Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/519 E. 2023/142 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı müvekkili aleyhine Konya , İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 07.07.2012 ‘Tanzim 01.09.2012 Vade tarihli 1.300,00 TL bedelli senet dayanak yapılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığını, müvekkilinin bu dosya borcunun tamamı olan 1.950,00 TL yi haciz tehdidi altında dosya vekiline ödediğini, müvekkilinin dosya alacaklısına böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin … Dağ. San. Tic. A.Ş. de pazarlamacı olarak çalışan …’den bir takım mallar satın aldığını ve karşılığında … ekte listesi sunulan sıra senetlerini verdiğini, bu alışverişin dışında davacı müvekkili ile … arasında 2. Bir alışveriş olduğunu ve bu sefer … müvekkilinden mal alarak borcuna karşılık toplam bedeli 1.300,00 TL olan senetleri imzaladığını ve müvekkiline verdiğini, taraflar arasındaki bu alışveriş sonrasında müvekkilinin kendi alacağından mahsup edilmek üzere pazarlamacı olan …’a … Pazarlamada bulunan 01.09.2012 vade tarihli ve 300,00 TL bedelli senedi ödemesini ve senedi kendisine getirmesini istediğini, … ın da bunu kabul ettiğini, 3. Şahıs … ın … Pazarlamaya müvekkilinin borçlu olduğu 300,00 TL senct bedelini ödediğini ve borçlusu müvekkili olan 01.09.2012 vade ve 300,00 TL bedelli senedi … Pazarlamadan teslim aldığını, … ın … Pazarlamadan aldığı senedi getirmediği gibi müvekkili ile de hiçbir şekilde irtibata geçmediğini, müvekkilinin bu olaydan sonra defalarca …’ı aradığını ama şahısın müvekkilinin aramalarına cevap vermediğini, müvekkilinin hiçbir şekilde 1.300,00 TL bedelli bir senet imzalamadığını, bahse konu senette senet bedeli 300,00 TL iken senette oynama yaparak bedeli 1.300,00 TL olarak değiştirildiğini ve bu şekilde icraya koyulduğunu, müvekkilinin davalı ile hiçbir alışverişi olmadığını, senedin seri numarasının yazıldığı üst kısım karalanarak kapatılmak istendiğini, senetteki rakamla yazılan vade tarihi ile yazıyla yazılan vade tarihleri de aynı olmadığını, senedin seri numarasının yazıldığı üst kısım karalanarak kapatılmak istendiğini, senetteki rakamla yazılan vade tarihi ile yazıyla yazılan vade tarihleri de aynı olmadığını, müvekkili hakkında yapılan takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, haklı davanın kabulü ile davacı müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu 1.950,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesini, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili tarafından davacı aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile 07/07/2012 tanzim tarihli 01/09/2012 vade tarihli 1.300TL bedelli senet dayanak yapılarak kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığını ve ödeme emri dosya borçlusu davacıya tebliğ edildiğini, davacı tarafından borçlu olmadığı iddiası ile Konya .İcra Hukuk Mahkemesi … Eşas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine ilişkin kesin hüküm kurulduğunu, borçlu hakkındaki takip işlemlerinin devamı esnasında dosyaya ödemede bulunulduğunu, davacı söz konusu senetten senet üzerinde tahrifat yapıldığı iddiası ile iş bu senet için ödemiş olduğu 1.950,00TL nin iadesi için mahkememizin esas numarasını verilen dosyası dava ikame ettiğini, davacınım davasının dayanaktan yoksun olduğunu, iş bu daya kısmni dava olarak ikame edilemeyeceğinden öncelikle davacımın davasının usulden reddinin gerektiğini, Davacının Konya .İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya borcuna mahsuben ne kadar ödemede bulunduğunun açık ve net olduğunu, davacı dava dilekçesinde iş bu senedin dava dışı … ile aralarında ticari ilişki nedeni ile teslim edildiğini iddia ettiğini, yine davacı … ile aralarında ikinci bir ticari ilişki olduğunu ve … ‘a davacı tarafından mal satılıp teslim edildiğini buna karşılık 1.300TL bedelli senedin … tarafından davacıya teslim edildiğini beyan ettiğini, davacının … pazarlamaya olan borcun … tarafından ödenerek senedinin teslim alındığını ancak kendisine teslim edilmediğini iddia ettiğini, işbu senedin … tarafından bedelinin değiştirilerek müvekkili tarafından Konya .İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini iddia ettiğini ve tüm bu iddialarına rağmen iş bu davayı müvekkiline karşı ikame ettiğini, öncelikle davacının üçüncü kişi ile arasındaki ticari ilişkide müvekkili taraf olmadığı gibi üçüncü kişiye yöneltebileceği iddiaları bu dava ile müvekkiline yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu sebepledir ki davacının davasının müvekkili yönünden husumet nedeni ile reddinin gerektiğini, yasal süresi içerisinde açıkça husumet itirazında bulunduklarını, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususları ve müvekkilinin 07/07/2012 tanzim tarihli 01/09/2012 vade tarihli 1.300TL bedelli bonodan borçlu olmadığını yazılı delillerle ispat yükümlülüğü altında olduğunu, senet üzerinde tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları da kesinlikle kabul etmediklerini, kaldı ki davacının icra takip dosyasında ödemede bulunurken hiçbir itirazi kayıt ileri sürmediğini, yine davacının senedin 3. Kişi ile arasındaki ticari ilişki nedeni ile verildiği iddiasını biran için kabul edildiği var sayılsa bile (ki bu durumu da davacı ispat yükümlülüğü altındadır) davacı yine bu miktardaki paranın 3. Kişiye ödendiğini yazılı ve kesin delillerle ispat yükümlülüğü altında olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddiaları kabul etmediklerini, yazılı ve kesin delillerle ispat yükümlülüğü altında olan davacının takdir delillere dayanmasına, muvafakat etmediklerini, bu nedenlerle işbu davanın kısmi dava olarak açılamayacı nazarı dikkate alındığında davanın öncelikle usulden reddini, davacının iddia ve beyanları nazarı dikkate alındığında davanın husumetten reddini, davacının hâksız ve mesnetsiz davasının esastan reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalının 05.12.2013 tarihli davaya cevap dilekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, davalının cevap dilekçesinde belirttiği gibi talep konusu ve miktarın belli olduğunu, bu sebeple her ne kadar dava dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş ise de bu hususu dava dilekçesinde sehven yazıldığını, açtıkları iş bu davanın kısmi dava olmadığını, dilekçedeki bu kısımdan feragat ettiklerini, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkünse bunun tamamlanması için taraflarına kesin süre verilmesi gerektiğini, davanın usulden reddine karar verilmesi yönündeki talebin reddinin gerektiğini, davalı tarafın esasa ilişkin itirazlarının hiçbirini kabul etmediklerini, dava dilekçesini aynen tekrarla, davalının borçlu olmadıklarını yazılı belge ile ispat zorunluluklarının olduğu iddiasını kabul etmediklerini, müvekkilinin senedin varlığını kabul etmekte fakat davalıya hiçbir borcunun olmadığını ve senette tahrifat yapıldığını iddia ettiğini, bu nedenlerle davalının davaya cevap dilekçesindeki itirazlarının
tamamının reddini, davanın kabulü ile ile davacı müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu 1.950,00TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesini, masraf ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesi ile özetle; İşbu davanın kısmi dava olarak açılamayacağını yasal süresi içerisinde sunulan cevap dilekçelerinde de belirttiklerini, işbu itirazı bu aşamada da tekrar ettiklerini, kısmi dava açılamayacağından işbu davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının işbu davasının yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, senet üzerinde tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları kesinlikle kabul etmediklerini, anılan tüm bu sebeplerle dilekçelerinin kabulü ile öncelikle davacının fazlaya ilişkin haklardan feragat talepleri maddi hatanın düzeltilmesi eksikliğin giderilmesi olarak kabul edilemeyeceğinden ve işbu dava kısmi dava olarak ikame edilemeyeceğinden usul hükümlerine açıkça aykırı açılan davanın öncelikle usulden reddini, davasını yazılı delil ile ispat yükümlülüğü altına bulunan davacının ispatlanamayan davasının her halde esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında takibe dayanak bonodan dolayı davacının borçlu olmamasına rağmen icra tehdidi altında ödediği iddiasıyla 2004 Sayılı Kanunun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, borcun haricen tahsil edilmiş olması sebebiyle eldeki davanın açılma koşullarının oluşup oluşmadığı, takibe dayanak bono dolayısıyla davacının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarı ve davalının, davacıdan fazlaca bir para tahsil edip etmediği hususlarında olduğu görülmüştür.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dairemizce yapılan incelemede, davalı vekilinin icra dosyasında belirlenen alacağını haricen tahsil ettiğini ve tahsil harcının davalı tarafından ödenmesi halinde takip dayanağı çekin borçluya iade edileceğini 27/06/2014 tarihinde bildirmiştir. Borçlu da tahsil harcını 02/07/2014 tarihinde yatırarak dava konusu çeki icra dosyasından teslim almıştır. Bu itibarla İİK’nun 72/7 maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi 02/07/2014 olup hak düşürücü sürenin son günü olan 02/07/2015 tarihinden önce 15/06/2014 tarihinde açıldığından ilk derece mahkemesi ile istinaf mahkemesinin davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı yönündeki kabulleri doğru olmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVAYA DAYANAK İCRA TAKİBİ VE ELDEKİ DAVANIN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE İÇERİSİNDE AÇILIP AÇILMADIĞI HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takibin Kambiyo Senetlerine Mahsus(Örnek-10) icra takibi olduğu, takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu, takibin alacak aslı 1.300,00 TL, takip öncesi faiz 130,37 TL, komisyon 3,90 TL olmak üzere 1.434,27 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının 15/09/2012 vade tarihli ve 1.300,00 TL bedelli bono olduğu, takip tarihinin 20/05/2013 tarihi olduğu, takibin kesinleşmesi akabinde 27/06/2013 Tarihinde borçlunun adresinde haciz işlemi yapıldığı, 28/06/2013 tarihinde takip alacaklı vekilinin haricen tahsil sebebiyle takipten feragat ettiğini ve borçlu tarafından aslının istenildiği taksirde senedin borçluya iadesini talep eder dilekçesi üzerine icra takip dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, eldeki davanın ise 14/11/2013 tarihinde açıldığı görülmekle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.DAVA KONUSU PARANIN CEBRİ İCRA TEHDİDİ ALTINDA ÖDENİP ÖDENMEDİĞİ HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı tarafından icra dosyasında yer alan borcun haricen tahsil edilmesi sebebiyle cebri icra tehdidi altında borcun ödenmemiş olduğu ve bu sebeple de istirdat davasının açılabilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı iddia olunmuş ise de takip tarihinin 20/05/2013 tarihi olduğu, takibin kesinleşmesi akabinde 27/06/2013 Tarihinde borçlunun adresinde haciz işlemi yapıldığı, bu haciz tehdidinin hemen akabinde borcun haricen tahsil edildiğini bildirir takip alacaklısı vekilinin dilekçesinin icra dosyasına geldiği, bu işlem kronolojisi ve hak düşürücü süre içerisinde açılan eldeki dava nazara alındığında takip borçlusu davacının söz konusu ödemeyi haciz ve diğer takip işlemlerinin korkusuyla yaptığı kanaati Mahkememizde hasıl olmuş ve davalının bu yöndeki savunmasına Mahkememizce … edilmemiştir.
3.TAKİBE DAYANAK BONONUN İNCELENMESİ VE KRİMİNAL BİLİRKİŞİ RAPORUNUN DEĞERLENDİRMESİNDE; Takibe dayanak bononun incelenmesinde keşidecisinin …, keşide tarihinin 01/09/2012, keşide yerinin Konya, lehdarının …, bedelinin 1.300,00 TL, vade tarihinin 15/09/2012 tarihi olduğu görülmüştür. Dosya içerisinde yer alan ve ceza soruşturması kapsamında alınan T.C. EGM Ankara KPL’nin 01/07/2014 Tarihli raporunda özetle; “1.300 TL” şeklindeki rakam kısmının önüne eklenen “1” rakamı ile “Bin Üç Yüz TL” yazı kısmının önüne eklenen “bin” yazısının fulaj izi ve kalem mürekkep renk tonu açısından devamındaki rakam ve yazılardan farklılık arz ettiği ve ayrıca “bin” yazısının sıkışık bir görünüm arz ettiği, böylelikle senedin değerinin tahrif edildiği rapor edilmiştir.
4.CEZA DOSYASININ İNCELENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ; Davacı tarafından eldeki davanın açılması ile birlikte davalı … ve dava dışı … hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, yapılan soruşturma neticesinde adı geçenler hakkında ceza kovuşturmasına geçilmiş, T.C. Konya (Kapatılan) . Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davalı … ile dava dışı …’ün dava konusu olan 15/09/2012 Vade Tarihli ve 300,00 TL bedelli senedin bedeli ödenerek teslim alınmasına rağmen davacı …’e teslim edilmeyip senet üzerinde yer alan seri numarasının gizlenmesi ve akabinde bedel önüne rakam ile (1) yazı ile (bin) eklenmek suretiyle fikir ve eylem birliği içerisinde üzerilerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri kabulü ile eylemlerine uyan 5237 Sayılı TCK’nın 204/1, 62 maddeleri gereğince neticeden 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkumiyetleri ile cezanın 5237 Sayılı TCK’nın 51/1 maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, kararın Davalı … ile dava dışı … vekilleri tarafından Yargıtay’da temyiz kanun yoluna taşındığı, T.C. Yargıtay . Ceza Dairesinin 26/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile temyiz başvurularının reddine karar verilerek resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezaların onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. T.C. Konya (Kapatılan) . Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının onanmasına dair T.C. Yargıtay . Ceza Dairesinin 26/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere “Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir.” şeklindeki kabul nazara alınarak T.C. EGM Ankara KPL’nin 02/07/2014 Tarihli Kriminal raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiş ve dahi davalının 6102 Sayılı TTK’nın 778/1-g maddesi delaletiyle 748/1 maddesi gereğince tahrifat öncesi haliyle “300,00 TL” den davacının sorumluluğunun her halükarda devam etmesi gerektiğine yönelik savunmasına itiraz edilmemiştir. Zira ceza mahkemesince “300,00 TL”nin de davacı tarafından takip ve tahrifat öncesinde ödendiği kabul edilmiş ve yine davalı ile dava dışı … isimli şahsın eylemi fikir ve eylem birliği içinde gerçekleştiği kabul edilmiş, bu sebeple “300,00 TL” ödemeden de davalı …’nın haberi olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
5.NETİCE; Davacı … ile dava dışı … Dağ. San. Tic. A.Ş arasında süregelen ticari ilişki sebebiyle satın alınan ürünler karşılığı olarak dava konusu 15/09/2012 vade ve 300,00 TL bedelli bononun verildiği, dava dışı … isimli şahsın da … Dağ. San. Tic. A.Ş’de pazarlamacı olarak çalıştığı, davacının bu bonoya ilişkin borcu dava dışı … Dağ. San. Tic. A.Ş’ye ödediği ve …’e de çalışmış olduğu firmadan bonoyu alarak kendisine teslim etmesini istediği lakin …’ün söz konusu bonoyu almasına rağmen davacıya getirmediği, akabinde bono üzerinde tahrifat yaparak “1.300,00” TL üzerinden lehdarı davalı … olarak düzenlenmek suretiyle takibe geçildiği, icra takibinin kesinleşmesi ve davacının ikametinde haciz işlemi yapılması üzerine davacı tarafından borcun ödenerek eldeki davanın açıldığı ve yine davalı … ve dava dışı … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, T.C. Konya (Kapatılan) . Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davalı … ile dava dışı …’ün dava konusu olan 15/09/2012 Vade Tarihli ve 300,00 TL bedelli senedin bedeli ödenerek teslim alınmasına rağmen davacı …’e teslim edilmeyip senet üzerinde yer alan seri numarasının gizlenmesi ve akabinde bedel önüne rakam ile (1) yazı ile (bin) eklenmek suretiyle fikir ve eylem birliği içerisinde üzerilerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri kabulü ile eylemlerine uyan 5237 Sayılı TCK’nın 204/1, 62 maddeleri gereğince neticeden 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkumiyetleri ile cezanın 5237 Sayılı TCK’nın 51/1 maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, kararın Davalı … ile dava dışı … vekilleri tarafından Yargıtay’da temyiz kanun yoluna taşındığı, T.C. Yargıtay . Ceza Dairesinin 26/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile temyiz başvurularının reddine karar verilerek resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezaların onanmasına karar verildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacının davasının kısmen kabulü ile davacının dava konusu 01/09/2012 Tanzim, 15/09/2012 Vade, 300,00 TL bedelli(1.300,00 TL olarak tahrif edilen) bono dolayısıyla ödemiş olduğu 1.903,85 TL’nin dava tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı eldeki davayı 1.950,00 TL üzerinden harçlandırarak açmış ise de Mahkememizin 13/09/2022 Tarihli duruşmasının (1) nolu ara kararı ile davaya konu T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde dosyanın alacaklı vekilinin 27/06/2013 tarihli dilekçesine istinaden harici tahsil beyanı üzerine kapatıldığı anlaşılmakla davacı vekiline dava konusu senet dolayısıyla haricen yapmış olduğu ödemeye ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde adı geçen icra dosyasının haricen tahsil akabinde düzenlenen 1.903,85 TL dosya kapak hesabı üzeriden yargılamaya devam olunarak dosyanın karara çıkarılacağı ihtar edilmiş lakin davacı tarafından ödeme belgeleri ibraz edilmediğinden icra dosya kapak hesabı tutarı olan 1.903,85 TL kadar ödeme yapıldığı kabul edilmiş ve davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacının dava konusu 07/07/2012 Tanzim, 15/09/2012 Vade, 300,00 TL bedelli(1.300,00 TL olarak tahrif edilen) bono dolayısıyla ödemiş olduğu 1.903,85 TL’nin dava tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 33,35TL harcın mahsubu ile 146,55TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından karşılanan 24,30TL başvuru harcı, 33,35TL peşin harç olmak üzere toplam 57,65‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 74,00TL posta ve tebligat gideri, 3,75 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,75TL ‘den davanın haklılık oranına göre (1.903,85/1.950,00) hesaplanan 75,91TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından karşılanan 3,75TL vekalet harcının davanın haklılık oranına göre (46,15/1.950,00) hesaplanan 0,09TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 1.903,85 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 46,15 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/02/2023

Katip Hakim