Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/605 E. 2023/125 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 09/07/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi ile davalı şirket yetkili arasında kömür alım satımı ve kar ortaklığı sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin kömür çıkartılması, satımı, nakliyesi ve kar ortaklığını kapsadığını, sözleşme kapmasında belirlenen koordinatlar dahilinde ve ek olarak 4,5 hektar daha ÇED izni çıkarılacağı ve bu hususta çalışma yapılacağı konusunda tarafların mutabık kaldığını ve bu hususun davalı tarafça taahhüt edildiğini, yine ruhsat alınan bölgede üç ana damar şeklinde kömür madeninin olduğunun davalı tarafça taahhüt edildiğini, sözleşme gereğince 15 gün içinde ÇED izinlerinin alınacağının taahhüt edilmesine rağmen 70 gün sonra kısmi izin alınarak işe başlanılabildiğini, sözleşme kapsamında kömür madeni alınında müvekkilinden başkaca kişi ve ekip çalıştırılamayacağı ve çıkarılan kömür madeninin üçüncü kişilere satılamayacağının belirlenmesine rağmen davalı tarafın bu hükümlere uymadığını ve başka ekiplere kömür çıkarttırıp satış yaptığının tespit edildiğini, bu durumun davalı tarafa ihtar edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, müvekkili şirketin sözleşme gereğince edimini yerine getirerek kömür madeni çıkartılması için tüm çalışmaları yaptığını ve maddi desteği verdiğini ancak davalı tarafın sözleşmeye aykırı hareket ederek, gerekçesiz olarak sözleşmeyi feshetme yoluna giderek işletmeyi kendi adına çalıştırmaya çalıştığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı hareketle müvekkilini zarara uğrattığını ve bu durumun müvekkilce uzman bilirkişiler marifetiyle raporlandığını, davalı şirketin yine sözleşmeye aykırı olarak hisse devri yaptığını, yine müvekkili bilgisi ve izni dışında kömür madeni çıkartarak satış yapmaması hususunda noter ihtarı çekildiğini ancak cevabı ihtarı ile bu durumun sözleşmeye uygun olup kimsenin buna engel olamayacağının bildirildiğini, yine müvekkilinin ekip ve makinelerinin sahadan çıkarması aksi halde yakılacağının sözlü olarak müvekkile bildirildiğini, müvekkilinin kömür üretim ve alımının engellendiğini, davalı tarafın borçlarının müvekkile ödettirildiğini sonrasında sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini bu şekilde müvekkilinin büyük zararlara uğratıldığını, müvekkilinin cari hesap dökümleri ile tespit edildiği üzere davalıdan 598.050,87TL alacaklı olduğunu, yine müvekkilinin ekipleri tarafından çıkarılan ve dava tarihi itibariyle piyasa değerinin 700.000,00TL olduğu düşünülen kömür madenine davalı tarafça el konulduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla sözleşmeden doğan şimdilik 10.000,00TL zararlarının olduğunu, yine fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla sözleşme gereğince 10.000,00TL cezai şart alacaklarının olduğunu beyanla öncelikli ihtiyati tedbir ve ihtiyat haciz kararı verilerek el konulan kömür madeninin satışının durdurulmasına, ileride arttırılmak üzere şimdilik 618.050,87TL alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 07/11/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 10.000,00TL olarak talep ettikleri cayma bedelini alınan bilirkişi raporu ve dosya içeriğine göre 4.547.953,10TL’ye ıslah ettiklerini, diğer taleplerinin dava dilekçesindeki gibi cari alacak yönünden 598.050,87TL, kar mahrumiyeti yönünden 10.000,00TL olarak devam ettiğini ve toplamda 5.156.003,97TL alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 07/09/208 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle takas mahsup taleplerinin olduğunu, müvekkili tarafından davacı adına ödenen 94.982,50TL’nin davacının alacaklı çıkması halinde takas mahsubuna karar verilmesini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili şirketin adresinin … ili … ilçesi olduğunu, davanın Yusufeli Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, taraflar arasındaki sözleşmenin davacının aykırı hareketleri nedeniyle bozulduğunu, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarında haksız olduğunu, müvekkilinin bölgede geniş bir alanda maden ruhsatına sahip olup davacı ile yapılan sözleşmede belirlenen alanlar dışındaki alanlarda kömür madeni çıkartılarak satışlarının yapıldığını bu durumunda sözleşmeye aykırı olmadığını, davacı tarafın aldırmış olduğu raporun kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirketin süresinde izinleri alamadığından işe geç başlanıldığı iddiasını kabul etmediklerini, izinlerin gerekli yasal prosedürlere uygun olarak zamanında alındığını, müvekkili firmanın kar ortağı olup kömür satış fiyatının davacı tarafça belirlendiğini ve satış fiyatı hususunda müvekkilinin telkinlerde bulunmasının sözleşmeye aykırı bir durum olmadığını, davacı tarafın ekip ve ekipmanlarının müvekkili firmanın kendi menfaatine kullanıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketin haksız eylemlerinden dolayı 1.000.000,00TL cezai şart ödemekle karşı karşıya kaldığını, davacı tarafın müvekkilinin borçlarını ödemek suretiyle zarara uğradığı iddiasını da kabul etmediklerini müvekkilinin böyle bir talebinin bulunmadığını, davacının ekipmanlarının sahadan çıkarılması için tehdit edildiği iddiasının da asılsız olduğunu, davacı tarafın cari hesaptan dolayı alacaklı oldukları miktarı kabul etmediklerini, yine kendilerince çıkarılıp müvekkilce el konulduğu iddialarını da kabul etmediklerini, davacı tarafın kendi kusuru nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini bu nedenle cezai şart ve kar mahrumiyeti talep etme haklarının olmadığını, müvekkilce sözleşmenin haklı sebeplerle feshedildiğini, davacı tarafın müvekkili şirketin ekonomik dar boğazda olmasını kullanarak müvekkili ekonomik anlamda sıkıştırmaya çalıştığını böylelikle ruhsat hakkını elinden almayı amaçladığını düşündüklerini, çalışılan dönemde işlerin usulünce ve zamanında yapılmayarak geciktirilmeye çalışıldığını, asıl mağdur tarafın davacı değil müvekkili şirket olduğunu beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, sözleşmeden kaynaklı cari alacak, zarar ve cezai şart alacağı davasıdır.
Dava tarafları arasında düzenlenen 18/10/2017 tarihli sözleşme ile, … ili Yusufeli … bulunan kömür madenindeki kömürün çıkarılması, satımı, nakliyesi ve kar ortaklığı konularında anlaşmaya varıldığı, sözleşmeye göre davalının ihale alıcısı olduğu kömür ocağındaki madenin sözleşmede belirlenen şartlarda davacıya satımının taahhüt edildiği görülmektedir.
Davacı taraf, davalının kömür ocağındaki madenin rezervi ve kalitesi noktasında kendisini aldattığını ve bu sebeple zarara uğradığını, sözleşmede açıkça belirtilmesine rağmen kendisinden başka kişi ve şirketlere kömür satışının yapıldığını, kömürün fiyatlandırma ve faturalandırılmasında sözleşmenin ihlal edildiğini, kendisine ait ekipmanların davalının başka bir işi için kendi menfaatine kullanıldığını, şirket hisselerinin sözleşmeye aykırı olarak devredildiğini ileri sürerek cari alacak, kar mahrumiyeti ve munzam zarar ile cezai şart alacağının tahsilini dava etmiştir.
Davalı taraf ise, öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, davacının ileri sürdüğü sözleşmeye aykırılık eylemlerinin aslının olmadığını, anlaşmanın bozulmasına davacının eylemlerinin sebep olduğunu belirterek davanın reddini istemiş ve bununla birlikte davacının iş yaptığı şirketlere yapılan ve detayları cevap dilekçesinde belirtilen ödemelerin varsa davacının alacağından mahsup edilmesini savunmuştur.
Her ne kadar davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmede hem Artvin hem de Konya Mahkemeleri yetkili kılındığından ve davacı seçimlik hakkını Konya Mahkemelerinden yana kullandığından yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafça keşide edilmiş Yusufeli Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 01/03/2018 tarihli ihtarnamesi ile davacının sözleşmeye aykırı bazı eylemlerinin tespit edildiği belirtilerek bu konuda davacının ihtar edildiği, aynı noterliğin 12/06/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalının aradaki sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini davacıya bildirdiği görülmektedir. Davacı ise bu ihtarnamelere karşılık olarak Yusufeli Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 05/06/2018 tarihli ihtarnamesi ile dava dilekçesinde belirtilen davalının sözleşmeye aykırı eylemlerini davalı tarafa ihtar ettiği ve 22/06/2018 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshini davalıya bildirdiği anlaşılmaktadır.
Dava tarafları arasında, davacının henüz tahsil edilmeyen bir cari alacağının olup olmadığı, dava konusu sözleşmeyi kimin, hangi eylemleriyle ihlal ettiği, taraflar açısından haklı fesih koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının sözleşmeyi ihlali var ise bundan dolayı davacının uğramış olduğu zararın ne olduğu ve bunun davalıdan tazmin edilip edilemeyeceği hususları ihtilaflıdır.
Mahkememizce, talimat mahkemeleri aracılığıyla tarafların tanıkları dinlenilerek beyanları alınmış, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden dava konusu maden sahasına ilişkin ihale bilgileri ve davalı şirketin ruhsat bilgileri, ÇED raporları, teftiş raporları, Artvin İl Çevre Müdürlüğünden ÇED raporları, Artvin İl Orman Müdürlüğünden mülkiyet izin belgelerinin onaylı suretleri celp edilmiş, dava taraflarının ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak muhasebeci bilirkişiden rapor alınmış, Ankara .Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla bir Ticaret Hukuku Nitelikli Hesap bilirkişisi, bir Maden Arama ve Üretimi ile Maden Sahalarının Rehabilitasyonu konusunda uzman bilirkişi ve bir Madencilik Projeleri Hazırlama ve Raporlama ile Madenlerin Aranması ve İşletilmesi konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiden oluşturulan heyetten teknik rapor alınmıştır.
Dava tarafları tacir olduğundan öncelikle tarafların ticari defterleri üzerinde cari alacağın da dava edilmesi dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Muhasebeci bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 24/12/2019 havale tarihli raporda; her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, açık hesap şeklinde izlenmiş olan davacı şirketin muhasebe kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2017 tarihi itibariyle 286.231,00TL (2018 yılına devir bakiye), 12.07.2018 tarihi ve 31.12.2018 tarihi itibariyle de 538.093,74TL alacaklı olduğunun görülmekte olduğunu, davalı şirketin defter kayıtlarına göre ise davacı şirkete dair herhangi bir borç bakiyesinin görünmediğini tespit etmiştir.
Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat dosyasına sunulan 13/10/2022 tarihli raporun, mahkememizce istenilen hususları karşılar, taraflar arasındaki ihtilafı tahlil eder ve dosya içerisindeki tüm delilleri irdeler nitelikte olması ve aynı zamanda bilimsel veriler ışığında taraflar arasındaki sözleşme hükümleri yürürlükteki mevzuat da dikkate alınarak düzenlenen bir rapor olması sebebiyle hükme esas alınması gerekmiştir.
Dinlenen tanık beyanları, 13/10/2022 tarihli rapor içeriği ve dosya kapsamındaki tüm ve bilgi ve belgelerden varılan kanaate göre:
Davacı şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen 18.10.2017 tarihli kömür madeni ocağından peşin ödemeli kömür alım sözleşmesine göre davacı şirketin açık ve kapalı işletme olarak davalının ihale alıcısı olduğu kömür madeni ocağında üretim faaliyetinde bulunduğu, açık ocaktan davacı şirkete 19.02.2018-07.06.2018 tarihleri arasında 17 adet satış faturası ile 7.638,38 ton kömür teslimi karşılığında %18 KDV dâhil 1.866.459,19TL tutarında fatura düzenlendiği, 7.638,38 ton kömürün üretim maliyetinin 1.663.533,59TL olduğu, buna göre 202.925,60TL kar oluştuğu, bu kar davacı ve davalı taraf arasında yarı oranında pay edildiğinde 101.462,80TL davacı kömür alıcısı şirketin alacağının olduğu, bununla birlikte taraflar arasındaki sözleşmenin 7/f bendine göre davacı şirketin maden ocağından kömürün çıkarılması için 2.057.465,35TL giderinin olduğu, buna karşılık teslim alınan kömür miktarı 7.638,38 ton olup, tutarının KDV dahil 1.866.459,19TL olduğu, gider kaynaklı olarak ise 191.006,16 TL ilave alacağın bulunduğu, kapalı işletme yapılan ocakta ise, sözleşmenin yürürlükte olduğu 18.10.2017-02.07.2018 tarihleri arasında 1.085,96 ton kömür satışı yapıldığı ve ruhsat sahibi davalı şirketin 275.070,54TL gelir elde ettiği, buna karşılık 160.073,79TL gider yaptığı oluşan 114.996,75TL kar yarı oranında pay edildiğinde davacı şirketin 57.498,38TL alacağının oluştuğu, özetle açık ve kapalı işletme yapılan ocaklardan kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten 349.967,34TL cari alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
18.10.2017 tarih ve … yevmiye no.’lu sözleşmenin 6 ıncı maddesi İşletilecek İşletme Tanımı başlığı altında;
(a) Bendi: “Yukarıda açıkça bilgileri yazılı Kömür sahasında, mevcut alınmış 20 hektar ÇED izni dahilinde 25.07.2017 tarihinde orman izni alınmış 28085, 28 m” alan ile başlanacaktır. Ayriyeten sözleşme imzalanması akabinde ormanlık alana doğru 4-C’de yazılan koordinat dahilinde 4,5 hektar daha ÇED izni alınacaktır. İlave alınacak ÇED izni sürecinde hemen Orman izni alınıp gerekli tüm prosedür ve ödemeler yapılacaktır. İş bu sözleşmede öncelikle alınmış ÇED alanında ve alınacak Ek ÇED alanı dâhilinde işletme yapılacaktır.” hükmünü,
(b) Bendi: “Yukarıda açık tanımı yapılan alan içinde işletme yapılacaktır. Taraflar ortak irade ve ek bir protokol veya sözlü olur ile Ruhsat alanının başka yerlerinde de aynı şartlarla açık ve kapalı işletme yapabilecektir ” hükmünü,
(c) Bendi: “ Ruhsat Sahibi şirketin, Kömür Alıcısı’nın rızası olmadan üçüncü şahıs ve kuruluşlarla aynı alan içinde ekip çalıştıramaz, ek işletme ve imalat yapamaz. ” hükmünü,
(d) Bendi: “Kömür alıcısı’nın rızası olmadan ruhsat sahibi anlaşılan alan içinde işletilecek maden ocağından üçüncü şahıslara, kurum ve kuruluşlara Kömür satışı yapamaz ve pazarlayamaz. ” hükmünü,
(e) Bendi: “İşletme süresince ruhsat sahibi, kömür alıcısı’nın izni olmadan işletmede çalışan ekip, ekipman ve imkanlar ile anlaşma yapılan alan içindeki maden sahası içinde veya başka bir yerde herhangi bir arge çalışması veya ticari ek işletme vb. çalışmalar yapamaz. Ancak kömür alıcısı’nın sözleşmede belirtilen maden alımı için ek protokol ile devam etmesi halinde ilave işletmeler ve çalışmalar yapabilir. ” hükmünü,
8 inci Maddesi Sevk ve İdare Başlığı altında:
(k) — Bendi: “Ruhsat sahibi, kömür alıcısı’nın rızası olmadan anlaşılan alandaki kömür işletmesinin ruhsatın veya Hisselerini bir kısmını veya tamamını satamaz, devredemez. Ruhsat sahibi söz konusu işlemleri yapması halinde sözleşme ihlali yapmış/sayılmış olur. ” hükmünü,
(l) Bendi:: “Sözleşmede yazılan ve mutabık kalınan tim madde ve eklerine uygun alım, satım ve yürütme olacağını taraflarca taahhüt edilmiş olup, madde ve eklerinde kısmen de ihlal olsa dahi sözleşme ihlali sayılmış olur.” hükmünü,
9 uncu maddesi Mücbir Sebepler ve Taahhütler başlığı altında;
(e) Bendi:“Kömür alıcısının anlaşılan alan/işletme çalışması için yapacağı ödemeler amacı dışında kullanılamaz. Ayriyeten ruhsat sahibi anlaşılan işletme masraf ve ödemeleri haricinde herhangi bir avans veya başkaca bir nedenden dolayı para istemeyeceğini iş bu maddenin ihlali sözleşme ihlali sayılmış olur. ” hükmünü,
(f) Bendi: “ İşbu sözleşmeye uygun şartlar olmasına rağmen, taraflarca art niyetli olarak uyulmadığı takdirde sözleşme şartlarını ihlal eden taraf diğer mağdur tarafa o güne kadar yapılan masrafın 3 (üç) katını (bu bedel Bin Ton 6000 kcal kömürün o günkü bedelinden düşük olamaz.) cezai şart olarak ödeyeceğini taahhüt eder. Sözleşme imzalanmasını müteakip ilk 2 günde ihlal edilmesi halinde en az 1000,00 TL cezai şart olarak öder.” hükmünü,
Sözleşmenin ekindeki Protokol’ün;
(8) Maddesi: “Anlaşılan alan işletmesi için alınması zorunlu malzeme ekipman ve demirbaşlar mutabakat edilerek alınır. Kömür Alıcısı sadece anlaşılan alanın bitmesi veya başka bir nedenden dolayı ortaklıktan ayrılmak zorunda kalması halinde alınan ekipman ve müştemilatlar ruhsat sahibine bırakılacaktır. Amortisman düşüldükten sonra kalan bedeli hesap edilerek ortak alındığı şekilde tutarlar paylaşılacaktır. Ruhsat sahibi demirbaş ve muhtelif hesaptan kaynaklanan bedelin yarısını en geç otuz gün içinde Kömür Alıcısına ödeyeceğini taahhüt eder.”
(9) “Anlaşılan alan çalışması için verilen ödemeler ortak olarak işletilen işletme haricinde kullanılamaz şahsi ve amacı dışında kullanılamaz. Taraflar mutabık kalmış ve taahhüt etmiştir. ”
(11) “İş bu sözleşmeye uygun şartlar olmasına rağmen, taraflarca art niyetli olarak uyulmadığı takdirde sözleşme şartlarını ihlal eden taraf diğer mağdur tarafa o güne kadar yapılan masrafın 3 (üç) katını (bu bedel bin ton 6000 kcal kömürün o günkü bedelinden düşük olamaz) cezai şart olarak ödeyeceğini taahhüt eder. ” hükmünü içermektedir.
18.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmenin 6. maddesinin (a) ve (b) bentleri gereği davacı ve davalı tarafın anlaştığı alan, davalı tarafın iddia ettiği gibi 2,8+4,5=7,3 hektar alan değildir. Sözleşmede yer alan: “İş bu sözleşmede öncelikle alınmış ÇED alanında ve alınacak Ek ÇED alanı dâhilinde işletme yapılacaktır.” hükmü gereği ÇED izni alınan 19,893575 hektar alana maden ocağı kömür üretimi kapasite artışı nedeniyle fiilen 20,14 hektar alan daha ilave edilip 30,15 hektarlık kısmı açık, 0,20 hektarı ise kapalı işletme olan toplamda 40,14 hektarlık alan tarafların anlaştığı işletme alanı olmuştur. Sözleşmenin “Taraflar ortak irade ve ek bir protokol veya sözlü olur ile Ruhsat alanının başka yerlerinde de aynı şartlarla açık ve kapalı işletme yapabilecektir” hükmü gereği ruhsat sahasında 40,14 hektar alan ÇED alanı dışında bile olsa üretim yapılabilmesi için kömür alıcısı ve ruhsat sahibi şirketin ortak irade ile hareket edilerek, ek bir protokol yapması gerekmektedir. Davalı ruhsat sahibi şirket sözleşme gereği davacı şirketin de hak sahibi olduğu alanlarda, Davacı şirketin bilgisi ve onayı olmadan yer altı işletme metodu ile çalışarak sözleşmeden kaynaklı olarak işletmecisi ve sorumlusu olduğu açık ocak işletmeciliğini alt taşeron firmaların inisiyatifine bırakarak, kendisi yer altı ocak işletmeciliğine yatırım yapıp, yer altı ocağı açarak ürettiği kömürün ticaretini yapıp, gelir elde etmesi sebebiyle sözleşme ihlali yaptığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan, davalı şirket, Sözleşmenin imzalandığı tarihte, şirket müdürü ve şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olan, … , 06.04.2018 tarih ve 9553 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilana göre 2.850,00 TL sermaye karşılığı 114 adet payını hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte … devir etmiştir. Bu durum Sözleşmenin 9-(f) bendine aykırıdır. Bu nedenle davalı şirketin sözleşme ihlali yaptığı kanaatine varılmıştır. Davalı şirket kusurlu davranışları nedeniyle sözleşme ihlali yaptığından davacı şirkete ödenecek ceza miktarının bilirkişi heyetince de tespit edildiği üzere Kömür Üretim Maliyeti olarak hesaplanmış olan, 1.519.317,70 TL’nin, 3 (üç) katı olan 4.557.953.10TL olacağı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı şirket bu cezai şartın fahiş olduğunu ileri sürmüş ise de taraflar arasındaki ticaret hacmi ve dava taraflarının dosyaya yansıyan bilanço durumları dikkate alınarak bu savunmaya itibar edilmemiştir. Yine her ne kadar davalı vekilince sunulan rapora itiraz dilekçesinde dava konusu sözleşmeyi imzalayanın vekil yetkisinde imza yetkisinin olmadığı ileri sürülmüş ise de, sözleşmenin davalı şirketin kabulünde olduğu ve bu sözleşme uyarınca taraflar arasında yaklaşık 9 aylık süre boyunca ticari ilişkinin devam ettiği ve üstüne üstlük karşılıklı birçok fesih de dahil ihtarname gönderildiği dikkate alındığında gelinen aşamada yetkisiz vekilden söz edilmesinin kabul edilebilir olmadığı anlaşılmıştır. Davalı cevap dilekçesinde her ne kadar takas mahsus talebinde bulunmuş ise de, davacıdan bahse konu mahsup talepleri kadar alacaklı olduğunu dosya kapsamı itibariyle ispatlayamadığından mahsup gerektirir bir davalı alacağının olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar kar mahrumiyeti ve munzam zarara ilişkin olarak da alacak talebinde bulunulmuş ise de, bu zarar kalemine ilişkin dosyaya yeterli ve inandırıcı belge sunulmaması sebebiyle bu talep yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-)349.967,34TL cari alacağın dava tarihi olan 09/07/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)4.557.953,10TL cayma tazminat alacağının 10.000,00TL’sinin dava tarihi olan 09/07/2018 tarihinden, 4.547.953,10TL’sinin ıslah tarihi olan 07/11/2022 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 335.260,05TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 10.554,77TL ve yargılama sırasında alınan 77.668,00TL ıslah harcı toplamı olan 88.222,77TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 247.037,28TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 35,90TL başvuru harcı, 10.554,77TL peşin harç ve 77.668,00TL ıslah harcı toplamı olan 88.258,67TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 5,20TL vekalet harcı, 314,00TL keşif harcı, 5.398,00TL bilirkişi ücretleri ve 646,00TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 6.363,20TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (4.907.920,44/5.166.003,97) 6.045,31TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından sarfedilen 5,20TL vekalet harcı, 52,00TL bilirkişi ücreti ve 68,50TL posta ve tebliğat gideri olmak üzere toplam 125,70TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (258.083,53/5.166.003,97) 6,28TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 286.158,41TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-)Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 39.131,69TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …