Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/142 E. 2023/308 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 18.07.2015 vadeli, 24.650,00-TL bedelli ve 31.07.2015 vadeli ve 50.000-TL bedelli iki adet senet ile kambiyo senetlerine mahsus müvekkili kooperatif aleyhinde icra takibi başlatıldığını, kooperatife ait gayrimenkuller üzerine haciz şerhi konulduğunu ve satış işlemlerine başlanıldığını, ödeme emrini alan davacı kooperatifin yetkililerinin icra takibine konulan alacağa dayanak senetlerden birisi olan 31/07/2015 vadeli ve 50.000,00-TL bedelli senedi 07/01/2016 tarihinde kooperatif adına kooperatif müteahhidi …’ın yanında …’unda olduğu halde senet alacaklısı davalı şirketin yetkilisi ve sahibi olan …’ya … Sanayisin’de bulunan iş yerinde bizzat 50.000,00- TL olarak ödendiğini, ödeme esnasında şirket yetkilisi …’dan söz konusu bedelli ödenen senedin talep edildiğini, ancak senedin şu anda Büsan’daki dükkanda olduğu bir iki güne kadar göndereceği cevabını aldıklarını, …’ın kendisinin inşaatçılık işi ile uğraştığını ve karşı tarafa da uzun zamandır ticaretleri olmasından dolayı oluşan samimiyete binaen bu sözlere itibar ettiklerini, mezkur senet ödemesine ilişkin şirketin yetkilisi …’dan dilekçeleri ekindeki imzalı ödeme belgesini aldıklarını, aradan belli bir zaman geçtikten sonra davalı kooperatif yetkilileri ellerinde ödeme belgesi olması dolayısıyla ve iyi niyetli olarak olayın üzerinde durmadıklarını, ama daha sonra bu kötü niyetli ve mükerrer alacak tahsili talebi ve icra takibi ile karşılaştıklarını, icra takibi başlatıldıktan sonra kooperatif yetkililerinin defalarca karşı taraf ile görüştüklerini, bugün yarın diyerek oyalandıklarını, …’nın davacı kooperatif tarafından ödenen meblağı ödeme tarihi itibariyle hesaptan düşeceği yerde faiz vesaire hesabı çıkartarak bu miktarı düşmek istemediğini, icra takibine konulan 24.650,00-TL bedelli senede ve alacağın bu kısmına ilişkin bir diyecekleri olmadığını ve bu miktarın ve fer’ilerinin davacı tarafından ödeneceğini, dolayısıyla başlatılan icra takibindeki borcun bu miktarına ilişkin herhangi bir itirazlarının söz konusu olmadığını, buna mukabil icra takibine konulmadan çok önce 07.01.2016 tarihinde ödenen 50.000-TL bedelli, 31.07.2015 vadeli senede ilişkin olan miktarın aslına işletilen faize ve bütün ferilerine açıkça itiraz ettiklerini, bu nedenlerle öncelikle icra takibinden önce yapmış oldukları ödemeden dolayı 31/07/2015 vadeli ve 50.000,00-TL bedelli senetten dolayı karşı tarafa bir borçlarının olmadığı ve müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması için icra takibinin ve satış işleminin itiraz ettikleri kısmı ve miktar için tedbiren durdurulmasını ve icra takibine konu edilen 50.000,00-TL bedelli senetten ve ferilerinden dolayı borçlu olmadıklarının tespit ve icra takibinin ve takibe konu edilen ve takipten önce ödenen 31.07.2015 vadeli ve 50.000,00-TL bedelli senedin iptali ile açıkça haksız ve kötü niyetli karşı tarafın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet ve inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılmış olan takipte takip konusu 24.650,00-TL meblağlı senede karşı borçlu olduğunu kabul ettiğini, bu senedin dava konusu olmadığını, 50.000,00-TL bedelli senedin ise yine bu ticari ilişkiye karşılık olarak müvekkiline verildiğini, davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan ödeme belgesinin senede istinaden yapılmadığını, senet alacaklısının … Tic. Ltd. Şti olduğunu, ödeme belgesinin ise … adına olduğunu, şirket yetkilisi …’nın şahsen daha önce vermiş olduğu borç paralar dolayısı ile davalı şirketten daire hissesi satın aldığını, ekte sunulan sözleşmeden de anlaşılacağı üzere 125.000-TL daireye mahsup edildiğini, geri kalan 50.000-TL’sinin ise borç olarak belirtildiğini, davacının dosyaya sunmuş olduğu ödeme belgesinin mahkemeye sunmuş oldukları daire satış sözleşmesine istinaden ödenen meblağ olduğunu, her ne kadar daire satış sözleşmesinde anahtar teslimi 31.12.2015 olarak belirtilmiş ise de halen dairenin tesliminin gerçekleşmediğini, bu sözleşmeden dolayı … tarafından her türlü yasal işlemi başlatacaklarını, bu nedenlerle davanın reddini, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava; 31/07/2015 vadeli ve 50.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan 31/07/2015 tarihli, 50.000,00 TL bedelli senedin davalı alacaklıya ödenip ödenmediği ve işbu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Konya C. Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun … Sor. sayılı dosyası, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, davacı kooperatife ait tüm bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmalarına dair evraklar dosya arasına alınmıştır.
Davacı tarafa ticari defterlerini sunmaları ya da bulundukları yeri bildirmeleri için süre verilmiş olup, davacı tarafından defterler sunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesi davacının ticari defterleri incelenerek alınan 04/02/2020 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait incelenen ticari defterlerin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2011-2012-2013-2014-2015-2016 yılları yevmiye defterleri ile karar defterlerinin kapanış tasdiklerinin de süresinde yapıldığını, ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davacı kooperatif ile şahıs … arasında avans alımından kaynaklanan bir ilişkinin olduğu, 2016 yılı sonu itibari ile kooperatifin şahıs …’dan 169.824,00-TL avans alacağı bulunduğu, davacı kooperatifinin defterlerinde dava konusu edilen 27/03/2015 tanzim, 18/07/2015 vade tarihli 24.650,00-TL tutarlı senet ile 27/03/2015 tanzim, 31/07/2015 vade tarihli 50.000,00-TL tutarlı senedin yer almadığı, söz konusu senetlerin … şahsına verildiğini gösterir herhangi bir yevmiye maddesinin tespit edilmediği, kooperatifin davalı şirkete herhangi bir borcunun tespit edilemediği, davacı kooperatif ile şahıs … arasında Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan bir ilişkinin var olduğu, 2016 yılı sonu itibari ile şahıs …’nın 20.800,00-TL tutarındaki alacaklarının üyelik hesabına mahsup edildiği, dosya arasında ekli Konya . Noterliği’nin 31/12/2013 tarih … yevmiye nolu karar defterinde 12/04/2015 tarihli 29. sayfada yer alan karara göre … davacı kooperatifin …’na yer alan D Blok 6. Kat 17 nolu daireyi 125.000,00-TL bedelle satın aldığı bedelinin kooperatifin …’ya olan borcuna mahsup edildiği, 12/04/2015 tarihli itibari ile genel kuruldan sonra toplanacak üye senetleriyle kooperatifin …’ya olan 50.000,00-TL tutarındaki borcun ödeneceğinin belirtildiği, davalının 06/03/2018 tarihli dilekçesine eklediği aynı kararın fotokopisinde tarihinin 12/03/2015 olduğunun tespit edildiği rapor edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları davacı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği hususlarda dikkate alınmak suretiyle dosyanın başka bir bilirkişiye verilmek suretiyle kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacıya ait incelenen ticari defterlerin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2011-2012-2013-2014-2015-2016 yılları yevmiye defterleri ile karar defterlerinin kapanış tasdiklerinin de süresinde yapıldığını, ticari defterlerin HMK 222/2 maddesi gereğince açılış ve kapış tasdiklerinin süresinde yapıldığından dolayı defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılabileceği, dava konusu edilen 31.07.2015 vadeli 50.000,00-TL tutarlı senetin kayıtlarda yer almadığı, söz konusu senedin … şahsına verildiğini gösterir herhangi bir kayıt olmadığı, ayrıca davacı kooperatifin ticari defterlerinde davalıya ait … verilen avanslar hesabında 169.824,00 TL avans alacağı olduğu ve davacı kooperatifin davalı şirkete 2012 yılında cari hesabında borcunun kapatıldığı ve başka borcunun olmadığı bu sebeple davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı, dava dosyasında yer alan davacı kooperatife ait karar defterinin 12.04.2015 veya 12.03.2015 tarihli 29 karar numaralı karara göre …’nın davalı kooperatifin D Blok 6. kat 17 numaralı daireyi 125.000,00-TL bedelle satın alındığı, bu bedelin kooperatifin ise …’ya olan borcundan mahsup edildiği ve 12.04.2015 tarihli genel kuruldan sonra toplanacak üye senetleri ile kooperatifin …’ya 50.000,00-TL borcun ödeneceği belirtildiği, inceleme sonucu alınan karar tarihlerinin dava dosyasında 2 ayrı tarihli aynı metni ihtiva eden karar bulunduğu, davaya konu senet 27.03.2015 tanzim tarihi 31.07.2015 vadeli 50.000,00-TL tutarlı davacı kooperatif borçlusu olarak tanzim edildiği, davacı kooperatifin karar defterinde 29 sayılı kararına göre genel kuruldan sonra toplanacak üye senetleri ile ödeneceği şeklinde karar alındığı ancak üyelerden toplanan senetle değil kooperatif kendi adına senet tanzim ettiği şeklinde olduğu bu sebeple aldığı karara uymadığı, senedin tanzim tarihi 27.03.2015 dikkate alındığında genel kuruldan önce bu senedin davacı kooperatif tarafından tanzim edilip davalı şirket adına verildiğinin tespit edileceğini, dava dışı S.S. … kooperatifi ile davalı şirketin ticari ilişkilerinin tespit edildiği, bu tespitin dava konusunu ilgilendiren bir yanının olmadığı, davaya konu 27.03.2015 tanzim tarihli 31.07.2015 vadeli 50.000,00-TL’lik senet davacı kooperatifin defterlerinde yer almadığı, davacı kooperatif ticari defter kayıtlarına göre davacı kooperatifin davalı şirketten 169.824,00-TL verilen avans hesabından alacağının olduğu ve davalı şirkete borcu olmadığı şeklinde tespit edildiği, bu sebep davalı şirketin davaya konu 50.000 TL olan senet alacağını kendi ticari defter ve kayıtlarına göre ispat etmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Mahkememizce tarafların bilirkişi raporlarına karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesi, taraf vekillerinin beyanları ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelenerek kooperatifler alanında uzman bilirkişi …’ya verilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 06/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri zamanında yapıldığı, dosyada yer alan ibraname ve ödeme belgesi şeklindeki belgeler dikkate alındığında defterlerde bütün işlemlere ilişkin kayıtların yer almadığı, davacı kooperatifin defterlerinde davalı … Tic. Ltd. Şti. ve … (… ) … kişisine ait kayıtların bulunmadığı, davalı … İnş. Tur. Nak.Enerji ve Mad. Tic. Ltd. Şti.’ne ilişkin kayıtların … satıcılar hesabında yer aldığı, davacı kooperatifin davalı şirkete 2011 yılından gelen 15.576,00 TL borcu bulunduğu, bu borcun 05.09.2012 tarih ve … nolu alacak senedi cirosuna ilişkin tediye makbuzu ile 12.000-TL, 03.12.2012 tarih ve 0012 nolu çek cirosuna ilişkin tediye makbuzu ile 3.576,00-TL olmak üzere toplam 15.576,00-TL’nin senet ve çek cirosu yoluyla ödenerek hesabın kapandığı, kooperatif kayıtlarında 2012 yılından sonra davalı şirkete ilişkin bir işlem, borç/alacak kaydı bulunmadığı, bu durumda davalı şirket tarafından takip konusu yapılan ve kooperatif tarafında itiraza uğramayan 24.650-TL’lik senet ile itiraza uğrayan 50.000-TL’lik senetler üzerinde düzenlenme tarihinin 27.03.2015 olduğu dikkate alındığında, kooperatif kayıtlarında bu senetlerin yer almadığı, takip konusu yapılan her iki senedin de borçlusunun kooperatif olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan tarihsiz ibranamede, ibra eden …, … Konut Yapı Kooperatifi ile bugüne kadar gerek şahsının, gerek sahibi olduğu şirketlerin tüm alacaklarının 50.000-TL senet dışında daire, nakit ve senet olmak üzere alındığını, geriye kalan 50.000-TL’nin kooperatifin 2015 yılında yapacakları genel kuruldan toplayacakları üye senetleriyle ödeyeceklerini taahhüt ettikleri belirtildiği, davacı kooperatif vekili de 30.03.2018 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde, dava konusu senedin kaynağının da her şeyinin de bu husus olduğu, davacı kooperatifin … şirketine veya şahsına olarak bahsedilen 50.000-TL bedelli senedin bu senet olduğunu, bu konuda başkaca borcu bulunmadığını belirttiği, ibraname adlı belgede tarih bulunmadığı, bu nedenle takip konusu yapılan senetlerin düzenlenme tarihleri ile ibraname tarihinin karşılaştırılamadığını, yani takip konusu senetlerin ibraname öncesi döneme mi yoksa sonraki döneme mi ait olduğunun tespit edilmediğini, bu hususun kooperatif kayıtlarında da tespitinin mümkün olmadığını, zira kooperatif kayıtlarında bu tutarlarda bir borç bulunmadığı, öte yandan ibranamede “geriye kalan 50.000-TL’nin kooperatifin 2015 yılında yapacakları genel kuruldan toplayacakları üye senetleriyle ödeyeceklerini taahhüt ettikleri” belirtildiği, bunun anlamı davalı şirket veya …’nın şahsına üyelerden toplanacak senetler ile ödeme yapılacağı, buradan bu senetlerden mezkur kişi veya şirkete verileceği anlamının çıkması durumunda bir senet cirosunun söz konusu olacağını, oysa takip konusu yapılan senet, bir ciro senedi olmadığı, davacı kooperatifin borçlu olarak yer aldığı bir bono olduğu, davacı kooperatif kayıtlarında … (… ) … ile ilgili kayıtların bulunmadığı, bu kayıtların 159.05 Verilen Sipariş Avansları … hesabı ile 131.02.20 ortaklardan alacaklar … hesabı ve 431.02.20 ortaklara borçlar … hesabından oluştuğu, 159.05 verilen sipariş avansları … hesabında, yukarıda dökümü verildiği üzere 2012 ve 2013 yıllarında senet ve çek cirosu ile tediye şeklinde sipariş avansı ödemeleri yapıldığı, bu tutar 2013 yılı sonunda 119.824,00- TL’ye ulaştığı, 2014 ve 2015 yıllarında aynı tutar devam etmiş yeni bir ödeme söz konusu olmadığı, 2016 yılında …’ya 07.01.2016 tarih ve … nolu Tediye Makbuzu ile 50.000,00 TL tutarlı senet ciro edilerek, …’ya ödeme yapıldığı, bu işlem sonucunda Verilen Sipariş Avansı tutarı yani kooperatifin avans alacağı 169.824,00-TL’ye yükseldiği, kooperatif kayıtlarına itibar edilmesi durumunda, bu senet takip konusu yapılan senet olamadığı, zira takip konusu senet davacı kooperatif için borç senedi niteliğinde olduğu, yani senedin borçlusu davacı kooperatif olduğu, davacı kooperatif genel kurul kararına göre …’dan 10.800-TL aidat alacağına sahip olduğu, bu tutarın ödenmesi halinde …’nın kooperatifte bu tutarda aidatı bulunacağı, ancak kooperatif kayıtlarına göre bir ödeme söz konusu olmadığı, yani kooperatifin 10.800,00 TL aidat alacağının devam ettiği rapor edilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş itirazlar doğrultusunda dosya ek rapora gönderilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 20/07/2022 tarihli ek raporda özetle; kök raporundaki tespitlerden farklı bir husus bulunmadığı, tek ilave hususun kooperatif tediye makbuzuna ulaşılması ve incelenmesi sonucunda kooperatif kayıtlarına göre “Alacak Senedi” cirosu ile yapılan ödemenin 07/01/2016 tarih ve … nolu tediye makbuzunda “Nakit Ödeme” olarak yer alması hususunun tespit edildiği, bu durumun mevcut muhasebe kaydı ve davacının iddiası ile tutarlı olmadığı rapor edilmiştir.
Huzurda açılan davada davacı vekili Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan 31/07/2015 tarihli, 50.000,00 TL bedelli senedin davalı şirket yetkilisi olan …’ya ödendiğini ve bu nedenle söz konusu senetten dolayı borçlu olunmadığı iddia edilmektedir.
Ödeme belgesi olan ve dosyada mevcut 07/01/2016 tarihli belge incelendiğinde; 50.000,00-TL’lik bir ödemenin kooperatif adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Ödeme belgesinde şirket kaşesi olmaksızın …’nın imzasının olduğu görülmüş, fakat söz konusu ödemenin 31/07/2015 tarihli, 50.000,00 TL bedelli senede istinaden yapıldığı belli değildir. Öte yandan davacı kooperatif ile hem şahıs olarak …’nın hem de davalı şirketin ticari ilişkisinin olduğu sunulan raporlar ve dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır.
Yine kooperatifin dosyada mevcut 12/03/2015 tarihli karar defterinde; Kooperatifin sahibi bulunduğu Konya İli … İlçesi … Mah. … Pafta, … Ada, … parselde kayıtlı D Blok 5. Kat 14 nolu dairenin 125.000-TL bedelle …’ya satıldığı ve bedelin kooperatif borcuna mahsup edildiği, bugün tarihi itibarı ile kooperatifin genel kurulundan sonra toplanacak üye senetlerinden ödenmek üzere …’ya 50.000,00-TL borcu olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede davaya konu senedin kooperatif defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmış, ayrıca 07/01/2016 tarihli ödeme belgesinde ödemenin davaya konu senede istinaden yapıldığının da belli olmadığı görülmüştür. Davalı yan da söz konusu ödemenin bahsi geçen senede istinaden ödendiğini kabul etmemiştir. Kaldı ki senette malen kaydı mevcuttur.
Öte yandan bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir. Bu nedenle bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır (T.T.K. m. 779/1). Bonoda şekil şartları T.T.K. 776.md. sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “Emre Muharrer Senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Bu zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlarda vardır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Buna karşılık bonoya isteğe bağlı olarak, bedelinin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir.
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında da kabul edildiği üzere, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik olan “bedel kaydı”dır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması, senedin bono niteliğini etkilemez. Bu tür kayıtlar, bonoyu düzenleyenin, “lehdardan karşı edimi aldığını” belirtmeye yarar. Kambiyo hukuku yönünden ise önemi yoktur. Bedel kayıtları daha çok bonoyu düzenleyenle, lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem kazanır ve kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır. Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehdarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır. Borç ikrarını içeren bir belge aleyhine kanıt sunulabilir. Ancak ikrar borcun nedenini içeriyorsa, sadece bu nedenin gerçekleşmediğinin kanıtlanması gerekir. Diğer taraftan senetteki malen kaydı malın senedin keşidecisine teslim edildiğine de karine teşkil eder. Az yukarıda da ifade edildiği üzere davacı taraf ödemenin davaya konu senede istinaden yapıldığını ispatlayamamıştır.
Bu hususta davacı vekiline iddiasını ispat sadedinde dava dilekçesinde yemin delili olduğu ve bu nedenle yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususu hatırlatılmış, ancak yemin deliline başvurulmamıştır.
Davalı vekili %20’den az olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de İ.İ.K. 72/4 md. sine göre mahkemece verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından ( Davacının tedbir talebi mahkememizce reddedilmiştir. ) bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan 31/07/2015 tarihli, 50.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş olup, alınan rapor ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacının ticari defterlerinde davaya konu bono ile ilgili bir kaydın bulunmadığı, davacının yapılan ödemenin dava konusu bonoya ilişkin olduğunu ispatlayamamış olması, davalı yanın da ödemenin söz konusu bonoya istinaden yapıldığını kabul etmemesi, davacı vekiline yemin delili hatırlatılmasına rağmen bu delile başvurulmayacağının beyan edilmesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-)Peşin alınan 1.028,36 harçtan alınması gereken 179,90-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 848,46-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından sarfedilen 5,20-TL vekalet suret harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 04/05/2023

Katip … Hakim …