Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/179 E. 2022/309 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİL:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 14/04/2008 günü 17:35 sıralarında sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı minibüsle … Caddesini takiben … ışıklı kavşağı istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiğinde kavşak girişinde kırmızı ışık sebebiyle orta şeritte bekleyen … plakalı minibüse sağ arka ve yan tarafından çarptığını daha sonra sağa manevra yapması sonucunda kaldırıma çarpıp sonrasında da sağ şeritte duran … plakalı … beyaz renkli servis aracının arkâ kısmına ve yolun sağında kaldırım kenarında beklemekte olan yaya müvekkili …’a çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre iş bu trafik kazasının meydana gelmesinde … Plakalı araç sürücüsü …’ün sevk ve idaresinde ki minibüsün hızını azaltarak uygun hızla yavaşlamayarak, kavşak girişinde kırmızı ışıkta bekleyen minibüse arkadan tehlikeli biçimde çarptığını, sonrasında sağa manevra yapıp kaldırım kenarında beklemekte olan yaya ile ışıkta bekleyen diğer araçların zincirleme çarpışmasına da neden olduğunu, zincirleme kazada tedbirsiz. ve dikkatsiz hareketleri nedeniyle ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 09/06/2009 tarihli raporu neticesinde %100 kusurlu olduğunu, kaldırımda bektemekte olduğu sırada …’ün hakimiyetinde olan araç tarafından çarpılmaya maruz kaları yaya müvekkili …’ın hatalı tutum ve davranışı olmadığından kusursuz olduğunun tespit edildiğini, müvekkili …’ın uğramış olduğu çarpma nedeniyle etkilerinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücudunda kemik kırığına yol açacak şekilde yaralandığını, iş bu elim kaza neticesinde müvekkilinin sürekli iş göremez hale geldiğini ve bedeninde kalıcı maluliyet oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin eskiye nazaran çok daha fazla efor sarfetmek zorunda kalacağını, kazaya karışan … plakalı aracın sahibi ve sigorta ettireni …’in aracının … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, … Sigorta A.Ş. Nin meydana gelen zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, 04/03/2011 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasına, 04/04/2011 tarihinde müvekkili … hesabına bu kazadan ötürü ödeme yapıldığını ancak aradan geçen süreç içerisinde müvekkilinin gelişen yeni olay ve durumlar neticesinde maluliyet (işgöremezlik) oranı değiştiğini ve arttığını, müvekkilinin maluliyetinde artış meydana gelmesi nedeniyle 08/11/2017 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketinin 06/12/2017 tarihli gönderisinde zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle taleplerini reddettiğini, müvekkilinin maluliyetinde meydana gelen artışı öğrenme tarihinin T.C. Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği’nden alınan 18/10/2017 tarihli raporu olduğunu, ilgili raporda müvekkilinin …’ın bedeninde, sürücü …’ün kullanmış olduğu aracın çarpması neticesinde %25 oranında kalıcı sakatlık sürekli iş göremezlik olduğunun tespit edildiğini, aynı raporda müvekkilinin SGK. tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi masraflarının 5.000 TL olduğunu, ayrıca 9 ay boyunca bakıcı gideri olacağının tespit edildiğini, işbu sebeple ileride artırılmak üzere HMK m.107 gereğince 5.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100 TL bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan sağlık harcamalarının, sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itaberen işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili amacı ile işbu davayı açtıklarını, ileride arttırılmak üzere Hmk 107., Maddeye göre 5.000,00 TL nin yeniden artan maluliyete göre geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, ileride artırılmak üzere Hmk 107. Maddeye göre 100,00 TL bakıcı gideri ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan sağlık harcamalarının sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı müvekkilinin maddi durumunun kötü olması nedeniyle Adli Yardım’dan faydalandırılmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafça açılan işbu davanın hem hukuki hem de usuli açıdan temelsiz olduğundan reddinin gerektiğini, dava konusu trafik kazasının 14/04/2008 tarihiride meydana geldiğini, zamanaşımı süresi dışında açılan iş bu davanın reddinin gerektiğini, davacıya ait 30.04.2008, 2009 ve 2010 tarihli raporlar dosyada mevcut olduğunu, zararın 2017 yılında öğrenildiğine ilişkin iddianın mesnetsiz olduğunu, 17/08/2010 tarihli rapor ile vücut fonksiyon kaybının %8 olarak belirlendiğini, davacı tarafın uğramış olduğu tüm zararın, 04.04.2011 ve 04.03.2011 tarihlerinde müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelrele tazmin edildiğini, bu nedenle davacı tarafın uğramış olduğu herhangi bir zarardan bahsedilemeyeceğini, müvekkili şirket aleyhine ikamne edilen iş bu davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemesi kaydıyla Yargıtay kararlarıyla oluşturulan uygulama uyarınca müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihleri itibari ile yasal faiz işletilmek suretiyle güncellenerek hesaplanan tazminat tutarından indirdirilmesi gerektiğini, davacının süregelen hastalığı nedeni ile 01.04.2010 tarihinde özürlü sağlık kurulu raporu ile %70 olan özürünün, 17/08/2010 tarihli raporda vücut fonksiyon kaybı oranı %8 olarak belirtildiğini ve kesin rapor tanzim edildiğini, davacının özürlülük oranı ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle sigortacının gerçek zarardan kusur oranından sorumlu olduğunu, geçici iş gücü kaybının teminatlarının dışında olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafin delillerinin taraflarına tebliğinden sonra cevap ve itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile davanın öncelikle usulden, her halükarda esastarı reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 21/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin sürekli iş göremezlik tazminatının HMK m.107 gereğince 59.198,06 TL arttırarak toplamda 64.188,06 TL olarak belirlenmesine, davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin geçici bakıcı gideri zararının HMK m.107 gereğince 5.634,47 TL arttırarak toplamda 5.684,47 TL olarak belirlenmesine, davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin HMK m.107 gereğince 4.950 TL arttırarak toplamda 5.000 TL olarak belirlenmesine, davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri, dava için zorunlu giderlerden olan adli tıp fatura giderleri, ilam vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Yeni gelişen durum sebebiyle artan maluliyet iddiasına dayalı trafik kazasından kaynaklı cismani zararların tazminine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise; Dava konusu kazaya karışan sürücülerin kusur oranlarının ne olduğu, davacının 14/04/2008 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle geçici ve kalıcı işgöremezlik, SGK tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi giderleri ve iyileşme süresindeki bakıcı gideri tazminatı/zararı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise bunun davalıdan tazmin edilip edilemeyeceği, edilebilir ise miktarının ne olduğu, hususlarına ilişkin olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“AYM iptal gerkçesinde vurgulandığı üzere aynı kaza ile ilgili olmak üzere işleten ve fiili yapan kişiye yönelik açılan dava ile sigortanın davalı olması durumunda uygulanacak Yönetmelik ve hesaplama tablolarındaki farklılık sorumlular arasında eşitsizliğe ve idarenin tek taraflı olarak düzenleyici olan işlemlerin sonucunda sorumlu olacak tazminat miktarlarında farklılık oluşturacaktır.
Bu halde Aym’ce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların bu halde genel şartlarla belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ile engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkanı kalmadığından ;
Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
Emsal alınan ilam gereğince; davacının maluliyet oranının tespiti kaza tarihi de nazara alınarak Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne tespit edilmiş, davacının Muhtemel Yaşam Süresi; Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmiş, muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem zararı hesaplanmıştır.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“2918 sayılı Kanun’un 111. maddesinin 2. fıkrası ise yapılan ödemenin yetersiz kaldığı iddası karşısında önem arz etmektedir.
Artan maluliyet oranı ve gelişen yeni durum nedeniyle zamanaşımı süresinin başlangıcı ise bu yeni durumun ortaya çıktığı tarih olup davacı vekilince de artan maluliyet oranına ilişkin tazminat talep edildiğine ve sigorta şirketince yapılan ödemenin ilk kalıcı sakatlığa ilişkin olduğu da gözetildiğinde, düzenlenen ibranamenin artan maluliyet oranını kapsamadığı ve her halükarda bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda 2918 sayılı Kanun’un 109. maddesinde düzenlenen 10 yıllık uzun zamanaşımı ve ceza (uzamış) zamanaşımı süresinin de dolmadığı gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. ” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece işlemiş dönem hesabında davacının kaza tarihinden hesap tarihine kadar bilinen gelirlerinin, hesap tarihinden sonraki dönem olan işleyecek dönem için davacının bilinen son gelirin uygulandığı ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesap içeren bilirkişi raporuna göre ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, jandarma başçavuşu olan davacının aktif çalışma yaşı 60 olarak kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Emekli Sandığı Kanunu’nun 40. maddesinde bazı kamu görevlilerinin (asker, polis,gümrük memuru v.s) yaş haddinden emekli yapılacakları düzenlenmiştir. Şu durumda, davacının aktif çalışma yaşının yasal düzenleme göz önünde tutularak belirlenmesi ve belirlenecek pasif dönemde için ise asgari geçim indirimi uygulanmaksızın asgari ücret üzeriden yapılacak hesaplamaya göre tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Başka bir ifade ile anlatılacak olursa; davacıların maluliyetlerinde gelişen durum yok ise 18.10.2004 tarihinden itibaren ceza zamanaşımı uygulanacak; gelişen durumun varlığının kabul edilmesi durumunda ise gelişen durumun öğrenilmesi tarihinden itibaren iki yıl ve her halükarda 10 yıllık tavan zamanaşımı süresi içinde talep edilmiş olup olmadığı irdelenecektir.” denilmiştir.
III.HÜKME ESAS ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI
A-KUSUR RAPORU
1-Dosya içerisinde yer alan 14/04/2008 Tarihli Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinde; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’ün 2918 Sayılı Kanunun 51/1-a maddesini ihlal ettiği rapor edilmiştir.
2-T.C. Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı ceza dosyasında alınan 09/06/2009 Tarihli Adli Tıp Kurumunun kusur raporunda özetle; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’ün tam kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
3-Davalı sigorta şirketinin ceza mahkemesi dosyasında taraf olmaması ve kusur raporlarına itiraz etme fırsatının olmaması da nazara alınarak Mahkememizce yargılama aşamasında yeniden kusur raporu aldırılmış, alınan 15/02/2022 kusur raporunda davaya konu trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’ün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kaza esnasında yaya olan davacıya atfı mümkün bir kusur olmadığı rapor edilmiştir.
Yukarıda ifade edilen kusur raporlarının birbirini destekler mahiyette olması karşısında Mahkememiz dosyasında hazırlanan kusur bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
B-MÜTERAFİK KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Kazanın meydana geldiği sırada davacının olay tarih ve saatinde kaldırımda beklediği esnada davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’ün minibüs ile kaldırıma çıkarak davacıya çarptığı anlaşılmakla, davacıya atfı mümkün bir müterafik kusur olmadığından davacı hakkında hükmolunan tazminatta müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
C-MALULİYET RAPORU
1-Dosya içerisinde yer alan T.C. Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 08/03/2021Raporunda özetle; Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre davacıda meydana gelen kalıcı maluliyet oranının %14, geçici(iyileşme süresi) iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir. Söz konusu rapor ile dosya içerisinde yer alan diğer raporlar arasındaki çelişkiler giderildiğinden ve ATK raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan sürekli ve geçici iş göremezlik maluliyet oranları yönüyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
2-Dosya içerisinde yer alan T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 10/01/2019 tarihli Heyet Raporunda özetle; Davacının 9 aylık geçici iş göremezlik süresinin tamamında bakıcıya ihtiyacı olduğu ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 5.000,00 TL olduğu rapor edilmiş, heyet raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan bakıcı gideri ve tedavi yönüyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
D-AKTÜERYAL HESAPLAMA
1.Mahkememizce yukarıda hükme esas alınan kusur raporu ve maluliyet oranlarının tespitine ilişkin heyet raporu nazara alınarak dosya alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş, Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının artan %6 oranındaki maluliyeti yönüyle sürekli iş göremezlik maddi zararının 64.188,06 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının olmadığı, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi gideri maddi zararının 5.000,00 TL ve bakıcı gideri maddi zararının ise 5.684,47 TL olduğu rapor edilmiş, kazanın meydana geldiği tarih ile davacının emekli olduğu ve sonrasına ilişkin gelir hesabının yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamına göre yapılması, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle bu raporun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
2.Her ne kadar dosya içerisinde 08/11/2021 tarihli bir başka aktüerya raporu mevcut ise de söz konusu raporun T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı aksine TRH-2010 esas alınarak hesaplanmış olması sebebiyle hükme esas alınmamıştır.
E-ZAMANAŞIMI DEFİ YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Her ne kadar davalı tarafından talep hakkının zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de 2918 Sayılı Kanunumuzun 109/1. Maddesinde; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” amir hükmü yer almaktadır.
Somut olayda kaza tarihi 14/04/2008 tarihidir. Dava artan maluliyet iddiasına dayalı olup yukarıda detayı verilen sağlık kurulu raporlarından anlaşıldığı üzere davacıda kaza sebebiyle gelişen yeni maluliyet olduğu da rapor ile sabittir. Eldeki dava tarihi ise 23/02/2018 tarihi olup, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile 2918 Sayılı Kanunumuzun 109/1. Maddesindeki amir kanun hükmü karşısında davacının artan maluliyet oranını öğrendiği 18/10/2017 tarihi itibariyle 2 yıllık ve kaza tarihi olan 14/04/2008 tarihi itibariyle 10 yıllık dava süresi içerisinde eldeki dava açıldığından davalının bu yöndeki savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
IV.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Yukarıda yapılan açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, emsal alınan Yüksek Mahkeme ilamları, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, kolluk araştırması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 14/04/2008 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’ün sevk ve idaresindeki araç ile kaldırımda bulunan davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’ün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kaza esnasında yaya olan davacıya atfı mümkün bir kusur olmadığı, T.C. Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 08/03/2021Raporunda kaza tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre davacıda meydana gelen kalıcı maluliyet oranının %14, geçici(iyileşme süresi) iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği, yine T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 10/01/2019 tarihli Heyet Raporunda davacının 9 aylık geçici iş göremezlik süresinin tamamında bakıcıya ihtiyacı olduğu ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 5.000,00 TL olduğunun rapor edildiği, mahkememizce yukarıda hükme esas alınan kusur raporu ve maluliyet oranlarının tespitine ilişkin heyet raporu nazara alınarak dosya alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş, Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının artan %6 oranındaki maluliyeti yönüyle sürekli iş göremezlik maddi zararının 64.188,06 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının olmadığı, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi gideri maddi zararının 5.000,00 TL ve bakıcı gideri maddi zararının ise 5.684,47 TL olduğunun rapor edildiği anlaşılmakla davacının davasının bu miktarlar üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’ın davasının KISMEN KABULÜ İLE;
a) Davacının 14/04/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 64.188,06 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının davalı … (… ) Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 28/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
b) Maddi zararı bulunmadığından davacının geçici iş göremezlik maddi zararı talebinin REDDİNE,
c)Davacının 14/04/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 5.684,47 TL bakıcı gideri maddi zararının davalı … (… ) Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 28/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
ç)Davacının 14/04/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 5.000,00 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararının davalı … (… ) Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 28/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ‬5.114,54TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 35,90 TL. peşin harç ile yargılama sırasında alınan 239,00TL. ıslah harcı olmak üzere toplam 274,90TL.’nin mahsubu ile bakiye 4.839,64TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından yapılan 35,90TL. başvuru harcı, 35,90 TL. peşin harç, 5,20TL vekalet suret harcı ve 239,00TL ıslah harcı toplamı olan 316,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 531,90TL posta ve tebligat gideri, 2.670,00TL adli tıp fatura ve hastahane fatura gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 4.201,9‬0‬TL. yargılama giderinden davanın haklılık oranına (74.872,53/74.972,53) göre hesaplanan 4.196,30 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili yararına AAÜT ne göre hesaplanan 10.533,43TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
6-Davalı vekili yararına AAÜT ‘ne göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.28/04/2022

Katip Hakim