Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/438 E. 2023/90 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
4-… – …
5- … – … …
6- … – …
7- … – … …
8- … – …
9- … – … …
10- … – …
11- … – … …
12- … – …
13- … – …
14-… – … …
15- … – … …
16-… – … …
17- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVACI-
MÜTEVEFFA : … – …
MİRASÇISI : 1-… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVACI-
MÜTEVEFFA : … – … …
TASFİYE MEMURU : … – …

DAVACI-
MÜTEVEFFA : … – …
MİRASÇILARI : 1- … -…
2-… – …
3-… – …
4-… – …
5-… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVACI-
MÜTEVEFFA : … – …
MİRASÇILARI : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
4-… – …
5-… – …
6-… – …
7-… – …
DAVACI-
MÜTEVEFFA : … – …
MİRASÇILARI : 1-… – …
2-… – …
3-… – …

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizin 02/02/2015 tarih, … Esas … Karar sayılı kararı ile verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/09/2015 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/04/2018 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebi reddine karar verilmiş ve dosya mahkememiz 2018/438 esas sayılı sırasına kaydedilmiş olup mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 21/07/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin B tipi üyesi (tercihli üyesi) olduklarını, B tipi üyelerin A tipi üyelerden (normal tip üyelerden) farklı olarak her hangi bir aidat vs. ödemeyeceklerini, B tipi üyelerin sadece kat farkı, elektrik, su, doğalgaz sayaç ve katılım payları dışında her hangi bir ödemede bulunmayacaklarını, bu hususun davalı kooperatifin 28/06/2002 tarihli genel kurulunda kararlaştırıldığını, müvekkillerinin B tipi üye olurken dairelerini de teslim aldıklarını ve halen dairelerde oturduklarını, hal bu iken davalı kooperatifin 2009 ve 2010 yılı genel kurullarında müvekkillerinden de aidat alınmasına karar verildiğini, aidatların tahsili için kooperatif tarafından müvekkilleri aleyhine icra takipleri başlatıldığını, müvekkillerinin itirazları üzerine icra takiplerinin durdurulduğunu, davalı kooperatif tarafından çeşitli mahkemelerde müvekkilleri aleyhine açılmış itirazın iptali davalarının halen görülmekte olduklarını, bir kısım itirazın iptali dava dosyalarında Yargıtay tarafından müvekkilleri lehine bozma kararları verildiğini, itirazın iptali davalarında kooperatif görevlileri hakkındaki zimmet vs. suçları ile ilgili Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki davanın sonuçlanmasının beklenmesi yönünde ara kararları verildiğini, yine davalı kooperatifin 2013 yılı genel kurul kararlarından aidatla ilgili 7. maddenin iptali veya B tipi üyelerden aidat alınmasına ilişkin işbu kararın batıl olduğunun tespiti yönünde Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açtıkları davanın derdest olduğunu, hal bu iken 22/06/2014 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını, genel kurul tutanağının 4. maddesinde (D) blokla ilgili kura çekilerek hak sahiplerine dağıtılması yönünde yönetim kuruluna yetki verilmesinin oy birliği ile karara bağlandığını ve ayrıca genel kurul tutanağının 8. maddesinde de 2014 yılında ödenecek aidatların normal daireler için aylık 400,00 TL, dubleks daireler için aylık 600,00 TL olarak belirlenmesine oy birliği ile karar verildiğini ancak 4. maddede sözü geçen (D) blokta oturan bir kısım müvekkilleri olduğunu, oturan müvekkilleri aleyhine davalı kooperatif tarafından açılmış tahliye davalarının derdest olduğunu, mülkiyet çekişmesi nedeniyle genel kurul kararının usule aykırı ve müvekkillerine genel kurul çağrı davetiyesi gönderilmemesi nedeniyle iptale tabi olduğundan ve ayrıca 8. maddedeki aidat kararının B tipi üye olan müvekkilleri açısından batıl karar olduğunu, 8. maddedeki kararın müvekkillerinin haklarını ortadan kaldırır nitelikte olduğundan yok hükmünde olduğunu, 2009 ve 2010 yılı genel kurullarındaki benzer kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile ilgili Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının ve Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini, bunlar beklenmeden dava konusu 8. maddedeki aidat kararının batıl ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan vs. bahisle 22/06/2014 tarihli genel kurulun 4. maddesindeki kura çekimi yaptırılması ile ilgili genel kurul kararının iptaline, 8. maddesindeki aidat ile ilgili genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine veya bu mümkün olmadığında iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 30/09/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin kötü yönetildiği dönemde hukuka aykırı uygulama ve kararlarla üye kayıtları yapıldığını, bu kararların zaman içerisinde genel kurul kararları ile düzeltildiklerini, dava konusu edilen genel kurul kararlarında da usul ve yasaya aykırılık olmadığı gibi mevcut kooperatif üyelerinin neredeyse tamamının davacılar gibi bir pozisyonda olduklarını, kooperatifin tüm yükünün bir kaç normal üyeye yüklenmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını, ortada mülkiyet çekişmesi değil haksız işgalin olduğunu, davacıların 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesi gereğince genel kurul kararlarına karşı kötü niyetli dava açacak üyelerin önünün kesilmesi için dava teminatı ön görüldüğünü, bu nedenle 600x12ay=7.200,00’er TL her bir davacının dava teminatı yatırmalarının davacılardan istenilmesini aksi halde davalarının usul yönünden reddedilmesi yönünde ve işin esası yönünden de yasaya aykırılık olmadığından davacıların davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı kooperatifin tüm kayıtları, genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetvelleri, temsile yetkili şahısların bilgileri, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … , … esas sayılı dosyaları, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … , … esas sayılı dosyaları, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … , … esas sayılı dosyaları, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, koperatif ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Mali Müşavir bilirkişiden ve ticaret hukuku bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyasında verilen 25/03/2022 tarihli ek karar ile; müteveffa …’ın mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedildiği anlaşıldığından TMK’nun 612.maddesi gereğince mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası incelenmesinde; Mahkememiz … Esas sayılı dosyasındakinden başka bir davacı tarafından yine davalı kooperatifin 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısındaki tüm gündem maddeleri ile ilgili alınmış kararlarının yok hükmünde olduklarının tespitinin dava edildiği, adı geçen Mahkemenin … Esas, … Karar sayılı ve 29/09/2020 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği, söz konusu dosyanın iş bu dosyamızın karar tarihi itibariyle derdest ve üst mahkeme incelemesinde olduğu, henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: mahkememiz dosyası davacılarının bir kısmının da aralarında olduğu davacılar tarafından davalı … hakkında 05/05/2013 tarihli genel kurul kararının iptali ve B tipi (peşin ödemeli) üyeliğin kazanılmış hak olup ortadan kaldırılamayacağından bu genel kurulda alınan 4. ve 7. maddelerin mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti talebine ilişkin açılan davada 30/01/2019 tarihinde verilen karar ile bir kısım davacılar yönünden davanın reddine, bir kısım davacılar yönünde de davanın kabulü ile bu maddeler yönünden mutlak batıl olduğunun tespitine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Konya BAM . Hukuk Dairesinin 27/02/2020 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile istinaf taleplerinin bir kısmı yönünden ret, bir kısmı yönünden de kabul kararı verilerek yeniden hüküm kurulduğu ve kararın 01/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali veya butlanı davasıdır.
Davalı Kooperatifin 22/06/2014 tarihinde yapılan 2013 yılına ilişkin genel kurulunun 4. gündem maddesinde; … … … Pafta, … Ada, … Parsel numaralı arsa üzerindeki daha önce arsa sağlayan için ayrılan 12 meskenlik D/Blokun da ortaklar arasında kura çektirilerek hak sahiplerine dağıtılması için gerekli iş ve işlemleri yapmak ve değerlendirme tutanağı hazırlamak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesine;
Aynı genel kurulun 8. gündem maddesinde ise, 2014 yılında ödenecek aidatların normal daireler için, 400,00 TL, dubleks daireler için, 600,00 TL olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, öncelikle genel kurul çağrısındaki usulsüzler sebebiyle genel kurulun tümden iptalini; bu mümkün görülmediği takdirde müvekkillerinin B tipi peşin bedelli kooperatif üyesi olması, kura çekimi yapılacak dairelerin bir kısmında halen müvekkillerinin oturması ve bu dairelerin mülkiyetinin çekişmeli olması sebepleriyle 8. ve 4. maddedeki kararların batıl olduğunun tespitini veya iptalini talep etmiştir.
Mahkememiz 02/02/2015 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile; “Davamızda 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesi gereğince davacıların işbu davayı açmaları nedeniyle her birinin 3.600,00 er TL teminatı mahkememiz veznesine depo etmeleri konusunda davacılar vekiline 02/02/2015 tarihinde yapılacak olan duruşma gün ve saatine kadar kesin süre verilmiş olup aksi halde davalarının dava şartı yokluğundan reddedileceğinin kesin süre de ön görüldüğü ve bu hususla ilgili davetiyenin usulen davacılar vekiline 19/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilinin işbu teminat ile ilgili ara kararından dönülmesi için 16/01/2015 havale tarihli dilekçesini verdiği ve bu talebinin uygun görülmeyerek reddedildiği ve duruşmanın yapıldığı, 02/02/2015 günü davacıların kesin süre içerir ara kararındaki dava teminatlarını yatırmadıkları anlaşılmıştır.
HMK nun 114/1-ğ maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan dava teminatı ile ilgili hususun sonradan giderilmesi mümkün olduğundan bu konuda davacılar vekiline dava şartlarından olan dava teminatlarını karşılaması hususunu tamamlaması aksi halde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını taşır davetiye 19/11/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davacı vekili kesin/yasal süre içinde dava şartı noksanını tamamlamamıştır. Bu durum karşısında dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Verilen karar davacılar vekiline temyiz edilmiş olup Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/09/2015 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile;
“…Mahkemece yukarıda belirtilen teminat kararına dayanak teşkil eden 1163 sayılı Yasa’nın 53. maddesinde, mahkemece kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlara karşı davacıların teminat göstermesine karar verilebileceği öngörülmüş, ise de, bu hüküm mahkemece gerekçe gösterilmeden, hangi muhtemel zararların oluşabileceği izah edilmeden keyfi surette teminat talep edilebileceği anlamında yorumlanamaz. Somut olayda da, mahkemece verilen ara kararında bu yönde herhangi bir gerekçe belirtilmediğinden, verilen usulden red kararının yasaya açıkça aykırı olduğu ortadadır.
Bunun yanında, kooperatif ortaklarının birlikte genel kurul kararının veya kararlarının iptali için dava açmaları halinde yine 1163 sayılı yasanın 53. maddesi uyarınca verilebilecek bir iptal kararının tüm ortakları etkileyebileceği hususu da gözetilerek mahkemece her ortak sayısınca ayrı bir dava varmışcasına ayrı ayrı usulden red kararı verilmesi doğru olmadığı gibi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.07.2013 gün, … esas, … karar sayılı kararına aykırı olarak her bir davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesi de hatalı bulunmuştur. Bu durumda mahkemece verilen kararın bozulmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay bozma karara karşı davalı vekilince karar düzeltme talep edilmiş olup Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/04/2018 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “…Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine… ” şeklinde karar verilerek bozma sonrasında mahkememiz yukarıda yazılı esasın kaydedildiği anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmakla yargılamaya devam edilmiştir.
Yargılama sırasında meydana gelen ölümler sebebiyle müteveffa davacılar yönünden öncelikle taraf ehliyeti dava şartı üzerinde durmak gerekmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar Sayılı ilamı: “….Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Genel olarak mirasbırakanın alacakları, hakları ve malları mirasçıya geçer. Bu nedenle dava sırasında taraflardan birisi ölürse, istek şahsa bağlı bir hak değilse dava mirasçılar tarafından yürütülür. Dava devam ederken davacının ölmesi halinde mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan mirasçıların tümünün davayı birlikte yürütmeleri gerektiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 60. maddesi gereğidir. HMK’nın 55.maddesine göre de, taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunda belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Mirasçılardan bazısı duruşmaya gelmezse, gelen mirasçıya, gelmeyen mirasçıların olurlarının alınması ya da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması için süre verilir. Temsilci atanırsa davaya temsilci huzuru ile devam edilir….” şeklindedir.
UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneklerinden anlaşıldığı üzere, iş bu davanın açıldığı tarihten sonra olacak şekilde davacı … 04/01/2015 tarihinde, davacı … 07/08/2018 tarihinde, davacı … 23/08/2019 tarihinde, davacı … 23/03/2021 tarihinde, davacı … 03/03/2022 tarihinde vefat etmiştir.
Adı geçen davacılardan …’ün mirasçısı olan … haricinde, diğer mirasçıların mirası reddettikleri dosyamız arasına alınan karar suretlerinden anlaşılmaktadır. Mirası reddetmeyen ve adına vekaletname sunulan … vefat eden davacı … mirasçısı olarak davayı takip etmiştir.
Müteveffa davacılardan …’ın mirasının en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … E, … K. sayılı kararı ile reddedildiğinin anlaşılması üzerine Mahkememizin ihbarı üzerine ilgilinin terekesi için atanan tasfiye memuruna ve diğer müteveffa davacıların veraset ilamlarında ismi bulunan mirasçıları adına Mahkememizce davayı takip edip etmeyeceklerini bildirmek üzere kesin süre ihtaratlı tebligat çıkarılmıştır. Usulüne uygun tebligata rağmen adı geçenlerden hiçbirisi davayı takip ettiklerine dair dosyaya yazılı veya sözlü bir bildirimde bulunmamıştır. Davacı … mirasçıları dosyaya vekaletname sunularak kendilerini vekille temsil ettirmiş iseler de verilen kesin sürede davayı takibe yönelik dosyaya bir bildirimleri olmamıştır. Bu itibarla davacılardan … mirasçıları; …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, …, …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, … ve …, davacılardan …’ın miras ortaklığı yönünden taraf ehliyeti dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine dair hüküm tesisi gerekmiştir.
Davalı vekili tarafından vefat eden davacıların üyelik haklarının intikali ve temsilci atanması için kooperatifçe mirasçılara çıkartılan ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığı ve bu sebeple ölen davacıların üyelik sıfatlarının düştüğü ileri sürülerek davanın bu sebeple reddi istenmiş ise de, taraf ehliyeti dava şartı ve mirasçıların davayı takibi daha önce incelenmesi gereken bir ön sorun olduğundan, adı geçen müteveffa davacıların üyelik sıfatlarına ilişkin bir değerlendirme yapılması lüzumlu görülmemiştir.
Mahkememizce iş bu davanın sonucuna etki edeceği düşüncesiyle bir süre Mahkememizin … Esas Sayılı ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyalarının neticesi beklenilmiştir.
Anılan dosyalardan Mahkememiz … Esas Sayılı dosyası incelendiğinde; davalı kooperatifin 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısındaki 3. ve 4. gündem maddeleri ile ilgili alınmış kararlarının yok hükmünde olduklarının tespitinin dava edildiği, Mahkememiz … Esas, … Karar Sayılı ve 06/05/2015 tarihli kararı ile de davanın reddine karar verildiği, verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek 31/05/2018 tarihinde kesinleştiği;
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası incelendiğinde ise; Mahkememiz … Esas sayılı dosyasındakinden başka bir davacı tarafından yine davalı kooperatifin 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısındaki tüm gündem maddeleri ile ilgili alınmış kararlarının yok hükmünde olduklarının tespitinin dava edildiği, adı geçen Mahkemenin … Esas, … Karar sayılı ve 29/09/2020 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği, söz konusu dosyanın iş bu dosyamızın karar tarihi itibariyle derdest ve üst mahkeme incelemesinde olduğu, henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Davalı Kooperatif’in 30/06/2000 tarihli genel kurulunda “Kooperatif inşaatının yapım ve yürütülmesi işinin … Müh. İnş. Ltd. Şti.’ye verildiği, her türlü mal ve hizmet alımının adı geçen şirket tarafından yapılacağı, Kooperatif’in de bu şirkete hak edişleri zamanında ve düzenli olarak ödeyeceği, Kooperatif’in borcunu ödeyememesi halinde bu şirket tarafından istenilmesi halinde inşaat yapım işi karşılığında, bu şirkete Kooperatif üyeliği verileceği, bu üyelikler şirket tarafından 3. kişilere devredilirse şirketten üyelik devralanların B tipi üye olarak Kooperatife kaydedilecekleri, B tipi üyelerin kat farkı, elektri, su ve doğalgaz sayaç ve katılım payları dışında her hangi bir ödemede bulunmayacakları” kararlaştırılmıştır.
Davacılardan bir kısmının kooperatifteki üyelik haklarının dava konusu olduğu Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Mahkemece Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasının lüzumlu olmadığı gerekçeli kararda açıkça belirtilmiş ve bu hususa ilişkin itirazlar temyiz mahkemesince yerinde görülmeyerek dosya kesinleşmiştir. Kaldı ki Mahkememizin … Esas sayılı dosyası kanun yolu incelemesinden geçmekle kesinleşmiştir. Bu bakımdan aynı konuya ilişkin ve aynı sebeple ve fakat bir başka kooperatif üyesi tarafından açılan davanın da uzun süre neticesinin beklenilmesinin dosyaya bir katkı ve etkisinin olmayacağı neticesine varılmıştır.
Davalı vekili tarafından her ne kadar, davacı murisleri vefat ettiği halde davayı takip eden mirasçı davacılar yönünden, üyelik haklarının intikali ve temsilci atanması için kooperatifçe mirasçılara çıkartılan ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığı ve bu sebeple ölen davacıların üyelik sıfatlarının düştüğü ileri sürülerek davanın bu sebeple reddi istenmiş ise de, konut yapı kooperatifleri tip ana sözleşmesinin 16. maddesindeki 3 ay içerisinde temsilci tayin edilmesine ilişkin düzenlemeler kişilerin Anayasada teminat altına alınan miras ve mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğurduğundan mirasın gerçek veya hükmen reddi durumu haricinde ölen kooperatif üyesinin üyelik hakkı da dahil tüm haklarının mirasçılarına geçmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu savunması yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili müvekkillerinin davalı kooperatifin B tipi üyesi olduklarını ve üyeliklerin sabit fiyatlı olduğunu ileri sürmüştür. Kooperatifler Kanunu’nun 42/6. Maddesine göre, genel kurul kararı olmaksızın bir kimsenin sabit fiyatla kooperatife üye olması mümkün değildir. Davalı kooperatifin 30.06.2000 tarihinde yapılan 1999 yılı olağan genel kurul toplantında sabit fiyatlı üyelik konusunda karar alındığı tespit edilmiştir. Buna göre kooperatif inşaatının yapım ve yürütülmesi işi … Müh. İnş. Ltd. Şti. ne verilmiş, … Ltd Şti’ne yapım karşılığında kooperatif üyeliği verileceği ve şirketin bu üyelikleri üçünü kişilere devredebileceği, bu şekilde üyelik devralanların B tipi üye olarak kayıt edileceği, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik su ve doğalgaz sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir öğemede bulunmayacaklarına dair karar alınmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen 30/01/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile iş bu dosyanın da davacısı olan davacılar … , …, …, … , …, …, …, …, …, …, … ve …’ün B tipi peşin bedelli kooperatif üyesi oldukları hususu kesinleşmiştir. Dosya kapsamında aldırılan ve Mahkememizce de benimsenen 29/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti rapor ile de adı geçen davacılar dışında davacılar …, … , …, …, …, …’ın da kooperatif üyeliklerini … Ltd Şti’den devralmaları sebebiyle peşin bedelli kooperatif üyesi oldukları tespit edilmiştir.
Buna karşılık Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararında işi bu dosyanın da davacısı olan …’ın peşin bedelli kooperatif üyesi olmadığı kesinleşmiştir.
İş bu dava terditli olarak açılmış olup, davacılar vekili birincil talebinde genel kurul çağrısının usulsüzlüğü sebebiyle genel kurulun tümden iptalini dava etmiştir. Dosya kapsamına celp edilen genel kurula ilişkin bilgi ve belgelerden davacıların ana sözleşmesinde belirtilen usule göre genel kurula çağrıldıkları tespit edilmiştir. Kaldı ki yerleşik Yargıtay uygulamasına göre toplantı ve karar nisabına uyulması halinde genel kurul çağrısının usulsüzlüğü tek başına genel kurulun iptali sonucunu doğuramaz. Davalı kooperatifin dava konusu genel kurul tarihindeki üyelik durumu gözetildiğinde toplantı ve karar nisabına uyulduğunun belirlenmesi nedeniyle davacı …’la birlikte tüm davacılar yönüyle terditli ilk talep kabul edilmemiştir. Terditli ikinci talep yönünden ise davacılardan …’ın davalı Kooperatif’in peşin ödemeli üyesi olduğunun bu davada ispat edilememesi nedeniyle davacılardan …’ın davasının her iki talep yönünden esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtayın istikrar kazanan içtihatlarında vurgulandığı üzere, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki usule uyulmuşsa, o ortaktan artık üyelik aidatı istenemez. Fakat kooperatifin amacına ulaşmasına kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden peşin bedelli ortaklar da dahil tüm ortaklar sorumludur.
Nitekim, Yargıtay . HD.nin 11.09.2015 gün ve … E. … K.1163 sayılı kararı: “…. Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da znel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Davacıya üyeliği devreden kişinin peşin bedelli ortak olduğunun belirlenmesi halinde, davacının da peşin bedelli ortak olarak kabul edileceği tartışmasızdır….” şeklindedir.
Sabit fiyatlı üyelik bir nevi kazanılmış hak niteliğinde olduğundan bu üyelerin durumunu ağırlaştırabilecek kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik olanağı bulunmayan kararlardır. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. Bu bakımdan dava konusu genel kurul toplantılarına katılmamanın veya kararlara muhalefet etmemenin iş bu davaya bir etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E. … K. Sayılı 04.06.2012. Tarihli kararı; “….peşin ödemeli ortakların durumunu ağırlaştırabilecek, eşitlik kuralına aykırı olabilecek şekilde alınan karar, daha önce genel kurul kararımna dayalı olarak oluşan üyelik statüsünün davacı yararına olan sonuçları olumsuz olarak etkilediğinden, yok hükmündedir. Yok hükmünde olan kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik olanağı bulunmayan kararlardır. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir…” şeklindedir.
Yukarıda da belirtildiği üzere B tipi (peşin ödemeli) üyelerin kooperatife aidat ödeme yükümlülükleri bulunmamaktadır. B tipi üyeler inşaat finansmanından sorumlu olmayıp, genel giderlerden sorumludur. Dava konusu 8. gündem maddesinde, 2014 yılında ödenecek aidatlar normal daireler için, 400,00 TL, dubleks daireler için, 600,00 TL olarak belirlenmiştir. Burada genel gider veya alt yapı giderine ilişkin bir aidat belirlemesinin yapılmadığı görülmektedir. Öte yandan 4. gündem maddesinde daha önce arsa sağlayan için ayrılan 12 meskenlik D blokun da ortaklar arasında kura çektirilerek hak sahiplerine dağıtılması için gerekli iş ve işlemleri yapmak ve değerlendirme tutanağı hazırlamak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesine dair karar alınmıştır. Daha önce arsa sahiplerine tahsis edileceği belirlenen ilgili konutların hangi vasıf ve nitelikteki, hangi koşulları sağlayan kooperatif üyeleri arasında kuraya tabi tutulacağının genel kurulun bilgi ve tartışmasına sunulması, veyahut da genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekmektedir. Aksi durum peşin bedelli üyelerin kazanılmış haklarının ihlali sonucunu doğuracaktır. Bu itibarla genel kuruldaki bu kararların B tipi üyeler yönünden kazanılmış hakları ihlal edici nitelikte olduğu kanaatine varılmakla B tipi üye olduğu anlaşılan davacılar için yoklukla (mutlak butlanla) malül olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … yönünden DAVANIN ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılardan … mirasçıları; …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, …, …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, … ve …, davacılardan …’ın miras ortaklığı yönünden DAVANIN USULDEN REDDİNE,
3-Davacılardan … mirasçısı; …, davacılar … , …, …, …, … , …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … yönünden DAVANIN KABULÜ İLE; davalı kooperatifin 2013 yılına ilişkin 22/06/2014 tarihli genel kurulundaki 4. ve 8. kararların YOKLUKLA MALÜL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
4-Alınması gereken 3.957,80TL harçtan peşin alınan 579,60TL harcın ve yatırılan 55,00TL bakiye karar harcının olmak üzere toplam 634,60TL’nin mahsubu ile bakiye 3.323,20TL harçtan; … mirasçılarından 151,05TL’nin, … mirasçılarından 151,05TL’nin, … miras ortaklığından 151,05TL’nin, … mirasçılarından 151,05TL’nin, davacı …’dan 151,05TL’nin, davalı kooperatiften 2.567,95TL’nin tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı …, davacılardan … mirasçıları; …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, …, …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, … ve …, davacılardan …’ın miras ortaklığı yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davacılar tarafından yapılan 428,40TL başvuru harcı, 428,40TL peşin harç, 41,50TL tedbir harcı, 38,00TL vekalet suret harçları, 136,00TL temyiz yoluna başvuru harcı, 55,00TL bakiye karar ilam harcı, 309,00TL posta-tebligat gideri ve 3.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.436,30TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılardan … mirasçısı; …, davacılar … , …, …, …, … , …, …, … , …, …, …, …, …, …, …, …’e verilmesine, (davası reddedilen davacılara yönelik yapılan harç ve posta gideri mahsup edilmiştir)
7-Davalı tarafça yapılan 15,30TL vekalet suret harçları ve 80,00TL posta-tebliğat gideri olmak üzere toplam 95,30TL yargılama giderlerinin davacı …, davacılardan … mirasçıları; …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, …, …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, … ve …, davacılardan …’ın miras ortaklığından tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacılardan … mirasçısı; …, davacılar … , …, …, …, … , …, …, … , …, …, …, …, …, …, …, … vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
9-AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin ret sebebi aynı olan davacılardan … mirasçıları; …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, …, …, …, …, … ve …, davacılardan … mirasçıları; …, … ve … ve davacılardan …’ın miras ortaklığından tahsili ile davalıya verilmesine,
10-AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin (ret sebebi farklı olan) davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bölümünün karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; Bir kısım davacılar vekili Av. …, davalı vekili Av. … , bir kısım mirasçılar vekili Av. … , davacı … , davacı … yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …