Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 E. 2021/432 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP : .

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 05/01/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik sözleşmesi kapsamında teminat olarak dava dışı …adına kayıtlı olan …ili, …ilçesi, …mahallesi, …ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine 100.000,00TL bedelli 1. dereceden ipotek konulduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine davalı şirkete ve dava dışı …ihtar gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak olarak itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının da icra mahkemesince kaldırılmasına karar verildiğini, davalı şirket vekili tarafından müvekkili hakkında Kumluca . Asliye Hukuk Mahkemesinin ….esas sayılı dosyası ile iflas erteleme talebinde bulunulduğunu bu dosyada verilen karar ile rehinli takiplerde malların muhafazası ve satış işleminin durdurulmasına karar verildiği ancak bu kararın icra takibinin durdurulmasına yönelik bir kısıtlama olmadığını, davalının icra takibine konu borcunun olmadığını iddia ettiğini ancak müvekkile karşı bayilik sözleşmesine konu faturadan kalan bakiye 48.025,45TL borçlu olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 23/03/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının noter ihtarına karşı süresi içinde Kumluca . Noterliğinin …yevmiye numaralı ihtarı ile borçlu olmadıklarına ilişkin cevap ihtarı gönderildiğini, icra takibine konu borcun kaynağı olan faturanın varlığından müvekkilinin haberdar olmadığını, müvekkili şirketin temsilcisi ve yetkilisi olan …teslim edildiği iddia edilen faturanın müvekkil açısından da, hukuki açıdan da kıymetinin bulunmadığını, fatura içeriğini kabul etmediklerini, müvekkil şirketin davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, iflas dosyasında verilen tedbir kararı gereğince de davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirmiş olduğu deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, Kumluca . Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyası, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyası celp edilmiş, …Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin 2017 yılı yetkililerinin isim ve imza sirküleri, …SGK İl Müdürlüğünden davalı şirketin 2017 yılı çalışanlarının maaş bordroları celp edilmiş, Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla davalı ticari defterleri üzerinde, mahkememizce davacı şirketini ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişilerinden raporlar alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarafları arasında imzalanan 22/10/2012 tarihli bayilik sözleşmesi ile davalı şirket davacı şirketin LPG bayisi olarak sözleşmede belirtilen miktarlarda LPG satın almayı ve pazarlamayı, davacı şirket ise sözleşme ile birlikte davalı şirkete 50.000,00TL teşvik pirimi ödemeyi üstlenmiştir. Yine taraflar arasındaki aynı tarihli ek protokole göre davalı şirket davacı şirketten 22/10/2012- 22/10/2017 tarihleri arasında 600.000 kg tüplü LPG almayı taahhüt etmiştir. Davacı vekili, davalı şirketin satın aldığı LPG tüplerinden bakiye 48.025,45TL fatura alacağıyla birlikte taahhüt edilenin aşağısında gerçekleşen satın alma nedeniyle 50.000,00TL teşvik primi iadesinden kaynaklı alacağın itirazın iptali yoluyla tahsilini istemektedir. Davalı ise, davacı şirketçe düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığını, prim iade borcu doğmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı vekili her ne kadar davalı şirket hakkında görülen Kumluca . Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı iflas erteleme talepli dava dosyasındaki 23/02/2016 tarihli ihtiyati tedbir ara kararı ile müvekkili şirket hakkındaki takiplerin tedbiren durdurulduğunu belirterek hukuki yarar yokluğundan davanın reddini talep etmiş ise de, celp edilen söz konusu ihtiyati tedbir kararında rehinli takipler istisna tutulduğundan söz konusu itiraz kabule değer görülmemiştir.
Davanın tarafları tacir olduğundan ve uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirir ticari dava niteliğinde olduğundan iş bu davada delil mahiyetinde bulunan tarafların ticari defterleri üzerinde muhasebeci bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor aldırılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 222. maddesi; “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Davalının ticari defterlerini inceleyen muhasebeci bilirkişi 19/06/2021 tarihli raporuyla, davalının defterlerinin usulüne uygun olduğunu, dava konusu 14/11/2012 tarihli faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu, buna karşılık 27/02/2017 tarihli faturanın defter kayıtlarında yer almadığını, 2017 yılı son hesabına göre davacının davalıdan 48.022,43TL alacaklı olduğunu tespit etmiştir. Diğer yandan davacının defterlerini inceleyen muhasebeci bilirkişi 12/12/2018 tarihli raporuyla, defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, uyuşmazlık konusu faturaların defterlerde kayıtlı bulunduğunu, 2017 yılı son hesabına göre davacı firmanın davalıdan 78.775,45TL alacaklı olduğunu tespit etmiştir. Davacı vekili, takip konusu edilen teşvik primi iadesine ilişkin olmak üzere sözleşme süresi boyunca taahhüt edilenden daha az miktarda mal alımı yapıldığını ileri sürdüğünden muhasebeci bilirkişiden ayrıca sözleşmede belirtilen şekilde 600.000 kg miktarında LPG alımı yapılıp yapılmadığı konusunda ek rapor aldırılmıştır. Muhasebeci bilirkişi 12/01/2021 tarihli raporuyla, LPG alım miktarının 155.374 kg kadar olduğunu tespit etmiştir.
Dosyaya sunulan deliler ve muhasebeci bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin davacı şirketten aralarındaki bayilik sözleşmesi ve ek protokol uyarınca anlaşma süresi boyunca taahhüt edilenin altında mal alımı yaptığı, aralarındaki protokolün 3-3 maddesi gereğince davacı şirketin davalı şirkete sözleşme başında vermiş olduğu 50.000,00TL tutarındaki teşvik priminin davalıdan iadesini istemekte haklı olduğu, diğer yandan bayilik anlaşması kapsamında davalı şirketin ticari defter kayıtlarıyla da sabit olduğu üzere davacı şirketin davalı şirketten bakiye 48.022,43TL fatura alacağının bulunduğu, bu itibarla doğmuş ve doğacak her türlü borcun teminatı olarak düzenlenen ipotek senedine istinaden başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğu anlaşılmakla takibin devamı yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin ödeme emrinde belirtilen şekilde aynen devamına,
2-Hükmolunan meblağın %20’sine tekabül eden 15.755,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.381,15TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 951,41TL ve icra müdürlüğüne yatırılan 393,88TL harcın toplamı 1.345,29TL harcın mahsubu ile bakiye 4.035,86TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet suret harcı, 951,41TL peşin harç, 393,88TL icra müdürlüğüne yatırılan harç, 962,40TL posta – tebligat gideri ve 1.050,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.398,79TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye hesaplanan 11.040,81TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatıralan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021

Katip Hakim