Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/8 E. 2023/229 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 24/04/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özet olarak; Davalının, müvekkili davacı Kooperatifin Konya İli, … İlçesi, … pafta, … ada, … parseldeki Dış Kapı No:… Daire:4’ün üyesi iken yükümlülüklerini yerine getirmediği için çekilen ihtarlar ile ihraç edildiğini, davalı ile aynı konumda olan diğer üyelerin şimdiye kadar yaklaşık 44.000,00-TL ödediğini, davalının ihracına ilişkin karar kendisine 29.11.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının kooperatiften ihracına ilişkin üç aylık dava açma süresinin de 29.02.2013 tarihinde sona erdiğini, dolayısıyla ihraç kararının 30.02.2013 itibariyle kesinleştiğini, davacı kooperatif ile davalı arasında hiçbir hukuki ilişkinin kalmamış olmasına rağmen davalının, kooperatife ait olan meskende halen oturmaya devam ettiğini, davalının 30.02.2013 tarihinden bu yana fuzuli işagal konumunda olduğunu, davalıya taşınmazı boşaltması için ihtar keşide edilmesine rağmen davalının halen taşınzı işgal etmeye devam etttiğini, davalının oturmuş oldugu taşınmazın bu gün itibariyle en düşük kira bedelinin 350-TL olduğunu, 30.02.2013 tarihinden itibaren davalının ecrimisilin de ödenmesi gerektiğini belirterek; davalının, davacı kooperatife ait Konya ili … İlçesi, … Mahallesi … Sitesi … Sokak Kat.1/3, … pafta, … ada, … parseldeki meskende fuzuli işgalci olduğundan haksız el atmasının önlenmesi ile taşınmazdan tahliyesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı 30.02.2013 tarihinden itibaren taşınmazda fuzuli işgalci olduğundan tahliye tarihine kadar işleyecek aylık en az 350 TL ecrimisil bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 10/06/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; davanın hukuki mesnetten yoksun olup hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin kooperatifin üyesi olduğunu ve ihraç kararının yasaya uygun olmadığını, davacının yok hükmünde olan varsa bile ihraç kararının bir hukuki sonuç doğuracak nitelik ve özellikte olmadığını, davacı kooperatifin bu tür uygulama kararları ile yaptıkları hukuka aykırı davranışlara perdeleme çabası içerisinde olduğunu, davalı müvekkilinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından kooperatifin 25/05/2008 tarihinde yapılan genel kurulu kararının hükümsüzlüğü nedeniyle iptaline dair davayı ikame ettikten sonra davacı kooperatif tarafından baskı altına alındığını ve davacının müvekkilini mağdur ettiğini, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 25/05/2008 tarihinde yapılan ve en az 65 üyenin açıkta kalmağını sebep olabilecek kararların alınan genel kurul kararının hükümsüzlük nedeniyle iptaline karar verildiğini ve Yargıtay . HD.’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiğini, müvekkilinin onama kararından sonra davacı kooperatife müracaatta bulunarak 25/05/2008 günlü genel kurul kararı doğrultusunda yapılan işlemlerin nelerden ibaret olduğunu istediğini, davacı kooperatif tarafindan 10/01/2012 günlü yazı ile; 25/05/2008 tarihli genel kurula göre arsa sahiplerine yapılan anlaşma gereğince 1.325.000,00 TL muhtelif tarihlerde evrak ve nakit para olarak ödendiği, 25/05/2008 tarihli genel kurula göre arsa sahiplerine iade edilmesi gereken 6 adet parselin iadesi gerçekleştirildiği, mevcut emlak vergisi borçlan ilgili kurumlara ödendiği şeklinde cevap verildiğini, müvekkilinin kooperatifde bulunan hissesini devredip ayrılmak istemiş ise de bu kere kooperatif yöneticilerinin müvekkiline karşı zarar verici girişimlerini arttırdıklarını, müvekkilinin davaya konu taşınmazı tamir ve tadilat yaptırdığını, taşınmazın değerini arttıracak eklemeler yaptırdığını, kooperatifin yöneticileri hakkında Konya C.Başsavcılığına 03/09/2012 tarihinde şikayette bulunduğunu, soruşturma neticesinde ilgililer hakkında zimmet vs. suçlarından kamu davası ikame ettiğini, davanın Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esasına kaydı yapılmış olup, davanın derdest olduğunu, müvekkili davalının davacı kooperatife yaptığı ödemelerin oldukça fazla olduğunu, kesinlikle ecrimisil borcunun olmadığı gibi müvekkilinin hukuken davacı kooperatifin üyesi olduğunu belirterek; hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, müdahalenin meni ve ecrimisil isteminden ibarettir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/06/2019 gün ve … E … K sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya BAM . HD.’nin 12/12/2022 gün ve … E … K sayılı ilamıyla ”Somut olayda davacı tarafça dava dilekçesinde, dava değerinin 44.525,00 TL gösterildiği, talebin müdahalenin men’i ve ecrimisil istemlerine ilişkin olduğu, dava değerinin hangi talep yönünden ne kadar olduğunun açıklanmadığı anlaşılmış olup, müdahale edilen dairelerin dava tarihi itibariyle değeri keşif ve bilirkişi incelemesi ile 110.000,00 TL olarak saptanmasına rağmen, men’i müdahale istemi yönünden harcın tamamlandığına ilişkin dosyada bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Müdahalenin men’i davası, müdahale edilen taşınmazın dava tarihi itibariyle keşifte belirlenen değeri üzerinden nispi harca tabidir ve harcın buna göre ikmal ettirilmesi zorunludur. (Y. HD … E.-… K.sayılı kararı) Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, men’i müdahale istemi yönünden Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca buna ilişkin harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, re’sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu istemi yönünden harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu sıra üzerinden devam edilmiştir.
Kaldırma kararına istinaden davacıya, dava değeri olarak gösterilen 44.525,00 TL’nin ne kadarlık kısmının müdahalenin meni davası yönünden, ne kadarlık kısmının ise ecrimisil davası yönünden dava değeri olduğunu açıklaması için kesin süre verilmiş, davacı vekili 17/01/2023 tarihli dilekçesiyle dava değerinin ecrimisil davası yönünden 525,00 TL, müdahalenin meni davası yönünden ise 44.000,00 TL olduğunu ifade etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalının kooperatif üyesi olup olmadığı, davalının üyelikten ihraç edilip edilmediği, ihraç prosedürünün usulüne uygun olup olmadığı, ihraç kararının kesinleşip kesinlemediği, hangi tarihte kesinleştiği, davalının davaya konu taşınmazdan tahliyesinin gerekip gerekmediği, davacının ecrimisil isteminde bulunmasının mümkün olup olmadığı ve mümkünse ecrimisil tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir.
Kooperatifler Kanunu’nun 16/3. Maddesine göre; Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı;”1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği, ihtarnamelerde ödenmesi gereken borç miktarlarının da birbirini tutup tutmadığı tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.” şeklindedir.
Somut olayda; Konya . Noterliği’nin 25/09/2012 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı kooperatifin 19.020,00 TL aidat borcunun 10 gün içinde ödenmesinin davacıya ihtar edildiği, Konya . Noterliği’ne ait 16/10/2012 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile davalı kooperatifin 19.020,00 TL aidat borcunun 1 ay içinde ödenmesinin davacıya ihtar edildiği, yine aynı noterliğe ait 28/11/2012 tarih 17693 yevmiye nolu ihtarname ile kooperatif ihraç kararının davacıya ihtar edildiği, bu bakımdan ihraç prosedüründe şekli bir eksikliğin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 02/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile, 1. ihtarname tarihi itibariyle davalının 18.820,50 TL tutarında davacıya borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Birinci ihtarname tarihi itibariyle davalının mevcut borcunın 18.820,50 TL olduğu, kooperatif tarafından ödenmesi istenilen tutarın ise 19.020,00 TL olduğu, aradaki 199,50 TL’lik farkın fahiş nitelikte olmadığı dolayısıyla ihraç kararında esas yönünden de bir eksikliğin bulunmadığı kabul edilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/4. maddesi uyarınca; ”Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.

Somut olayda, ihraç kararı 29/11/2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından yasal 3 aylık süre içinde ihraç kararının iptali istenilmediğinden, ihraç kararı 01/03/2012 tarihi itibariyle kesinleşmiştir. İhraç kararının kesinleşmesi karşısında davalının davaya konu taşınmaza olan müdahalesinin menine ve taşınmazdan tahliyesine karar vermek gerekmiştir.
İhraç kararının 01/03/2012 tarihi itibariyle kesinleşmesi karşısında, davalının bu tarihten itibaren haksız işgal nedeniyle tazminat ödeme yükümlüsü olduğu açıktır. Bu kapsamda 01/03/2012 tarihinden dava tarihine kadar olan sürece ilişkin olarak davacının talep edebileceği ecrimisil tutarının belirlenmesi gerekir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 09/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği ecrimisil tutarı 706,66 TL olarak belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça 13/07/2017 tarihli bilirkişi raporu ile 09/02/2023 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu belirtilerek rapora itiraz edilmiş ise de; 13/07/2017 tarihli bilirkişi raporunun davanın 26/11/2015 tarihinde açıldığında bahisle, bu tarih itibariyle taşınmazın değerinin belirlendiği, yine ecrimisil hesabının da bu kabule göre yapıldığı, ancak eldeki davanın 24/04/2013 tarihinde açıldığı, dolayısıyla bu raporun maddi hataya dayalı olduğu, maddi hataya dayalı olan rapor ile 09/02/2023 tarihli rapor arasında çelişki olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığından bu yöndeki itirazlara itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin 09/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna yönelik itirazları ise soyut nitelikte olduğundan yerinde görülmemiştir.
Anılan nedenlerle davacının talep edebileceği ecrimisil tutarının 706,66 TL, davacının talebinin ise 525,00 TL olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince talepten fazlasına karar verilemeyeceği sonucuna varıldığından davacının ecrimisil talebinin 525,00 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile;
a)Davalının, Konya ili, … ilçesi, … (…) Mahallesi, … sokak, … F Blok 1. Giriş 3/4 nolu adreste bulunan 4 nolu bağımsız bölüme MÜDAHALESİNİN MENİ ile TAŞINMAZDAN TAHLİYESİNE,
b)525,00 TL’nin dava tarihi olan 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.525,31 TL karar ve ilam harcından, peşin ve tamamlama olarak alınan 1.631,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.893,95 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 1.861,96 TL harç gideri ve 2.566,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.428,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 15.284,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.