Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1065 E. 2021/460 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR: 1-
2-
3-
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM
TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan inceleme sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin Konya’da konut sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı bankadan 2016 yılından bu yana çek, senet veya taşımaz ipoteği karşılığında kredi kullandığını, müvekkili firmayı bir sebeple ziyarete gelen banka müşteri temsilcilerine müvekkili firma yetkilisi …’ın konkordato talebinde bulunabileceklerinden söz etmesi üzerine bankanın kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında almış olduğu vade ve miktarı yazılı olmayan boş teminat senedini Konya . İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu, bononun anlaşmaya aykırı doldurduğunu ve vadesinin de yine anlaşmaya aykırı bir şekilde 19.09.2018 tarihi olarak belirtildiğini, müvekkili adına yapılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin takip tarihi itibariyle davalı bankaya gecikmiş kredi borcu olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00TL kadar borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/12/2020 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile özetle; Davaya konu takibin ana parasının 1.950.000,00TL olup davanın 100.000,00TL üzerinden açtıklarını, bakiye kalan 1.850.000TL’nin harcını UYAP üzerinden yatırarak davayı ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili bankadan kredi kullanan davacıların sözleşmenin imzalanmasının ardından vadesi geldiğinde kredi borcundan düşülmek üzere bono düzenleyerek müvekkiline verdiklerini, davacıların imza inkarlarının da olmadığını, sadece boş olarak senet imzalatıldığını iddia ettiklerini, TTK gereğince beyaza imzanın bile borçlandırıcı etkisi var iken, imzaladıkları senedin ne olduğunu bilmediklerine dair iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, müteaahhitlik ve inşaat işi ile iştigal eden firmanın yetkilisinin bankaya borcunu ödemek üzere verdiği senet sonrası senedin sonradan doldurulduğu iddialarının kredi ilişkisi olan bir tacirden dinlenemeyecek iddialar olduğunu, banka yetkililerinin tanık olarak dinlenmesinin bankaların senet almaları için yazılacak sorulacak kurumların delil gösterilmesinin yersiz mesnetsiz ve HMK ile TTK ya aykırı olduğundan kabul etmediklerini, Borçlu davacıların Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı dosyası ile Konkordato talebinde bulunarak, piyasadan mal kaçırmaya başladıkarını, konkordato davası reddedilmiş olduğundan müvekkili bankaca başlatılan takiplere itiraz ile yine aynı niyetle krediyi ödememe bahanesinde bulunduklarını, bu nedenlerle yersiz ve mesnetsiz davanın reddine ve davacının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İşbu dava, bono ile ilgili icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Dava ve takip konusu bononun keşidecisinin davacı …, avalistlerinin davacı … ve …, lehtarının davalı …Bankası A.Ş., keşide tarihinin 09/03/2016, vade tarihinin 19/09/2018, bedelinin 1.950.000,00TL olduğu görülmektedir.
Davacılar vekili, bononun, müvekkillerinden … tarafından kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında boş olarak düzenlenip teminat amaçlı olarak davalı bankaya verildiğini, müvekkillerinin kredi sözleşmesinden doğan bir sorumlulukları olmadığı halde bononun boş kısımlarının doldurularak takibe konulduğunu ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Davalı banka vekili ise, bononun, vadesi geldiğinde kredi borcundan düşülmek üzere davacılarca düzenlendiğini, davacıların konkordato talebi nedeniyle bankanın risk durumunu gözeterek kullandırılan kredileri kat ederek bonoyu takibe koyduğunu ileri sürmüş ve davanın reddini talep etmiştir.
…Bankası …Şubesinin dosyaya gelen 24/12/2020 tarihli cevabi yazısında, dava konusu bononun kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında vadesi geldiğinde kredi borcundan düşülmek kaydıyla düzenlenip bankaya verildiği belirtilmiştir.
Davalı vekilinin savunma içeriği ve yukarıda belirtilen banka şubesi yazı cevabından anlaşıldığı üzere dava konusu bono bir teminat senedi olarak düzenlenmiştir. Bankalar tarafından kredi sözleşmelerinin imzalanması sırasında kredi borcunun teminatı olarak miktarı boş kambiyo senedi alınması sık sık uygulanan bir yöntemdir. Yerleşik Yargıtay ve BAM uygulamaları gereği bu tür teminat amaçlı bono düzenlenmesi borcun olmadığı anlamına gelmez ve uyuşmazlığın çözümü için gerçek borç tutarının belirlenmesi gerekir. Bu bakımdan iş bu davada, bononun düzenlenmesine esas kredi sözleşmelerinden dolayı dava tarihi itibariyle davacıların davalı bankaya borçlu olup olmadıklarının tespitinin gerekli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı bankadan ilgili genel kredi sözleşmeleri, hesap ekstreleri, alacağın muacceliyetine esas belgeler celp edilerek ve aynı zamanda bankacı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor aldırılması gereği duyulmuştur. Bankacı bilirkişi …08/05/2019 tarihli raporunun yeterli açıklıkta ve denetlenebilir olmaması nedeniyle dosyanın kapsamı da gözetilerek dosya üç kişilik bankacı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve tarafların itirazlarını karşılar rapor aldırılması gerekmiştir. Bilirkişi heyetince düzenlenen 24/05/2021 tarihli ek raporda da doğru olarak tespit edildiği üzere, taraflar arasında 24/01/2016 ve 27/11/2017 tarihli iki farklı genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmelerin 24.maddesinin (b) bendinde kredi kullananların konkordato talebinde bulunması veya aktifi üzerinde haciz veya benzeri bir işlem yapılması gibi durumlarda bankanın hesap kesme hakkına sahip olduğunun hüküm altına alındığı, davacıların Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyalarında konkordato talebinde bulunması ve ayrıca davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan 115.000,00TL tutarındaki teminat mektubunun lehtar …Belediye Başkanlığı tarafından nakde dönüştürülmesi nedeniyle bankanın hesap kesme hakkını kullandığı, bu sebeple takip konusu munzam teminata alınan bononun takibe konulmasının bankacılık mevzuatına ve uygulamasına uygun olduğu, bilirkişilerce hesap edildiği üzere dava tarihi itibariyle davacıların kullanmış oldukları krediler nedeniyle davalı bankaya 1.546.363,21TL asıl alacak, 92.883,23TL temerrüt faizi, 4.644,14TL BSMV olmak üzere toplam 1.643.890,58TL borçlu oldukları anlaşılmıştır. Bu itibarla dava konusu icra dosyasında dava tarihi itibariyle davacıların davalı bankaya 313.001,20TL borçlu olmadıkları görülmekle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE; Davacıların Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle davalı bankaya 313.001,20 TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Yasal şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına, davalı aleyhine ise haksız takip tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Peşin ve ıslahen alınan 33.301,75TL harçtan alınması gerekli 21.381,11TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazladan alınan 11.920,64‬TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Yargılama giderinden ayrı olarak davacıların peşinen karşıladığı 35,90TL başvuru harcı, 21.381,11TL peşin ve ıslahen alınan karar ve ilam harçları ile 5,20TL vekâletnâme suret harcı olmak üzere toplam 21.422,21TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacıların yaptığı 188,50 TL taraf davetiye ve yazı posta gideri ve 1.935,00TL bilirkişi ücreti, 16,40 TL vekâletname pulu gideri olmak üzere toplam 2.139,90 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan 313.001,20/1.950.000,00 oranına isabet eden 343,48TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 30.360,08TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 90.094,96TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacılar tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %16,05 oranına isabet eden miktarın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlasının davacıların kendi üzerinde bırakılmasına,
10-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
11-Dosyamız arasındaki dosyaların karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …