Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/78 E. 2023/299 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili şirketin, … İli, … İlçesi, … Köyü’nde bulunan, dava dışı sigortalı … ‘ e ait arpa ürününü … numaralı Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, 02.07.2021 tarihinde davalıya ait trafodan çıkan kıvılcımlar nedeniyle oluşan yangında dava dışı sigortalıya ait arpa tarlası hasar gördüğünü, sigortalı tarafından yapılan hasar ihbarı neticesinde hasar ekspertiz incelemesi sonucu tespit edilen hasar oranı üzerinden hesaplanan 952 TL 25.02.2022 tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiğini, davalının ise davaya konu hasardan sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin sair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 952, 00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, dava giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davada zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu olay nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kusurun davacının kendi sigortalısında olduğunu belirterek; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi durumda ise esastan reddine, davanın … Sigorta A.Ş.’ne ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava rücuen tazminat isteminden ibarettir.
Davacı, davalıya ait trafondan sıçrayan kıvılcım nedeniyle sigortalıya ait arpa ekili arazinin zarar gördüğünü, oluşan zarar nedeniyle bitkisel ürün sigorta poliçesi uyarınca sigortalı …’e ödeme yaptığını, oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu iddia ederek sigortalıya ödenen tutarın davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 03/07/1944 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 22.03.1944 gün ve … E. … K. sayılı kararı; ” …Ticaret Kanununun 965 inci maddesiyle konulmuş bulunan esasa göre sigortacı poliçede yazılı olupda sigortalısına ödediği sigorta bedeli nispetinde sigortalının yerine geçer. Bu bir kanuni halefiyettir. Binaenaleyh sigortacının haksız fiil faili karşısına çıkması matazarrır olan şahsa ödemeiş olduğu miktar nispetinde dava külfetinden kurtarmış olduğu içindir. Hatta, zararının tamamını sigortadan temin edememiş olan mutazarrırın şirketten aldığı bedelden fazlası için haksız fiil faili aleyhine dava ikame etmiş olması dahi mümkündür. Bu takdirde aynı membadan çıkan bir tek borcun bir kısmı Hukuk Mahkemesinde talebedilmiş olacaktır. İmdi, sigortacının, sigortacılık mutlak bir ticari muameledir deye kanuni halefiyetine istinaden açacağı rücu davası için Ticaret Mahkemesinde dava ikame etmesi icabeder, denecek olursa, menşei, mahiyeti ve illeti aynı olan ve haksız fiil faili için tecezzisi mümkün bulunmıyan bir borç için iki ayrı kaza merciinde birden dava açılabileceği kabul edilmiş olur. Bu ise kanuna ve hukuka uygun düşmez. Bu itibarla, sigortacının sigorta poliçesinden mümbais olmayıp kanundan aldığı bir salahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada Hukuk Mahkemesine başvurması lazımgeleceğine reylerin üçte ikisini geçen çoğunluğiyle 22/03/1944 tarihinde karar verildi.” şeklindedir.
Belirtilen içtihadı birleştirme kararı dikkate alındığında, rücu davalarında görevli mahkeme, zarar gören sigortalı ile zarar veren arasındaki ilişkiye göre belirlenmelidir. Bu kapsamda, eldeki davada ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun kabul edilebilmesi için dava dışı sigortalının tacir sıfatına haiz olması gerekir.
Karaman Ticaret Sicil Müdürlüğü 02/03/2023 tarihli yazı cevabı ile, sigortalının tacir kaydının bulunmadığını, Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü 15/03/2023 tarihli yazı cevabı ile sigortalının mükellefiyetinin 31/12/1989 tarihinde sona erdiğini ve Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü ise 14/03/2023 tarihli yazı cevabı ile mükellefiyetin 10/02/1999 tarihinde sona erdiğini bildirmiştir. Bu kapsamda dava dışı sigortalının tacir sıfatına haiz olmadığı açıktır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; her ne kadar eldeki davanın tarafları tacir ise de görevli mahkemenin sigortalı ile zarar veren arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerektiği, sigortalının tacir sıfatına haiz olmaması nedeniyle davanın ticari dava niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, 6100 sayılı HMK uyarınca Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİ KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK 20 Maddesi uyarınca, Mahkememizce verilen görevsizlik kararı sonucunda taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği, aksi taktirde davaya görevli mahkemede devam edilmemesi halinde re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARINA,
4-6100 sayılı HMK 20, 31/2.madde ve bendleri uyarınca, davanın açılmamış sayılması hakkında karar verilmesi halinde, yargılama giderleri konusunda karar tayinine,
5-6100 sayılı HMK’nun 331.maddesi gereğince; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yetkili ve görevli mahkemece KARAR TAYİNİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/05/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.