Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/851 E. 2021/660 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Konya İlinde ağır iş makineleri ticareti yapan bir firma olduğunu, davacının davalı kuruma uzun yıllar pek çok ihtiyaç duyulan iş makineleri parçası sattığını, yine şifahi ihale ile son defa 1997-1998 yıllarında muhtelif faturalarla (22 adet) 7.341,62-TL toplam tutarlı KDV dahil yedek parça satışı yaptığını, bu faturaların bedellerinin sözlü ve birden fazla da yazılı olarak talep edildiğini, davalı kurumun bu taleplere verdiği yazılı cevaplarda fatura bedellerinin bir kısmını kabule yanaştığını, bir kısmını ise gerçeğe aykırı fatura sayarak bedelini ödemekten imtina ettiğini, davalı kurumun kabule yanaştığı fatura bedellerini ise müfettiş raporu ile belirlenen kurum zararına usulsüz olarak mahsup ettiğini yazılı beyanla bildirdiğini, tüm bu olaylar üzerine davalı kurum aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün …E. sayılı takip dosyasıyla icra işlemi yapıldığını, davalı kurumun bu icra takibine karşı borca itiraz suretiyle fatura bedellerini tümüyle kabulden kaçındığını ve takibi durdurduğunu, açıklanan sebeplerle davalı kurumdan müvekkilinin 22 adet fatura bedeli alacağının fatura tarihleri itibariyle ticari faiz ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı …Ş.’ye ( … Genel Müdürlüğü ) usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin ikametgah adresinin İstanbul olduğunu, davanın yetkili İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğinden davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, Tuz Sanayii Müessese Müdürlüğüne bağlı … Tuz İşletmesi Müdürlüğünce demirbaşlarına kayıtlı iş makineleri onarımlarında ve yedek parça alımlarında tespit edilen aksaklıkları inceleyen Başmüfettiş … tarafından düzenlenen 14/08/1998 tarih ve … sayılı disiplin soruşturma raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacının bazı iş makinelerinde bulunmayan parçaları makinenin parçasıymış gibi göstermesi, yani bazı parçaları hayali olarak fatura etmesi, gerçekte orjinal olmayan bazı parçaları faturalarına orjinal katalok numarası vererek veya yazı ile orjinal yazarak fatura düzenlemek suretiyle kuruluş zararına sebep olunduğundan dolayı dava konusu faturalardan sebep herhangi bir alacağın ödenmesinin mümkün olmadığını, az yukarıda bahsedilen müfettiş raporuna istinaden Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ( … daha sonra … ) dosyası ile alım satıma fesat karıştırmaktan kamu davası açıldığını, yine kuruluşca davacı aleyhine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … ( … ) Esasına kayıtlı alacak davası açıldığını beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafça ödenmeyen faturalardan sebep alacağın tahsili talebinden ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 1997-1998 yıllarında muhtelif faturalarla (22 adet) 7.341,62-TL toplam tutarlı KDV dahil parça satışından sebep davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ( … ) sayılı dosyası, tarafların ticari defterleri ve tüm deliller celbedilmiştir.
Taraflara defterlerini sunmaları ya da yerlerini bildirmeleri için gerekli ihtarat ve tebligatlar yapılmıştır.
Akabinde mali müşavir bilirkişi tarafından davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmıştır. Sunulan 25/05/2010 tarihli raporda özetle; Davacı şirketin davalıya yedek parça satışı yaptığını, bu satışa istinaden düzenlenen 7.341,62-TL tutarında 22 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacıya ait TTK 66.madde uyarınca tutulmuş defterlerin açılış tasdiklerinin notere yaptırıldıktan sonra, belge karşılığı işlendiğini, ancak kapanış tasdikinin olmadığı ifade edilmiştir.
Davalı yan ise tüm defterlerini sunamamış bu nedenle talimatla alınan raporda davalının 1997-1999 dönemlerine ilişkin olarak yevmiye defterlerini ibraz etmediğinden dolayı 1997 dönemine ait sunulan defteri kebir defterine göre faturalar ve alacağın tespitinin mümkün omadığı ifade edilmiştir. Yapılan yazışmalara davalı kurumca verilen cevaplarda da 1997-1998 yıllarına ait yevmiye defterlerinin bulunamadığı bildirilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı taraf defterlerinde alacaklı görünse de defterlerin kapanış tasdiklerini yaptırmadığından dolayı lehine delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile davacı yan alacağını ticari defterlere göre ispatlayabilmiş değildir.
Öte yandan neticesi beklenilen Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … E., … K. sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, emniyeti suistimal suçlarından açılan davada ez cümle hiçbir sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmemiş olup, düşme, beraat, ortadan kaldırma vs. şeklinde hüküm tesis edilmiştir. En son vefat eden sanıklar hakkında karar bozulmuş ve bu şahıslar bakımından da … E.sayılı dosyadan ( … E. Sayılı dosya kısmen bozulmakla ) düşme kararı verilmiştir. Böylelikle tüm sanıklar bakımından verilen kararlar bu haliyle kesinleşmiştir. Ceza mahkemesince verilmiş herhangi bir mahkumiyet hükmü de bulunmadığından dolayı mahkememizi bağlayan herhangi bir durum da söz konusu değildir. Dolayısı ile eldeki davada davacının alacağını ispatlaması önem arz etmektedir. Az yukarıda açıklandığı üzere davacı yan alacağını yasal delillerle ispatlayabilmiş de değildir.
Davalı vekili tarafından açılan davaya karşı yetki itirazında bulunulmuş ise de yargılamanın 1. celsesinde HUMK 10 ve borçlar kanununun 73 maddesi gereğince davalı tarafın mahkememizin yetkisine dair yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı vekilince davalıya gönderilen iş makinesi parçalarından sebep 22 adet faturadan dolayı davalıdan 7.341,62-TL tutarında alacaklı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan işbu davada, davacı yan ticari defterlere göre bahsi geçen fatura tutarı kadar alacaklı görünse de defterlerin kapanış tasdiklerinin olmaması nedeniyle defterlerin lehine delil kabiliyetinin bulunmaması, neticesi beklenilen ceza dosyasında verilmiş ve mahkememizi bağlayan herhangi bir mahkumiyet hükmünün olmaması, davacı yanın alacağını başkaca yasal delillerle de ispatlayamamış olması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Peşin alınan 99,12-TL harçtan alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 39,82-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 16/12/2021

Katip … Hakim …