Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/732 E. 2022/262 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … plakalı aracı 17.05.2018 tarihinde satın aldığını, davacının aracı satın aldıktan sonra aracın kasko sigortasını davalı şirketin … acente kodlu … Ltd. Şti. aracılığı ile 05.06.2018 tarihinde … numaralı poliçe ile yaptırdığını, sigorta şirketlerinin tanıdığı yetki dâhilinde sigorta acentelerinin iki farklı ekrandan poliçe düzenleyebildiğini, birincisinin kredi kartı bilgilerinin girilerek peşin veya taksitli kesilen sistem olduğunu, ikincisinin ise poliçe bedelinin poliçe düzenlenmesiyle birlikte acentenin hesabına borç kaydedilip ay sonu hesaplaşmasında ise acentenin (sigortalıdan parasını alsa da almasa da) sigorta şirketine toplu ödeme yaptığı sistem olduğunu, aracın kasko poliçesi acente tarafından esnek ekrandan kesilmiş ve poliçe bedeli sigorta şirketi tarafından acentenin cari hesabına borç olarak kaydedildiğini, yani poliçe bedelini acenteye ödese de ödemese de poliçe bedeli sigortanın tanıdığı imkân dâhilinde ay sonunda acente tarafından sigorta şirketine ödeneceğini, sigortalının ödeme yapıp yapmamasının sigorta şirketinin değil acentenin sorunu olduğunu, dolayısıyla poliçe teminatının 05.06.2018 tarihinde başladığını, acentenin ödemesinin 13.06.2018 tarihinde yapıldığını, sigorta poliçesi düzenlenirken sigorta teminatının henüz başlamadığı şeklinde bir bilginin de davacıya verilmediğini, … plakalı aracın … idaresinde iken 07.06.2018 tarihinde … … yolu 27.km de tek taraflı maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası geçirdiğini ve ciddi derecede hasarlanıp pert olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait aracın hasarının tazmini için kasko sigortasını yapan davalı şirkete müracaat edildiğini, davalı şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, davalı şirketin söz konusu poliçe prim borcunu acentesinin hesabına borç olarak kaydetmesine yani almasına rağmen sırf sorumluluktan kurtulmak için 25.06.2018 tarih ve … sayılı cevabi yazı ile peşinat ödenmediğinden sigorta teminatının başlamadığını ve bu sebeple ödeme yapılmayacağını bildirdiğini, kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında 07/06/2018 tarihli trafik kazası sebebiyle müvekkilinin … plakalı aracında meydana gelen ve karşılanmayan hasar miktarının tespiti ile tespit edilecek bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine ikame edilen davanın hukuki ve maddi mesnedi bulunmadığını, her ne kadar davacı tarafın dilekçesinde sigorta poliçesinin primlerinin kendisi tarafından ödenmediğini, söz konusu primlerin müvekkili şirket ile acentenin arasında var olduğunu iddia ettiği cari hesaba borç kaydedilerek ödendiğini ve böylelikle sigorta korumasının başladığını, bu nedenle de zararın tazmininin gerektiğini iddia etse de, davacı tarafın kendisinin sigorta primini ödemediğini dava dilekçesinde yapmış olduğu açıklamalarla ikrar ettiğini, davacı tarafça sigorta priminin ödenmediğinin müvekkili şirket kayıtlarında da yer aldığını, müvekkili şirkete ödenmesi gereken poliçe peşinat borcunun hasar tarihi itibari ile ödenmemiş olduğunu ve bu nedenle sigorta korumasının başlamadığı hususunu kaza sonrası talep üzerine sigortalısına göndermiş olduğu 25.06.2018 tarih ve … sayılı evrakla bildirdiğini, sigorta sözleşmesine dayalı olarak sigortacının sorumluluğunun sigorta ettirenin sigorta primi ödemesi ile başladığını, TTK’nın 1421/1. maddesinde de düzenlenen bu kural gereği, sigorta koruması, primin veya prim taksitle ödenecekse ilk taksidinin ödenmesi anında başlayacağını, 05.06.2018 tarihinde düzenlenen sigorta poliçesi gereği davacı tarafın ödemekle mükellef olduğu sigorta priminin, sigorta sözleşmesine konu edilen … plaka numaralı aracı zarara uğratan rizikonun gerçekleştiği 07.06.2018 tarihinde ödenmediği için bu tarihte müvekkili şirketin rizikoyu taşıma yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkili şirketin sigortalı araçta meydana gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olmadığını, acentenin prim tahsil etme yetkisinin bulunmadığını, meydana gelen zararın sigorta koruması kapsamı dışında olduğunu, kazanın oluş şekli, sigorta ettiren tarafından rizikonun gerçekleşmesine kasten sebebiyet verildiği intibaını oluşturduğunu, davacı tarafın sigorta genel şartlarında belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; 07/06/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan zararın davalı sigortacıdan tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın poliçe priminin ödenip ödenmediği ve buna dayalı olarak davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tazmininin istenip istenemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araca ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, kazaya ilişkin yazışmalar, davalıya yazılan müzekkere cevapları, trafik kazası tespit tutanağı, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde sigorta poliçesini düzenleyen acentenin bulunduğu Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak keşfen bir mali müşavir ve bir sigorta bilirkişisinden rapor alınmıştır. Sunulan 07/05/2019 tarihli raporda özetle;
… Sigortanın … … nolu acentesi … tarafından 05/06/2018 – 05/06/2019 tarihleri arasını kapsayan, … seri ve … plaka nolu aracın, … Ticaret Limited Şirketi” adına tescilli olduğu, genişletilmiş kasko poliçesinin 05/06/2018 tarihinde düzenlendiğinin tespit edildiği, poliçe bedelinin 23/06/2018 tarihinde 8 taksit halinde …’a ait kredi kartı ile ödendiği, sözleşmenin 4. maddesinde sigorta priminin tamamının taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa da ilk taksitin akit yapılır yapılmaz ve en geç poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir denmiş olup, taksitin poliçenin düzenlendiği anda ödenmediğinin anlaşıldığı, poliçenin 05/06/2018 tarihinde düzenlendiği kazanın ise 07/06/2018 tarihinde meydana geldiği, ödemenin 23/06/2018 tarihinde yapıldığının tespit edildiği, bilgisayar kayıtlarında esnek poliçe düzenlenmesi uygulaması olduğuna dair bir tespit yapılamadığı ifade edilmiştir.
Rapora yapılan beyan ve itirazlar üzerine davalı … şirketine müzekkere yazılarak; Davacıdan sigorta prim borcunun tahsil edilip edilmediği, tahsil edildi ise tarihi, poliçenin iptal edilip edilmediği, edildi ise tarihinin ve de primin davacıya iade edilip edilmediğinin ve edildi ise tarihi sorulmuştur. Müzekkereye verilen cevapta poliçe tanzim tarihi olan 05/06/2018 tarihinde herhangi bir ödemenin yapılmadığı, 23/06/2018 tarihinden başlamak üzere prim tahsilatı yapıldığı, poliçenin iptal edilmediği, iptal edilmediği için de prim iadesinin yapılmadığı bildirilmiştir.
İşbu cevabi yazı sonrasında daha evvel rapor sunan aynı heyetten keşfen ek rapor alınmıştır. 09/12/2020 tarihli ek raporda özetle; … Sigortanın … … nolu acentesi … tarafından 05/06/2018 – 05/06/2019 tarihleri arasını kapsayan, … seri ve … plaka nolu aracın, … Ticaret Limited Şirketi” adına tescilli olduğu, genişletilmiş kasko poliçesinin 05/06/2018 tarihinde düzenlendiği poliçe bedelinin 23/06/2018 tarihinde 8 taksit halinde … ‘a ait kredi karti ile ödendiği, ibraz edilen bilgisayar kayıtlarında esnek poliçe düzenlemesi uygulaması olduğuna dair bir tespitin yapılamadığı, kök rapordaki tespitlerin de aynen geçerli olduğu ifade edilmiştir.
Rapor sonrasında davalı … şirketine yeniden müzekkere yazılarak; Poliçenin düzenlenmesi esnasında sigortalıya sigorta şartları hususunda bilgilendirme yapılıp yapılmadığı, ayrıca yapılmış ise bilgilendirmeye ilişkin imzalı belgenin gönderilmesi, yine taksitlendirme sonrası ödenen primlerin davacıya iade edilip edilmediği ve poliçenin de iptal edilip edilmediği hususu sorulmuş olup verilen cevapta; Poliçenin düzenlenmesi esnasında sigortalıya sigorta şartları hakkında bilgilendirme yapılmadığı, poliçenin iptalinin söz konusu olmadığı, poliçe iptal edilmediği için de prim iadesinin yapılmadığı bildirilmiştir.
Müzekkere cevabı sonrasında dosya sigorta bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. Sunulan 09/01/2022 tarihli raporda;
Davaya konu … plaka sayılı otomobilin hasar durumunun ağır olduğu, tamirinin mümkün olduğu ancak ekonomik olmayacağı pert işlemine tabi tutulması gerektiği, kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin 82.500,00 TL, hurda değerinin 21.000,00 TL olduğu dikkate alındığında toplam hasar miktarının 61.500,00 TL olacağı, ancak poliçe primlerinin kaza sonrasında yapılması nedeniyle Kasko Poliçesi Genel Şartlarına göre hasar tazmininin yapılamayacağı ifade edilmiştir.
Ancak sunulan bu son heyet raporundaki değerlendirmelerde ayrıca sigorta priminin tamamının, primin taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa peşinatın (ilk taksit) akit yapılır yapılmaz ve en geç poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerektiği, aksi kararlaştırılmadıkça, prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğunun başlamayacağı ve bu hususun poliçenin ön yüzüne yazılması gerektiği, primin taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa peşinatı izleyen taksitlerin ödeme zamanı ve ödememenin sonuçlarının poliçe üzerine yazılacağı ifade edilmiştir.
Davalı … tarafından mahkememizce yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda özetle; Poliçenin düzenlenmesi esnasında sigortalıya sigorta şartları hakkında bilgilendirme yapılmadığı, poliçenin iptalinin söz konusu olmadığı, poliçe iptal edilmediği için de prim iadesinin yapılmadığı ifade edilmiş, ayrıca yapılan incelemede mahkemece prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğunun başlamayacağı ve bu hususun poliçenin ön yüzüne yazılması gerektiği kuralına riayet edilmediği görülmüştür.
Konuya ilişkin olarak Yargıtay . H.D.sinin … E., … K. Sayılı ve 21/12/2009 tarihli, Yargıtay . H.D.sinin … E., … K. Sayılı ve 05/06/12 tarihli ilamları ve başkaca ilamlarda da görüleceği üzere; Sigortacının olaydan ve ihbardan, başka bir ifade ile rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geriye vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmemesi hallerinde, sigortacının sözleşmeyi ayakta tutması halinde, tahsil öncesi rizikodan sorumlu olduğu, böyle bir durumda davacının geçerli bir prim ödemesinde bulunduğunun da kabulünün gerektiği ifade edilmiştir.
Davacı vekili son rapordaki belirlenen hasar miktarına göre bidayette belirsiz alacak olarak talep ettiği bedeli 23/02/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile 61.500,00-TL’ye artırmıştır. Davalı vekili işbu dilekçe sonrasında zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de belirsiz alacak davasında zamanaşımı davanın açıldığı tarih itibarı ile kesildiğinden dolayı bu itiraza itibar edilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davacı aracında meydana gelen hasarın davalıdan tazmini talep edilmiş olup, dosyaya son sunulan heyet raporuna göre araçta 61.500,00-TL tutarında hasar oluştuğunun tespit edilmesi, az yukarıda izah edilen emsal yüksek yargı kararları ve davalıya yazılan müzekkerelere verilen cevaplara göre poliçenin düzenlenmesi esnasında sigortalıya sigorta şartları hakkında bilgilendirme yapılmaması, poliçe ön yüzünde prim ödenmemesi halinin sigortalı bakımından sonuçlarının dercedilmemiş olması, poliçenin iptalinin söz konusu olmaması, poliçe iptal edilmediği için de prim iadesinin yapılmaması, primlerin rizikodan sonra tahsil edilmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-)61.500,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 4.201,07-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL harç ve 880,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.050,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.150,29-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 170,78-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 880,00-TL ıslah harcı, 2.200,00-TL bilirkişi ücreti, 549,80-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.841,68-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 8.795,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 07/04/2022

Katip … Hakim …