Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/68 E. 2022/48 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.06.2017 günü müvekkili … idaresindeki … plakalı otomobil ile … idaresindeki … plaka sayılı otomobilin çarpıştığını, kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, Konya Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, meydana gelen kazadan sonra yetkili birimlerce düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında müvekkili …’ın KTK 57/l1-a “kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar”, karşı araç sürücüsü …’ın ise KTK 51/l-a (kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak) maddelerini ihlal ettiklerini, bu suretle müvekkilinin asli, karşı araç sürücüsü …’ın ise tali kusurlu olduklarının belirtildiğini, müvekkilinin meydana gelen olayda herhangi bir kusurunun olmadığını, müvekkili …’ın, … Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema bölümünde öğrenci olduğunu, müvekkilinde kalıcı sakatlık meydana geleceği hususunun hekimler tarafından kendisine bildirildiğini, kazanın ardından uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen halen günlük işlerini dahi yerine getirirken oldukça zorlandığını, mezuniyeti sonrası muhtemelen kameramanlık mesleğini ifa edecek olan müvekkilinin kaza esnasında omuzundan sakatlanması nedeniyle bu mesleğin icrasında çok zorlanacağını, müvekkilinin kaza nedeniyle bir süreliğine gelir getirici bir işte çalışamaz duruma geldiğini, öğrencisi olduğu bölüme uygun biçimde, kameraman olarak çalışarak değerlendiren müvekkilinin yaz başında meydana gelen kazadan sonra bu işi yapamadığını, davadan önce davalı … şirketine başvurulduğunu, başvuruya dair evrakların 13.10.2017 tarihinde tebellüğ edilmesine rağmen sigorta şirketince başvuruya yazılı cevap verilmediğini, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 500,00-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 400,00-TL ve belgelendirilemeyen bakıcı, tedavi ve ulaşım gideri olarak 100,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın, davalı … şirketinden tahsil edilerek müvekkiline verilmesine, kaza tarihi itibariyle geçerli olan ZMMS teminat limitlerinin dikkate alınmasına, hükmedilecek alacaklara işletilecek faize ilişkin olarak ihbar tarihinin esas alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı … şirketine yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığını, davanın usulen reddinin gerektiğini, zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmasının gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceğini, heyet raporu epikriz raporu, tedavi belgelerinin müvekkili şirkete iletilmediğini, davacının dava açma hakkı bulunmadığını, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesini, davaya konu olayın 16.06.2017 tarihinde meydana geldiğini, Trafik Sigortası Poliçesinin 26.08.2016 tarihinde tanzim edildiğini, vade tarihlerinin 26.08.2016-2017 olduğunu, söz konusu poliçenin tanzim tarihinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarından sonra olması sebebiyle davaya konu olayda yeni Trafik Sigortası Genel Şartlarının uygulanacağını, Karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre tedavi-sağlık gideri teminatı, üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminat olduğunu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderlerinin bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamına alındığını, genel şartlarda açıklandığı üzere, tedavi/sağlık giderlerine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alınana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderlerinin tedavi gideri kapsamında sayıldığını ve işbu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunun tespit edildiğini, maluliyet oranlarına göre talep edilebilecek bakıcı giderlerine ilişkin oranların %69 maluliyet oranının altında ortaya çıkan kalıcı sakatlık sebebiyle talep edilen bakıcı giderlerinden davalı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir” hükmünü amir olduğunu, maddenin ilk cümlesinde açıkça ifade edildiği üzere bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacak şeklinde olduğunu, değerlendirme ve araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”şeklinde hüküm kurulduğunu, bu çerçevede tedaviye yönelik muayene, tetkik, röngen, laboratuar incelemesi konsültasyon cerrahi veya tıbbi müdahale, yoğun bakım, ameliyat, pansuman, ilaç, kan, tıbbi ve cerrahi malzeme, protez, yatak, hemşirelik hizmetleri, rehabilitasyon ile fizik tedavi ve yahut kaplıca tedavisi, tedavi için gerekli araç veya malzemelerin tümü için yapılan bütün harcamaları içerdiğini, tedavi süresince hastalığın niteliğine bağlı olarak hastaya fonksiyonel kapsamda yapılan refakatçi gider ve harcamalarının da tedavi gideri içerisinde yer aldığını, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 Sayılı Yasa Ve Trafik Sigortası Genel Şartları Gereğince teminat dışı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları’na Göre; “trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında sayıldığını, müvekkili şirketin söz konusu zarardan Poliçe Teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olmasının gerektiğini, açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/05/2019 tarihli somutlaştırma dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen 100,00-TL’lik bedelin; 40 TL’sinin belgelendirilemeyen tedavi gideri, 40 TL’sinin bakıcı gideri, 20 TL’sinin belgelendirilemeyen ulaşım gideri olarak değerlendirilmesini talep etmiştir.
Ayrıca davacı vekili 02/12/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile bidayette talep etmiş olduğu geçici iş göremezlik talebini 762,45 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 400,00-TL’ye (bu bedel bakımından bedel artırımı yapılmamış/ıslah edilmemiştir) bakıcı, tedavi ve ulaşım giderini ise 608,25-TL’ye artırarak toplam 1.770,70-TL’ye iblağ etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; yaralanmalı trafik kazası nedeniyle açılmış tedavi ve iyileşme sürecinde uğranılan bakıcı gideri zararı, SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderleri ile geçici ve sürekli iş göremezlikten doğan maddi zararların tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıya ait araç ile davalı tarafından sigortalanan dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu davacının yaralanması nedeniyle davalı yandan maddi tazminat talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davacıya ait hasta takip dosyası ve belgeler, Trafik sicil kayıtları, SGK kayıtları, Sosyal Ekonomik Durum Araştırması, sigorta şirketinde mevcut poliçe ve hasar dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Talimatla davacı tanığı … dinlenilmiş olup tanık beyanında özetle; Davacının aynı üniversiteden sınıf arkadaşı olduğunu, yaklaşık bir buçuk yıl kadar önce … bir trafik kazasına karıştığını, kaza anında … ‘in kullandığı araçta yan koltukta oturduğunu, kazadan önce telefonuyla ilgilendiğini, kaza anının gündüz vakti olup havanın kararmadığını, kafasını kaldırdığında karşı şeritten gelen arabanın birden karşılarında belirdiğini gördüğünü, … herhangi bir şekilde kaçma fırsatı olmadan karşıdan gelen aracın kendi araçlarına çarptığını, kaza da direksiyonda bulunan … sağ kolunun kırılıp alçıya alındığını, kendisinde de ufak tefek zedelenmeler olduğunu, olay yerinde bulunanların ambulans çağırdığını, … mevcut yaralanması nedeniyle bütün sınavlarını kaçırdığını, yaklaşık bir yıl yattığını beyan etmiştir.
Dosya kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumunun belirlenmesi için Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup sunulan 18/02/2019 tarihli raporda özetle; Sürücü … ’ın %15 (Yüzde on beş ) oranında kusurlu olduğu, sürücü davacı …’ın %85 (Yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Akabinde dosya maluliyet için Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığına gönderilerek rapor alınmış olup sunulan rapora göre; Davacının kalıcı maluliyetinin %1 oranında olduğu, iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca bu 4 aylık sürenin 2 ayında başkasının yardımına ihtiyaç duyacağı ve faturalandırılamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin 500,00-TL olduğu belirlenmiştir.
Rapora yapılan itirazlar üzerine bu defa İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmıştır. Sunulan 10/06/2020 tarihli raporda özetle; Davacının kalıcı sakatlığının olmadığı, iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, tedavi süresince bakıcı ihtiyacının olmadığı beyan edilmiştir.
Tekrar itirazlar üzerine İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmıştır. Sunulan 30/09/2020 tarihli raporda özetle; Az yukarıda bahsedilen 10/06/2020 tarihli rapordaki sonuçlara varılmıştır.
Dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Üst Kuruluna gönderilmek suretiyle; hem SEÜ ATK raporu, hem İstanbul Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu raporları arasındaki çelişkileri gidermek hem de Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve … esas, … karar sayılı kararına göre Karayolları Trafik Kanunun 90 ve 92 maddelerinde yer alan “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadeleri iptal edildiğinden bu durumun da nazara alınmak suretiyle raporun Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanmak Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup sunulan raporda özetle; Davacının kalıcı sakatlığının olmadığı, iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, tedavi süresince bakıcı ihtiyacının olmadığı beyan edilmiştir.
Akabinde aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır. 11/10/2021 tarihli raporda özetle; Sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik zararının 762,45-TL olduğu, bakıcı giderinin 533,25-TL, kaçınılmaz tedavi giderinin 75,00-TL olduğu beyan edilmiştir.
Hesap raporu sonrası davacı vekili 02/12/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile bidayette talep etmiş olduğu geçici iş göremezlik talebini 762,45 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 400,00-TL’ye ( bu bedel bakımından bedel artırımı yapılmamış/ıslah edilmemiştir) bakıcı, tedavi ve ulaşım giderini ise 608,25-TL’ye artırarak toplam 1.770,70-TL’ye iblağ etmiştir.
Hesap bilirkişisi raporunda her ne kadar bakıcı gideri olarak 533,25-TL’lik bir hesaplama yapmış ise de dosyaya ibraz edilen Adli Tıp Raporlarında bakıcıya ihtiyaç olmadığı belirlendiğinden dolayı hükümde bu talep nazara alınmamıştır.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalı belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle ayrıca geçici iş göremezlik süresi içerisindeki kazanç kaybından dolayı da talepte bulunma hak ve imkanına sahiptir. Alınan Adli Tıp Kurumu maluliyet raporları ile davacının iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiş olup, belirlenen 4 aylık süre için davacı davalıdan geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunma hakkına sahiptir.
Davacı vekili temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunmuştur. Davalıya sigortalı araç otomobil olduğundan dolayı başka bir ifade ile hususi araç olduğundan dolayı avans faizi talebi uygun görülmemiş ve yasal faize hükmetmek gerekmiştir. Öte yandan başvuruya ilişkin belgeler davalıya 13/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş dilekçede 15 günlük süre verildiğinden dolayı da temerrüt 30/10/2017 tarihinde gerçekleşmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 16/06/2017 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kaza sebebiyle müvekkili …’ın tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı, SGK tarafından karşılanmayın ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderinden doğan zararı ve geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararının 762,45-TL ve kaçınılmaz tedavi giderinin 75,00-TL olduğu belirlenmiş olup, davacı vekilinin talep artırım/ ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacı yanın maddi tazminat davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-) 762,45-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 75,00-TL kaçınılmaz tedavi gideri olmak üzere toplam 837,45-TL tazminatın davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 30/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-) 400,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
3-)Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harç ile ıslah harcı olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 14,50-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet suret harcı, 35,90-TL peşin harç, 59,30-TL ıslah harcı gideri olmak üzere toplam 136,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 837,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 837,45-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından sarfedilen 510,34-TL posta – tebligat gideri ve 2.273,73-TL adli tıp faturası olmak üzere toplam 2.784,07-TL yargılama giderinden haklılık oranına (837,45/1.770,70) göre hesaplanan 1.316,72-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 20/01/2022

Katip … Hakim …