Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/5 E. 2022/104 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … in ilk olarak … ‘nın 01.09.2008 tarihli Yönetim kurul kararı ile Peşin Üyelik şeklinde Anahtar teslim şeklinde Kooperatife ait olan hisseyi … Kooperetinden yeni ismiyle … Yapı Kooperetifinden 110.000,00 TL ye satın aldığını, … Blok … Cepheli . Kat dairenin müvekkiline peşin olarak satıldığı 2008 yılı Olağan Genel kurulunun yapıldığı 27.09.2009 tarihli Genel kurul kararının 14 maddesinin 4 numaralı bendindede açıkça belirtildiğini, … nın anahtar teslim şeklinde ki peşin üye olarak satın aldığı hissesini … ’a sattığını, davacı müvekkilinin … in de … tan aynı hisseyi tüm haklarıyla birlikte satın aldığını, müvekkilinin halef olarak devraldığı kooperatif hissesinin peşin üyelik şeklinde olması ilk satın alan … ‘ nın üyeliği aldığı esnadaki sunulan 01.09.2008 tarihli satışa ilişkin yönetim kurul kararı incelendiğinde “proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması vb. durumlar ile Tapu ferdileşme masrafları haricinde her hangi bir masraf talep edilmeyeceği” belirtildiğini davalı Kooperatifin 2013 yılı Olağan Genel kurulunun yapıldığı 23.02.2014 tarihli Genel kurulunda alınan ve sunulan Genel kurul kararının 10 maddesinde “Gündem gereği daha önce kooperatife alınan peşin üyeliklerin genel kurulda ibra edilmesine geçildi. Teklif müzakereye sunuldu. Söz alan olmadı. Yapılan Oylama sonucu teklif oy birliğiyle kabul edildi.” şeklindeki Genel kurul kararıyla davacı gibi tüm peşin olarak satın alan üyelerin borcunun olmadığını teyid anlamında ibra kararı alındığını, 15.12.2013 tarihli genel kurul da alınan daire başına tesbit edilen fark ücretlerine ilişkin kararın 23.02.2014 tarihli 2013 yılı Genel kurulun 10 maddesinde alınan kararla bu şekilde ortadan kaldırıldığını, davalı kooperatif vekilince 08.11.2014 tarihli Genel kurulun 3. maddesine istinaden 28.07.2016 tarihli Yönetim kurulu kararına dayanarak 7.500 TL Eşitleme ve eşitleme haricinde 28.07.2016 tarihine kadar geçen süre de işleyen 24.700,00 TL aidat borcu olarak 32.200,00 TL borcun ödenmesi hususunda Konya . Noterliği’nin 29.07.2016 tarih ve 29697 yevmiye nolu ihtarnamesiyle bildirdiğini, müvekkilinin kendisinin peşin üyelik adı alıtnda ödeme yaparak hisseyi satın alan kişiden satın aldığını ve bu hususun yönetim ve Genel kurulla tescilli olduğu bu nedenle de borcunun olmadığını Konya 11. noterliğinin 05.08.2016 tarihli 13506 yevmiye nolu cevabi ihtarnameyle bildirdiğini, cevabi ihtara rağmen davalı kooperatif vekili tarafından gönderilen Konya . Noterliğinin 30.09.2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarıyla davalı Kooperatif Yönetim Kurulunun 26.09.2016 tarihli kararıyla müvekkilinin üyelik aidat borcunu ödemediği gerekçesiyle 1163 sayılı yasanın 16 ve 27 maddelerine göre kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını ihtarnameyle bildirdiğini, öncelikle yukarıda belirttikleri üzere müvekkilinin sahip olduğu hisseyi ilk satın alan … peşin üye olarak hisseyi satın almış olması bu hususun 2008 yılı Yönetim ve Genel Kurul kararlarıyla sabit olması ve 2013 yılının 23.02.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul kararıyla Peşin üyelerin İbra edilmesi nedeniyle “01.09.2008 tarihli satışa ilişkin yönetim kurul kararında proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması vb. durumlar ile Tapu ferdileşme masrafları haricinde her hangi bir masraf talep edilmeyeceğinden müvekkilinden Kooperatifçe talep edilen 32.200,00 TL nin bu tür bir para olmaması sadece üyeler arasında eşitleme aidatı olması nedeniyle müvekkiline bu şekilde borç çıkarıldığını, Yargıtay HD 01.04.2013 tarih ve … E ve … K sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere peşin bedelli üyeliklerde kooperatifin sonradan Ek aidat talebinin mümkün olmadığı yerleşmiş bir ictihat olması karşısında usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin aidat ödememe gibi bir durum olmaması, bu nedenle ortada 1163 Sayılı yasanın 16 maddesindeki Üyelikten İhracı gerektirecek bir sebebinde olmaması nedeniyle, Kooperatifin müvekkilinin üyelikten ihraç kararı da usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin üyelikten çıkartılmasına dayanak yapılan 08.11.2014 tarihli genel kurulun usulsüz olduğunu, 08.11.2014 tarihli genel kurulun usulsüz olması nedeniyle kooperatif üyelerince Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … ve yine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyaları üzerinden Usulsüz Genel kurulun İptal davası açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin peşin bedelli üye olması bundan dolayı müvekkile ek aidat çıkartılmasının hukuki olmaması nedeniyle yönetim kurulunun 26.09.2016 tarihli müvekkilinin ortaklıktan ihracına ilişkin usul ve yasaya aykırı kararının iptalini, yargılama giderleriyle müvekkili tarafından yapılan ihtarname giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı kooperatife tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının müvekkili kooperatif tarafından aleyhine alınan üyelikten ihraç kararının iptalini istediğini ancak bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olup REDDİ gerektiğini, davacının peşin ödemeli üye olmadığını, Yönetim Kurulunun açıkça genel kurulda yetki almadığı sürece peşin üyeliğe ilişkin karar vermesinin mümkün olmadığını, Müvekkil Kooperatif Genel Kurul tutanakları incelendiğinde davacı hakkında yönetim kuruluna verilmiş hiçbir yetki yada davacının peşin üyeliğinin genel kurulda karar altına alındığına dair hiçbir gündem maddesi bulunmadığını, bu şartlarda davacının peşin üye olduğu iddiasının hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını, davacının aidat yükümlülüğünün devam ettiğini, kooperatif hukukunda üyeler arasında eşitlik ilkesi geçerli olduğunu, ihraç kararı usulüne uygun bir şekilde alındığını, 08.11.2014 Tarihli genel kurul ile üyeler arasında eşitlemeye gidildiğini ve tüm üyelerin ödedikleri miktarlar hesaplanarak bakiye aidat borçlarının çıkarıldığını, buna göre davacının ödemesi gereken toplam aidat borcunun 32.200,00 TL olarak hesaplandığını, 10 günlük ve 1 aylık verilen süreler içerisinde hiçbir ödemenin olmaması nedeniyle Konya 7. Noterliğinin 30,09.2016 Tarih ve 37211 Yev. No.lu ihtarnamesi ve Yönetim Kurulu kararı ile davacının ihracına karar verildiğini ve bu kararın da kendisine tebliğ edildiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Davanın, Peşin bedelli üye olarak kooperatife üye kabul edilen davacının, 08/11/2014 tarihli genel kurul kararı ile aidat toplanmasına ilişkin karar gereğince aidat ödemelerini yapmadığından bahisle davalı kooperatif yönetim kurulunun 26/09/2016 tarihli üyelikten ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davacının peşin bedelli üye olup olmadığı, peşin bedelli üye ise kendisinden aidat talep edilip edilemeyeceği, aidat ödememesi sebebiyle kooperatif üyeliğinden ihraç edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/04/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hukmü uyarınca, ortakla hak ve yükümlülüklerinde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışılmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça veya zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmuşsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alımdaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe yada benimsenmedikçe 1163 sayılı Yasanın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçeli konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Öte yandan, kooperatifin en yetkili ortağı genel kuruldur. Genel kurulda, hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği gibi, daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullara ve eşitlik ilkesi gerektiğinde, değişen koşullarda eşitlik sağlanmak üzere değiştirilmesi mümkün ve geçerli olup, bu durumda kazanılmış hakların ihlalinden söz edilemez. Aksi halde bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlal edeceğinden yok hükmündedir. Bu durumda, peşin ödemeli ortakların durumunu ağırlaştırabilecek ve 1163 sayılı kooperatifler kanunu’nu 23. madesinde yer alan eşitlik kuralına aykırı olabilecek şekilde alınan bir genel kurul kararı, daha önce oluşan üyelik statüsünden davacı yararına olan sonuçlarını olumsuz olarak etkilediğinden yok hükmündedir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/01/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle talep edilen aidat miktarına göre sulh hukuk mahkemesi davaya bakabilmektedir. Ancak davalı peşin bedelli ortak olduğunu iddia etmekte olup taraflar arasında üyeliğin niteliği bakımından bir uyuşmazlık mevcuttur. Bu durumda; yani 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 Sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile üyenin peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde, üyeden inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, üyenin peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.
Davalının davacı kooperatife peşin bedelli üye olup olmadığının yukarıda belirtilen ilkelere göre araştırma ve tartışma görevi 1163 Sayılı Kanun’un 99. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Mahkemenin bu nedenlerle görev hususunu re’sen gözetip görevsizlik nedeniyle davanın reddine verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar vermesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 05/07/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve peşin bedelli ortak olan davacının kazanılmış haklarını ihlâl eder nitelikteki daha sonraki genel kurul kararlarının peşin bedelli ortaklar yönünden yok hükmünde olmasına göre, asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İlk derece mahkemesi kararına karşı asıl ve birleşen davada davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi tarafından, peşin bedelli ortak olan davacının kazanılmış haklarını ihlâl eder nitelikteki daha sonraki genel kurul kararlarının peşin bedelli ortaklar yönünden yok hükmünde olduğu , asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunu esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1163 Sayılı Kanunun 16. Maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.
” amir kanun hükmü yer almaktadır.
Mahkememizce davalı kooperatife ilişkin anasözleşme dosyamız arasına alınmıştır. Anasözleşmenin Ortaklıktan Çıkarma başlıklı 14. Maddesinde yönetim kuruluna ortaklıktan çıkarma yetkisi verildiği anlaşılmaktadır.
Adı geçen maddenin 14/1-2. Maddesinde; “Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içerisinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlüklerini yerine getirmeyenler yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarılır” denilmiştir.
Davalı kooperatifin 08/11/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısının 3 nolu kararında normal daire üyelerinin aidatlarının 142.500,00 TL, dubleks daire aidatlarının 185.000,00 TL, 3. Blok zemin katların aidatlarının 115.000,00 TL’ye eşitlenmesi hususunda oy çokluğu ile karar alındığı anlaşılmıştır.
Anılan bu genel kurul kararına istinaden davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından davacıya T.C. Konya . Noterliğinin 29/07/2016 Tarih ve … Yevmiye nolu senediyle genel kurul kararı uyarınca 24.700,00 TL aidat borcunu 10 gün içerisinde ihtarda belirtilen kooperatif hesabına ödemesi hususunda 1. İhtar çekilmiş, aksi halde kooperatif üyeliğinden ihraç olunacağı ihtar edilmiştir. Söz konusu ihtarname davacıya 01/08/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafından söz konusu ihtarnameye T.C. Konya . Noterliğinin 05/08/2016 tarih ve … Yevmiye nolu senediyle peşin bedelli üye olması sebebiyle kendisinden aidat istenemeyeceği gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Davacının yapılan ilk ihtar ve verilen süreye rağmen aidat borcunu ödememesi üzerine davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından davacıya T.C. Konya . Noterliğinin 18/08/2016 Tarih ve … Yevmiye nolu senediyle genel kurul kararı uyarınca 24.700,00 TL aidat borcunu 1 ay içerisinde ihtarda belirtilen kooperatif hesabına ödemesi hususunda 2. İhtar çekilmiş, aksi halde kooperatif üyeliğinden ihraç olunacağı ihtar edilmiştir. Söz konusu ihtarname davacıya 24/08/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafından söz konusu ihtarnameye T.C. Konya . Noterliğinin 09/09/2016 tarih ve … Yevmiye nolu senediyle peşin bedelli üye olması sebebiyle kendisinden aidat istenemeyeceği gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Davacının ana sözleşme gereğince ve usulüne uygun olarak verilen sürelere rağmen borcunu ödememesi üzerine kooperatif yönetim kurulunun 26/09/2016 tarihli kararıyla oybirliği ile ihracına karar verilmiş, söz konusu karar ise davacıya T.C. Konya . Noterliğinin 30/09/2016 Tarih ve … yevmiye nolu senediyle 03/10/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Eldeki davanın ise 02/01/2017 tarihinde ve süresinde açıldığı görülmekle işin esasına geçilmiştir.
Davalı kooperatife ait ana sözleşmenin 17. Maddesinde; “Ortaklık yazılı olarak yönetim kuruluna bildirmek suretiyle 10. Maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebilir. Yönetim kurulu bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamaz. Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez” denilmiştir.
Mahkememizce davalı kooperatife ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının peşin bedelli üye olup olmadığı, herhangi bir aidat borcu bulunup bulunmadığı hususlarında rapor aldırılmış, dosya içerisinde yer alan 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı …’nın peşin bedelli üyeliğini 27/09/2009 tarihli olağan genel kurul toplantısının 14/4 maddesi gereğince 110.000,00 TL karşılığında peşin maktu ödemek suretiyle kazandığı, bu peşin bedelli üyeliğini 16/04/2011 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile dava dışı …’a devrettiği, …’un ise devraldığı peşin bedelli üyeliğini yine yönetim kurulunun 26/05/2015 tarihli kararıyla davacıya devrettiği ve davacının bu suretle davalı kooperatiften peşin bedelli üyeliğe hak kazandığı rapor edilmiştir.
Bu nedenle yapılan açıklamalar ve somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı kooperatife ait ticari defter ve belgelerin incelenmesinde dava dışı …’nın peşin bedelli üyeliğini 27/09/2009 tarihli olağan genel kurul toplantısının 14/4 maddesi gereğince 110.000,00 TL karşılığında peşin maktu ödemek suretiyle kazandığı, bu peşin bedelli üyeliğini 16/04/2011 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile dava dışı …’a devrettiği, …’un ise devraldığı peşin bedelli üyeliğini yine yönetim kurulunun 26/05/2015 tarihli kararıyla davacıya devrettiği ve davacının bu suretle davalı kooperatiften peşin bedelli üyeliğe hak kazandığı, devirlerin ana sözleşme maddelerine uygun olarak yapıldığı, davacının peşin bedelli üyeliğini devraldığı dava dışı …’nın kooperatife karşı edimlerini defaten yerine getirdiği ve herhangi bir borcu olmadığı, ana sözleşmenin 17. Maddesi gereğince davacının peşin bedelli üyeliği bu suretle hak ettiği, 27/09/2009 tarihli genel kurul kararı gereğince davacıdan başkaca herhangi bir aidat talep edilemeyeceği, davalı kooperatif tarafından sonraki genel kurul kararları ile davacının durumunu ağırlaştıracak şekilde kendisinden aidat alınmasına ilişkin kararların da yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/04/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/01/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında, T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 05/07/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından anlaşıldığı üzere yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, yok hükmünde olan genel kurul kararı gereğince aidat bedelinin ödenmediği gerekçesiyle davacının ihracına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile üyelikten ihracına dair davalı … Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulunun 26/09/2016 Tarihli Kararının iptaline karar verilmesi yönünde mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
IV.BEKLETİCİ MESELE HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Her ne kadar ihraca ilişkin yönetim kurulu kararının dayanağı olan 08/11/2014 tarihli genel kurul kararının iptali için T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi talep edilmiş ise de;
T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde özetle; T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 29/06/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınarak peşin bedelli üyelerden sonraki genel kurul kararıyla aidat toplanmasına ilişkin davalı kooperatif genel kurulunun 08/11/2014 tarihli kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verildiği, kararın ise hali hazırda T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinde inceleme sırasını beklediği ve kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Bir an için söz konusu kararın kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiği düşünülebilir ise de ilgili dosyada davaya dayanak davalı kooperatif genel kurulunun 08/11/2014 tarihli kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verildiği ve dahi yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/04/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/01/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında, T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 05/07/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamları gereğince yerleşik içtihatlar gereğince sonraki genel kurul kararının yok hükmünde olduğu anlaşılmakla yargıda hedef süre uygulaması, eldeki davanın açılış tarihi, yargılama safahatı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında beklenmesinin yargılamaya bir yenilik katmayacağı değerlendirilmekle bu yöndeki ara karardan vazgeçilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULUNE,
2-Davacının üyelikten ihracına dair davalı … Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulunun 26/09/2016 Tarihli Kararının İPTALİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 49,30TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet suret harcı, 330,00 TL bilirkişi ücreti ve 109,80 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 507,20TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip … Hakim …