Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/28 E. 2023/704 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
: 3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak;13.11.2021 tarihinde meydana gelen kazada sürücü …’in 2918 sayılı KTK’nun 47 ve diğer ilgili maddelerini ihlal ettiği dolayısıyla asli ve tam kusurlu olduğunun, …’in ise tamamen kusuruz olduğunun sabit olduğunu, kazaya karışan … plakalı araç sigortalısının … olup, … poliçe numarası ile ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, müvekkilinin dava konusu kazada vücudunda kemik kırığı oluştuğunun belirtilmiş olduğunu, kaza tarihinden itibaren çeşitli operasyonlar geçirmiş, eski yaşamına bir türlü dönememiş olduğunu ve dönmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin ömür boyu iş gücü kaybına uğramış olduğunu, yaşamış olduğu sürekli maluliyetin etkisiyle kalan hayatında emsal işi yapan insanlara nazaran çok daha fazla efor sarf etmesi gerektiğinin ortada olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğundan herhangi bir gelirinin bulunmadığını, bu nedenle hesaplamaların asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğinin açık olduğunu, açıkladıkları ve mahkemece resen gözetilecek nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; ileride artırılmak üzere 6100 sy. HMK 107ye göre, 50 TL sürekli iş göremezlik tazminatının (sigorta şirketi açısından poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) 13.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ileride artırılmak üzere 6100 sy. HMK 107ye göre, 50 TL geçici iş göremezlik tazminatının (sigorta şirketi açısından poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) 13.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ileride artırılmak üzere 6100 sy. HMK 107ye göre, 50 TL bakıcı giderinin (sigorta şirketi açısından poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) 13.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ileride artırılmak üzere 6100 sy. HMK 107ye göre, 50 TL SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan sağlık giderlerinin (sigorta şirketi açısından poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) 13.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkili …’in yaşanan kazada tam kusurlu olduğunun tespitinin açıkça hatalı olduğunu, müvekkilinin … Caddesine çıkış yaptığı … Sokağın sonunda sola dönüşün yasak olduğunu veya dönülen istikametin ters yön olduğunu gösteren hiçbir trafik levha ve işaretinin olmadığını, müvekkilinin sola dönerken davacının sevk ve idaresindeki elektrikli motosikletin normal hızının üzerinde bir hızla müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca sol ön tarafından çarpmış olduğunu, davacının, kask, eldiven, ceket vs. Hiçbir koruyucu ekipmanının bulunmakta olduğunu ve % 0 kusurlu bulunmasının açıkça hatalı olmuş olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin ambulans çağırmış olduğunu ve davacının ayakta tedavi ile aynı gün taburcu olmuş olduğunu, müvekkillerinin, davacının motorunun tüm bakım ve tamiratlarını yaptırmış olduklarını, kazanın üzerinden 14 ay sonra dava açılmasının hakkaniyete ve dürüstlüğe aykırı olduğunu, davacının kaza sebebiyle ömür boyu iş gücü kaybına uğradığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının geçirdiği trafik kazası ile husule gelmiş olan herhangi bir kalıcı sakatlığının olmadığı raporunun mevcut olduğunu, davacının SGK tarafından karşılanmayan hiçbir tedavi giderinin bulunmamakta olduğunu, tüm bu sebeplerle haksız, usul ve yasaya açıkça aykırı olan işbu davanın öncelikle reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte olması halinde ise kabul edilen tazminatın poliçe kapsamında kalmasından ötürü diğer davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar verilmesini, arz ve izah edilen ve resen tetkik buyrulacak nedenlerle, davacının haksız davasının reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkin tazminat isteminden ibarettir.
Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigorta kuruluşu kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde yaralandığını iddia ederek, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri tazminatı ve tedavi gideri tazminatı istemlerinde bulunmuştur.
Davaya konu, 13.11.2021 tarihli trafik kazasının … idaresindeki … plakalı aracı ile … sokağı takiben seyrederek … Caddesi kavşağına geldiğinde dar bölünmüş yol olan … Caddesine ters yöne sola dönüş yaptığı esnada aracının ön kısmı ile … Sokak istikametinden … Caddesini takiben doğru istikamette seyreden … idaresindeki elektrikli bisikletin ön kısmına çarpması sonucu meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında sürücü …’in kural ihlalinin bulunduğu, elektrikli bisiklet sürücüsü …’in ise kural ihlalinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce, adli trafik bilirkişisi tarafından aldırılan 28/04/2023 tarihli raporda , … plaka sayılı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, elektrikli bisiklet sürücüsü …’in herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce, 28/04/2023 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olması nedeniyle, davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalı …’in tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Bu kapsamda öncelikle zarar görenlerin davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin süregelen uygulamasına göre; 2918 sayılı KTK’nın 90. ve 92. maddeleri ile genel şartlara yapılan atfın 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle genel şartların ve Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği ile Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanma kabiliyetinin kalmadığı gerekçesiyle, haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekir. (Konya BAM . HD.’nin 08/02/2023 tarihli, … E … K sayılı kararı)
AYM’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı iptal kararı karşısında genel şartların uygulanma kabiliyetinin kalmadığı açık ise de, iptal kararı Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği ile Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasına engel değildir. Her ne kadar 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar’da bu yönetmeliklere atıf yapılmakta ise de bu yönetmelikler genel şartlardan bağımsız olup, genel şartlara yapılan atfın hatta doğrudan genel şartların yürürlükten kaldırılması bu yönetmeliklerin uygulanmasına engel değildir. Zira bu yönetmeliklerin dayanağı 01.06.2015 tarihli genel şartlar olmayıp, Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği’nin 3. Maddesinde, Erişkinler … Yönetmeliği’nin de yine 3. Maddesinde belirtildiği üzere bu yönetmeliklerin dayanağı kanundur. Dolayısıyla bu yönetmelikler ya da yönetmeliğe dayanak teşkil eden kanunlar yürürlükten kalkmadığı sürece bu yönetmeliklerin uygulanmasına engel bir durum bulunmamaktadır.
Bunun yanında her ne kadar Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihli genel şartların yürürlüğe girmesi ile birlikte uygulanmaya başlanmış ise de; bu yönetmeliğin 30.03.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği, yürürlüğe girdiği tarihten 01.06.2015 tarihine kadarki süreçte de uygulanmasına engel bir halin olmadığı, ancak yargı kararları ile bu süreçte Çalışma Gücü … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının tercih edildiği, tercihin bu yönde kullanılmasına bir engel olmadığı gibi aksi yönde kullanılmasına da bir engel olmadığı, ancak 2918 sayılı KTK’daki atıf nedeniyle 01.06.2015 tarihli genel şartların yürürlüğe girmesiyle birlikte bu tarihten itibaren Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının bir zorunluluk olduğu, AYM iptal kararının sadece bu zorunluluğu ortadan kaldırdığı, dolayısıyla yargı organlarının takdir hakkını kullanarak yürürlükte olan yönetmeliklerden herhangi birisini tercih etmesinin mümkün olduğu, Yargıtayca bu takdir hakkı kapsamında hangi tarihler arasında hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik oluşturulan uygulamanın yerleşik hale geldiği, Yargıtay ve diğer BAM uygulamalarının aksine Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği ile Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı yönündeki kabule açık yasal bir engel yoksa da TMK’nın 4. maddesi uyarınca kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkimin, hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği, hakimin takdir hakkını kullanırken keyfi uygulamalardan kaçınmasının gerektiği, yerleşik ve genel kabul gören uygulamaların aksine hareket edilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil edeceği ve yargıya güveni ortadan kaldıracağı, Yargıtay uygulamasının da herhangi bir yasa hükmüne aykırılık teşkil etmemesi karşısında KONYA BAM . HD’NİN ANILAN GÖRÜŞÜNE İŞTİRAK EDİLMEMİŞTİR.
Kısaca üzerinde durulmasının faydalı olacağı düşünülen bir diğer husus ise, 14/02/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 gün ve … E. … K sayılı kararı iptal kararıdır. 7237 sayılı yasanın 18. maddesiyle 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklik ile, 09/06/2021 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazaları yönünden maluliyetin tespitinde Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, anılan değişikliğin AYM tarafından iptaline karar verilmesi karşısında bu zorunluluk ortadan kalkmış olup, iptal kararının Erişkinler … Yönetmeliği’nin uygulanmasına engel bir yönü yoktur.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre; maluliyet belirlemesinin, kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.(Emsal ilam:Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K)
Davaya konu trafik kazası 13/11/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, davacının kalıcı sakatlığının bulunup bulunmadığının Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmesi gerekir.
NEÜ Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 13/04/2023 tarihli maluliyet raporu ile, Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerine göre davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, davacının geçici iş göremezlik süresinin 1.5 ay olduğu, bu zaman zarfında başkasının yardımına muhtaç olmadığını, tedavi gideri zararının 1.500 TL olduğu tespit edilmiştir.
13/04/2023 tarihli rapordaki değerlendirilmelerin dosya kapsamına uygun olduğu kabul edildiğinden davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 1,5 ay olduğu, davacının bu süreçte başkasının yardımına muhtaç olmadığı ve tedavi gideri zararının 1.500,00 TL olduğu kabul edilmiştir.
27/07/2023 tarihli hesap raporu ile, davacının geçici iş göremezlik zararının 4.238,85 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda her ne kadar davacının kaza esnasında kaskının takılı olmadığı sonucuna varılmış ise de davacının yaralanmasının kafa bölgesinden olmaması nedeniyle hesaplanan tutardan müterafik kusur indirimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı istemini 4.238,85 TL’ye, tedavi gideri tazminatı istemini 1.500 TL’ye çıkarmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı …’in % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, iyileşme süresinin 1.5 ay olduğu, davacının iyileşme sürecinde başkasının yardımına ihtiyaç duymayacağı, davacının geçici iş göremezlikten doğan zararının 4.238,85 TL ve tedavi giderinden doğan zararının 1.500 TL olduğu, davalıların oluşan bu zarardan müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 4.238,85 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.500,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 5.738,85 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 24/08/2022 tarihinden itibaren, davalı … ile davalı … yönünden ise 13/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebi ile bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 392,02 TL harçtan, peşin olarak alınan 199,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 192,12 TL eksik harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 3.120,00 TL. yargılama giderinin 53,44 TL ‘lik kısmının davacıdan, 3.066,56 TL’lik kısmının ise davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 199,90 TL harç giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL harç gideri, 2.278,00 TL NEÜ rapor masrafı ve 2.342,05 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.799,95 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 4.717,74 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 5.738,85 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara (eşit oranda) verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.