Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/411 E. 2023/625 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
MEMURLARI : 1-
2-
3-
DAVA : KAYIT ve KABUL
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 27/07/2018 tarihli dilekçesiyle ve 02/01/2019 tarihli tavzih beyanlarıyla ; davacının, davalı müflis … A.Ş.’nin ortak ve yöneticisi olduğunu, … A.Ş.’nin bir kısım borçlarını bu şirket yerine iflas kararından önce ve sonra kendisinin ödediğini, davalı müflis şirketin borcu için kendi şahsi bütçesinden yaptığı ödemelere istinaden alacaklılardan ibranameler aldığını, ödeme yaptığı alacaklılara halef olarak müflis şirketten alacaklı hale geldiğini, alacağının iflas masasına kaydı için başvuru yapmasına rağmen iflas idaresi tarafından alacağının sıra cetveline yazılmadığını beyan ederek, ibranamelerde yazılı ve davalı müflis şirkette olan alacağının toplamı olan 1.246.917,93 TL.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı tarafından Mahkememiz’in … E. sırası üzerinden kayıt ve kabul davasıyla birlikte sıra cetveline itiraz davası da açılmış ise de; kayıt ve kabul davası, mahkememizin … E. sırasından tefrik edilerek … E. sıramıza kaydedilmiştir. Sıra cetveline itiraz davasında ise Mahkememiz’in 24/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş, bu kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, dosyanın gönderildiği Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01/07/2019 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile de karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Bu kararın da istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine Konya BAM . HD’nin 11/12/2019 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile Mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş ve sıra cetveline itiraz davası mahkememizin … E. sırasına kaydedilerek, kayıt ve kabul davasına ilişkin Mahkememiz’in … E. sayılı davası bekletici mesele yapılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı İflas İdaresi temsilcisi, öncelikle 6102 s. TTK’nin 543. maddesi gereğince ortakların müflis şirketten alacak talebinde bulunamayacağını beyan etmiş ve davanın reddini istemiştir.
İflas Müdürlüğü’nden sıra cetveli suretinin gönderilmesi ve sıra cetvelinin davacı tarafa hangi tarihte tebliğ edildiğinin bildirilmesi istenilmiş, müflis şirkete ilişkin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları ile iflas kararı dosyamıza getirtilmiş, davacı tarafın sunduğu 5 ayrı ibranamenin teyidi amacıyla ibranamede imzası bulunan şirketlere müzekkere yazılmış, ilgili tapu kayıtları getirtilmiş, ayrıca yine ibranamelerin teyidi amacıyla bu şirketlerin (ibraz edenler yönünden) ticari defterlerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ancak, davalı müflis şirketin ticari defter ve belgelerine ulaşmak mümkün olmadığından müflis şirketin ticari defterlerinde inceleme yaptırılamamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, Mahkememizin 03/11/2021 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile, davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna gidilmesi üzerine Konya BAM . HD.’nin 22/03/2022 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı temyiz yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay . HD.’nin 13/04/2023 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile karar bozulmuş, bozma sonrası dosya Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına (oy çokluğuyla) uyulmasına karar verilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Kayıt ve Kabul” davasıdır.
Somut olayda ; müflis şirketin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2019 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, kararın 29/09/2010 tarihinde kesinleştiği, müflis şirketin iflası üzerine de Konya . İcra (İflas) Müdürlüğü’nce … İflas sayılı iflas masasının oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Davacının iflas masasına başvurmasına rağmen, ispat edecek belge sunulmadığı gerekçesiyle alacağın masaya (sıra cetveline) kaydedilmesi talebinin reddedildiği ve sıra cetvelinin davacı tarafa 13/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde (27/07/2018 tarihinde) açıldığı anlaşılmıştır.
Davada çözülmesi gereken sorun; davalı müflis şirketin ortağı ve temsilcisi olan davacının, bu şirket adına yaptığı ödemeleri kendi şahsi bütçesinden yapıp yapmadığı ve ayrıca dava dışı alacaklılardan … Tic. A.Ş.’ye taşınmaz devri suretiyle yapılan borç ödemesinin bu gayrimenkulün davacıya değil dava dışı 3. kişiye ait olması karşısında davacı tarafından yapılmış bir ödeme olarak kabul edilip edilemeyeceği sorunudur.
Usul ve yasaya uygun görülerek (oy çokluğuyla) uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere; davalı müflis şirketinin ortağı ve temsilcisi olan … , müflis şirket adına alacaklara yaptığı ödemeyi kendi şahsi bütçesinden yaptığını ispat edemediği, davalı müflis şirketin ticari defter ve belgelerine ulaşılamaması nedeniyle bu defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılamadığı, davacının … Tic. A.Ş.’ye taşınmaz devri suretiyle yaptığını iddia ettiği borç ödemelerinin, devredilen taşınmazın da kayden davacıya ait olmadığının belirlenmesi karşısında davacı tarafından yapılmış bir borç ödemesi olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılmış, Yargıtay bozma ilamında da açıklandığı üzere davacının ispat edilemeyen davasının (oy çokluğuyla) reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının İSPAT EDİLEMEMESİ NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL. maktu ret karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL. harcın mahsubu ile kalan 233,95 TL. harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı müflis şirketi temsilen iflas idare memurları vekille temsil edilmediğinden, davalı taraf lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ( 15 ) gün içerisinde, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile temyizi kabil olmak üzere ve Başkan Murat Yücel’in muhalefeti ve oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2023

Başkan Üye Üye Katip
(MUHALİF)

MUHALEFET ŞERHİ : Her ne kadar Yargıtay bozma ilamına uygun olarak, davacının müflis şirket için yaptığı ödemeleri kendi şahsi bütçesinden yaptığını ispat edemediği ve ayrıca dava, dışı alacaklardan … Tic. A.Ş.’ye gayrimenkul devri suretiyle yapılan ödemenin de ilgili gayrimenkulün davacıya ait olmaması nedeniyle davacı tarafından yapılmış bir ödeme olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de;
Davalı müflis şirketin iflasından sonra iflas masasının oluşturulup tasfiye aşamasına kadar işlemlerin iflas idaresi tarafından yürütüldüğü bilinen bir gerçektir. Yargılama aşamasında bozma öncesi davalı müflis şirketin ticari defter ve belgelerinin bütün aramalara rağmen bulunamadığı ve bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı da sabittir. Bu ticari defter ve belgelerin davalı müflis şirketin ortak ve temsilcisi olan davacı tarafından kasten gizlendiğine ve şirketin zarara uğratıldığına dair iflas idaresi tarafından bu temsilci hakkında yapılmış herhangi bir şikayet ve savcılık soruşturması bulunmamaktadır. Ticari defter ve belgelerin ibrazı hususunda bozma öncesi iflas idaresine de süre tanınmış bu defter ve belgelere ulaşmak mümkün olmamıştır.
Dolayısıyla davacı tarafın kendi şahsi bütçesinden yaptığını iddia ettiği ödemelerin aksinin, davalı müflis şirket kayıtlarıyla tespiti söz konusu değildir.
Diğer yandan dava dışı alacaklıların dava dilekçesi ekindeki makbuz ve ibranamelerde, açıkça bu ödemeler konusunda davacı … ile anlaşıldığı, müflis şirketin borçlarının … tarafından üstlenildiği belirtilmiştir. Bu ibranameler ilgili şirketlere gönderilmiş ve ulaşılabilen şirketler yönünden ticari defter ve belgelerde incelemelerde yapılmıştır. İbranamelerde yazılı dava dışı alacaklı bu şirketler, ödemelerin davacı Ahmet Arslan tarafından değil, müflis şirket tarafından yapıldığına dair ibranamenin aksine hiçbir beyanda bulunmamışlardır.
Yargıtay bozma ilamında … Tic. A.Ş.’ye taşınmaz devri suretiyle borç ödeme iddiasına konu olan taşınmazların … ait olmadığı açıklanmış ise de; ibranamede açıkça bu taşınmazın mülkiyetinin … Ltd. Şti.’ye ait olduğu belirtilmiş, bu şirkete ait taşınmazın … devrinin yapılması karşılığında müflis şirkete ait borcun sona ereceği açıklanmıştır. Alacaklının bu şekilde devri kabul etmesi halinde, borcun sona ermesi için taşınmazın davacıya ait olması zorunlu değildir. Davacının gerek taşınmazın maliki olan … Ltd. Şti. ile ayrı bir anlaşmaya vararak bu devri sağlaması, gerekse uygulamada zaman zaman görüldüğü üzerine kendisine ait taşınmazı güvendiği bir şirkete inançlı işlemle devretmiş olması halinde ilgili taşınmazın devri suretiyle … Tic. A.Ş.’ye borcun ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı görülemeyeceği düşünülmüştür.
Şirketi ekonomik olarak zor durumda olan veya iflas eden hakim ortağın, kendi şahsi ve ticari itibarını korumak gayesi ile, zorunlu olmadığı halde kendi şahsi bütçesinden harcama yapmış olmasının da hayatın olağan akışına aykırı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının şahsi bütçesinden yaptığı bu ödemenin, aksinin müflis şirket bütçesinden yapıldığı ispat edilmediği sürece bu kaynağı nereden bulduğunun ve belgesinin sorulamayacağı, insanların özel birikim, borç alma, başka bir malvarlığını paraya çevirme suretiyle şahsi bütçe oluşturup böyle bir ödemeyi yapabileceği, burada ispat yükünün şahsi ödeme yaptığını iddia eden davacıya değil, bu ödemenin davacının şahsi bütçesinden değil, şirket bütçesinden yapıldığını iddia eden iflas idaresine düşeceği, davalı iflas idaresinin aksi yönde iddia ve ispatta bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yazılı nedenlerle, sayın çoğunluğun davanın reddi yönündeki görüşüne katılmayıp, önceki kararda aynen direnilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.11/10/2023

Başkan

(MUHALİF)