Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/958 E. 2021/410 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI : 1
VEKİLİ :
DAVALI : 2

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 29/12/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 19/10/2014 tarihinde davalı …idaresindeki …plakalı araç ile …ilçesinden …ilçesine seyir halindeyken müvekkillerinin desteği olan …çarpması sonucu ölümüne neden olduğunu, kaza nedeniyle Gölhisar Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile açılan davada davalı …kusurlu olduğunun tespit edildiğini, oluşan kazada müvekkillerinin murisinin kusursuz olduğunu, muris …58 yaşında olduğunu, köyde tarım ve hayvancılıkla uğraştığını, üretici olduğunu, müvekkillerinin murisin ölümü ile birlikte maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, diğer davalı sigorta şirketinin de kazaya sebebiyet veren aracın sigortalayanı olup sorumluluğunun bulunduğunu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yapmış olduğu müracaatın sonuçsuz kaldığını beyanla davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik müvekkili …için 200TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100,00TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere 300,00TL maddi tazminatın tüm davalılardan tahsiline, …için 50.000,00TL, …için 25.000,00TL ve … için 25.000,00TL olmak üzere toplam 100.000,00TL manevi tazminatın davalı … tahsiline, davalı …ait …plakalı araç üzerine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 28/05/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 200,00TL olarak talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminat bedelini 42.700,55TL’ye arttırdıkları ve bu miktarın davalılardan tahsili ile müvekkili …verilmesine karar verilmesini, 100,00TL olarak talep ettikleri cenaze defin gideri bedelini 160,00TL’ye arttırdıkları ve bu miktarın davalılardan tahsili ile müvekkili …verilmesine karar verilmesini talep etmiş, manevi tazminat yönünde de dava dilekçesindeki talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalı …mahkememize vermiş olduğu 15/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki ve görev itizarlarının olduğunu, davaya bakmaya yetkili mahkemelerin Burdur ili Çavdar ilçesi yargı çevresindeki yetkili mahkemeler olduğunu, görevli mahkemelerin de Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin beyanında açılan davanın zamanaşımına uğradığını, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, murisin kullandığı motosikletin ruhsat ve plakasının bulunmadığını, murisin de motosiklet ehliyetinin bulunmadığını, davaya konu kaza nedeniyle muris …asli kusurlu olduğunu, murisin şeker hastası olup gözlerinin de tam olarak göremediğini ve kazanın bulunduğu yerde de trafik levhasının olmadığını tüm bunların kazaya sebebiyet verdiğini, kendisinin hızının yasal hız sınırında olduğunu, davacı tarafın öncelikle sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirmesi gerektiğini beyanla açılan davanın hukuki yarar yokluğu yönünden usulden ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili mahkememize vermiş olduğu 12/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle açılan hasar dosyasında yaptırılan aktüerya hesabı sonucunda belirlenen 25.397,654TL’nin davacı eşe 03/02/2017 tarihinde ödendiğini, ödeme yapım müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği ve davacının tazminat hakkının bulunmadığını bu sebeple davanın reddine karar verilmesini aksi durumda mahkememizce Adli Tıp Kurumu’ndan usul ve esaslara uygun olarak davaya konu kaza nedeniyle kusur raporu alınmasını, aktüerya hesap raporu alınmasını talep etmiş, davacını cenaze defin işlemlerini ilişkin talebinin de bu işlemlerin ücretsiz olarak yapıldığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan aracın trafik kayıtları celbedilmiş, Gölhisar Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası celp edilmiş, …Belediyesi ve ….İlçe Müftülüğüne müzekkereler yazılarak cenaze defin işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler, SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı tarafa yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler, …ve …Devlet Hastanesinden tedavi evrakları ve davalı sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, itiraz üzerine raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak Karayolları Fen Heyetinden yeniden kusur rapora alınmış, dosyaya bildirilen tanıklar talimat mahkemesi aracılığıyla ve huzurda yeminli olarak dinlenilmiştir. Ziraat Mühendisi Bilirkişiden davacıların murisinin dosya kapsamında tarım ve hayvancılıktan yıllık gelirinin tespit edilmesi hususunda rapor alınmış dosya aküerya bilirkişine tevdi ile hesap raporu alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
19.10.2014 günü saat 12.30 sıralarında davalı sürücü …sevk ve idaresindeki …plakalı otomobil ile …istikametinden …istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşağına geldiğinde, istikametine göre sağ tarafındaki tali yoldan gelip ana yola katılmak isteyen maktul sürücü …sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklete çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı sürücü …ve davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı …’nden destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze, defin gideri tazminatı; davalı arç sürücüsünden manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı …her ne kadar mahkememizin görevine ve yetkisine ilişkin itirazda bulunmuş ise de eldeki davanın ZMMS poliçesinden kaynaklı tazminat davası olduğu ve sigortacı şirketin hasım olarak gösterildiği anlaşılmakla davaya bakmaya mahkememizin görevli olduğu, aynı zamanda haksız eylemden zarar gören davacılardan …Konya’da ikamet ettiğinden mahkememizin yetkili olduğu kanaatine varılmıştır. Davalılar zamanaşımı itirazında bulunmuşlarsa da dava tarihi itibariyle ceza zamanaşımı henüz dolmadığından zamanaşımı itirazı da reddedilmiştir.
…plakalı aracın davalı … tarafından …nolu, 08/09/2014-08/09/2015 tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalandığı, kaza tarihi itibari ile ZMSS poliçesi ölüm/sakatlık nedeniyle kişi başı teminat limitinin 268.000,00TL olduğu anlaşılmıştır.
Olaya ilişkin düzenlenen Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 21/01/2019 tarihli …sayılı raporu ve aynı zamanda Karayolları Fen Heyetinde görevli bilirkişilerce düzenlenen 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca; davalı sürücü …istikameti yönüne hitap eden ana yol – tali yol levhasını dikkate almaksızın hızını tedbir alacak asgari seviyeye düşürmeden seyretmesi sebebiyle %20 oranıda kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsü davacılar desteği …ise tali yoldan ana yola katılımını geçiş üstünlüğü bulunan ve ana yolda seyreden davalı sürücünün aracına uygun olarak ayarlamaması ve bu sebeple ilk geçiş hakkını davalı sürücüye vermemesi sebebiyle %80 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve …E, …K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre; Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Haksız eylem nedeniyle oluşan zararın tazminine karar verebilmek için, hukuka aykırı kusurlu eylem sonucu oluşan zarar ve hukuka aykırı kusurlu eylem ile zarar arasında uygun illiyet bağının mevcut olması gerekir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, haksız fiil sonucu bir kişinin ölümü sonucunda ölenin yardımından mahrum kalanlara ödenecek bir tazminat türüdür. Bu tazminatın kaynağı olan 6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Kanun metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nın 45/2 maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Bu belirlemede destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Buna göre öncelikle gelirin tamamının, yardım görenlere tahsis olunmuş varsayılamayacağı, ölenin gelirinden bir bölümünü kendisine ayıracağı, bu tahsisten vazgeçilemeyeceği ve bu suretle yardımın (payların) geliri yutmaması ilkesi dikkate alınmalıdır. Ayrıca ölenin kendi geçim masraflarından artan miktarın tamamının (hiçbir tasarruf düşüncesine yer bırakmadan) destek görenlere dağıtılması da kabul olunamaz. Öte yandan, destek görecek kimselere ayrılacak miktar da bunların ihtiyaçlarının toplamı kadar olmalıdır. Bunun dışında destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada göz önünde tutulması gerekmektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …Esas, …sayılı kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Davacı …, davaya konu trafik kazasında ölen …eşi olup destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili müteveffanın ölümünden önce çiftçilik ve hayvancılıkla geçindiğini ve asgari ücretin üzerinde bir gelirinin olduğunu ileri sürdüğünden buna ilişkin delilleri toplanarak ziraat mühendisi bilirkişide müteveffanın ölümünden önce geçimini sağladığı çiftçilik ve hayvancılık dolayısıyla şahsi katkısının ne olduğu konusunda rapor aldırılmıştır. Bilirkişi 15/02/2021 tarihli raporunda, kaza/vefat tarihinde davacının desteğinin yerine başkasını çalıştırması halinde aylık 1.304,00TL ödeme yapabileceği tespitinde bulunmuştur. Söz konusu tespit esas alınarak aktüerya bilirkişisinden hesap raporu aldırılmıştır. Aktüerya hesap uzmanı bilirkişi 06/05/2021 tarihli raporu ile davacının destekten yoksun kalma zararını 42.700,55TL olarak belirlemiştir. Hesap raporunun denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu kabul edilerek hükme esas alınmıştır. Diğer yandan davacıların talep edebileceği cenaze ve defin gideri toplamının 160,00TL olduğu …Belediyesi ve …İlçe Müftülüğünün yazı cevaplarından anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Müteveffa …kaza sırasında kaskının takılı olup olmadığıyla ilgili soruşturma dosyası içeresinde mevcut kaza tutanağı ve ifadeler ile dosyada toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde net ve kesin bir tespit yapılamadığından müterafik kusur indiriminin somut olayda uygulanamayacağı kanısına varılmıştır.
Davacıların manevi tazminat talebi açısından yapılan değerlendirmede ise;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde ; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi 19/06/2020 tarih …Esas …Karar)
Bu itibarla yukarıda açıklanan ilkeler, davaya konu somut olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, ceza dosyasındaki deliller ve davalının eylemindeki hukuka aykırılığın tespitinin sağlayacağı manevi tatmin ile ölen ile davacılar arasındaki yakınlık derecesi itibarıyla manevi dünyalarında ortaya çıkan tahribatın derecesi birlikte değerlendirilerek davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’nun destekten yoksun kalma tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 42.700,55 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı …yönünden dava tarihi olan 29/12/2017 tarihinden, davalı …yönünden kaza tarihi olan 19/10/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …verilmesine,
2-Davacıların cenaze ve defin giderlerine yönelik taleplerinin KABULÜ İLE, 160,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı …yönünden dava tarihi olan 29/12/2017 tarihinden, davalı …yönünden kaza tarihi olan 19/10/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacaların manevi tazminat DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Davacı …için 20.000 TL,
Davacı … için 10.000 TL,
Davacı …için 10.000 TL olmak üzere 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/10/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.660,20TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 342,58TL peşin harç ve yargılama sürecinde alınan 146,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 488,58TL harcın mahsubu ile bakiye 5.171,62TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı sigorta şirketinin (42.860,55/82.860,55 oranında) 2.675,08TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olmasına, davalı …ise tamamından sorumlu olmasına,)
5-Davacılar tarafından yapılan 31,40TL başvuru harcı, 342,58TL peşin harç, 4,60TL vekalet suret harcı, 146,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 524,58TL harcın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin (42.860,55/82.860,55 oranında) 271,34TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olmasına, davalı …ise tamamından sorumlu olmasına,)
6-Davacılar tarafından yapılan 1.167,20TL posta-tebligat ve adli tıp fatura gideri, 2.440,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 3.607,20TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan (82.860,55/142.860,55) 2.092,21TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı sigorta şirketinin (42.860,55/82.860,55 oranında) 1.082,20TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olmasına, davalı …ise tamamından sorumlu olmasına, kalan kısmın davacılar üzerine bırakılmasına,
7-Davalı …tarafından sarfedilen 146,00TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (60.000/142.860,55) 61,32TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı …verilmesine, kalan kısmın davalı …üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı …vekili yararına destekten yoksun kalma tazminatı yönünden AAÜT’ye göre 6.351,07TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı …verilmesine,
9-Davacılar vekili yararına cenaze ve defin giderleri yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 160,00TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
10-Davacı …vekili yararına manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalı … tahsili ile davacı …verilmesine,
11-Davacı … vekili yararına manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalı … tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
12-Davacı …vekili yararına manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalı … tahsili ile davacı …verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021

Katip Hakim