Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/506 E. 2022/520 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLLERİ :
: 2- … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/12/2014 günü, …’nun kullanmakta olduğu … dorse ve bunu çeken … plakalı çekicinin, petrole yaklaştığında seyir yönüne göre ön tarafında seyreden ve yolun sol tarafina dönüş yapmak isteyen sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde trafik kazasının gerçekleştiğini, müvekkili …’un ağır yaralandığını, bu kaza neticesinde müvekkilinin yoğun bakıma girecek derecede yaralandığını, kazaya karışan … dorse ve bunu çeken … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğunu, dava şartı olan başvurunun yapıldığını ancak ödemenin yapılmadığını, kazaya karışan … dorse ve bunu çeken … plaka sayılı aracın … poliçe numarasıyla KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı …Ş. tarafından sigortalı olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu amir hükümleri uyarınca sigorta şirketinin kaza tarihindeki teminat limitleri dahilinde ve kusur oranlarında olmak üzere; müvekkilinin söz konusu trafik kazası neticesinde meydana gelen zararını gidermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin kaza sonrası Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını ve uzun süre yoğun bakımda yattığını, bu kaza sonucu aylarca hastanede kaldığını, müvekkilinin yaşadığı üzüntüler nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, kendisine ve ailesine bakabilen biriyken adeta yarım insan olduğunu, müvekkili için şimdilik sürekli iş göremezlik(maluliyet) nedeniyle 250-TL, geçici iş göremezlik(maluliyet) nedeniyle 250,00-TL, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan masraflar için 250,00-TL, bakıcı masrafları için 250,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL tazminat tutarlarının belirlenerek tespiti ile olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden tazminata hükmedilmesi ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve 250.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini davalı şahıstan tahsilini ve yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı … Sigortaya usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, işbu davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın 11.12.2014 tarihinde geçirdiği kaza sebebiyle davalı müvekkili sigorta şirketine 27.04.2018 tarihinde başvurduğunu, davacı yanın ileri düzeyde maluliyetinin olduğunu beyan ettiğini, bu beyan üzerine müvekkil sigorta şirketi tarafından dosya kapsamındaki ilgili evraklar incelettirilmiş ve … Hizmetleri A.Ş tarafından bir rapor hazırlatıldığını, anılan raporda “…’ un 11.12.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasına bağlı olarak zarar görende fonksiyon kaybı haline neden olmayacağından ve oran tespitine gerekçe gösterilen sekel HİPERTANSİYON ile kaza arasında dosya eki mevcut belgelere göre nedensellik bulunmadığından Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 16.04.2018 tarihli raporunda tespit edilen %19’luk oranın değerlendirmeye alınmaması gerekmektedir.” denilmek suretiyle davacı yanın maluliyeti ile davaya konu kaza arasında illiyet bağı olmadığının açıkça belirtildiğini, meydana gelen kaza ile davacı yanın maluliyeti arasında hiçbir bağ bulunmadığını, bu kapsamda sigorta şirketinin sorumluluğunun olmadığını, anılan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan huzurdaki davanın reddini talep ettiklerini, sigortacının sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğundan kusur oranının tespitinin gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde tescilsiz motosiklet kullanan …’un asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağı ve ilgili evraklar incelendiğinde davacı … …’un kullandığı … plaka sayılı motosikletin tescilsiz olduğunu ve trafiğe çıkarak ağır kusurlu davrandığını, öncelikle tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti için trafik ihtisas dairesi gönderilmesini, davacının maluliyet oranının belirlenebilmesi amacıyla tam teşekküllü bir devlet hastanesine veya adli tıp kurumuna sevkine karar verilmesini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için de “sakatlıktan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini talep ettiklerini, davacının herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan geçici veya daimi iş göremezlik ödeneği alıp almadığı ya da başvurması halinde alıp alamayacağının araştırılmasını talep ettiklerini, davacı yanın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tazminat istemesinin yasaya aykırı olduğunu, davacının avans faiz talebinin ticari nitelikte olan para borçlarına işletilen bir faiz türü olduğundan ve davaya konu kaza ticari iş niteliği taşımadığından huzurdaki davaya konu kaza sonunda hükmedilecek tazminat için de istenebilmesinin mümkün olmadığını, ancak kabul anlamına gelmemek üzere, davacı lehine faize hükmedilmesi durumunda da davacı yanın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılmış bulunan işbu davanın reddine, davacının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talebinin reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’na usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, işbu davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle trafik kaza tespit tutanağındaki ve ceza davasında alınan rapordaki müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, müvekkilin kusurlu olduğu yönünde kesinleşmiş bir mahkeme kararının olmadığını, ceza davasında müvekkilin asli kusurlu olduğu şeklindeki kabul ile verilen kararın temyiz edildiğini, dosyanın halen Yargıtay temyiz aşamasında olduğunu, bu nedenle ceza davasındaki kusur üzerinden bu davada hüküm kurulamayacağını, yeniden kusur tespitinin yapılarak ceza davasının beklemesine karar verilmesini, meydana gelen kazada, müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusurun olmadığını, kazada yola gereken dikkati vermeyen, kontrolsüz ve kurallara aykırı biçimde arkasından doğru seyreden geçiş önceliğine sahip araçları kontrol etmeyen ve dönüşe başlayan davacının olayda tam kusurlu olduğunu, olayda nizami seyredip önündeki aracı sollamak üzere iken aniden önüne doğru sola dönüşe başlayan araca çarpmamak için sol şeride doğru manevra yapan ancak yine de kazayı önleyemeyen müvekkilinin ise kusursuz olduğunu belirtmekle beraber, kabul anlamına gelmemek üzere davacının maluliyet oranına da itiraz ettiklerini, tek taraflı alınmış olan raporu kabul etmediklerini, bu hususta adli tıptan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının nakliyecilik yaptığına dair iddialarının vergi kaydı, fatura dahil resmi belgeyle ispatlaması gerekmekte olup, bu iddiayı kabul etmediklerini, davacının kendi kusuru ile meydana gelen olayın hayatının idamesini ve mesleki faaliyetini aksatacak ölçüde vahim bir alay olmadığını, bu nedenle istemiş olduğu manevi tazminat miktarının fahiş olup zenginleşme amacına yönelik olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun huzurdaki davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı … sevk ve idaresindeki diğer davalı tarafından sigortalanan aracın davacının kullandığı motosiklete çarpaması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketlerine ait poliçe ve hasar dosyaları, tarafların sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, hastane kayıtları, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Mahkememizce tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. Raporda; davacı … %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü … ise %75 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. İşbu yapılan kusur belirlemesinin kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasına sunulan kusur raporları ile de uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya maluliyet oranlarının belirlenmesi için Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi ATK’na gönderilmiş olup dosyaya sunulan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi ATK raporuna göre; Davacı …’un kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) % 22,2 oranında olduğu, iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu süre boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağı ve faturalandırılamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin 5.000,00-TL olduğu belirlenmiştir.
İşbu rapora itirazlar üzerine bu defa İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmış olup sunulan raporda özetle; Davacı …’un kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) % 42,2 oranında olduğu, iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı ifade edilmiştir.
Bu defa da raporlar arasında mubayenet bulunması nedeniyle dosya İstanbul ATK Adli Tıp 2. Üst Kuruluna gönderilmiş olup sunulan raporda özetle; Davacı …’un kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) % 42,2 oranında olduğu, iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, iyileşme süresi içerisinde 2 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabiliceği ifade edilmiştir.
Durum bu aşamada iken davacı vekili davalı … ile mutabakata varıldığını, bu nedenle maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davalı … vekili de aynı şekilde feragatı kabul ettiklerini,yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Ancak davacı vekili manevi tazminat talebinin davalı … bakımından kabulünü talep etmiştir.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacının kaza nedeniyle zarar gördüğü gerçektir, kaza nedeniyle davacı manevi olarak elem ve ızdırap duymuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, dosyamızda olayın şartları, tarafların kazadaki kusur durumu, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ayrıca her ne kadar İstanbul ATK Adli Tıp 2. Üst Kurulu raporunda kask ve koruyucu ekipman kullanılmamasının zararın doğmasına veya artmasına olan etkisinin tam olarak bilinemeyeceği ifade edilmiş ise de NEÜ ATK raporunda motorsiklet sürücülerinde kask kullanmanın kafa travmalarını önleyici yada azaltıcı etkisi olduğu bilindiğinden, şahsın maluliyetini gerektiren arızanın kafa travması ile ilişkili olduğu göz önünde bulunduğunda kask takmamasının zararın artmasında etkili olduğu ifade edildiğinden hükmedilen manevi tazminat tutarında %20 oranında müterafik kusur indirimi de nazara alınarak davacı için 100.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekili tarafından davalı … şirketince maddi tazminat ile ilgili mutabakata varıldığı ve bu nedenle anılan tazminat bakımından feragat ettiklerini belirtiklerinden bu talebin feragat nedeniyle reddine, karar vermek gerekmiş, manevi tazminat bakımından ise az yukarıda belirtildiği haliyle değerlendirme yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
2-)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı için takdir edilen 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Alınması gereken 6.831,00-TL harçtan peşin alınan 857,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.973,7‬0-TL harcın davalı …’ndan tahsili hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 857,30-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 898,40-TL’nin davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı tarafından sarfedilen 111,00-TL NEÜ ATK gideri, 3.862,50-TL ATK masrafı, 523,30-TL posta – tebligat gideri olmak üzere toplam 4.496,80-TL yargılama giderinden davalı … tarafından ödenilen 2.900,00TL mahsup edildiğinde kalan 1.596,80-TL’nin haklılık oranına (100.000,00/250.000,00) göre hesaplanan 638,72-TL’nin davalı …’an alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı vekili yararına manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 16.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 16.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
8-)Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 08/09/2022

Katip … Hakim …