Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/121 E. 2022/810 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ:
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/08/2015 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 25.09.2014 tanzim 25.02.2015 vade tarihli 5.000 TL bedelli senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyanla borçlu olmadığının tespitini, dava sonuna kadar icra takibinin durdurulmasını, davalının %20 dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, dava giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin bonoyu bono lehtarı … (… ) dan aldığını, müvekkilinin ciranta olduğu için iyiniyetle iktisap ettiği senetteki kendisinden evvelki imzaların doğru mu sahtemi olduğunu bilememesinin de doğal olduğunu, bu konuda müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, onun içindir ki davacının talep ettiği %20 miktarındaki tazminatın haksız bir istek olduğundan reddinin gerektiğini, ayrıca … diye anılan işletmenin anlaşıldığı kadar sanayide bir araba tamircisi olduğunu, böylesi bir dükkanı bir bayanın fiilen işletebilmesinin namümkün olduğunu, bu nedenle davacının davasının reddini, davada zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan … ‘ın da davaya dahil edilmesi için davacıya süre verilmesini, mahkememiz aksi kanaatte ise davanın …’a ihbar edilmesini, davacı … hakkında yapılacak imza incelemesi ile birlikte …, … …, …’ında imza örnekleri alınarak senetteki imzaların onlara ait olup olmadığının incelenmesini eğer onlara ait ise yetkili temsilci sayılarak davanın reddini, müvekkilinin ilgili senette ciranta olduğunu, kendisinden evvel atılmış imzanın gerçek mi sahtemi olduğunu bilememekte (çünkü senedi …’den değil …’den aldığını) haklı olduğundan aleyhinde istenen %20 oranındaki tazminatın reddini ve eğer yargılama neticesinde senetteki imza …’nin veya onun yetkili temsilcisi sayılan …, … … yahut …’a ait olması durumunda da müvekkili lehine olmak üzere %20 tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesini, davada davacı yanın haklı çıkması durumunda ise müvekkilinin ciranta olduğu sahte imzayı bilemeyeceği bu sebeple iyiniyetli olduğundan aleyhinde yargılama giderleri ile ücreti vekaletten sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, dava ve takibe dayanak bono altında bulunan imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu bono altında bulunan imzanın davacıya veya yetkilendirdiği kişi ya da kişilere ait olup olmadığı, davacının iş bu bono dolayısıyla herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/06/2007 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“TTK’nun 688/5.maddesi gereğince bir senedin bono sayılabilmesi için (gerçek veya tüzel kişiliği olan) kişilerin ad ve unvanı yazılarak kime ve kimin emrine ödeneceği belirtilmelidir. Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takipte dayanak senetlerin lehtar hanesinde (xxx Möble) yazıldığı görülmüştür. Bu haliyle, lehtarın gerçek ve tüzel kişi sayılamayacağı tartışmasız ise de Dairemiz süre gelen içtihatlarında benimsendiği üzere lehtarın senet arkasındaki cirosunda ticaret unvanı limited şirket olarak yazıldığından bu eksiklik bono vasfına etkili sayılamaz. Mahkemece açıklanan nedenlerle itirazın reddine karar vermek gerekirken takibin ipta-line karar verilmesi isabetsizdir.” denilmiştir.
2.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 02/05/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İkrar mahkeme içi ve mahkeme dışı olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Mahkeme içi ikrar, mahkemeye yapılan ikrardır. Bu ikrar, bunu yapan tarafın tek taraflı açık irade beyanı ile olur. İkrar olunan hususlar çekişmeli sayılmaz. Mahkeme içi ikrar eden taraf aleyhine kesin delil teşkil eder.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava konusu bono nedeniyle keşideci aleyhine açılan Ankara . Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı ceza davasında, eldeki davanın açılmasından ve davalının cevap dilekçesini vermesinden sonra davacı … tanık sıfatıyla beyanda bulunmuştur. Anılan ceza davasında yer alan beyanında davacı; davalıyı tanımadığını ve aralarında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, bonoda ciranta olarak davalının imzası bulunmasına rağmen senedi davalıdan değil dava dışı keşideciden (sanıktan) aldığını belirtmiştir. Dolayısıyla davacının ceza davasındaki bu beyanı, davalının savunmasına konu vakıaların mahkeme önünde ikrar edildiği anlamına gelmektedir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/10/2011 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Sonuç itibariyle; yukarıda açıklanan hukuksal dayanaklar yanında, somut olayda, şirket yetkilisinin babasının daha önce de şirket adına kambiyo senedi tanzim ettiği, bunu yetkili bulunan oğlunun sözlü yetkilendirmesi ile yaptığı, bu yetkinin verildiği hususunda da şirket yetkilisinin kabulünün bulunduğu hususlarının diğer dava dosyaları ve kesinleşen karar kapsamı ile sabit olduğu, eldeki davaya konu çekin de bu şekilde düzenlendiği, artık taraflar arasında teamül haline gelen bu uygulamanın üçüncü kişiler karşısında şirketi bağlayacağı, bu nedenle davacı borçlu şirketin davasının reddine ilişkin mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilmiştir.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece davalı yararına asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İİK.nun 72/4. maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü bulunmaktadır. Anılan yasa hükmü dikkate alındığında somut olayda işbu dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibi durdurulmadığına göre alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığından söz edilemez. Öyle olunca mahkemece, koşulları oluşmayan davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davalı yararına tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.TAKİP DOSYASI; Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takip alacaklısının … Ltd. Şti, takip borçlularının … ile … olduğu, takibin 25/02/2015 Tarihli Bono alacak aslı 5.000,00 TL, 27,33 Takip Öncesi işlemiş faiz ve 15,00 TL komisyon olmak üzere toplamda 5.042,33 TL üzerinden başlatıldığı anlaşılmıştır.
2.TAKİP VE DAVAYA DAYANAK BONO; Takip ve davaya dayanak bononun incelenmesinde Keşide tarihinin 25/09/2014, keşide yerinin Selçuklu/Konya, keşidecisinin …, ödeme tarihinin 25/02/2015, bedelinin 5.000,00 TL, lehtarı ve 1. Cirantasının (…), hamilinin ise … Ltd. Şti, olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/06/2007 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında bononun 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddeleri gereğince şeklen kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır.
3.CEZA KOVUŞTURMA DOSYASI VE BU DOSYA KAPSAMINDA ALINAN BEYANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ; T.C. Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı dosyası ve bu dosya kapsamında davacı …, diğer takip borçlusu …, davacının eşi … ve davacının oğlu …’ün beyanları alınmış, alınan beyanlarda da özetle; … Sanayi isimli iş yerinin resmi olarak davacı … adına kayıtlı olduğu ancak … adına iş ve işlemlerin eşi … ve oğlu … aracılığı ile yapıldığı, dava konusu bononun … tarafından … adına imzalanarak …’a verildiği, … tarafından da davalı şirkete ciro edildiği, davacı adına daha önce de farklı ticari işler sebebiyle bono keşide edildiği, keşide edilen bonoların da ödendiği ancak bu bononun ciro edilmesi ve davalı şirket ile aralarında daha önce bir ticari ilişki olmaması sebebiyle itiraz edildiğinin beyan edildiği anlaşılmış olup yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 02/05/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince Mahkeme içi ikrar mahiyetinde olduğu ve tarafları bağladığı anlaşılmıştır.
4.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar dosya içerisinde yer alan 18/12/2018 Tarihli ATK raporu ile 26/01/2016 Tarihli Bilirkişi Raporlarında dava konusu bono altında bulunan imzanın davacı …’ye ait olmadığı rapor edilmiş ise de Antalya KPL’nin 26/05/2021 tarihli Uzmanlık Raporunda bono altında bulunan imzanın davacının eşi olan …’e ait olduğunun rapor edildiği, nitekim yukarıda detaylıca izah edildiği üzere T.C. Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı dosyası ve bu dosya kapsamında davacı …, diğer takip borçlusu …, davacının eşi … ve davacının oğlu …’ün alınan beyanlarından … Sanayi isimli iş yerinin resmi olarak davacı … adına kayıtlı olduğu ancak … adına iş ve işlemlerin eşi … ve oğlu … aracılığı ile yapıldığı, dava konusu bononun … tarafından … adına imzalanarak …’a verildiği, … tarafından da davalı şirkete ciro edildiği, …’ün bu şekilde davacı adına bono tanzim etmesinin ve işlerinin takip etmesinin teamül haline geldiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/10/2011 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında bu uygulamanın üçüncü kişiler karşısında davacı …’yi bağlayacağına kanaat edilmekle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
5.KÖTÜNİYET TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı tarafından yasal süre içerisinde 2004 Sayılı İİK’nın 72/4 maddesi gereğince davacı aleyhine kötüniyet tazmınatı hükmolunması talep edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibi durdurulmadığına göre alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığından söz edilemeyeceğinden talebin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Peşin alınan 85,39TL harçtan alınması gereken 80,70TL’nin mahsubu ile fazla alınan 4,69TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 4,30TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip … Hakim …