Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/453 E. 2022/258 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı (borçlu) aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının süresinde borca itiraz ettiğinden takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin alacağının sözleşmeye dayalı olduğunu, taraflar arasında 01.01.2014 tarihinde “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme ile davalıya iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verildiğini, İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmesinin davalının inkar edemeyeceği şekilde Bakanlık kayıtlarında yer aldığını, sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile her iki tarafın yükümlülükleri ve sorumluluklarının hüküm ifade eder hale geldiğini, müvekkilinin görevlilerinin işe başladığını, sözleşmenin 01.01.2014 tarihinden itibaren tarafların sorumlulukları ve yükümlülüklerinin doğduğunu, sözleşmenin imzası ile birlikte müvekkilinin işyeri hekimini ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirdiğini, sağlık taramaları yaptığını, eğitimler verdiğini, sözleşmeye göre yerine getirilmesi gereken tüm edimleri yerine getirdiğini, davalının itirazında müvekkilinin hizmetlerini kanun ve yönetmeliklerin emrettiği şekilde sunmadığından kendilerini zarara uğrattığını, ceza almasına neden olduğunu ileri sürdüğünü bu itirazı kabul etmediklerini, müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusurlu davranış veya ihmal söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davalının Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptığı borca itirazın ana para miktarı 4,712,54TL için iptaline, bu miktar alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahküm edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın 01.01.2014 tarihinde müvekkilince imzalamış olduğu sözleşmeyi esas aldığını belirttiğini, davacının cari hesaptarı kaynaklanan alacağın varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğunu, cari hesaba dayanak faturaları ve teslim belgelerini sunması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde bedel başlıklı kısımda,”… Kardeşler şirketine yapılan hizmet karşılığıunda sadece fatura düzenlenecektir” dendiğini, davacının bu tür bir alacağı varsa aralarındaki bu sözleşme gereğince fatura ibraz etmesi gerektiğini, davacı tarafın fatura ibraz edemediğini, bu durumda davacının ifadeleri ile söylediklerinde bu sözleşme tarafları bağlamaktadır ancak davacı tarafın fatura ibraz edemediğinden böyle bir alacağı da olmadığını, olmayan bir alacağı talep etme hakkı da bulunmadığını, sözleşmenin 4.maddesinin sözleşmenin yürürlüğe girmesi ve süresi başlıklı kısımda “sözleşme süresinin 1 yıl olduğunun” açık ve net belirtildiğini, ancak icra takibinden görüldüğü üzere 30.7.2015 tarihli cari hesabın istendiğini, alacaklı tarafın sözleşme süresinin bittiği döneme dair alacak talep ettiğini, ortada sözleşme yoksa hak ve alacağında olamayacağını, bu döneme dair hak talebinde bulunamayacağını, dava dilekçesine eklenen belgelerdeki müvekkilinin işyerinde çalıştığı söylenen kişilerin çalışma sürelerinin 2015 yılına ait olduğunu, sözleşme maddesine göre sürenin 2015 yılı başında bittiğini, bu durumda bu belgeleri delil olarak kullanamayacaklarını, taraflar arasındaki sözleşme geçerli sayılacak olursa itiraz dilekçelerinde de belirttikleri gibi davacının yasa ve ilgili düzenlemeler gereğince üzerine düşen işini, edimlerini eksik yada gereği gibi yapmaması nedeniyle müvekkilinin iş yerinde Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü İş Teftiş Kurulunca teftiş yapıldığını ve müvekkiline ceza kesildiğini, müvekkilinin bu cezayı ödemek zorunda kaldığını, yasa ve ilgili düzenlemelerden açıkca olarak görüleceği üzere davacı tarafın iş güvenliği uzmanlarının müvekkilinin işyerinde gerekli denetlemeleri yapıp eksik ya da yapılması gereken şeyleri tespit etmeleri buna dair tutanak tutmaları ve bunu işyerine yazılı olarak bildirmeleri gerektiğini, işyerinin de kendisine bildirilen bu eksiklikleri buna göre gidermesi gerektiğini, ancak davacı tarafın kendi üzerine düşen bu edimi yerine getirmediğini, işyerinde eksiklik ya da hata olduğuna dair müvekkiline herhangi bir belge sunmadığını, müvekkilinin de bu belgeye dayalı düzenleme yapamadığını, bunun üzerine iş güvenliği kurulunun teftişi sırasında pekçok eksiklik tespit edildiğini alınması gerekli tedbirleri içeren bir liste hazırlandığını ve akabinde müvekkiline hem para cezası kesildiğnii ve hem de işinin durdurulduğunu, Bu nedenlerle, haksız ve kötüniyetli davanın reddi ile davacı aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, bu ceza geldiğinde müvekkilinin davacı şirketin ortağı olarak bilinen … ile görüştüğünü, bu kişinin “bizim yüzümüzden zarar görmüşsünüz bu bizim hatamız, onun İçin sizden hizmetimizin bedelini istemeyeceğiz, siz de ödediğiniz cezanın parasını bizden istemeyin, böylece bu işi kapatalım” vb şeyler söylediğini, bu nedenle müvekkilinin davacı hakkında bir işlem yapmaya kalkışmadığını, ancak yapılan takibin davacının bu sözünde de durmadığını gösterdiğini, bu nedenlerle davacının haksız ,sebepsiz ve kötüniyetli davasının reddi ile davacının kötü niyetli olduğundan kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, 01/01/2014 tarihinde akdedilen İş Güvenliği Hizmet Sözleşmesinden kaynaklı sözleşme bedelinin ödenmediği iddiasıyla davacı tarafından yapılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise 01/01/2014 tarihinde Hizmet Sözleşmesi sebebiyle davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Davacı fatura tarihi ile takip tarihine kadar işlemiş faiz de talep edilmiş, mahkemece ”davacının davasının kabulü ile Antalya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takip edilen 53.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ve diğer alacaklar yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin devamına” denilmek suretiyle 17.661,34 TL işlemiş işlemiş faiz alacağı yönünden de dava kabul edilmiştir. Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlu temerrüde düşürülmediğinden ve kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından temerrüt, icra takibinin başlatıldığı tarihte oluşmuştur. Mahkemece fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır. İcra takibinden önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığından takip öncesine ait işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazın iptâli talebinin reddi gerekir.O halde mahkemece, açıklanan husus gözetilmek suretiyle yapılacak hesaba göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının davamız davası, takip borçlunun davamız davalısı, takibe dayanak asıl alacak miktarının 4.712,54 TL, işlemiş faiz alacağı talebinin 832,22 TL olmak üzere toplam 5.549,76 TL olduğu, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takibe itiraz dilekçesinin davacı yana usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve eldeki itirazın iptali davasının T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alınarak hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Dosya içerisinde yer alan ve taraflar arasında akdedilen Hizmet Sözleşmesinin incelenmesinde tanzim tarihinin 01/01/2014 tarihi olduğu, sözleşmenin 4. Maddesi gereğince sözleşme süresinin 1 yıl olduğu ve 01/01/2015 tarihinde sona erdiği, davacının İş Güvenliği Uzmanı ve İş Yeri Hekimi olarak hizmet vereceği anlaşılmıştır.
3.Davalı tarafından yasal süre içerisinde verilen cevap dilekçesinde sözleşmenin süresinin 01/01/2015 tarihinde sona erdiğinin ifade edilmesi üzerine davacının 2015 yılında devam eden süre için hizmet verip vermediği hususunun tespiti amacıyla T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, 01/07/2021 tarihli müzekkere cevabında davacının A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak 19/06/2015 tarihi itibariyle hizmet verdiği ve sözleşmenin aynı koşullarla 1 yıl süreyle devam ettiği görülmüştür.
4.Mahkememizce tacir olan davacı ve davalıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde alanında uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, davacının incelenen ticari defter ve belgelerinde 2015 yılı sonunda 4.712,54 TL borç bakiyesi olduğu muavin defter belgeleri dökümünden anlaşılmış, yine davalının incelenen ticari defter ve belgelerinde de 2015 yılı sonunda davaya konu 4.712,54 TL’ik borç bakiyesinin yer aldığı lakin davalının ticari defterlerinde İşkur tarafından davalı firmaya idari ceza kesilmesinden dolayı cari hesap bakiyesinin davacı firmaya ödenmeyerek virman fişi ile hesabın kapatıldığı anlaşılmıştır.
5.Her iki tarafında da ticari defter ve belgelerinde takibe konu asıl alacak miktarı olan 4.712,54 TL tutarın işlenmiş olması karşısında miktar hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalıya kesilen idari para cezası sebebiyle davacının sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında olduğu tespit edilmiştir.
6.Mahkememizce T.C. Konya . İş Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı ilamına dayanak bilirkişi raporu ile ilgili Mahkeme ilamı dosyamız arasına alınmış, 27/12/2018 tarihinde verilen hükmün 30/01/2019 tarihinde kesinleştiği, ilgili dosyada davalının yer aldığı ve davacının ise feri müdahil olarak dosyada bulunduğu tespit edilmiştir. İş Mahkemesi ilamına dayanak 16/07/2018 tarihli Heyet Raporunun incelenmesinde özetle; Raporun 17. Sayfasında İş Güvenliği Uzmanının görevi gereği tespit ettiği inşaat yakınındaki YG hattının geçtiği ve tedbir alınması gerektiğini onaylı deftere işlediği, meydana gelen kazada ilgili yönetmelik hükümleri gereğince iş güvenliği uzmanının görevini yaptığı ve yine raporun netice kısmında 20. sayfada İş Güvenliği Uzmanının ve davacı firmanın herhangi bir kusuru olmadığı, kazanın meydana gelmesinde işverenin %100 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
7.Yukarıda yapılan açıklamalar ve somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacının incelenen ticari defter ve belgelerinde 2015 yılı sonunda 4.712,54 TL borç bakiyesi olduğu muavin defter belgeleri dökümünden anlaşıldığı, yine davalının incelenen ticari defter ve belgelerinde de 2015 yılı sonunda davaya konu 4.712,54 TL’ik borç bakiyesinin yer aldığı lakin davalının ticari defterlerinde İşkur tarafından davalı firmaya idari ceza kesilmesinden dolayı cari hesap bakiyesinin davacı firmaya ödenmeyerek virman fişi ile hesabın kapatıldığı, her iki tarafında da ticari defter ve belgelerinde takibe konu asıl alacak miktarı olan 4.712,54 TL tutarın işlenmiş olması karşısında miktar hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalıya kesilen idari para cezası sebebiyle davacının sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında olduğu, T.C. Konya . İş Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı ilamına dayanak 16/07/2018 tarihli Heyet Raporunun incelenmesinde raporun 17. Sayfasında İş Güvenliği Uzmanının görevi gereği tespit ettiği inşaat yakınındaki YG hattının geçtiği ve tedbir alınması gerektiğini onaylı deftere işlediği, meydana gelen kazada ilgili yönetmelik hükümleri gereğince iş güvenliği uzmanının görevini yaptığı ve yine raporun netice kısmında 20. sayfada İş Güvenliği Uzmanının ve davacı firmanın herhangi bir kusuru olmadığı, kazanın meydana gelmesinde işverenin %100 oranında kusurlu olduğu, dolayısıyla davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalının iş kazasında kusuru/ihmali olduğundan bahisle kesilen idari para cezası dayanak gösterilerek davacının hak ettiği hizmet bedelinden kesinti yapamayacağı anlaşılmakla davacının davasının asıl alacak miktarı yönüyle kabulüne karar verilmiş lakin yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı çerçevesinde davacının icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edememesi ve ödeme tarihi hususunda taraflar arasında kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından temerrütün icra takibinin başlatıldığı tarihte oluştuğu kabul edilmiş asıl alacağa 17/04/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin 837,22 TL işlemiş faiz alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
8.Davaya konusu alacak miktarının her iki tarafın da ticari defterlerinde yer alması, alacağın likit olması, davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 942,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 4.712,54 TL üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 17/04/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin 837,22 TL işlemiş faiz alacağı talebinin REDDİNE,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 942,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 321,91TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 52,72TL peşin harcın ve 27,76TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 241,43TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 35,90 TL başvuru harcı, 52,72 TL peşin harç, 27,76TL icra dosyasına yatırılan peşin harç ve 5,20 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬121,58TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 272,50TL posta ve tebligat gideri ile 850,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.122,50TL’nin haklılık oranına (4.712,54/5.549,76) göre 953,16TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan bölümün davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.712,54TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2022

Katip … Hakim …