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu tespitler mahkememizce de benimsenmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, maddi tazminat talep eden davacı …’ün kaza sırasında motosiklet ile seyir halinde olduğu ve baş bölgesinden de yaralandığı dikkate alınarak mahkememizce adı geçen davacının kaza sırasında kaskının takılı olup olmadığı, takılı ise veya değilse bu durumun yaralanmasının derecesine etki edip etmediğinin üzerinde durulmuştur. Bu cümleden olmak üzere dava konusu trafik kazasına ilişkin görülen ceza dava dosyası incelendiğinde davacı …’ün kaza sırasında kaskının takılı olduğu veya olmadığına dair herhangi bir beyan ve tespitin olmadığı anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağında da davacının koruyucu ekipmanının kaza sırasında takılı olup olmadığının belirsiz olduğu işaretlidir. Dosyaya görevlendirilen Adli Tıp Uzmanı ile hasar bilirkişisinin düzenlemiş olduğu 24/12/2021 tarihli raporda, kaza görüntülerinin incelenmesi neticesinde davacı …’ün kaskının takılı olup olmadığının tespit edilemediği ancak davacının yaralanma bölgesi ve yaralanması sonucu kafa bölgesinin harabiyeti dikkate alındığında davacıdaki potolojilerin yüz ve kafa bölgesini koruyan kask kullanılmaması ile meydana geldiğinin anlaşıldığının ve kaskın kullanılmamasının davacıda oluşan yaralanmanın derecesini arttırdığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça sözü edilen bu rapor ile daha önce düzenlenen N.E.Ü. Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı raporu arasında çelişki olduğu dile getirilmiş ise de, N.E.Ü. Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı raporunda da davacıda ki yaralanmaların bazılarının kask kullanılmaması ile artacak türden olduğunun belirtildiği, raporlar arasında bir çelişki bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla somut olayda davacı … için müterafik kusur durumunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, bu kaza neticesinde davacı …’ün %71 oranında malul kaldığı, aynı zamanda 4 ay bakıcı ihtiyacı ve 9 ay geçici iş göremezlik durumunun oluştuğu, kurum tarafından karşılanmayan 5.000,00TL tedavi gideri masrafının bulunduğu anlaşılmakla sigorta teminat limitleri ve davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi esas alınarak adı geçen davacının kaza sırasında kask kullanmaması nedeniyle müterafik kusuru nedeniyle %20 oranında indirim yapılmak suretiyle davacı için belirlenen sonuç tazminat miktarı aşağıdaki şekilde hüküm altına alınmıştır.
Davacıların manevi tazminat talebi açısından yapılan değerlendirme;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve … sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi 19/06/2020 tarih … Esas … Karar)
Bu itibarla yukarıda açıklanan ilkeler, davaya konu somut olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, ceza dosyasındaki deliller, müterafik kusur ve davalının eylemindeki hukuka aykırılığın tespitinin sağlayacağı manevi tatmin, kaza sonrasında olay yerinin terk edilmesi, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden de yukarıda yer verilen tespitler nazarında davacı … için belirlenen 200.000,00TL manevi tazminat miktarı üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Diğer taraftan davacı …’ün yaralanma bölgesinin kafa bölgesi haricinde gerçekleşmesi sebebiyle davacı … için belirlenen 5.000,00TL manevi tazminat miktarı üzerinden herhangi bir indirim yapılmamıştır.
Davacılar vekili her ne kadar hükmedilen tazminatlara avans faizi işletilmesini talep etmiş ise de, davalı araç sürücüsünün kullandığı ve davalı … şirketinin sigortacısı olduğu aracın hususi kullanıma özgülenen otomobil niteliğinde olması sebebiyle faizin yasal faiz olarak işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACI …’ün MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
9.932,88 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 501.150,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 6.319,00 TL bakıcı gideri, 4.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 521.402,67 TL maddi tazminatın davalı … şirketinin sorumluluğu (davacının talebi ile de bağlı kalınarak) poliçe teminat limiti olan 330.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 27/06/2018 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/12/2017 tarihinden, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-DAVACILARIN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
-Davacı … için 160.000,00 TL,
-Davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 165.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/12/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 46.888,17TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 771,91TL harç ve yargılama sırasında alınan 2.222,65TL tamamlama harcı toplamı olan 2.994,56TL’nin mahsubu ile bakiye 43.893,61TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, (Davalı …Ş.’nin 330.000/686.402,67 oranında 21.102,61TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, davalı …’in tamamından sorumlu olmak kaydıyla),
4-Davacılar tarafından yapılan 35,90TL başvuru harcı, 771,91TL peşin harcı, 5,20TL vekalet suret harcı ve 2.222,65TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.035,66TL harcın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı …Ş.’nin 330.000/686.402,67 oranında 1.459,45TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, davalı …’in tamamından sorumlu olmak kaydıyla),
5-Davacılar tarafından yapılan 1.047,25TL posta-tebligat gideri, 1.450,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.497,25TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hakkaniyet indirimi de dikkate alınarak hesaplanan (856.753,35/876.753,35 oranında) 2.440,28TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı …Ş.’nin 330.000/686.402,67 oranında 1.173,21TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, davalı …’in tamamından sorumlu olmak kaydıyla),
6-Davalı … tarafından yapılan 174,20TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan (20.000,00/876.753,35 oranında) 3,97TL’sinin davacılardan tahsili ile davalı …’e verilmesine, kalan kısmın davalı …’in üzerine bırakılmasına,
7-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 43.120,13TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı …’e verilmesine, (Davalı …Ş.’nin 330.000/521.402,67 oranında 27.291,08TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, davalı …’in tamamından sorumlu olmak kaydıyla),
8-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 19.150,00TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
9-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
10-Davacı … için hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle maddi tazminat miktarı belirlendiğinden kabul görmeyen maddi tazminat talebi yönünden davalı … için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip ..