Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/10/2021 gün ve … E. … K. Sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı uyarınca mahkememize tevzi olunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 07.02.2012 tarihinde … sahibi olduğu … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Ereğli giriş kavşağından … Kavşağına seyrederken … Kavşağı yönünden gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı motosiklet sürücüsü … yaralanarak malul kaldığını, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın 84/h (kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) maddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.91 “işletenlerin bu kanunun 85/1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Hükmü yer aldığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığını, trafik kazası sonrasında kazada malul kalan … Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusu üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 20.02.2015 tarih … E. – … K. Sayılı dosyasına istinaden Ankara İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına 06.05.2015 tarihinde 31.866,42 TL’nin müvekkili … tarafından ödendiğini, Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 17. maddesi “ Hesap ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.” ve 16/a maddesi Güvence Hesabının “Zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere” rücu hakkı bulunduğu hükümleri gereği tazminat alacaklısının yerine geçen müvekkili Güvence Hesabının ödediği tazminatı, … plakalı aracın işleteni ve sürücüsünden tahsil amacıyla Ereğli İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından borca itiraz edilerek icra takibi haksız ve hukuka aykırı olarak durdurulduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün kaza sebebiyle sorumluluklarının kaza tespit tutanağında da belirlenmiş olduğunu, araç sahibi ve sürücüsünün meydana gelen kaza nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili Güvence Hesabı tarafından yapılan takibe karşı itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak karşı tarafla anlaşma sağlanamadığını belirterek 39.692,46 TL’nin davalılardan alınmasına, davalıların haksız ve hukuka aykırı olarak yapmış oldukları itirazın iptali ve duran takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacının ödemesini talep ettiği bedelin davacının da kabul ettiği üzere davacı tarafından 06/05/2015 tarihinde ödendiğini, davacı tarafından müvekkili davalının haklarının yeterince korunmadığını, yeterli savunmaların yapılmadığını, müvekkili davalının beyanı dahi alınmadan ve yargılamayı gerektiren bir olay nedeniyle doğrudan yapılan ödemenin kabulünün mümkün olmadığını, kusur raporunun ATK Trafik İhtisas Heyetinden alınması gerektiğini, tek kişilik trafik polisinin düzenlemiş olduğu kusur raporunun hükme alınamayacağını, trafik kaza tespit tutanağının yeterince açık olmadığını, davaya konu kazada dava dışı motosiklet sürücüsü … ağır ve tam kusurlu olduğunu, güvence hesabı raporunun ve trafik kaza tespit tutanağının gerçeklikten uzak ve tek taraflı olarak hazırlanmış bir rapor olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili davalının itirazı yapmakta haklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiş, Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/10/2021 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilerek 24/11/2023 tarihli kesinleşme şerhi yazılarak dosya Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/10/2021 gün ve … E. … K. sayılı ilamında, HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile Yargıtay . HD’nin … E. … K. sayılı emsal kararı ve benzer kararlar gerekçeye dayanak yapılmıştır.
Yargıtay . HD’nin … E. … K. sayılı kararı “Somut uyuşmazlıkta dava Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Dava tarihinde, İskenderun’da müstakil ticaret mahkemesinin bulunmaması nedeniyle, ticari dava nitelindeki uyuşmazlığa bakmaya, davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Ancak yargılama sırasında Adalet Bakanlığının 14.05.2015 tarihli Oluru ile İskenderun ilçesinde Asliye Ticaret Mahkemesi kurulduğu ve 03.08.2015 faaliyete geçtiğinden mahkemece dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine re’sen devredilmesine (aktarılmasına) veya gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir” şeklindedir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmiş ise de; Yukarıda yazılı Yargıtay . HD’nin emsal gösterilen kararının, öncelikle bir ihtisas mahkemesi kurulduğunda aynı yerde (İskenderun) olan genel yetkili mahkemelerin, ihtisas mahkemesinin görev alınana giren davaları gönderme kararı ile göndermesine ilişkin içtihat olduğu, yeni ihtisas mahkemesi kurulmayıp, mevcut ihtisas mahkemelerinin yargı çevresinin genişletilmesi durumunda, aynı yerde olmayan diğer mahkemelerin derdest davalarına uygulanabilir bir içtihat olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadı; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 tarihli, … E., … K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (… : Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve … E., … K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa . Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa . Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa . Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindedir.
HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların da, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların görevsizlik kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı Yargıtay HGK emsal içtihadında belirtilen tabii hakim ilkesine de aykırıdır. Bu nedenle eldeki uyuşmazlığın çözümünde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu kabul edildiğinden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, Mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda HMK 22 madde hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin (görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kanuni süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile yapılacak başvuru ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 05/12/2023
Katip Hakim
5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.