Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/171 E. 2022/125 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 08/04/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Çanakkale merkezli Marmara ve Ege bölgelerinde faaliyeti olan tanınmış ve büyük bir pazarlama ve dağıtım şirketi olduğunu, davalı şirketinde ürününü bu bölgede dağıtımı yapılan ürünlerden olduğunu, davalı ürününü dağıtmak üzere … sistemi ile taraflar arasında anlaşma yapılarak sözleşme yapıldığını, yapılan sözleşme gereğince de müvekkili şirketin ekipman, depo alanı gibi üzerine düşen işleri yapmayı taahhüt ettiğini, davalı şirketin de buna karşılık elde edilecek ciro üzerinden %2,5 oranında prim vermeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin edimini yerine getirerek satış ağını ve gerekli olan tüm işlemleri yerine getirerek satış cirolarını üst seviyede arttırdığını, davalı şirketin 2015 yılında taşıt kiralama filosu giderlerinin %25’inin müvekkil şirket tarafından karşılanması talepli sözleşme değişikliği talep ederek müvekkilinin onayı alınmadan buna ilişkin fatura keşide ettiğini ve mahsup işlemleri yapıldığını, ayrıca sözleşmede yer almamasına rağmen müvekkili şirket elinde depolardaki ürünlerin fiyat artışından kaynaklı farklarında müvekkilden tahsil edilmesi yönünde mahsup işlemleri yapıldığını, davalı bu ve benzeri tek taraflı taleplerinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı tarafın müvekkil şirkete dayanmış olduğu satış sistemi değişikliğinin de kabul edilemez olduğunu, davalı tarafın kabul edilmeyen yeni satış sistemi nedeniyle müvekkilinin satışını engeller şekilde hareket ettiğini, bu nedenle bir süre satış yapılamadığı bu süre içindeki masrafların müvekkil şirket tarafından karşılandığını, sözleşme gereği anlaşılan sistem üzerinden yapılan hesaplama sonrasında müvekkilinin borcu olan 3.799.745,00TL’nin 750.000,00TL’sinin 19/01/2016 tarihinde ödendiğini, kalan bakiye borcunda çek verilmek suretiyle ödenmesinin teklif edildiğini, ancak davalı tarafın sonraki toplantıya gelmeyip bu teklife yönelik bir karar verilmediğini daha sonra davalı tarafın 162 adet faturayı dayanak göstererek müvekkilinin 4.438.636,88TL borçlu olduğu iddiasıyla noter ihtarı çektiğini, davalı tarafın bu hareketinin düzensiz, basiretsiz ve kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, sonrasında da mal sevkiyatlarının olduğunu, davalının devam eden süreçte müvekkilini zor durumda bırakacak şekilde kötü niyetli davrandığını, müvekkilini 9.644.341,38TL borçlu göstererek 9.250.000,00TL bedelli teminat mektubunu nakde çevirdiğini, teminat bedelinin ödenmesinden sonra müvekkilinin alacaklı konuma geçtiğini, müvekkilinin borçlarının düşülmesinden sonra bakiye kalan alacağı olan 4.908.070,92TL’nin tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 11/05/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın büyük bir firma olduğu iddialarının davanın konusu olmadığını, dava dilekçesinin kendi içinde çelişkili olduğunu, davacının sözleşme gereğince yaptığını iddia ettiği ekipman ve depo giderlerini yapmış olduğu pazarlama işi gereğince zaten yapması gerektiğini, müvekkili firmanın üretici olmayıp Torku markasıyla üretilen ürünlerin pazarlamasını yaptığını, mal siparişlerinin davacının taleplerine göre yapıldığını, davacı tarafın iddialarının aksine sözleşme gereğince edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, davacının gider kalemlerinin sözleşme gereğince kararlaştırılan … sisteminin sonucu ortaya çıkan giderler olup bu durumun normal olduğunu, müvekkilinin bu durumdan sorumlu tutulamayacağını, taraflar arasındaki bayilik sisteminin değiştirme teklifinin esasen ödemelerin gününde yapılamaması, başka firmaların mallarının satılması, müvekkili şirketin ürünleri için kiralanan depoların başka amaçlarla kullanılması, satış hedeflerinin tutturulamaması ve ciroların düşmesi, müşteri memnuniyetsizlikleri gibi sebeplerden dolayı olduğunu, müvekkilinin bayilik sistemine yönelik dayatmalar yaptığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranışlarına son vermesi talepli noter ihtarı sonrasında davacının sözleşmeyi fesh ettiğini bildirdiğini, bu davranışın tamamen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile de kesilen fatura bedellerinin açık olduğunu, fazla tahsilat yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, yapılan icra takibin ve açılan davanın haksız olduğunu beyanla mahkememiz … esas sayılı dosyasındaki dava konusunun da aynı olup öncelikle birleştirme kararı verilmesine, haksız açılan davanın reddine, davacının %20 ‘den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166. maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)……(4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5)….” hükmünü amirdir.
Tarafları aynı olan mahkememiz 2016/107 esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde, her iki dosyada da dayanılan vakıaların ve dava sebeplerinin aynı olduğu, bu bakımdan dosyalar arasındaki hukuki ve fiili bağlantı olduğunun anlaşıldığı, toplanacak delillerin müşterek olması sebebiyle usul ekonomisinin gözetilmesi gerektiği kanısına varılmakla HMK’nun 166. Maddesi uyarınca iş bu dosyanın mahkememiz … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz … esas sayılı dosyası ile iş bu dosyanın taraflarının aynı olması, her iki dosyada da dayanılan vakıaların ve dava sebeplerinin aynı olması, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili bağlantı ile toplanacak delillerin müşterek olması sebebiyle usul ekonomisi gözetilerek HMK’nun 166. Maddesi uyarınca iş bu dosyanın mahkememiz 2016/107 esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, Yargılamanın mahkememiz … esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
2-Yargılama harç ve giderleri ile sair hususların mahkememiz … esas sayılı dosyasında değerlendirilmesine,
3-Birleştirme işlemi yapılması için dosyanın mahkememiz … esas sayılı dosyasına resen gönderilmesine,
Dair; esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2022

Başkan Üye Üye Katip