Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/912 E. 2023/537 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC No : …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin … Ltd. Şti. ve … Tarımın münferiden temsile yetkili kurucu müdürü olduğunu, yetkili olduğu işletmeleri ile davalı şirket arasında 21/05/2022 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin fiyatlar ödeme ve sair mali hükümler başlıklı 6. maddesinin E bendi ve 7. maddesinin C bendine göre müvekkilin verdiği 4.000 adet boron etanol amin siparişi dolayısı ile avans olarak davalıya toplamda 110.000 TL nakit ödeme yapıldığını ve toplam 1.290.000,00 TL olacak şekilde çeklerin verildiğini, ancak davalının sipariş edilen malları teslim etmediği gibi müvekkilinin verdiği çekleri de iade etmediğini, şimdilik 30/12/2022 tarihli 240.000 TL bedelli … seri numaralı çeki dava konusu ettiklerini, sözleşme konusu diğer çeklere ve nakit olarak ödenen paralara dair dava açma haklarını saklı tuttuklarını, davalının edimini ifa etmemesi üzerine tarafların geçmişe dönük olarak 21/05/2022 tarihli bayilik sözleşmesini ve dolaylı olarak sözleşmenin eki olan Proforma Fatura/Teklif formunu feshettiklerini, hem malların tamamının teslim edilmemesi hem de sözleşmenin feshedilmiş olması göz önüne alındığında çeklerin tamamen bedelsiz kaldığının aşikar olduğunu, müvekkilin uğraması muhtemel telafisi imkansız zararların önüne geçmek adına öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise uygun teminat bedeli karşılığında; … Bankasının 30/12/2022 tarih ve 240.000 TL bedelli … seri numaralı çekin bankalarca 3. kişilere ödenmemesi ( ödeme yasağı ), İ.İ.K 72/2 fıkrasına göre bu çek ile ilgili olarak icra takibi yapılmaması ve ihtiyati haciz kararı verilmemesine; icra takibi ile ihtiyati hacizlerin durdurulması yönünde verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalarının kabulü ile davaya konu çek dolayısı ile davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, davaya konu çekin iptali ile taraflarına teslimine, tedbir kararı verilinceye kadar müvekkil aleyhinde icra takibine geçilmesi halinde alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere davalı tarafın tazminata mahkum edilmesine, davanın istirdat davasına dönüşmesi halinde, ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Davacı taraf iddiasında; 21/05/2022 tarihli sözleşme ve proforma fatura uyarınca davalıya 110.000 TL nakit ödemenin yapıldığı ve aralarında davaya konu çekin de bulunduğu toplam bedeli 1.290.000,00 TL olan çeklerin davalıya avans olarak verildiği, ancak davalının mal teslimatını yapmadığı, devam eden süreçte de 21/05/2022 tarihli sözleşme ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshedilmesi konusunda tarafların anlaştıkları, ancak davalı tarafın davaya konu çeki iade etmediğini bu nedenle de söz konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile çekin iptalini ve iadesini talep etmiştir.
Davalı taraf herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunup bulunmadığı, bayilik sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshedilip feshedilmediği, davaya konu çekin bayilik sözleşmesi kapsamında davalıya verilip verilmediği, sözleşme geriye etkili feshedilmiş ise iade yükümlüğü kapsamında çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, çekin avans niteliğinde mi yoksa ödeme aracı niteliğinde mi olduğu, çek ödeme aracı olarak verildiyse davacının iade yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacının çek nedeniyle borçlu olup olmadığı ile çekin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususlarından ibarettir.
04/05/2023 tarihli celse 4 nolu ara karar uyarınca, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen bayilik sözleşmesi, proforma fatura ve sözleşme fesih evrakı başlıklı sözleşmeden birer suretin davalıya tebliği ile davalıya sözleşmeleri ve faturayı inceleyip beyanda bulunması için tebliğden itibaren 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde beyanda bulunmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş, ara karar uyarınca davalı adına davetiye çıkartılmış, usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Bu kapsamda, bayilik sözleşmesi, proforma fatura ve sözleşme fesih evrakı başlıklı belgedeki imzaların davalıya ait olduğu kabul edilmiştir. Dolayısıyla taraflar arasında bayilik ilişkisi kurulduğu ve devam eden süreçte karşılıklı anlaşma sağlanarak sözleşmenin feshedildiği kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesine göre; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesine göre; İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 30/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ile, davacıya ait defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu çekin sipariş avansları hesabında izlendiği, yine çekin verildiği tarih itibarıyla davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalıya ticari defterlerini ibraz etmesi ya da bilirkişi tarafından inceleme yapılabilecek yerin adresini bildirmesi için davetiye gönderilmiş, ancak davalı tarafça defterler ibraz edilmediği gibi inceleme yapılacak yer de bildirilmemiştir.
Davalının defterlerini ibraz etmemesi ve davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulması karşısında, davacı defter kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, davaya konu çekin sipariş avansları hesabında izlenmesi ve yine çekin verildiği tarih itibariyle davacının davalıya borçlu olmayıp, bilakis davalıdan alacaklı olması karşısında çekin avans olarak verildiği kabul edilmiştir. Bu aşamada ise ispat yükü davalı üzerinde olup, çek karşılığında mal ya da hizmet satışı/teslimi yapıldığını usulünce ispatlamalıdır. Ancak davalı tarafça bu yönde bir delil ibraz edilmediği gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmamıştır. Bu kapsamda davaya konu çekin bedelsiz olduğu ve çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı sonucuna varıldığından davacının menfi tespit isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça çekin iptali ve iadesi talep edilmiş ise de eldeki davada taraf olmayan üçüncü kişilerin muhtemel haklarını etkiler şekilde karar verilmesi mümkün olmadığından davacının bu yöndeki feri taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Yine, davacının tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede, davaya konu çek takibe konulmadığından davacının tazminat isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile, … … Şubesi’ne ait 30/12/2022 tarihli, 240.000,00 TL bedelli, … seri numaralı çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının feri nitelikteki çekin iptali, çekin davacıya iadesi ve tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 16.394,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.098,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.295,80 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 4.475,70 TL harç gideri ve 1.534,20 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 6.009,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 36.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.