Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/90 E. 2023/149 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

Mahkememiz … esas sayılı dosyası yönünden (ana dava);
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden (birleşen dava);
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEPLER :
Davacı vekili ana dava yönünden mahkememize vermiş olduğu 05/03/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine 15/09/2011 düzenleme, 15/10/2012 vade tarihli, 200.000,00TL bedelli bonodan dolayı Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin davalıya böyle bir borcunun olmadığını, icra dosyasının diğer borçlusu olan …’ün 30/04/2012 tarihinden sonra şirketi temsil yetkisinin bulunmadığını, …’ün usulsüz olarak yetkisi olmadığı halde şirket adına işlemler yaptığını bu nedenle de ortaklar arasında husumet oluştuğunu, …’ün icra dosyasına konu bonoya şirkette yetkili olduğu tarihe denk gelecek şekilde eski tarih atarak şirket adına imza attığını ancak bonodaki imzanın yetkili kişice atılmış bir imza olmadığını bu nedenle de bonodan dolayı müvekkili şirketin borcunun olmadığını, … ve davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı … ile …’ün yakın arkadaş olduklarını, müvekkili şirketin davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirket kayıtlarının incelenmesiyle de bu durumun ortaya çıkacağını, …’ün geçmişteki münferiden imza yetkisini kötüye kullanarak eski tarihli bono düzenleyerek müvekkili şirketi borçlu gibi gösterdiğini, müvekkili şirketin bu bonodan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, davalının bononun düzenlendiği tarihte bono miktarı olan 200.000,00TL’lik bir ticari faaliyetinin de olmadığının tespit edildiğini beyanla icra dosyasının durdurulması için tedbir kararı verilmesini, icra dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, davalının %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava yönünden Konya . Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 05/01/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine 10/09/2011 düzenleme, 10/09/2012 vade tarihli, 500.000,00TL bedelli bonodan dolayı Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin davalıya böyle bir borcunun olmadığını, icra dosyasının diğer borçlusu olan …’ün 30/04/2012 tarihinden sonra şirketi temsil yetkisinin bulunmadığını, …’ün usulsüz olarak yetkisi olmadığı halde şirket adına işlemler yaptığını bu nedenle de ortaklar arasında husumet oluştuğunu, …’ün icra dosyasına konu bonoya şirkette yetkili olduğu tarihe denk gelecek şekilde eski tarih atarak şirket adına imza attığını ancak bonodaki imzanın yetkili kişice atılmış bir imza olmadığını bu nedenle de bonodan dolayı müvekkili şirketin borcunun olmadığını, … ve davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan ceza davasının halen derdest olduğunu, davalı … ile …’ün yakın arkadaş olduklarını, davalının müvekkili şirketin ortakları tarafından tanınmadığını, müvekkili şirketin davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirket kayıtlarının incelenmesiyle de bu durumun ortaya çıkacağını, …’ün geçmişteki münferiden imza yetkisini kötüye kullanarak eski tarihli bono düzenleyerek müvekkili şirketi borçlu gibi gösterdiğini, müvekkili şirketin bu bonodan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, davalının bononun düzenlendiği tarihte bono miktarı olan 500.000,00TL’lik bir ticari faaliyetinin de olmadığının tespit edildiğini beyanla icra dosyasının durdurulması için tedbir kararı verilmesini, benzer mahiyette Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı ile açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini, icra dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, davalının %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalı vekili ana dava yönünden mahkememize vermiş olduğu 28/03/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın kambiyo senedine ilişkin olarak açılan menfi tespit davası olduğunu, kambiyo senetlerinin illiyetten mücerret hiçbir sebebe bağlı olmayan ödeme aracı olduğunu, senedin resmi evrak olup imza inkarının olmadığını, davacı tarafın somut ve yazılı delille davasını kanıtlaması gerektiğini, davacının iddialarının soyut iddialar olup davasını kanıtlayamadığını, davaya konu alacağın BK’nun 17.maddesine göre mücerret bir borç ikrarı niteliğinde olduğunu, alacaklının alacağının sebebini belirtmeden ve alacağının varlığını ispat etmek zorunda kalmadan alacağını tahsil ve takip edebileceğini, kambiyo senetlerinde taahhüt nedeninin yazılma zorunluluğunun olmadığını, kambiyo senetlerinde senedi düzenleyen ile teslim alan lehtar arasında sözleşme, hatır ilişkisi gibi herhangi bir nedene dayalı temel ilişkiden söz edilemeyeceğini, senet alacaklısının hiçbir nedeni kanıtlamak zorunda olmadığını, müvekkilinin lehtar alacaklısı olduğunu beyanla davanın reddine, davacı tarafın inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava yönünden usulüne uygun yapılan tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmış, davalı vekili 08/06/2016 tarihli duruşmadaki beyanında; “Birleştirme kararına bir diyeceğimiz yoktur aşamalardaki yazılı ve sözlü beyanlarımızı bizde tekrar ederiz, her iki dosya için vekaletnamem dosyada mevcuttur. Birleşen dosyaya cevaben işbu dosyanızdaki cevaplarımız geçerlidir ve davayı kabul etmiyoruz…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2015 tarih … esas ve … karar sayılı ilamı ile birleştirme kararı verildiği ve dosyanın 20/01/2015 tarihinde mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Mahkememizce Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Konya C. Başsavcılığının … , … soruşturma sayılı dosyaları, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, davalının bono tarihleri itibariyle sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin araştırma yapılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının mahkememiz dosyası davalısı olduğu, borçlularının mahkememiz dosyası davacısı ve dava dışı …’ün olduğu, 200.000,00TL asıl alacak, 6.931,51TL işlemiş faiz, 600,00TL komisyon ücreti, 68,05TL ihtiyati haciz gideri ve 245,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 207.844,56TL bonoya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, takibin mahkememizce verilen tedbir kararı gereğince 08/06/2016 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının mahkememiz dosyası davalısı olduğu, borçlularının mahkememiz dosyası davacısı ve dava dışı …’ün olduğu, 500.000,00TL asıl alacak, 26.558,22TL işlemiş faiz ve 1.500,00TL komisyon ücreti olmak üzere toplam 528.058,22TL bonoya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, takibin mahkememizce verilen tedbir kararı gereğince 09/06/2016 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin 04/07/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile; mahkememiz dosyası davalısı olan sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına; resmi belgede sahtecilik suçundan sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay . Ceza Dairesinin … esas, … karar sayılı onama kararı ile dosyanın 12/10/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava ve birleşen dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takiplerinden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı … tarafından davacı aleyhinde Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile, 15/09/2011 tanzim tarihli, 15/10/2012 vade tarihli, 200.000,00TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının ise davalı … olduğu bonoya dayalı olarak;
Yine davalı … tarafından davacı aleyhinde Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile, 10/09/2011 tanzim tarihli, 10/09/2012 vade tarihli, 500.000,00TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının ise davalı … olduğu bonoya dayalı olarak icra takiplerinin başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, ana ve birleşen davada, takip konusu bonoların sahtecilik ürünü olduğunu ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Davalı vekili ise yukarıda özetlendiği gibi davanın reddini savunmuştur.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında iş bu davaların konusu olan bonoların sahte olduğu ve dolandırıcılık kastıyla düzenlendiği yargılama konusu yapıldığından mahkememizce neticesinin beklenilmesine karar verilmiştir.
Ceza mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, adı geçen mahkemenin 04/07/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile; mahkememiz dosyası davalısı olan sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına; resmi belgede sahtecilik suçundan ise sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği söz konusu kararın Yargıtay . Ceza Dairesinin … esas, … karar sayılı onama kararı ile onandığı ve davalı hakkında verilen hükmün 12/10/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre ceza mahkemesinin maddi vakaların oluş şekline ve fiilin hukuka aykırılığının tespitine dair kararları hukuk mahkemeleri açısından bağlayıcı niteliktedir.
“Ceza davasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla ve özellikle eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen, mahkumiyet kararının bu yönlerinin hukuk hakimini bağlayacağı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hususlarının doktrinde ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında kabul edilmekte olduğu, bunun yanında, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıdığı, (YHGK’nın 23.01.1985 gün ve … esas, … karar sayılı ilamı) ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı, bunun nedeninin, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olmasından kaynaklandığı, böylece, kural olarak hukuk hakiminin ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmadığı, ancak ceza yargılamasındaki mahkumiyet kararı, kusurun takdiri ve zarar tutarının saptanması konusunda hukuk hakimini bağlamaz ise de; mahkumiyet kararı, eylemin haksızlığını ve sanık tarafından işlendiği hususları hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. (…, Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. 22 vd; … , Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, S. 844; YHGK’nın 28.03.2012 gün ve … esas, … karar sayılı ilamı)”
Yukarıda belirtilen ceza mahkemesi dosyasındaki gerekçeli kararın 8. sayfasının 3. paragrafı: ” Sanıklar … ile … arasında 700.000 TL bedelli herhangi bir ticari alışveriş veya alacak-borç ilişkisi bulunmadığı halde, sanık … …’ün şirketin diğer ortakları ile aralarında yaşanan problemlerden dolayı, daha önceden tek başına temsil ve ilzama yetkili olduğu … Tic. Ltd. Şti’nin kaşesini kullanarak yetkisinin kaldırıldığı tarihten sonra şirketi zarara uğratmak için sanık … ile anlaşarak, …’i alacaklı, … Tic. Ltd. Şti’ni ise borçlu olarak gösterdiği şirket kaşesi üzerini kendisi imzalayarak ve şirkette tek başına yetkili olduğu döneme ait 10/09/2011 ve 15/09/2011 tarihlerini düzenleme tarihi olarak yazıp, içerik itibariyle gerçeğe aykırı biri 200.000 TL bedelli, diğeri 500.000 TL bedelli olmak üzere iki ayrı senedi sanık …’e verdiği, …’in de bu senetleri icra takibine koyup, şirketin malvarlıklarını haczettirdiği anlaşıldığından sanık …’in müsnet suçlardan cezalandırılmasına, sanık … …’ün ise yargılama sırasında 14/08/2018 tarihinde vefat ettiğinden hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde iş bu davaların konusu olan bonolara yönelik olarak tespitler içermektedir.
Görüldüğü üzere, ceza mahkemesince, dava konusu bonoların davalının eylem birliği içerisinde olduğu dava dışı … tarafından sahte olarak oluşturulduğu ve oluşturulan sahte bonolara dayalı olarak davacı şirketi zarara uğratmak kastıyla davalı tarafından icra takiplerinin başlatıldığı net bir şekilde tespit edilmiş ve bu eyleminden dolayı davalı …’in sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği sabit görülmüştür.
Yargıtay’ın istikrarlı kararlarında vurgulandığı üzere sahtecilik ve dolandırıcılık suretiyle elde edilen bonolardan dolayı bir kimsenin borçlu olması mümkün değildir. Kesinleşen ceza mahkemesi kararı karşısında davacının davalı …’e dava konusu icra takiplerinden borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu icra takiplerinin davalı tarafından kötü niyetli olarak başlatıldığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile ceza dosyası içeriğinden anlaşıldığından takip tarihinde yürürlükte olan İİK’nun 67.maddesi hükümlerine göre %20 oranında haksız takip tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ANA DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;
a-)Davacının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
b-)Dava konusu asıl alacağın %20’si olan 40.000,00TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 14.197,86TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 3.549,50TL harcın mahsubu ile bakiye 10.648,36TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
d-)Davacı tarafından yapılan 24,30TL başvuru harcı, 3.549,50TL peşin harç, 40,00TL tedbir harcı, 3,75TL vekalet harcı ve 156,80TL posta ve tebliğat gideri olmak üzere toplam 3.774,35TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 32.098,24TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;
a-)Davacının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
b-)Dava konusu asıl alacağın %20’si olan 100.000,00TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 36.071,66TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 27,70TL, yargılama sırasında alınan 8.511,05TL tamamlama harcının toplamı 8.538,75TL’nin mahsubu ile bakiye 27.532,91TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
d-)Davacı tarafından yapılan 27,70TL başvuru harcı, 27,70TL peşin harç, 8.511,05TL tamamlama harcı, 45,60TL tedbir harcı ve 4,10TL vekalet harcı olmak üzere toplam 8.616,15TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 76.086,40TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı şirket temsilcisi ve davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …