Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/840 E. 2022/373 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 07/10/2009 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, takibe konu olan bono nedeniyle borçlu olmadıklarını senet metninde “iş bu senet teminat olarak verilmiştir”, “bedeli teminattır” ibarelerinin geçtiğini, bononun …’a verildiğini ve teminat senedi olduğunu, T.T.K.’nun 688/2. maddesi anlamında mücerret borç ikrarını içermediğini, dolayısıyla kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, tarafların teminatın dayanağı olan sözleşme veya vakıa karşısında karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmediklerinin belirli olmadığını, teminat senetlerinin ciro yoluyla devrinin de mümkün olmadığını, senet alacaklısı …’ın kötü niyetli olarak senedi devraldığını, bu bonoyu kooperatif yöneticilerinden devraldığını, kötü niyetli ve muvazaalı olarak da …’a ciro ettiğini, bononun … tarafından kötü niyetli bir şekilde icraya konulduğunu, taraflar arasındaki müteahhitlik ilişkisi ve sözleşmesine dayalı olarak teminat amaçlı bononun düzenlendiğini, bu ilişkinin maddi boyutlarının da taraflar arasında ihtilaflı olduğunu, senedin karşılığının bulunmadığını belirterek, Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptaline ve davacının İ.İ.K.’nun 72. vd. maddeleri gereğince icra takip dosyasında takip dayanağı bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 04/01/2022 havale tarihli talep dilekçesinde özetle; dosyayı temlik alan ve dosya alacaklısı konumunda bulunan … ile müvekkili kooperatif arasında satış ve cebri icra tehdidi nedeniyle yapılan sözleşme gereğince icra dosyasının bütün ferileri ve bu icra dosyasına konu mahkememiz 2009/887 esas sayılı dosyasından verilen karar gereğince vekalet ücretleri ile feri tüm giderler de dahil olmak üzere 16/08/2014 tarihli sözleşme ile 690.000,00TL ödeme yapıldığını, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının konusunun da mahkememiz dosyasının konusu ile aynı olduğunu, mükerrer dava olduğunu, müvekkilce yapılan ödeme nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğünü, yapılan ödemenin icra tehdidi altında mükerrer ve haksız ödeme olduğunu beyanla davaya istirdat davası olarak devam edilerek haksız ve mükerrer ödenen 690.000,00TL’nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 05/10/2010 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın davalı kooperatifin … Mahallesindeki … Sitesinde bulunan iki bloktan oluşan toplam 40 dairenin inşaatını yaptığını, 1. blokun tamamlandığını, 2. Blok inşaatının devam etmesi sırasında kooperatif tarafından sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin kooperatiften olan alacağını istediğini, bunun üzerine kooperatif yönetiminin 300.000,00 TL’lik bonoyu verdiğini, bononun müvekkilinin fazladan harcadığı paraların ödenmesi için verildiğini, bonoyu aldıktan sonra müvekkilinin inşaata devam ettiğini, kooperatif yönetim kurulu tarafından müvekkiline borcun aidatlardan ödeneceğinin bir aksaklık olur ise de o takdirde tahsile koyabileceğini söylediklerini, müvekkilinin şahsen harcamak zorunda kaldığı paranın ödenmediğini, bu nedenle bonoyu borcunun bulunduğu …’a ciro ettiğini, inşaatın durumunun Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, alacakların tahsili için de kooperatif aleyhine Konya . Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı davasını açtıklarını, bononun teminat bonosu olmadığını, müvekkilinin şahsi alacağı karşılığında verilen bir bono olduğunu belirterek, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 23/02/2022 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhit, davacının ise işveren kooperatif olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu iş karşılığı almış olduğu senedin cirolanarak devredildiğini, davacı tarafın senedi ödememek için direnç gösterdiğini ve iş bu davanın açıldığını, senedi temlik alan … tarafından Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan davada müvekkilinin müteahhitlik nedeniyle alacaklı olup olmadığının araştırıldığını ve alacaklı olduğu yönünde karar verildiğini, bu kararında Yargıtay onayından geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu yönünde kesin hüküm olduğunu, davacı tarafın borçlu olmadığı ve haksız bir şekilde ödeme yaptığı iddialarının da sonuçsuz kaldığını, mahkememizce verilen ilk karardaki Yargıtay bozma ilamında müvekkilinin müteahhitlik alacağının olup olmadığının araştırılmasının gerekçe gösterildiğini bu yöndeki araştırmanın da kesinleşmiş kararla sonuçlandığını, bu nedenlerle devam eden iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz … esas sayılı ana dava ile mahkememizde açılan … esas sayılı dosya (. Ticaret Mahkemesine devredilerek … Esas sayılı dosyası olmuştur) arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğunda dosyanın dosyamız ile birleştirilmesine karar verilmiş, yargılamaya mahkememizdeki … esas sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir. Mahkememizce her iki dava yönünden verilen 15/05/2012 tarih, … esas, … karar sayılı ilam davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 04/07/2013 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile verilen karar sonrasında; birleşen dava yönünden ve ana davada davalı … yönünden verilen karar kesinleşmiş ve davaya davalı … yönünden . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile devam edilmiş, mahkemenin kapatılması sonucu devredilen dosya mahkememiz yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılamasına devam edilmiştir.
DELİLLER,
Mahkememizce, davacı kooperatifin ticaret sicil memurluğundaki tüm kayıtları ve ana sözleşmesi, temsile yetkili şahıslarını gösterir belgeler celp edilmiş, Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, (yeni esas Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası), Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Konya C.Basşavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, muhasebeci bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinden; alacaklısının …, borçlularının … ve …, borç dayanağının 03/06/2008 tanzim tarihli 05/02/2009 vade tarihli 300.000,00 TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu bononun incelenmesinden; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, bononun … tarafından cirolanarak …’a verildiği, 03/06/2008 tanzim tarihli, 05/02/2009 vade tarihli, 300.000,00 TL bedelli olduğu, takibe konu olan bononun ön yüzünde “iş bu senet teminat olarak verilmiştir” kaydının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava konusu senedin, 03/06/2008 tanzim, 05/02/2009 vade tarihli, 300.000 TL bedelli, keşidecisi davacı Kooperatif, lehtarı davalı …, hamili (hakkındaki hüküm kesinleşen) davalı … olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca senedin ön yüzünde “teminat senedi” olduğu açıkça yazılıdır.
Söz konusu senede dayalı olarak davalı … tarafından davacı ve diğer davalı … aleyhinde Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 24/08/2009 tarihli icra takibi başlatılmıştır.
Davacı taraf, senedin müteahhitlik ilişkisi ve sözleşmesine dayalı olarak teminat amaçlı düzenlendiğini, bu ilişki çerçevesinde üzerine düşen edimlerin tamamını yerine getirdiğini, senedin karşılığının bulunmadığını ileri sürmüş, davalı ise, bononun davalı kooperatif yararına yapılan müteahhitlik ve yapım işlerinin bir kısmının karşılığı olarak alındığını ve hak ettiği ücretin ödenmemesi üzerine diğer davalıya ciro edilmek suretiyle kullanıldığını, geri kalan alacağın ise alacağı temlik ettikleri dava dışı … tarafından Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yürütülen yargılama neticesinde, 15/05/2012 tarih, … E. … K. Sayılı karar ile davalı yetkili hamil …’un 6762 Sayılı TTK’nın 599. maddesi uyarınca bononun bedelsiz olduğunu bildiği ve bilerek aldığı ve kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından hakkındaki davanın reddine, bonoda sadece “teminat” ibaresinin yazılı olmasının bononun tek başına kayıtsız ve şartsız belli bir borcun ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemediğinden davalı … hakkındaki davanın da reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz hükmünün davacı Kooperatif tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 04.07.2013 tarih, … E. … K. Sayılı kararı ile, davalı … için kurulan hükmün onanmasına, davalı lehtar … yönünden kurulan hükmün ise eser sözleşmesi ilişkisi sebebiyle bir alacağın bulunup bulunmadığının tespiti için taraflara delilleri ibraz ettirilip toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesinin gerekmesi sebepleriyle kararın bozulmasına karar verilmiş, böylelikle davalı … yönünden hüküm kesinleştiğinden, bozma ilamına uyularak sadece davalı … hakkında açılan menfi tespit davası için yukarıda yazılı esas sayısı üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Dava konusu senedin takibe konulduğu Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, takip alacaklısı … tarafından yargılama sırasında, 23/10/2013 tarihinde, dava dışı … temlik edilmiştir.
Takip alacaklısı … ile davacı Kooperatif arasında düzenlenen ve davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 16/08/2014 tarihli sözleşmeye göre, icra borcu 690.000 TL kabul edilerek; bir miktarı peşin ve bir miktarı vadeli seri senetler verilmek suretiyle ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı vekili, yargılama sırasında söz konusu 690.000 TL’nin tamamının takip alacaklısına ödendiğini beyan ederek 690.000 TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiş; davalı vekili de dosyaya sunduğu 01/05/2018 tarihli dilekçesinde davacı tarafından yapılan 690.000 TL tutarlı ödemeyi doğrulamıştır. Buradan anlaşıldığı üzere, dava konusu senet borcunun takip alacaklısına ödendiği her iki tarafın da kabulündedir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı davanın konusu, Yargıtay bozma ilamında işaret edilen davacı iş sahibi Kooperatif ile davalı yüklenici … arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin olduğundan Mahkememizce neticesi beklenmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının … , davalısının ise mahkememiz dosyası davacısı olan Kooperatif olduğu, 23/12/2014 tarihli adi yazılı temlik sözleşmesi uyarınca davalı Kooperatif yararına yapılan tüm müteahhitlik işinden doğan alacağın … tarafından … temlik edilmesine dayalı olarak, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 900.000 TL’lik eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın dava edildiği, davanın 20/01/2015 tarihinde açıldığı, anılan Mahkemece davacının haleflerinin, sözleşme konusu işin bir kısmını gerçekleştirdikleri, ancak davalının buna ilişkin ödeme yapmadığı, nitekim ödemeye ilişkin bir delil sunulmadığı, gerçekleştirilen işlerin bedelinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyada alınan 26.7.2010 tarihli tespit raporu üzerinden yapılan hesaplamaya göre 2.153.169,36TL olduğu, davacının halefi olan dava dışı …’ın, Konya . Noterliğinin 7.8.2009 tarih ve … yevmiye numarası ile … Yapı Koop. Başkanlığına gönderdiği “hakediş talebi”‘nde alacağının 744.447 TL olduğunu belirtmesi sebebiyle bu taleple davacı bağlı olduğundan bahse konu 744.447 TL’nin davalı Kooperatiften tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, sözü edilen dosyada iş bu davanın konusu olan senet ve bu senedin takibe konulduğu icra dosyasına yapılan ödeme değerlendirilmemiş, alacak miktarının 744.447 TL olduğu ve davacı Kooperatifin bu alacağa ilişkin hiçbir ödemede bulunmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Bahse konu Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı dosyanın davacısı Erdem Şen tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konulmuş ve davacı Kooperatif’ten yapılan tahsilatlar üzerine dosya 27/12/2021 tarihinde infazen kapatılmıştır.
Bu noktada davalı vekili senedin tanzim tarihinin ihtarname tarihinden daha önce olduğunu ve ihtarnamede belirtilen alacağın senette yazılı miktar düşüldükten sonra belirlendiğini ifade ederek davanın reddini savunmuş; davacı vekili ise ihtarnamede belirtilen alacağın toplam alacak olduğunu ve bu alacağın da Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına faiz ve tüm ferileri ile ödendiğini ileri sürerek mükerrer ödeme yapılması sebebiyle davanın kabulünü talep etmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde yargılama konusu olan temlikli alacak, iş bu davanın konusu olan eser sözleşmesinden kaynaklı alacak olduğundan ve esasen Mahkemece …’ın keşide ettiği Konya . Noterliğinin 7.8.2009 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname esas alınarak iş bu dosyanın davalısı …’ın alacağı tespit edilerek hüküm oluşturulduğundan ve verilen hüküm temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğinden, dava konusu teminat senedinin bağlı olduğu alacak miktarının 744.447 TL olduğunun kabulü gerekmiştir.
Dava dilekçesinde davalı …’a yöneltilen talep, senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemidir. Dava konusu senet, 300.000 TL bedellidir. Dava konusu senedin davalının eser sözleşmesinden kaynaklı alacağının teminatı olarak davacı tarafından keşide edilerek davalıya verildiği, dava tarihi itibariyle, davalının, senette yazılı miktarı aşar şekilde 744.447 TL davacıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Ne var ki yargılama sırasında senedin takibe konulduğu icra dosyası için, takip alacaklısıyla yapılan 16/08/2014 tarihli sulh protokolü uyarınca, davacı Kooperatif tarafından senet bedeli ile faiz ve ferilerini karşılar şekilde 690.000 TL’lik ödeme yapılmıştır. Bu durum, davalı …’ın da kabulündedir. Yani senet, davalı … tarafından ciro edilerek kullanılmış ve bedeli icra dosyasındaki yetkili hamile ödenmiştir. Senet borcu sonlandığı halde, davalı …, teminat senedinin bağlı olduğu alacağın tamamını ivazsız olarak, dava sırasında 23/12/2014 tarihli adi yazılı temlik sözleşmesi ile dava dışı … temlik etmiştir. Bu temliğe istinaden açılan Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınmış alacak da davacı Kooperatif tarafından ilgili icra dosyasına tüm faiz ve ferileriyle ödenmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, menfi tespit davasının devamı sırasında borç miktarını aşan şekilde fazla ödeme varsa, bu ödemenin, menfi tespit davası istirdat davasına dönüştüğünden, istirdadına karar verilmelidir. Yine, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, senet borçlusu, kişisel defi niteliğindeki iddialara dayanarak, sona eren icra takibinin alacaklısı olan son hamil hakkında kural olarak geri alma davası açamaz. Bu iddialara dayanarak, borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlu, ancak senedin lehtarı hakkında geri alma davası açabilir. Temlik ya da rehin cirosuyla senedi elinde bulunduran ve senet bedelini tahsil eden hamiller hakkında, ancak bu kişilerin iyi niyetli olmaması, yani bu senedi bile bile borçlunun zararına olarak devralmış olmaları halinde (TTK madde 659, 687) geri alma davası açılabilir. (Yargıtay . H.D. … E. … K. Sayılı ilamı, İtirazın İptali, Menfi Tespit Ve İstirdat Davaları, … , 4. Baskı, sf. 767)
Her ne kadar yargılama sırasında davacı vekili dava konusunun devri sebebiyle davaya davalı … yönünden tazminat davası olarak devam ettiklerini bildirmiş ise de, bu hususun Mahkememizce duruşmada alınan zuhule dayalı ara kararından kaynaklı olduğu, hukuki değerlendirme Mahkememize ait olduğundan ve bir üst paragrafta izah edildiği üzere dava, fazla ödeme sebebiyle istirdat davasına dönüştüğünden, dava, istirdat davası olarak görülüp sonuçlandırılmıştır.
Yukarıdaki tespit ve açıklamalardan ulaşılan vicdani kanaate göre, davalı …’ın, senet borcu tahsil edildiği halde dava tarihinden sonra yaptığı temlik sebebiyle, davacının, hem senedin takibe konulduğu ilamsız icra dosyasına, hem de dava konusu teminat senedinin dayanağı olan eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamlı icra dosyasına tam ödeme yapmak durumunda kaldığı, söz konusu ödemeler kesinleşen takip dosyaları üzerine yapıldığından davacının ödemelerinin iyiniyetli ödeme olarak değerlendirilmesi gerektiği, böylelikle, senet hamiline – daha doğrusu hamilin icra dosyasını temlik ettiği dava dışı kişiye- yapılan 690.000 TL’lik ödemenin fazla ödeme haline geldiği ve bu miktarın hak ve nesafet ilkesine göre davalı …’dan istirdadının gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Dava istirdat davasına dönüşmekle 690.000,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanununun uyarınca alınması gereken 47.133,90TL harçtan peşin alınan 4.541,40TL harç ve tamamlama harcı olarak alınan 6.038,60TL olmak üzere toplam 10.580,00TL harcın mahsubu ile bakiye 36.553,90TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen 15,60TL başvurma harcı, 2,50TL vekalet harcı, 4.541,40TL peşin harç, 15,60TL tedbir harcı, 6.038,60TL tamamlama harcı, 103,50TL temyiz yoluna başvurma harcı, 600,00TL bilirkişi ücreti, 196,50TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 11.513,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili yararına AAÜT’ye hesaplanan 51.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Mahkememizin … esas … sayılı kararı, birleşen dava yönünden ve asıl davadaki davalı … yönünden kesinleştiğinden, bu yönlerle ilgili yargılama gideri ve vekalet ücreti nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bölümünün karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …