Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/86 E. 2023/540 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekili … adına kayıtlı … plakalı aracı ile 13.02.2022 günü Konya ili … Mahallesi … Caddesi 1. Organize Sanayi Kavşağındaki üst geçidin altındaki kavşakta kendi şeridinde seyir halindeyken, saat 15.15 sıralarına davalı …’nun, kusurlu davranışı ile kendi üzerine kayıtlı … plakalı aracı ile müvekkilinin aracının sağ tarafına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin aracında zarar oluştuğunu, kazanın davalının kusuru nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, zararın tazmini bakımından kazaya karışan aracın sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödemede bulunulmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 23.747,99 TL hasar bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/07/2022 tarihli tavzih dilekçesi ile müvekkilinin adına kayıtlı … plaka sayılı aracında meydana gelen zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.200,00TL’sinin ticari faizi ile birlikte …’ndan, 22.547,99TL’sinin ise ticari faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesi yönünde karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 50.000,00 olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesinin gerektiğini, öncelikle mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşmenin engellenmesi için konu kaza nedeniyle sigortalı veya kasko sigortacısı tarafından zarar görene bakiye ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun tespitinin gerektiğini, araç hasarı talebine ilişkin karşı yanın yokluklarında aldırmış olduğu tespit raporunun mümkün olmadığını, fahiş hesaplamanın yer aldığını, herhangi bir amortismanın mahsup edilmediğini ve ıskonto uygulanmadan hesaplamanın yapıldığı raporun hükme esas alınmamasını, bakiye ödeme ve onarıma ilişkin de herhangi bir faturanın sunulmadığını belirterek ; davanın zaman aşımı , usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özet olarak; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararlara ilişkin taleplerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109.maddesi uyarınca 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, dava konusu olayda aynı kanunun 109/2.maddesi gereğince uzamış ceza zamanaşımını gerektirir bir fiil bulunmadığını, davacının uzamış zamanaşımına ilişkin iddiasının da bulunmadığını, daha sonra bulunulmasına da muvafakatlerinin bulunmadığını, arabuluculuk son tutanağında 08.10.2020 başvuru tarihi – 25.11.2020 son tutanağın düzenlendiği tarih arası 49 gün olup, bu işlemeyen 49 günün zamanaşımının son günü 13.02.2022 tarihine eklendiğinde, 02.05.2022 tarihi itibari ile dava konusu motorlu araç kazalarından doğan maddi zararlara ilişkin tazminat talepleri zamanaşımına uğradığını, davacının davasına dayanak yaptığı 13.02.2020 tarihli kaza tespit tutanağının geçersiz olması gerçeği yansıtmaması nedeni ile müvekkilinin kusurlu olduğu iddiasının ve geçersiz tutanak ile tanzim edilen ekspertiz raporunun, yine bu geçersiz ve gerçeği yansıtmayan tutanağın dayanak yapıldığını ve müvekkilinin gıyabında alınan Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tespit raporunun kabulünün ve mahkemenizce bu delilerin değerlendirilmeye alınması mümkün olmadığını, davanın zamanaşımına uğraması nedeni ile reddinin, iddia olunan kaza ile ilgili “İçerik Sahteciliği” sabit kaza tespit tutanağının delil kabiliyetinin olmaması, bu tutanak dayanak gösterilerek tanzim edilen ekspertiz raporunun ve delil tespiti dosyası bilirkişi raporunun da geçersiz olması, davacının iddia ettiği müvekkilin kusurluluk durumunu başka herhangi bir delil ile ispat edememesi, araçta meydana geldiği iddia olunan hasarın dava konusu kaza sebebi ile olduğunun başka herhangi bir delil ile ispat edilememesi, davacının geçerli bir dava şartı sigorta şirketine yazılı başvuru yapmaması ve kişinin kendi kusuruna dayanarak talepte bulunamayacağını belirterek; davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, aksi durumda esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedeli ile araç mahrumiyeti zararının tahsiline ilişkin tazminat isteminden ibarettir.
Açılan dava ilk önce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş, bu sıra üzerinden yapılan yargılama neticesinde 03/11/2022 gün ve … E … K sayılı kararı ile ”davaya konu trafik kazasının 13.02.2020 tarihinde meydana geldiği, trafik kazasının salt maddi hasarlı olması nedeniyle uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, davacının 08.10.2020 tarihinde arabulucuya başvurduğu, arabuluculuk sürecinin 25.11.2020 tarihinde sona erdiği, arabuluculuk sürecinde zamanaşımı süresinin işlemeyeceği, arabuluculuk sürecinin 49 gün sürdüğü, kaza tarihi dikkate alındığında 2 yıllık sürenin 13.02.2022 tarihinde sona erdiği, bu süreye arabuluculuk sürecinde geçen sürenin eklenmesinin gerektiği, bu bakımdan somut olayda 2 yıllık zamanaşımı süresinin 04.04.2022 tarihi itibariyle dolduğu, davanın ise 04.07.2022 tarihinde açıldığı, delil tespiti isteminin zamanaşımı süresini kesmeyeceği ve davalıların süresi içinde zamanaşımı definde bulundukları sonucuna varıldığından zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya BAM . H.D.’nin 01/02/2023 gün ve … E … K sayılı kararı ile “7226 sayılı Kanunun geçici 1. Maddesi uyarınca; “Geçici Madde 1 – (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dahil) tarihinden, b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dahil) tarihinden,itibaren 30/4/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmi Gazete’de yayımlanır” hükmünü taşıdığı, Cumhurbaşkanlığının 30/04/2020 tarih ve 2480 karar sayısı ile; “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Karar”m yürürlüğe konulmasına, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası gereğinc Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla; 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 1/5/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatılmıştır. Bu durumda COVİD nedeni ile 13/03/2020 tarihi ile 15/06/2020 tarihleri arasında hak düşürücü sürelerin işlemeyeceği gözetildiğinde 3 ay 2 gün süreler uzatılmış sonrasında davacının müracaatı ile 08/10/2020 (başvuru)-25/11/2020 (son tutanak) tarih aralığında ihtiyari arabulucuk süresi işletildiğinden 08/10/2020 -25/11/2020 arası için + 49 gün eklenmekle (13/02/2022 + 49 gün’den) Eldeki davanın04/07/2022 tarihinde açıldığı görülmekle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında dava Mahkememizin … E sırasına kaydedilmiştir.
Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Davaya konu 13/02/2020 tarihli trafik kazasında kusur ve değer kaybına yönelik olarak adli trafik ve sigorta bilirkişisi heyetinden alınan 27/04/2023 tarihli raporda, kazanın oluşmasında … plakalı araç sürücüsü …’nun %100 oranında tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nın ise kusursuz olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasar tutarının 17.240,23 TL olduğu, mahrumiyet bedelinin ise 2.632,50 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu araçtaki hasar ve değer kaybına ilişkin olarak Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi tespit raporunda ise; … plaka sayılı araçtaki değer kaybının 22.547,99 TL olduğu, mahrumiyet bedelinin ise 1.200,00 TL olacağına dair rapor düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderdiğinden hükme esas alınan 28/08/2023 tarihli rapor ile, kazanın oluşmasında … plakalı araç sürücüsü …’nun %100 oranında tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nın ise kusursuz olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasar tutarının 30.932,00 TL olduğu, mahrumiyet bedelinin ise 2.632,50 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı … vekili tarafından kaldırma kararından sonraki süreçte de zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, kaldırma kararının içeriği dikkate alındığında zamanaşımı itirazının yeniden değerlendirilmesinin usulen mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalı …’nun tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta hasar oluştuğu, oluşan hasar tutarının 30.932,00 TL olduğu, davacının talebinin ise 22.547,99 TL olduğu, dolayısıyla taleple bağlılık ilkesi gereğince bu tutara hükmedilmesi gerektiği, yine her ne kadar davacının araç mahrumiyetinden kaynaklı zararı 2.632,50 TL ise de davacının talebinin 1.200,00 TL olduğu, dolayısıyla bu tutarın hüküm altına alınması gerektiği sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile,
a)22.547,99 TL hasar tazminatının dava tarihi olan 04/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)1.200,00 TL araç mahrumiyeti tazminatının dava tarihi olan 04/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.622,22 TL harçtan, peşin alınan 405,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.216,56 TL eksik harcın (davalı … A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 1.155,18 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.360,00 TL. yargılama giderinin davalı … A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 486,26 TL harç gideri, 4.620,00 TL yargılama gideri, 1.086,90 TL Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası tespit gideri olmak üzere toplam 6.193,16 TL yargılama giderinin (davalı … A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 5.880,21 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı …’nun yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan .9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.