Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/24 E. 2023/112 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :1-)
2-)
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-)
VEKİLİ :
2-)
VEKİLİ :
3-)
VEKİLLERİ :
: 4-)
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’un sevk ve idaresinde olan … çekici plakalı … dorse plakalı tırın müvekkillerinin içinde bulunduğu ve …’in sürücü olduğu … plakalı araca 13/05/2016 günü saat 12:45 sıralarında … Mah. … Caddesini takiben Yeni İstanbul Yolu üzerine çıktığı sırada çarpması nedeniyle ölümlü ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, kaza neticesinde … plakalı araç içerisinde bulunan müvekkillerinden …’ın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesin’de bir hafta yoğun bakımda kaldığını, yoğun bakımdan çıktıktan sonra bir hafta kadar daha hastanede kaldığını, …’un kaburgalarının karaciğerine battığını, iç kanama tehlikesi geçirdiğini, kaza tarihinden bu yana, kaburgalarında (sırt kısmında) halen ağrılarının devam ettiğini, bunun yanı sıra kaşının üzerinin yarıldığını ve birçok dikiş atıldığını, kaşında halen izinin durduğunu ve sabit eser kaldığını, kaşında bulunan izlerin giderilmesi için estetik operasyon geçirmesi gerektiğini, sabit eserin giderilip giderilmeyeceğinin ameliyattan sonra anlaşılacağını, davacı …’ın ise kaza neticesinde kalça kemiğinin kuyruk sokumu kemiğinde çatlak oluştuğunu, kaburgasından akciğerine batma olduğunu, iki ay boyunca hiç kalkamadığını, yatalak olduğunu ve bakıma muhtaç hale geldiğini, hastaneye ambulansla gidip gelebildiğini, uzun süre ayakta duramadığını ve iş yapamadığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili … için 1.700,00-TL İş göremezlik, 300,00-TL tedavi giderleri olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminat ile müvekkili … için 2.500,00-TL iş göremezlik, 500,00-TL tedavi gideri, 1.000,00-TL bakım gideri olmak üzere toplam 4.000,00-TL maddi tazminat olmak üzere toplam 6.000,00-TL maddi tazminatın sigorta şirketleri yönünden limit dahilinde olmak üzere olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak müvekkillerine ödenmesini, müvekkillerinin duyduğu acı ve ızdırap nereniyle … için 30.000,00-TL … için 40.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 70.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle birlikte davalı sürücü … ve davalı araç sahibi … A.Ş.’den tahsili ile müvekkillerine ödenmesini, öncelikle … plakalı çekici ve … dorse plakalı tırın trafik kayıtlarına, davalı … A.Ş’ye ait taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Uluslararası Nakliyat ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar vekilinin dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat alacağını fazlaya ilişkin hakları saklı kalma kaydıyla toplam 76.000.00-TL belirsiz alacak davası olarak iş bu davayı açtığını, davacılar vekilinin netice ve talep bölümünde bütün alacak ve kalemlerini belirlediğini, davacının açıkça dava dilekçesinde alacak miktarını tam ve açık olarak belirlemiş olmasına rağmen ortada belirsiz alacak davasını gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını, davacı tarafların hukuksal yararının bulunmadığını, müvekkili şirketin adresinin E-5 Üzeri Haramidere Mevkii Esenyurt-İstanbul olduğunu, işbu davayı bakmakta Konya mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, öncelikle sigortacılarının … Sigorta’ya karşı tüm yasal ve tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket araçlarının İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile … Sigorta A. Ş. tarafından 12.02.2016-12.02.2017 tarihleri arası … nolu sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenle davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini, davaya konu olayda davalı sürücü …’un kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla 13.05.2016 tarihli kaza tutanağı incelendiği takdirde kazaya karışan araçlardan … plakalı araçta kaza anında sürücü dahil 8 kişinin seyahat ettiğinin tespit edileceğini, binek otolarda seyahat edebilecek azami yolcu sayısının sürücü dahil 5 kişi olduğunu, kusur yönüyle İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesin’den kusur raporu aldırılmasını, müvekkili şirket sürücüsünün bu kazada herhangi bir kusurunun olmadığını, davanın haksız fiil sonucu oluşan zararın tazmini olduğundan istenebilecek faizin yasal faiz olduğunu, davacılar vekili tarafından talep edilen ticari faizi kabul etmediklerini, davacıların bu kaza nedeniyle SGK’dan herhangi bir tazminat alıp almadığının araştırılması gerektiğini, maddi tazminat talepleri için bilinen veya belirlenen bir ücret yok ise asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin uluslar arası kara, hava ve deniz taşımacılığı yapan, bünyesinde çok sayıda presonel ve araç bulunan, köklü ve kurumsal bir ticari şirket olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu konu mezkur olayın gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia olunan … plaka sayılı araç müvekkili şirket tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ancak aracın söz konusu poliçe teminatı altına alındığını ve teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, müvekkili şirketin, 2918 sayılı kanuna göre, işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olduğunu, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmayacağını, davaya konu kazada tarafların kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacıların, kazadan önce ne kadar gelirinin olduğunu ve buna dayalı olarak ne kadar kazanç kaybına uğradığını somut bulgularla ispatlamasının gerektiğini, farazi yöntemlerle hareket edilerek hesaplanacak olan tazminat miktarlarının usul ve yasalara aykırı olacağını, davacılar iş göremezlik oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumunca yapılması gerektiğini, SGK tarafından davacılara yapılmış olan ödeme ve masrafların sorularak bu hususta ödeme yapılmış ise bu masrafların tazminat taleplerinden düşülmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketlerinin tedavi masraflarını ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından … numaralı 29/04/2016 ile 29/04/2017 vade tarihli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı 13.05.2016 tarihli trafik kazasında yaralanan davacılar tarafından sürekli maluliyet iddiası ile tazminat talep edildiğini, davacı tarafların müvekkili şirkete 10.11.2016 tarihinde başvuruda bulunduğunu, müvekkili şirket nezdinde 20160013904 no.lu hasar dosyası açıldığını, davacıların sürekli sakatlığa uğrayıp uğramadığı, uğramış ise sakatlık oranını gösterir bir rapor ile kusur durumunu gösterir rapor sunulmadığından tazminat hesaplaması yapılmadığını, eksik belgelerin 11.11/2016 tarihli yazı ile davacılar vekiline bildirildiğini, davacılar tarafından eksik belgeler ile maluliyet raporlarının tamamlanmadığını, Karayolları ZMSS poliçesi genel şartları gereğince müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranına göre ve maksimum poliçe teminatı kadar sorumlu olduğunu, bunun için öncelikle davaya konu kaza hadisesine karışan tarafların kusur dağılımlarının tespitinin gerektiğini, davacıların iş gücünde kazanma yoksunluğuna ilişkin tazminat miktarının belirlenmesinde ancak “Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu” tarafından düzenlenecek olan maluliyet raporu esas alınarak bir sonuca varılabileceğini, tedavi sürecindeki bakıcı giderlerinin teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin bu açıdan herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıların içinde yolcu olarak bulunduğu, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki diğer davalı … sigorta tarafından sigortalanan … plakalı araç ile davalılardan …’ un sevk ve idaresindeki … Plakalı diğer davalı şirkete ait ve diğer davalı … sigorta tarafından sigortalanan tırın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların yaralanması nedeniyle davalılardan maddi ve manevi tazminat talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, kazaya karışan araçların trafik kayıtları, gerçek kişi taraflara ait SED araştırması, hastane kayıtları, SGK cevabi yazısı, Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından tarafların kusur durumunun tespiti için düzenlenen rapor, Selçuklu Üniversitesi Adli Tıp Kurumundan Bilirkişi Hekim Raporları, Adli Tıp ikinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Raporu, Adli Tıp ikinci Üst Kurulu Raporu, Aktüerya Bilirkişi raporu, trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketlerine ait hasar dosyaları, poliçe ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Yine aynı kaza ile alakalı Gaziantep . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasına sunulan Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 21/04/2017 tarihli kusur raporunda; Davalı sürücü … %80, dava dışı sürücü … %10, … ise %10 kusurlu bulunmuştur.
Kaza tespit tutanağında ise …’un kırmızı ışıkta geçme kuralını ihlal ettiği, …’in ise kusursuz olduğu ifade edilmiştir.
Gaziantep . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından Karayolları Fen Heyetinden alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda ise davalı …’un %100 kusurlu olduğu, sürücü …’in ise kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce ise tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. Raporda; Davalı sürücü …’un %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu rapor edilmiştir. Hem kaza tespit tutanağına göre, hem aynı kaza ile ilgili Gaziantep . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından Karayolları Fen Heyetinden alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporu hem de mahkememizce Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda davalı …’un %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu ortaya çıktığından dolayı mahkememizce alınan kusur raporu karara mesnet alınmıştır.
Dosya maluliyet oranlarının kaza tarihindeki mevzuat hükümlerine göre belirlenmesi, kaçınılmaz tedavi giderleri ve ayrıca bakıma muhtaçlık olup olmadığı hususunda … adına Selçuk Üniversitesi Adli Tıp Kurumundan Bilirkişi Hekim Raporu alınmış, gelen raporda; sürekli maluliyetin %10 oranında olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirildiği, bu 1 aylık sürede bakıcıya ihtiyaç olacağı ve 5.000,00-TL belgelenemeyen tedavi masrafının olduğu belirlenmiştir.
Dosya maluliyet oranlarının kaza tarihindeki mevzuat hükümlerine göre belirlenmesi, kaçınılmaz tedavi giderleri ve ayrıca bakıma muhtaçlık olup olmadığı hususunda … … (…) adına Selçuk Üniversitesi Adli Tıp Kurumundan Bilirkişi Hekim Raporu alınmış, gelen raporda; sürekli maluliyetin %30 oranında olduğu, iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceği, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirildiği, 3 hafta boyunca bakıcıya ihtiyaç olacağı ve 4.000,00-TL belgelenemeyen tedavi masrafının olduğu belirlenmiştir.
Davacı …’ın 13/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında maluliyet oranı ve bakıma muhtaç olup olmadığı hususunda rapor alınması için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderilmesi talep edildiğinden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 23/09/2020 tarihli raporda; … kızı, … doğumlu …’ın 13/05/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,
3. İyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği rapor edilmiştir.
Davacı … … (…)’ın 13/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında maluliyet oranı ve bakıma muhtaç olup olmadığı hususunda rapor alınması için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderilmesi talep edildiğinden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 16/06/2021 tarihli raporda; … kızı … doğumlu, … (…)’ın 13/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Akabinde mahkememiz dosyasında SÜ Adli Tıp Raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul Adli Tıp 2. Üst Kurulu’na gönderilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
İstanbul Adli Tıp 2. Üst Kurulu raporda özetle;
… (…) yönünden;
… kızı, … doğumlu, … (…)’ın 13/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının;
A-)30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında yapılan değerlendirildiğinde;
I. Kas iskelet sistemi, Omurgaya ait sorunlar Tablo 1.3 kategori II ye göre;
Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8(yüzdesekiz) olduğu,
B-)11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan;
Kişinin maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu;
C-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,
D-) Bir başkasının sürekli veya geçici olarak bakımına ihtiyacının bulunmadığı,
E-) SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olacağı hususu Kurumumuz ve Kurulumuzun görev tanımına girmediği,
F-)Kişinin kaza sırasında kask vb. koruyucu ekipman kullanmasının zararın doğmasına veya artmasına olan etkisinin koruyucu ekipmanın hangi standartlara göre ve hangi malzemelerden üretildiği, çarpışma açısı ve hızı, kişinin ağırlığı gibi bir çok faktöre bağlı olduğu, ayrıca trafik kazalarında emniyet kemeri takılı olmasının meydana gelebilecek yaralanmalara karşı riski azalttığı bilinse de emniyet kemeri takılı olsa dahi vücudun tüm bölgelerinin travmaya maruz kalabileceği cihetleriyle sorulduğu üzere kişinin kaza sırasında kask vb. koruyucu ekipman kullanıp kullanılmaması veya emniyet kemerinin takılı olup olmasının zararın doğmasına veya artmasına olan etkisinin tıbben bilinemeyeceği rapor edilmiştir.
… yönünden;
İstanbul Adli Tıp 2. Üst Kurulu raporda özetle;
A-)30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan;
Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
B-)11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan;
Kişinin maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu;
C-)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,
D-)Sürekli bakıcı ihtiyacının bulunmadığı ancak iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği,
E-)SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olacağı hususu Kurumumuz ve Kurulumuzun görev tanımına girmediği,
F-)Kişinin kaza sırasında kask vb. koruyucu ekipman kullanmasının zararın doğmasına veya artmasına olan etkisinin koruyucu ekipmanın hangi standartlara göre ve hangi malzemelerden üretildiği, çarpışma açısı ve hızı, kişinin ağırlığı gibi bir çok faktöre bağlı olduğu, ayrıca trafik kazalarında emniyet kemeri takılı olmasının meydana gelebilecek yaralanmalara karşı riski azalttığı bilinse de emniyet kemeri takılı olsa dahi vücudun tüm bölgelerinin travmaya maruz kalabileceği cihetleriyle sorulduğu üzere kişinin kaza sırasında kask vb. koruyucu ekipman kullanıp kullanılmaması veya emniyet kemerinin takılı olup olmasının zararın doğmasına veya artmasına olan etkisinin tıbben bilinemeyeceği rapor edilmiştir.
Akabinde aktüerya raporu alınmış olup, 01/01/2023 tarihli raporda özetle;
… için; Geçici maluliyet (İş göremezlik) tazminatı olarak 7.954,14-TL, geçici bakıcı gideri olarak 3.294,00-TL ve tedavi gideri tazminatı olarak 5.000,00-TL olmak üzere toplam 16.248,14-TL olduğu,
… (…) için; Geçici maluliyet (iş göremezlik) tazminatı olarak 7.805,94-TL tedavi gideri tazminatı olarak 4.000,00-TL olmak üzere toplam 11.805,94-TL olduğu rapor edilmiştir.
Ancak yukarıdaki hesaplamanın yanı sıra … için Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine belirlenen maluliyete göre hem PMF 1931 yaşam tablosu, hem de TRH 2010 yaşam tablosuna göre ayrı ayrı hesaplamalar yapılmıştır.
Davacılar vekili 25.01.2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkili … yönünden 4.000,00-TL olan maddi tazminat değerlerini bilirkişi raporu doğrultusunda 12.248,14-TL arttırarak 16.248,14 TL olarak ıslah ettiklerini, müvekkili … (…) yönünden 2.000,00-TL olan maddi tazminat değerlerini bilirkişi raporu doğrultusunda 422.604,81-TL arttırarak 424.604,81-TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davacılar vekili … bakımından aktüerya raporunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre belirlenen maluliyet ve TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaba göre işbu davacı yönünden buna göre ıslah yapmıştır. Ancak mahkememizce Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenen maluliyet oranı ve PMF 1931 yaşam tablosu baz alınarak yapılan aktüerya hesabı kararda nazara alınmıştır.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalılar hem belgelendirilemeyen tedavi giderlerinden hem de bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden de sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan maluliyet raporuna göre davacıların geçici maluliyetinin olduğu belirlenmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunmuştur. Sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından temerrüt kaza tarihinde oluşmuş ise de davalı sigortacılar bakımından temerrüdün oluşumu dosyadaki belgelere göre … sigortaya 10/11/2016 tarihinde, … Sigortaya ise 09/11/2016 tarihinde başvurulmuş, başvuru tarihlerine göre 8 iş günlük sürenin ilavesiyle … sigorta bakımından temerrüt 23/11/2016 tarihinde, … Sigorta bakımından ise 22/11/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Ayrıca … sigortaya sigortalı … plakalı araç hususi olup bu sigorta bakımından yasal faize, … Sigortaya sigortalı olan … plakalı araç ticari olduğundan bu sigorta, sürücü ve araç maliki bakımından avans faizine hükmedilmiştir.
Emniyet kemerinin takılı olmadığı iddiası ve bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması talebine gelince; kaza tespit tutanağında bu husus belirsiz olarak işaretlenmiştir. Bu hususa yönelik olarak Konya BAM . H.D.’nin … E., … K. Sayılı ve 06/10/2022 tarihli ilamında da ifade edildiği üzere; Davalı tarafın müterafik kusur yönünden yaptığı itirazlar bakımından ise; dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre, emniyet kemerinin takılı olup olmadığı “belirsiz” olarak işaretlenmiştir. Müteveffanın kemerinin takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, takılı olmadığının ispatı davalı sigorta şirketinin üzerindedir. Davalı tarafça, yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından, aslolan takılması olup ,bu hususun aksinin davalı tarafça da ispatlanamadığından indirim uygulanmaması kararı yerinde olup istinaflar yersizdir.” Şeklindeki ilamı ve de İstanbul Adli Tıp 2. Üst Kurulu raporundaki değerlendirmeler mucibince müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Yapılan yetki itirazının da reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de zarar gören davacıların yerleşim yeri Konya’dır. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmayacağına yönelik itiraz bakımından ise; HMK
“MADDE 107– (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” Hükmü gereğince davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına bir mani de bulunmamaktadır.
Davacılar vekili davalı sigorta şirketleri dışındaki davalılardan manevi tazminat talebinde de bulunmuştur.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacının meydana gelen kazada manevi olarak zarar gördüğü bir gerçektir. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, davacının meydana gelen kaza nedeniyle duyduğu ızdırap, acı ve elem nedeniyle tarafların kusur durumu, maluliyet oranı, olayın meydana geliş şekli ve yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak hakkaniyet gereği davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 8.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacılar vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada, davacıların içinde yolcu olarak bulunduğu, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki diğer davalı … sigorta tarafından sigortalanan … plakalı araç ile davalılardan …’ un sevk ve idaresindeki … Plakalı diğer davalı şirkete ait ve diğer davalı … sigorta tarafından sigortalanan tırın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların yaralanması nedeniyle davalılardan maddi ve manevi tazminat talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya münderecatına göre hem maddi hem de manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacı … için 7.954,14-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.294,00-TL bakıcı gideri ve 5.000,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 16.248,14-TL tazminatın davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile … Sigorta AŞ bakımından temerrüt tarihi olan 23/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … Sigorta AŞ bakımından temerrüt tarihi olan 22/11/2016 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise kaza tarihi olan 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacıya verilmesine,
2-)Davacı … (…) için 7.805,94-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 4.000,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 11.805,94-TL tazminatın davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile … Sigorta AŞ bakımından temerrüt tarihi olan 23/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … Sigorta AŞ bakımından temerrüt tarihi olan 22/11/2016 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise kaza tarihi olan 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ İLE;
A-)Davacı … için; 10.000,00-TL manevi tazminat ve … (…) için 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Uluslararası Nakliyat ve Ticaret AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-)Alınması gereken 3.145,95-TL harçtan peşin alınan 259,38-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 7.426,20-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 4.539,63-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-)Davacı tarafından sarfedilen 31,40-TL başvuru harcı, 259,38-TL peşin harç, 7.426,20-TL ıslah harcı ve 51,70-TL tedbir talebi harcı olmak üzere toplam 7.768,68-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketlerinin 28.054,08/46.054,08 oranında 4.732,33-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olması kaydıyla)
6-)Davacı tarafından sarfedilen 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 314,50-TL Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Rapor ücreti (fatura tarihi 20/07/2018), 687,00-TL İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Dairesi rapor ücreti (fatura tarihi 26/10/2020), 1.620,00-TL İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Dairesi rapor ücreti (fatura tarihi 07/09/2021), 4.092,00-TL İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Dairesi rapor ücreti (fatura tarihi 28/07/2022), 1.600,00-TL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı rapor ücreti ve 1.526,38-TL posta ve yazışma gideri olmak üzere toplam 10.839,88-TL yargılama giderinin her iki davacı yönünden ayrı ayrı haklılık hesabı yapılarak;
Davacı … yönünden yapıldığı kabul edilen 5.419,94-TL’nin haklılık oranına (26.248,14/56.248,14) göre hesaplanan 2.529,21-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine, (davalı sigorta şirketlerinin 16.248,14/26.248,14 oranında 1.565,63-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalılar … A.Ş. Ve …’un tamamından sorumlu olması kaydıyla), bakiyesinin davacı … üzerinde bırakılmasına,
Davacı … ( … ) yönünden yapıldığı kabul edilen 5.419,94-TL’nin haklılık oranına (19.805,94/454.604,81) göre hesaplanan 236,13-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı …’a (…) verilmesine, (davalı sigorta şirketlerinin 11.805,94/19.805,94 oranında 140,75-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalılar … A.Ş. Ve …’un tamamından sorumlu olması kaydıyla), bakiyesinin davacı … (…) üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ tarafından sarfedilen 253,80-TL keşif harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 461,00-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 719,40-TL yargılama giderinin her iki davacı yönünden ayrı ayrı haklılık hesabı yapılarak;
Davacı … yönünden yapıldığı kabul edilen 359,70-TL’nin haklılık oranına (30.000/56.248,14) göre hesaplanan 191,85-TL yargılama giderinin davacı …’dan alınarak davalı … A.Ş.ye verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı … (…) yönünden yapıldığı kabul edilen 359,70-TL’nin haklılık oranına (434.798,87/454.604,81) göre hesaplanan 344,03-TL yargılama giderinin davacı …’dan (…) alınarak davalı … A.Ş.ye verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davalı … Sigorta AŞ tarafından sarfedilen 4,60-TL vekalet harcı yargılama giderinin her iki davacı yönünden ayrı ayrı haklılık hesabı yapılarak;
Davacı … (…) yönünden yapıldığı kabul edilen 2,30-TL’nin haklılık oranına (429.047,01/440.852,95) göre hesaplanan 2,24-TL yargılama giderinin davacı …’dan (…) alınarak davalı … Sigorta A.Ş. Verilmesine, davacı … yönünden yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı … Sigorta AŞ tarafından sarfedilen 10,10-TL vekalet harcı yargılama giderinin her iki davacı yönünden ayrı ayrı haklılık hesabı yapılarak;
Davacı … (…) yönünden yapıldığı kabul edilen 5,05-TL’nin haklılık oranına (429.047,01/440.852,95) göre hesaplanan 4,91-TL yargılama giderinin davacı …’dan (…) alınarak davalı … Sigorta A.Ş. Verilmesine, davacı … yönünden yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a (…) verilmesine,
11-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
12-)Davalılar … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ, … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ vekili yararına AAÜT’nin 13/3 maddesine göre reddedilen maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ, … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
13-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
14-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 8.000,00-TL vekalet ücretinin davalı … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
15-)Davalı … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ vekili yararına reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10/2 maddesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ’ye verilmesine,
16-)Davalı … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ vekili yararına reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10/2 maddesine göre hesaplanan 8.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Uluslararası Nak. ve Ticaret AŞ’ye verilmesine,
17-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından artan kısımların yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacılar vekili ile davalı … Şirketi vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 16/02/2023

Katip Hakim