Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/468 E. 2023/627 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
MÜDAHİLLER : 1-
VEKİLİ :
2-
3-
VEKİLLERİ :
4-
VEKİLLERİ :
5-
VEKİLLERİ :
6-
VEKİLİ :
7-
VEKİLLERİ:
8-
VEKİLLERİ:
9-
VEKİLLERİ :
KONKORDATO GEÇİCİ
KOMİSERİ :
DAVA : ADİ KONKORDATO
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından hasımsız olarak açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 27/07/2023 tarihli dilekçesiyle; davacının borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemez duruma geldiğini, ödeme güçlüğüne düştüğünü ve konkordato önprojesinde yazıldığı şekilde borçlarını ödemek istediğini beyan ederek, davacıya 3 aylık konkordato geçici mühleti verilmesini ve gerekli tedbirlere hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı tarafından konkordato ön projesi ve ekleri sunulmuştur.
Davacıya 31/07/2023 tarihli ara kararı ile aynı tarihten itibaren 3 ay süreyle konkordato geçici mühleti verilip, davacı lehine bir kısım tedbirlere hükmedilmiştir. Gerekli ilan ve yazışmalar yapılmış, konkordato komiseri tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporları alınmış ve geçici konkordato komiseri tarafından da 09/10/2023 tarihli rapor ibraz edilmiştir.
Davacı vekili ve temsilcisi son duruşmada; geçici mühlet kararının devamını ve sonra da kesin mühlet kararı verilmesini istemiştir.
Davacı şirket temsilcisine son duruşmada dava öncesi şirket işleyişine ilişkin şüpheli görülen hususlar sorulmuş ve beyanları alınmıştır
Geçici konkordato komiserinin de rapor dışında son duruşmada beyanları alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Adi Konkordato” davasıdır.
2004 s. İİK.nin 288/1. maddesine göre, “Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur.”
2004 s. İİK.nin 287/5. maddesine göre de, “291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.”
2004 s. İİK.nin 292. maddesine göre ise, “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c)Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.”
Somut olayda ; geçici konkordato komiserinin, davacı şirketin konkordato davasının açıldığı 27/07/2023 tarihinden kısa bir süre önce 11/07/2023, 12/07/2023, 13/07/2023 ve 14/07/2023 tarihlerinde toplam 14 adet satış faturası ile … Tic. Ltd. Şti.’ye KDV dahil 10.133.175,28 TL. tutarında satış yaptığını belirlediği, geçici konkordato komiserinin tespit ve araştırmaları ve davacı şirket temsilcisi ile yaptığı görüşmeler sonucu, bu satışın gerçek bir satış olmadığı, alacaklıların baskısı ile bu emtiaların fatura karşılığında satış gibi gösterilerek … Tic. Ltd. Şti.’ye aktarıldığını tespit ettiği anlaşılmıştır. Geçici konkordato komiserinin uyarısı üzerine de bu emtiaların … Ltd. Şti.’de satılan küçük bir miktarı dışındaki kısmının davacı şirkete iadesinin sağlandığı belirlenmiş, bu hususun geçici konkordato komiserinin tespiti sonucu ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
… Tic. Ltd. Şti’nin ticaret sicil gazetesi kayıtlarının araştırılması sonucu tek ortak ve yetkilisinin … olduğu belirlenmiş, duruşmada davacı şirket temsilcisi … bu husus sorulmuş, davacı şirket temsilcisi … kendisinin uzaktan akrabası olduğunu beyan etmiştir.
Davacı şirketin ön projesinde 15.309.008,22 TL. olarak borca batık olduğu belirlenmiş ise de; geçici konkordato komiserinin raporuna göre, davacı şirketin rayiç değerlere göre güncel borçlarının toplamının 77.083.974,59 TL, varlıklarının toplamının ise 81.004.929,36 TL. olduğu, borca batık olmadığı, borçlar karşılığında malvarlığının 3.920.954,77 TL. fazla verdiği anlaşılmıştır.
Dava açılmadan yaklaşık 2 hafta önce 10.000.000 TL. civarında bir emtianın … Ltd. Şti.’ye aktarılması ve her iki şirketin tek ortaklı olup, her iki ortak arasında akrabalık bağının bulunması ve 10.000.000 TL.’lik emtia naklinin gerçek bir satış olmayıp, 14 adet fatura düzenlemek suretiyle gerçek bir satışmış gibi gösterilmesinin, alacaklardan mal kaçırmaya yönelik kötüniyetli bir uygulama olduğu kabul edilmiştir.
Diğer yandan, davacı şirketin ödeme güçlüğü yaşarken kendi borcu olmayan, … Ltd. Şti.’nin kira borcunun ödenmesi amacıyla 200.000 TL.’lik çek düzenlenmesi de kendi borçlarını ödemeye yönelik iyiniyetli çabayla bağdaşmayacağı sonucuna varılmıştır. Bu çekin davacı şirket temsilcisinin dava açıldıktan sonra davacı şirkete iadesinin sağlandığı görülmüştür. Her ne kadar, geçici konkordato komiserinin tespitinden önce bu çekin iadesi sağlanmış ise de, geçici konkordato komiserinin yaklaşık 10.000.000 TL.’lik gerçeğe aykırı satışı tespitinden sonra davacı şirket temsilcisinin kendiliğinden bu iadeyi sağlaması iyiniyet göstergesi olarak kabul edilmemiştir.
Aynı şekilde, davacı şirketin çalıştığı bankalarda tahsile konulan çek ve senetlerin tamamının ilgili bankalardan geri çekilmesi, … Ltd. Şti.’nin düzenlediği ve emtialar iade edildiği için bu şirkete iadesi sağlanan çek ve senetler hariç, tekrar konkordato komiserinin kontrolündeki banka ve hesaplara tahsile konulan 37 adet çek ve senet toplamının 6.526.061 TL. olduğu anlaşılmış, bu çek ve senetlerin geçici konkordato komiserinin 10.000.000 TL.’lik gerçeğe aykırı satışı tespitinden sonra davacı şirket temsilcisi tarafından kendiliğinden tekrar geçici konkordato komiseri kontrolündeki banka ve hesaplara tahsile koyması da iyiniyet göstergesi olarak kabul edilmemiştir.
4721 s. HMK’nın 2/2. maddesine göre, “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”
Yargıtay . HD’nin 16.02.2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “iyiniyetli davranış içinde olmayan davacı şirketin konkordato talebinin şimdiki gibi reddine karar verilmelidir.”
Davacı şirket temsilcisinin, dava açılmadan yaklaşık 2 hafta önce, fatura karşılığında yaklaşık 10.000.000 TL. tutarındaki ticari emtiayı yakın ilişki içerisinde oldukları ve akrabasına ait … Ltd. Şti.’ye satış gibi göstererek devretmesinin ve … Ltd. Şti.’nin aldığı emtialar için düzenlediği çek ve senetler hariç yaklaşık 6.500.000 TL. tutarındaki çek ve senetleri tahsilden geri çekerek elde tutmasının bir bütün halinde, davacı şirket temsilcisinin alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik kötüniyetli bir davranışı olduğu, yukarıda yazılı yasal düzenleme ve Yargıtay emsal içtihadı gereğince iyiniyetli davranış içerisinde bulunmayan davacı şirketin konkordato davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davanın reddi karşısında iflas kararının da verilmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinde ;
Kanun koyucu, 2004 s. İİK’nın 292/1-d maddesindeki şartların oluşması halinde davacı şirket borca batık ise iflas kararı verileceğini düzenlemiş ancak, aynı maddenin a, b ve c maddeleri için açıkça borca batıklık şartını aramamıştır.
2004 s. İİK’nin 292/1-b maddesi yönünden de kural olarak davacı şirketin borca batık olması aranmamalı ise de; iyiniyetli borçluların ya davanın kabulü ya da iflas seçeneklerinden birisi ile karşı karşıya bırakılması, mahkemeler önünde hak arama özgürlüğünü kısıtlayacağı gibi, iyiniyetli ancak projesi gerçekleşmeyebilecek borçluları cezalandırıcı bir uygulamaya dönüşebileceğinden, yasada açıkça belirtilmemesine rağmen sadece 292/1-b maddesindeki haller yönünden borca batıklık şartını aramak adalet ve hakkaniyet prensiplerinin bir gereği olacaktır.
2004 s. İİK’nın 292/1-a ve 292/1-c maddesindeki hallerin varlığı halinde ise, yasada 292/1-d fıkrasında olduğu gibi açık bir düzenleme veya (292/1-b maddesinde olduğu gibi) hakkaniyet gereği olmadığından, iflas için borca batıklık şartını aramak gerekmeyecek aksine, 292/1-a ve 292/1-c maddesindeki hallerde davacının iflası için borca batıklık şartını da aramak kötüniyetli borçluları ödüllendirici bir uygulamaya dönüşebilecektir.
Bu nedenlerle 2004 s. İİK’nin 292/1-c maddesi gereğince davanın reddine karar verilirken, iflasa tabi borçlu yönünden borca batıklık şartı aranmadan iflas kararının da verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
2004 s. İİK’nin 292/1-c maddesine göre iflas kararı verilebilmesi için diğer bir gereklilik de, davacı şirkete atfedilen kötüniyetli davranışın konkordato kesin mühletinin verilmesinden sonra (geçici mühlet de kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından dolayısıyla geçici mühletin verilmesinden sonra) gerçekleşmesidir.
Davacı şirketin kötüniyetli görülen davranışlarının, geçici veya kesin mühletten sonra değil, dava açılmadan önce gerçekleşmesi nedeniyle, 2004 s. İİK’nın 292/1-c maddesindeki iflas şartlarının oluşmadığı sonucuna varılmış ve davacı şirketin iflasına karar verilmemiştir.
Yargıtay . HD.nin 31.10.2017 gün ve … E. … K. ve Yargıtay . HD.nin 08/09/2015 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihatlarına göre, davaya müdahale halinde maktu olarak hem başvuru hem de peşin harcın yatırılması gerektiğinden, eksik harç yatıran müdahillerden de eksik harçların da tahsili gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin 31/07/2023 gün ve … E. sayılı ara kararı ile davacı şirket hakkında verilen geçici mühletin ve bütün ihtiyati tedbirlerin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal kaldırılmasına,
2-Davacının konkordato davasının REDDİNE,
3-Davacının iflasına karar verilmesine yer olmadığına,
4-Geçici konkordato komiseri …’nin görevine 11/10/2023 tarihi itibariyle son verilerek, gün hesabıyla ödenmemiş ücretlerinin davacı avansından ödenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gereken maktu ret karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli karar sonrası yapılacak gerekçeli kararın tebliği giderleri ve ilan giderleri ile müzekkere vs. gibi diğer giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davanın reddedildiğinin ve bütün tedbirlerin kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal kaldırıldığının ayrıca, geçici konkordato komiserinin görevinin de 11/10/2023 tarihi itibariyle sona ediğinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalında ilanına, masrafın davacı avansından karşılanmasına,
8-Daha önce konkordato geçici mühleti ve tedbirlerin bildirildiği kurumlara, konkordato geçici mühleti ile bütün tedbirlerin kaldırıldığının ve geçici konkordato komiseri …’nin görevinin 11/10/2023 tarihi itibariyle son bulduğunun bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,
9-Müdahillerden … Tic. Ltd. Şti.’nin müdahale talebi nedeniyle, 269,85 TL. maktu başvuru harcı ve 269,85 TL. maktu peşin harç olmak üzere toplam 539,70 TL. müdahale harcının müdahil … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-Müdahillerden …’in müdahale talebi nedeniyle, 269,85 TL. maktu başvuru harcı ve 269,85 TL. maktu peşin harç olmak üzere toplam 539,70 TL. müdahale harcının müdahil …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından (tebligat, ilan ve müzekkere masrafları ile komiser ücreti gibi karar sonrası yapılacak masraflardan sonra) artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile konkordato komiserinin ve bir kısım müdahil vekillerinin yüzüne karşı, 2004 s. İİK’nin 308/a maddesi gereğince davacı ve karar tebliğ edilecek müdahiller yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren, karar tebliğ edilemeyen alacaklılar yönünden ise karar özetinin ilanından itibaren ( 10 ) gün içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2023

Başkan Üye Üye Katip