Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/141 E. 2021/708 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLLERİ:
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 4-
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 27.07.2015 tarihinde … Pazarı civarında … mahallesi, … caddesi No:… adresinde, davalı … ait … plakalı aracı kullanan … ırı … istikametinden … caddesinin sol kısmından seyrederken, yaya diğer davalı … çarptıktan sonra, yolun sağına doğru yatıp hızından dolayı duramayıp önce dava dışı … idaresindeki … çarpmış daha sonra ise aracın ön kısmı ile yol kenarında bisikleti ile durmakta olan müvekkili … e çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin meydana gelen kazadan sonra bir çok kez tedavi gördüğünü, müvekkili … ün bu durumunun anne ve babasına acı ve ızdırap dolu günler geçirdiğini, bu nedenlerle müvekkilleri lehine manevi tazminat talep etme zarureti de doğduğunu ve tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 27/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleycek ticari avans faizi ile birlekte tüm davaıllardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 20.000,00 TL müvekkili … için 10.000,00 TL, müvekkili … için 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 40.000,00 TL manevi tazmiatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya neden olan … plakalı aracın trafik kaydına ihtiyaten tedbir konulmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin dava değerinin artırılmasına ilişkin dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesindeki dava değerinin 41.000,00 TL, maddi tazminata ilişkin dava değerinin ise 1.000,00 TL olduğunu, bilirkişi raporunda maddi tazminat kalemlerine ilişkin yapılan hesaplamalar neticesinde maddi tazminata ilişkin dava değerini 39.163,37 TL ye yükselttiklerini belirtmiştir.
Davacılar vekilinin ıslah dilekçesi ile özetle; 9 aylık süre ile sınırlı İyileşme Süresinde Efor Kaybı Nedeni İle Uğranılan Maddi Zararı 9.235,28 TL olmak üzere, 3 aylık süre ile sınırlı Bakıcı Giderleri Nedeni İle Uğranılan Maddi Zararı 3.820,50 TL olmak üzere, Fatura edilen ve fatura edilemeyip belgeye bağlanamayan Kaçınılmaz Tedavi Giderlerinden Doğan Maddi Zararı 6.555,56 TL olmak üzere toplam tazminat miktarını 19.611,34 TL olarak hesapladıklarını, bu doğrultuda 1.000,00 TL olan maluliyet tazminatı taleplerini 18.611,34 TL artırarak 19.611,34 TL ye ıslah ettiklerini, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; davacıların müvekkilleri yönünden talep ve davalarının haksız ve mesnetsiz olduğundan davanın usul ve esastan reddinin gerektiğini, müvekkili … un kazanın meydana gelmesinde kusursuz olması nedeniyle müvekkilleri … ve … yönünden tüm taleplerin dikkate alınarak davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından bahisle tedavi masrafları ve buna bağlı olarak geçici iş göremezlik ve çalışma kazancı kaybı taleplerinin reddine, davacının müterafik kusurunun araştırılmasına ve var ise tazminattan indirilmesini, haksız davanın reddine karar verilerek yagrılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ : Dava; yaralamalı trafik kazası nedeni ile açılmış maddi tazminat davasıdır.
DELİLLER:
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, davalı sigorta şirketinden sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu ve sigortaya davacı tarafından müracaat olup olmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış, SGK İl Müdürlüğünden davacıya trafik kazası ile ilgili tedavi gideri, geçici iş göremezlik ödeneği ödenip ödenmediği ayrıca sürekli iş göremezlik geliri bağlanıp bağlanmadığı araştırılmış, davalı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durumları araştırılmış, NEÜ Meram Tıp Fakültesi hastanesinden hasta takip dosyası celp edilmiş, Meram Eğitim Araştırma hastanesinden hasta takip dosyası celp edilmiş, Konya … hastanesinden hasta takip dosyası celp edilmiş, davacı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durumları araştırılmış, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Sayılı dosyası incelenmiş, kazayı yapan … plakalı aracın trafik sicil kayıtları alınmış, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığından raporlar aldırılmış, S.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesinden adli raporlar aldırılmış, Aktüerya bilirkişi … den rapor aldırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor aldırılmış, Aktüerya bilirkişi … dan rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, 27/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı, davacı Ali’nin mahrum kaldığı iddia edilen cismani zararların (geçici iş göremezlik dönemi, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi gideri, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri) zararları ile manevi zararlarının, diğer davacıların ise manevi zararlarının tazmini istemine ilişkin olarak açılan belirsiz alacak davasıdır.
II-HÜKME EMSAL ALINAN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ VE YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“AYM iptal gerkçesinde vurgulandığı üzere aynı kaza ile ilgili olmak üzere işleten ve fiili yapan kişiye yönelik açılan dava ile sigortanın davalı olması durumunda uygulanacak Yönetmelik ve hesaplama tablolarındaki farklılık sorumlular arasında eşitsizliğe ve idarenin tek taraflı olarak düzenleyici olan işlemlerin sonucunda sorumlu olacak tazminat miktarlarında farklılık oluşturacaktır.
Bu halde Aym’ce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların bu halde genel şartlarla belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ile engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkanı kalmadığından ;
Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
Emsal alınan ilam gereğince; davacının maluliyet oranının tespiti Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine tespit edilmiş, davacının Muhtemel Yaşam Süresi; Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmiş, muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem zararı hesaplanmıştır.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 06/06/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda davacı sigortalı … ‘nın diğer davacıların çocuğu olduğu ve buna göre de gerek içtihatların gerekse yasanın öngördüğü “yakın” kavramın içinde değerlendirilmeleri gerektiğinde şüphe bulunmamaktadır. Fakat davacı kazalının %11 olan sürekli iş göremezlik oranına ve yaralanmasının niteliğine göre “ağır bedensel zarar” koşulu bakımından aynı şeyi söyleme ve giderek davacı anne ve babanın manevi tazminat talep edebilme hakkından bahsetme imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacı anne İslim ile davacı baba … ‘in manevi tazminat istemlerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davalı sigorta şirketi davacıların murislerinin bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2. maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp, yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrütünden söz edilemez. Eğer başvuru yoksa dava tarihinden itibaren faiz işletilmelidir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminat içintemerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. İtiraz Hakem Heyetince , dava dilekçesinde istenen miktara, sigorta şirketine başvuru tarihinden sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasından, ıslah dilekçesine konu edilen bölüme ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız fiil tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının alacağın tamamı için temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. ” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/09/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
” Belirsiz alacak davası olarak açılan davada harcını yatırarak bedel artırma talebinde bulunulabilir. Ayrıca bundan bağımsız olarak HMK’nun 176. maddesi gereği ıslah yapmak hakkı da mevcuttur. Mahkemece davacının ıslah dilekçesi ve bedel artırım talebi esas alınarak bir karar vermek gerekirken sadece ıslah dilekçesindeki talep gibi karar verilmesi ve bedel artırım talebinin dikkate alınmaması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava dilekçesinde talep sonucu olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00TL belirsiz tazminat alacağının olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsili istenmiştir.
Somut olay bakımından davacının belirsiz tazminat alacağı davasına konu ettiği; aracında oluşan değer kaybının varlığının ve miktarının belirlenebilmesi, ancak yargılama sırasında delilerin toplanıp değerlendirilmesinden yani HMK 107/2 maddesinde belirtildiği gibi tahkikatten sonra mümkün olabilecektir. Bir başka anlatımla değer kaybının miktarının tespiti bilirkişi incelemesini gerektirmektedir. Bu nedenle davacının iddia ettiği zararın dava tarihi itibariyle miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği kabul edilmelidir.
Belirtilen nedenlerle, davacının davaya konu taleplerinin belirsiz alacak davasına konu olabilecek nitelikte olduğu ve dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği anlaşılmakla HMK’nın 107. maddesine uygun olarak, aradaki hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar veya değeri belirtmek suretiyle dava açabileceği sonucuna varılmıştır.” denilmiştir.
7.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/02/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacının talep sonucunu azaltması daraltması davayı değiştirme sayılmaz. Bu nedenle davacının talep sonucunu azaltması için kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi ıslah yoluna başvurmasına da gerek yoktur. Davacı, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabilir. Müddeabihin azaltılması ıslah kavramı kapsamında değil, davadan feragat müessesesi içinde mütaalaa edebilir. Bu durumda talep sonucunun azaltılan kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve reddedilen kısım üzerinden davalı taraf yararına vekalet ücretine karar verilmesi ayrıca yargılama giderlerinin kabul-red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekir.” denilmiştir.
III.HÜKME ESAS ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI
A-KUSUR RAPORU
1-Dosya içerisinde yer alan 27/07/2015 Tarihli Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinde; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı … kusursuz olduğu, davalı … asli, diğer davalı … ise tali kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
2-Ceza soruşturması aşamasında alınan 04/03/2016 tarihli kusur raporunun incelenmesinde özetle; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı … kusursuz olduğu, davalı … asli, diğer davalı … ise tali kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
3-Ceza kovuşturması aşamasında alınan 07/03/2018 Tarihli Adli Tıp Kurumunun kusur raporunda özetle; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı … kusursuz olduğu, davalı … asli, diğer davalı … ise tali kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
4-Mahkememizce alınan 23/11/2017 Tarihli Adli Tıp Kurumunun kusur raporunda özetle; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı … kusursuz olduğu, davalı … %75 oranında asli, diğer davalı … ise %25 oranında tali kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
Yukarıda ifade edilen kusur raporlarının birbirini destekler mahiyette olması karşısında Mahkememiz dosyasında hazırlanan kusur bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
B-MÜTERAFİK KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Dava konusu olayda davacı … kazanın meydana geldiği mahalde No:50 önünde durakladığı, kaza anında seyir halinde olmadığı, davacının durakladığı esnada kaza sebebiyle savrulan aracın kendisine çarptığı anlaşılmakla somut olayda şartları oluşmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
C-MALULİYET RAPORU
1-Dosya içerisinde yer alan T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 29/01/2018 tarihli Heyet Raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının % 10.3 olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 3 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu, ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 6.555,56 TL olduğu rapor edilmiştir.
2-Dosya içerisinde yer alan T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 16/05/2018 tarihli Heyet Raporunda özetle; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının % 3 olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 3 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu, ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 6.555,56 TL olduğu rapor edilmiştir.
3-Dosya içerisinde yer alan T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 09/01/2019 tarihli Heyet Raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının % 10.3 olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 3 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu, ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 6.555,56 TL olduğu rapor edilmiştir.
4-Dosya içerisinde yer alan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 15/12/2020 tarihli Heyet Raporunda özetle; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının % 0 olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
5-Dosya içerisinde yer alan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 06/07/2021 tarihli Heyet Raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Mahkememizin yargı çevresinde bulunduğu bölge adliye mahkemesinin emsal alınan ilamı, davacının yargılama safahatı süresinde iyileşmiş olması ve araz kalmaması karşısında T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 06/07/2021 tarihli maluliyet raporunda ifade edilen kalıcı ve geçici maluliyete ilişkin değerlendirme ile T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 09/01/2019 tarihli Heyet Raporunda bakıcı süresi ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderine ilişkin tespitleri içerir bilirkişi raporlarında ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle bu raporların hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
D-AKTÜERYAL HESAPLAMA
Dosya içerisinde yer alan 23/11/2021 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının 27/07/2015-27/04/2016 tarihleri arasındaki 9 aylık süre zarfında efor kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararının 9.235,28 TL, 27/07/2015-27/10/2015 tarihleri arasındaki 3 aylık süre zarfında bakıcı gideri nedeniyle uğradığı maddi zararının 3.820,50 TL, SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararının ise 6.555,56 TL olduğu hesaplanmış, ilgili raporlarda ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar dosya içerisinde 19/09/2018 tarihli bir başka aktüerya raporu mevcut ise de söz konusu raporun hükme esas alınmayan maluliyet raporu nazara alınarak hesaplanmış olması sebebiyle hükme esas alınmamıştır.
IV.BEDEL ARTIRIMI VE ISLAH HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRME
Davacı vekili 16/10/2018 havale tarihli dilekçesiyle 19/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmuş ve aynı zamanda 1.000 TL olan maddi taleplerine ilişkin dava değerini 39.163,37 TL’ye yükselttiklerini, dava değerini artırdıklarını ve farka ilişkin harcı ikmal ettiklerini ifade edilmiştir.
Davacı vekili 08/12/2021 tarihli dilekçesinde ise dilekçesinde açıkladığı kalemler yönüyle taleplerini ıslah ettiklerini, ıslah ile birlikte 1.000 TL olan maddi taleplerini 19.611,34 TL olarak ıslah ettiklerini ifade etmiştir.
Davalılar vermiş oldukları dilekçelerinde davacının 16/10/2018 tarihli dilekçesinin ilk ıslah olduğunu, bir davada ikinci defa ıslah yapılamayacağını, 08/12/2021 tarihli 2. Islah dilekçesinin hükme esas alınamayacağını ifade etmişlerdir.
1.DAVA NİTELİĞİ VE 2. ISLAH HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Davacı vekilinin 08/12/2021 tarihinde vermiş olduğu dilekçesinin 2. ıslah dilekçesi olup olmadığı hususunun değerlendirilebilmesi için davanın niteliğinin iyi tespit edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından açılan dava kısmi dava mıdır yoksa belirsiz alacak davası mıdır?
Alacağın yalnızca bir bölümü için açılan davaya kısmi dava denir. Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve alacağın şimdilik belirli bir kesiminin dava edilmesi gerekir. Kısmi dava, 6100 Sayılı HMK’nın 109’uncu maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasında; talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği hükme bağlanmıştır. İkinci fıkrasında ise, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı belirtilmişti. Ancak 109’uncu maddenin ikinci fıkrası 01.04.2015 tarihli ve 6444 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından artık talep konusunun taraflar arasında tartışmasız veya belirli olması hâlinde de kısmi dava açılması mümkün hâle gelmiştir. Bir kimsenin kısmi dava açıp açmadığı ancak dava dilekçesinden, davacının talep sonucundan anlaşılır.
Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hâli, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen, miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkânsızlığa dayanmalıdır.
Davacının dava dilekçesinin incelenmesinde talebini “Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız ile ileride müddeabihi artırma haklarımız vs tüm haklarım saklı kalmak kaydıyla” talepte bulunduğu açıkça görülmektedir. Yukarıda ayrıntısı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından anlaşıldığı üzere fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla belirsiz alacak davası açılması mümkündür.
Yine davacı 16/10/2018 havale tarihli dilekçesinde açıkça “dava değerini artırdıklarını” ifade etmiş ilgili dilekçesinde davalarını miktar yönüyle kısmi olarak ıslah ettiklerinden bahsetmemiştir. Dolayısıyla davacının gerek dava dilekçesi gerekse de 16/10/2018 tarihli bedel artırım dilekçesinden açıkça anlaşıldığı ve davanın niteliği de nazara alındığında davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açtığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/09/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamından anlaşıldığı üzere belirsiz alacak davalarında, davacının bedel artırma talebi dışında aynı zamanda ıslah hakkı da bulunduğundan davalıların bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
2.ISLAH İLE DAVA DEĞERİNİN AZALTILIP AZALTILAMAYACAĞINA İLİŞKİN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/02/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde ıslah ile dava değerinin azaltılamayacağı anlaşılmakla davacının bedel artırım dilekçesi ve ıslah dilekçesi çerçevesinde mahkememizce kabul edilen zarar kısmının dışında kalan fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVACI … MADDİ TALEPLERİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Yukarıda yapılan açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, emsal alınan Yüksek Mahkeme ilamları, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, kolluk araştırması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 27/07/2015 tarihinde meydana gelen kazada hükme esas alınan 23/11/2017 Tarihli Adli Tıp Kurumunun kusur raporunda ifade edildiği üzere davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı … kusursuz olduğu, davalı … %75 oranında asli, diğer davalı … ise %25 oranında tali kusurlu olduğu, dava konusu olayda müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir ve davacıya atfı mümkün bir halin de mevcut olmadığı, davacının yargılama safahatı süresinde iyileşmiş olması ve araz kalmaması karşısında T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 06/07/2021 tarihli maluliyet raporu ile T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 09/01/2019 tarihli Heyet Raporu gereğince yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, davacının bu sürenin 3 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 6.555,56 TL olduğunun rapor edildiği, dosya içerisinde yer alan 23/11/2021 Tarihli Aktüeryal bilirkişi raporunda davacının 27/07/2015-27/04/2016 tarihleri arasındaki 9 aylık süre zarfında efor kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararının 9.235,28 TL, 27/07/2015-27/10/2015 tarihleri arasındaki 3 aylık süre zarfında bakıcı gideri nedeniyle uğradığı maddi zararının 3.820,50 TL, SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararının ise 6.555,56 TL olduğunun hesaplandığı anlaşılmakla davacının mahrum kaldığı 9.235,28 TL İyileşme süresinde efor kaybı nedeniyle uğradığı maddi tazminatın, 3.820,50 TL Bakıcı giderleri nedeniyle uğradığı maddi tazminatın ve 6.555,56 TL faturalandırılan ve SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi tazminatın davalı … A.Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden dava tarihi olan 31/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile diğer davalılar … , … ve … (Diğer Davalılar Yönüyle kaza tarihi olan 27/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine yukarıda detayıyla açıklanan nedenlerle davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi hususunda mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
Dava tarihi itibariyle dava şartı olarak sigorta şirketin müracaat zorunluluğunun bulunmaması, somut olayda dava tarihinden önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine usulüne uygun olarak yapılmış bir müracaat olmaması karşısında davacının maddi talepleri açısından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tutarlar yönüyle T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak dava tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. LAKİN diğer davalılar yönüyle T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak haksız fiil tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar açısından haksız fiil tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
2.DAVACI … MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 56/1 maddesinde; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ” amir hükmü yer almaktadır.
Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 Sayılı TBK’nın 56/1. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 Sayılı TMK’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, bilirkişi raporları ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde; 27/07/2015 tarihinde meydana gelen kazada kaza tarihi itibariyle davacının yaşı, kazanın meydana gelmesinde zararın artmasında herhangi bir dahli ve kusuru bulunmaması, kaza sebebiyle her ne kadar kalıcı bir maluliyeti bulunmasa da 9 aylık uzun tedavi süreci, geçirmiş olduğu cerrahi müdahaleler, bu sürecin reşit olmayan davacı üzerinde yaratacağı travma ve psikolojik etki, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın satın alma gücü de bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı lehine takdir edilecek 7.500,00 TL manevi tazminatın davacı için zenginleşme ve davalılar için de yıkım olmayacağına kanaat edilmekle davacının manevi tazminat davasının 7.500,00 TL’sinin kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
3.DAVACILAR … VE … MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 56/2. Maddesinde; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” amir kanun hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, bilirkişi raporları ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 06/06/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde; Dosya içerisinde yer alan ve hükme esas alınan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 06/07/2021 tarihli maluliyet raporu ile tespit edildiği üzere davacının yargılama safahatı süresinde iyileşmiş olması ve araz kalmaması karşısında anne ve babasına manevi tazminat takdir edilmesini gerektirir ağır bedelsel zarar koşulunun somut olayımızda gerçekleşmemesi sebebiyle davacılar Yakup ve Nefse’nin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE;
a) Davacının mahrum kaldığı 9.235,28 TL İyileşme süresinde efor kaybı nedeniyle uğradığı maddi tazminatın davalı … A.Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden dava tarihi olan 31/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile diğer davalılar … , … ve … (Diğer Davalılar Yönüyle kaza tarihi olan 27/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
b) Davacının mahrum kaldığı 3.820,50 TL Bakıcı giderleri nedeniyle uğradığı maddi tazminatın davalı … A.Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden dava tarihi olan 31/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile diğer davalılar … , … ve … (Diğer Davalılar Yönüyle kaza tarihi olan 27/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
c)Davacının mahrum kaldığı 6.555,56 TL faturalandırılan ve SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi tazminatın davalı … A.Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden dava tarihi olan 31/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile diğer davalılar … , … ve … (Diğer Davalılar Yönüyle kaza tarihi olan 27/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
d)Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-a)Davacı … manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 27/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle takdiren 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … , … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
b)Davacı … manevi tazminat davasının REDDİNE,
c)Davacı … manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.851,98 TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 140,04 TL. peşin harç ile yargılama sırasında alınan 1.495,35 TL. ıslah harcı olmak üzere toplam 1.635,39‬ TL.’nin mahsubu ile 216,59‬ bakiye TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı … A.Ş. nin (19.611,34/27.111,34 oranında) 156,67 TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, bakiye 59,92 TL den diğer davalılar … , … ve … ‘un sorumlu olduğuna,)
4-Davacı tarafından yapılan 147,80 TL başvuru harcı, 140,04 TL peşin harç, 4,30 TL. vekalet suret harcı ve 1.495,35 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.787,49‬ TL.’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalı … A.Ş. nin (19.611,34/27.111,34 oranında) 1.293,00 TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, bakiye 494,48 TL den diğer davalılar … , … ve … ‘un sorumlu olduğuna,)
5-Davacı tarafından yapılan 3.110,10 TL posta, tebligat ve adli tıp fatura giderleri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti giderleri, 1.800,00 TL Selçuk Üniversitesi maluliyet raporları fatura gideri olmak üzere toplam 6.110,10 TL yargılama giderinin haklılık oranına (27.111,34/79.163,37) göre hesaplanan 2.092,55TL’lık kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalı … A.Ş. nin (19.611,34/27.111,34 oranında) 1.513,67L’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, bakiye 578,87TL den diğer davalılar … , … ve … ‘un sorumlu olduğuna,)
6-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı … verilmesine,
7-Davalılar vekilleri yararına AAÜT’nin 13/3 maddesine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalılara verilmesine.
8-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … , … ve … tahsili ile davacı … verilmesine,
9-Davalılar … , … ve … vekilleri yararına AAÜT’nin 10/2 maddesi gereğince 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılar … , … ve … verilmesine,
10-Davalılar … , … ve … vekilleri yararına AAÜT’nin 10/3 maddesi gereğince 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılar … , … ve … verilmesine,
11-Davalılar … , … ve … vekilleri yararına AAÜT’nin 10/3 maddesi gereğince 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılar … , … ve … verilmesine,
12-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davalı … … vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davacının ve diğer davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip Hakim