Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/278 E. 2023/345 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak; davalı takip alacaklısının icra takip dosyası üzerinden borçlu … ‘un borcu sebebiyle kendisine sırasıyla 89/1, 2 ve 3 nolu haciz ihbarnamelerini gönderdiğini, takip borçlusununu boşanma aşamasında olduğu eşi olduğunu ve ayrı yaşadıklarını, kendisine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, boşanma aşamasında olan eşinin borcu nedeniyle kendisinin sorumlu tutulamayacağını, kendisinin borçlandırılmak istenildiğini, eşinin borcu nedeniyle mağdur edildiğini belirterek; davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız işlemi nedeniyle dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİLİMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 sayılı İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasından ibarettir.
6102 sayılı TTK’nın 4 ve devam eden maddeleri uyarınca asliye ticaret mahkemeleri ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticari davalar ise mutlak ticari dava ve nispi ticari dava olmak üzere iki kısıma ayrılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1’inci maddesinde mutlak ticari dava türleri sınırlı sayıda sayılmıştır. Nispi ticari dava ise her iki tarafın ticari işletmesinden doğan uyuşmazlıklardan kaynaklı dava türüdür. Bu kapsamda bir davanın nispi ticari dava niteliğinde olması için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın ticari faaliyetten kaynaklanması gerekir.

Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı kararı; ”Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 6102 Sayılı TTK’ nın 3. maddesi, 4. maddesi ve 5. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu, Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, mahkemece re’ sen dikkate alınacağı, davacının çek dayanak gösterilerek icra dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olduğu, somut olayın TTK’ da düzenlenen işlerden olduğu ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği, Körfez İlçesinde müstakil bir Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığı gerekçeleriyle, işbu mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, karar kesinleştikten sonra süresi içerisinde istem halinde dosyanın görevli ve yetkili Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece, bu husus gözetilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Yine, Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı kararı; ”Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin söz konusu olması nedeniyle, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı ile borçlu olup, sadece onlar arasında mutlak ticari dava söz konusudur. İİK’nun 89/4 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan … … ise, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olup, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu değildir. Kaldı ki, İİK’nun 89. Maddesi uyarınca menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.” şeklindedir.
Somut olayda, her ne kadar davacıya haciz ihbarnamesi gönderilen takip dosyasınında takip dayanağı bono ise de, bu bono eldeki davanın tarafları yönünden dava konusu değildir. Eldeki dava, İİK’nın 89. maddesi uyarınca davacının yedinde sayılan borçtan dolayı açılan menfi tespit isteminden ibarettir. Eldeki davada değerlendirilmesi gereken takip borçlusu dava dışı …’un davacıdan alacaklı olup olmadığı, diğer ifadeyle davacının dava dışı takip borçlusuna borçlu olup olmadığı hususudur. Bu bakımdan anılan emsal nitelikteki içtihatlar da dikkate alınarak davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı kabul edilmiştir.
Bu aşamada davanın nispi ticari dava niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Belirtildiği üzere bir davanın nispi ticari dava niteliğinde olabilmesi için davanın taraflarının tacir olması gerekir. Bu yönde yapılan araştırma neticesinde davacının potansiyel vergi mükellefi olduğu, tacir kaydının olmadığı ve dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Anılan nedenlerle davanın mutlak ya da nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİ KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK 20 Maddesi uyarınca, Mahkememizce verilen görevsizlik kararı sonucunda taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği, aksi taktirde davaya görevli mahkemede devam edilmemesi halinde re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARINA,
4-6100 sayılı HMK 20, 31/2.madde ve bendleri uyarınca, davanın açılmamış sayılması hakkında karar verilmesi halinde, yargılama giderleri konusunda karar tayinine,
5-6100 sayılı HMK’nun 331.maddesi gereğince; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yetkili ve görevli mahkemece KARAR TAYİNİNE,
6-Davacının adli yardım talebinin, GÖREVLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.