Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/475 E. 2021/458 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : –
GEREKÇE YAZMA
TARİHİ :-
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 04.08.2014 günü müvekkili … un …caddesinden annesiyle karşıdan karşıya geçeceği sırada aynı cadde üzerinde seyir halinde olan dava dışı sürücü …adına kayıtlı ve …in sevk ve idaresindeki …plakalı aracın yüksek süratle gelerek müvekkiline çarptığını ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda müvekkilinin kemik kırık ve çıkıkları oluşarak ağır yaralandığını, müvekkilinin kazanın ardından olay yerine gelen sağlık görevlilerince hastaneye kaldırıldığını, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde müvekkili … un 2918 sayılı K.T.K” nın 68/1-B gereği yaklaşan araçların hız ve uzaklığını göz önünde bulundurmadan karşıdan karşıya geçmek kuralını ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, dava dışı sürücü …ise kural ihlalinde bulunmadığı kanaatine varıldığını, kaza tespit tutanağında, savcılık aşamasında alınan kusura ilişkin Adli Tıp raporlarında kazanın meydana gelmesinde her ne kadar müvekkiline tam kusur yüklenmiş olsa da mahkememizce yaptırılacak kusur incelemesiyle dava dışı sürücü …in kusurlu olduğunun ortaya çıkacağını söz konusu kazada müvekkiline annesinin elinden kurtulup yola atladığından dolayı tam kusur verilmiş ise de şu müvekkilinin kaldırımdan iner inmez yani yol çizgisine iner inmez dava dışı kamyonet sürücüsü kendisine çarpmadığını, müvekkilinin yola çıkmış, orta çizgiyi geçip karşıya geçme eylemini, yolun ikinci kısmını yarıladığı esnada dava dışı kamyonet sürücüsünün kendisine yüksek hızla çarptığını, kolluk tarafından kazadan sonra tutulan kaza tespit tutanağında küçük çocuğun yolu 6.5 metre ilerlediği açık olduğunu, dolayısıyla yağışsız ve görüş mesafesi açık olan yolda yolun ortasına kadar gelen çocuğu önceden fark ederek durabileceğini, müvekkil, kazanın ardından Mevlana Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne kaldırıldığını, burada kendisine ilk müdahaleler yapıldıktan sonra yine aynı hastanede tedavi altına alındığını, daha sonra müvekkilinin Konya Özel …Hastanesi’ nde defalarca ameliyat edildiğini, ancak sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin 22/10/2014 tarihli engelli sağlık kurulu raporundan da anlaşılacağı üzere hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, tekerlekli sandalyeye bağımlı olduğunu, yürüyemediğini ve konuşamadığını, bu rapora göre müvekkilinin %92,4 oranında engelli olduğu kanaatine varıldığını, müvekkilinin kazanın ardından çeşitli müdahalelerle birlikte ağır bir tedavi gördüğünü, müvekkilinin bu süreçte tedavinin birçok yan giderini kendinin karşıladığını ancak sadece bu giderlerle kalmayıp taburcu olduktan sonrada düzenli şekilde kontrole gittiğini, müvekkilinin tedavi giderleri hesaplanırken bu durumlarında göz önünde bulundurulmasını, müvekkilinin iyileşme süresinde bakıma muhtaç olduğundan uzman hekim suretiyle müvekkilinin iyileşme lsüresinde bir başkasının yardımına ne kadar süre muhtaç olacaklarının belirlenmesini ve bu belirlenen bakıma muhtaçlık süreleri nazara alınarak asgari ücretin brütü üzerinden bakıcı giderlerinin hesaplanarak müvekkilinin bakım giderlerinin de hesaplanmasını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı lehine şimdilik 50,00TL geçici iş göremezlik, 50,00TL sürekli iş göremezlik, 50,00TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere toplam 150,00TL maddi tazminatın kaza tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 06/07/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava açarken talep ettikleri maddi tazminat taleplerini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere arttırarak; 536.000,00TL nin kaza tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 13/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; İşbu davaya mahkememizin bakmakla yetkili olmayıp yetki itirazında bulunduklarını, Konya mahkemelerinin yetkili olmayıp KTK ‘nun 110 maddesi gereğince yetkili mahkemenin kaza yeri olan Gaziantep veya davalı müvekkili şirketinin bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemelerine yetkisizlik kararı ile gönderilmesini, davacının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğundan davanın reddine karar verilmesini aksi takdirde davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla tespitinin yapılmasını, kaza tespit tutanağına göre davacı … un olayın vuku bulmasında asli ve tam kusurlu olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, davacının daimi maluliyetinden söz edebilmek için tıbbi tedavinin sona ermesi ve daimi maluliyetin kati suretle tespitinin gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanmasının gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş ödenecek tazminat miktarının tespit edilerek müvekkili şirket tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesini, müvekkilinin dolaylı zararlardan (geçici iş göremezlik, tedavi ve bakım gideri) tazminat sorumluğunun bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin yalnızca bedensel zararlar ile sınırlı olduğundan davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin reddini, bakıcı giderlerini de kapsayan tedavi gideri teminatı sigorta şirketleri ve …sorumluluğunda bulunmadığından bu giderlerin tazminin SGK ya bırakıldığını, bunun ile birlikte kesinlikle kabul anlamına gelmeyerek müvekkilinin sorumlu olduğuna karar verilse bile 16.06.2006 doğumlu olan ve 04.08.2014 tarihinde gerçekleştiği iddia olunan kazada, 8 yaşında olan küçük …’nun çalışma hayatına dahil olması imkansız olduğundan geçici iş göremezlikten ötürü ortaya tazmin edilmesi gereken bir zarar çıkmasının mümkün olmadığını, yaş itibariyle çalışması mümkün olmayan davacı lehine geçici iş göremezlik tazminatına karar verilemeyeceğini, davacı tarafın kaza tarihinden İtibaren Avans Faiz Talebi Haksız olduğundan ancak dava Tarihinden İtibaren Yasal Faiz talep edebileceğinden bahisle haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasının, 04.08.2014 günü saat 11.23 sıralarında sürücü …, yönetimindeki …plakalı kamyoneti ile …ili, …ilçesi, …caddesi istikametinden …caddesini takiben …caddesi istikametine sol şeritten seyredip …nolu yer önüne geldiği sırada, gidişine göre yolun sağ tarafından karşıdan karşıya geçmek için yola giren ve yolun sol şeridine kadar ilerleyen yaya …’a kurtaramayıp kendi kamyonetinin sağ ön köşe ve yan kısımlarıyla çarpması neticesi gerçekleştiği, kaza sonucunda davacının vücudunun çeşitli bölgelerinden yaralandığı, anlaşılmıştır.
…plakalı aracın davalı … tarafından …poliçe numaralı ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı şirketten sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve tedavi ile bakıcı gideri zararından kaynaklı maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de, dava haksız eylemden kaynaklı tazminat davası olup zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de davada yetkili olduğundan davalının yetki itirazının reddi gerekmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının …Sor. Sayılı dosyası celp edilmiş, kazaya karışan aracın trafik kayıtları ve davalı … şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası celp edilmiş, davacının sosyal ve ekonomik durumu ile SGK tarafından davacıya kazaya ilişkin yapılan ödeme olup olmadığı araştırılmış, Hastahane tedavi evrakları celp edilmiş, İTÜ makine mühendisliğinde görevli bilirkişi heyetinden rapor alınmış, N.E. Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanlığından maluliyet raporu alınmış, aktüerya uzmanı bilirkişiden hesap raporu alınmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, …K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 gün ve …E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından bu dönem için de (01/09/2013 tarihinden sonraki dönem) yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 05/11/2020 gün ve …E …K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu kapsamda belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …Esas, …sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan İTÜ’de görevli öğretim üyelerinden müteşekkil heyetçe düzenlenen 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda …plakalı aracın sürücüsünün %20 oranında, davacının ise %80 oranında kusur olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan N.E.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan 09/02/2021 tarihli rapor ile davacının yaralanması sebebiyle %100 oranında kalıcı sakatlığının bulunduğu, iyileşmesi mümkün olmayan bir hastalığa tutulduğundan geçici iş göremezlik süresinin bulunmadığı, tedavisi nedeniyle kurum tarafından karşılanmayan zorunlu giderlerin 39.286,33TL olduğu, ömür boyu bakıcı ihtiyacının bulunduğu tespit edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisinden yukarıda belirtilen kusur raporu ve hastane raporu esas alınarak hesap raporu düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 08/03/2021 tarihli rapora göre, kaza sebebiyle davacının uğradığı sürekli iş göremezlik zararının 319.920,08TL olduğu, kaçınılmaz tedavi giderinin 7.857,26TL olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu tespitler mahkememizce de benimsenmiştir. Ancak, aynı raporda dava dilekçesinde davacının ömür boyu uğrayacağı bakıcı giderinden doğan zarar talebi bulunmadığından bu yönde bir zarar hesabının yapılmadığı belirtilmiş ise de raporun bu kısmının hatalı olduğu değerlendirilmiştir. Nihayetinde dava dilekçesinde bakıcı gideri talebi belirsiz alacak olarak yer aldığından ve talep arttırım dilekçesi ile talep ömür boyu bakıcı gideri olarak arttırıldığından davacının ömür boyu bakıcı gideri talebinde bir usulsüzlük görülmemiştir. Bu itibarla dosyada daha önce düzenlenmiş 26/06/2020 tarihli raporda hesaplanan 299.233,42TL’lik bakıcı gideri zararı tespitinin daha isabetli olduğu değerlendirilerek sözü edilen raporun bu kısmı hükme esas alınmış ve davacının bakıcı gideri zararının 299.233,42TL olduğu kanısına varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %20 oranında kusurlu olduğu, bu kaza neticesinde davacının %100 oranında sürekli iş göremez hale geldiği ve ömür boyu bakıcıya muhtaç kaldığı anlaşılmakla sigorta teminat limitleri ve davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi esas alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Sürekli iş göremezlik zararından kaynaklı 268.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinde geçerli sakatlanma teminatı kılozu limitleri aşılmamak kaydıyla ve bakıcı ve tedavi giderinden kaynaklı 268.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinde geçerli sağlık gideri teminatı kılozu limitleri aşılmamak kaydıyla toplam 536.000,00TL maddi tazminatın 26/03/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 36.614,16 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin ve ıslahen alınan 1.866,09‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 34.748,07 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28 ve 130. maddeleri, HMK nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri gereğince işbu kararın harç yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce harcın yükümlüsünden tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
3-Yargılama giderinden ayrı olarak davacıların peşinen karşıladığı 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin karar ve ilam harcı, 1.830,19 TL ıslah harcı ile 5,20 TL vekâletnâme suret harcı, 136,00 TL taraf davetiye gideri, 840,00 TL bilirkişilerin ücret giderleri, 1.279,50 TL talimat ve bilirkişi kurulu giderleri, 321,20 TL yazı posta gideri olmak üzere toplam 4.483,89TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 43.850,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacılar tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …