Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/896 E. 2023/222 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E.- … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İTİRAZIN KALDIRILMASI ve İFLAS
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 26/12/2022 tarihli dilekçesiyle; davacının davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu ancak, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibine yaptığı itirazın kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, öncelikle görev, zamanaşımı, pasif husumet yokluğu, arabuluculuk dava şartı yokluğu ve özel dava şartı yokluğu itirazında bulunmuş ve ayrıca davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibine ilişkin ilgili belge suretleri UYAP’tan temin edilmiş, ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “İtirazın Kaldırılması ve İflas” davasıdır.
Somut olayda ; davalı taraf icra mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görev ayrıca, zamanaşımı, pasif husumet yokluğu ve davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olup bu eksikliğin giderilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğu itirazlarında bulunmuş ise de;
İtirazın kaldırılması ve iflas davalarında ticaret mahkemelerinin görevli olması, davada zamanaşımı süresinin geçmemesi, davalı borçluya karşı bu davanın açılması ve davalının pasif husumetinin bulunması ve davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmaması nedeniyle davalı tarafın bu yöndeki usuli itirazları reddedilmiştir.
Davalının, davada özel dava şartı bulunmadığı yönündeki itirazlarının değerlendirilmesinde ise;
Yargıtay HGK’nun 10.11.2020 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “2004 sayılı İİK’nın “Ödeme emri ve münderecatı” başlıklı 155. maddesi: “Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.”
2004 sayılı İİK’nın “İflas talebi ve müddeti” başlığını taşıyan 156. maddesi ise: “Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.
Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır.
Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.
İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.” Hükmünü içermektedir…
İflasa tabi şahıslardan olan borçlusunu, para veya teminat alacağından dolayı iflas yoluyla takip etmek isteyen alacaklı, yetkili icra dairesine yazılı veya sözlü olarak iflas yolu ile takip talebinde bulunabilir. Takip talebinde adi haciz yoluyla takip talebinde yer alan kayıtlardan başka, iflas takip yolunun izlenmek istediği de belirtilir (m. 58/b5). İflas yoluyla takip talebi üzerine icra dairesinin düzenleyeceği ödeme emrinde adi haciz yoluyla takipteki ödeme emrinde yer alması gereken kayıtlar bulunur. İflas yoluyla takipte düzenlenen ödeme emrinde ayrıca iki kayıt daha yer alır. Bu kayıtlar “iflas tehdidi” ve “konkordato teklif edilebileceği” hususlarıdır.
İflas yoluyla takipte ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde takip konusu borcun ödenmesi, aksi hâlde alacaklının mahkemeye başvurup borçlunun iflasının talep edebileceği belirtilir.
Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (… .: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684).
Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950). Adi iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3).
Alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde (m.156/son f.) borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesine bir dilekçe ile başvurup, itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini talep edebilir (… ., s. 691)…
İflas davasının açıldığı ticaret mahkemesinde, icra mahkemesindeki gibi sıkı şekil şartlarına tâbi bir yargılama yapılmayıp, 6100 sayılı HMK’nın genel hükümleri uygulanır. Basit yargılama usulünün uygulanacağı iflas davasında borçlu evvelce ödeme emrine karşı ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı olmaksızın meselâ, takip konusu borcu ödemiş olduğu ya da borcun zamanaşımına uğradığı itirazını cevap dilekçesinde beyan edebilir. İflas davasında alacaklı alacağını ispat bakımından 2004 sayılı İİK’nın 68. maddesinde tahdidi olarak sayılmış bulunan belgelerle bağlı değildir. Alacaklı normal bir alacak davasında olduğu gibi alacağın varlığını 6100 sayılı HMK’ya göre mümkün olan her türlü delil ile ispat edebilir. Mahkemenin yapacağı inceleme sonucunda borçlunun borçlu olmadığı kanısına varılırsa iflas davasının reddine karar verilir. İflas davasının reddi kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder ve alacaklı iflas takibi ve davası konusu yapılmış alacak için borçluya karşı yeni bir alacak davası açamaz.
Mahkemece yapılan inceleme sonucu alacağın mevcut olduğu kabul edilirse borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına karar verilir ve mahkemece aynı zamanda bir depo kararı verir. Bu depo kararı ile mahkeme, borçluya yedi gün içerisinde faiz ve icra giderleri ile birlikte borcunu ifa etmesini veya o kadar miktarı mahkeme veznesine depo etmesini emreder (m.158, II c. 2).
Borçlu yedi günlük depo süresi içerisinde faiz ve giderleri ile birlikte borcu ödemez veya mahkeme veznesine depo etmez ise, mahkemece depo kararından sonraki ilk oturumda borçlunun iflasına karar verilir (… , s. 957).
Yukarıda yazılı Yargıtay HGK’nin emsal içtihadında da belirtildiği üzere, davacı alacaklının itirazın kaldırılması ve iflas talebinde bulunması için öncelikle, borçlu aleyhine iflas takibinde bulunması ve ödeme emrinde genel ödeme emrindeki talep ve açıklamaların dışında ayrıca “iflas tehdidi” ve “konkordato teklif edilebileceği” hususlarının da yazılı olması gerekmektedir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibinin ise ilamsız icra takibi niteliğinde olduğu, iflas takibi içermediği, sonradan da iflas takibine dönüştürülmediği anlaşılmış, bu davanın açılabilmesi için öncelikle iflas takibinin bulunması gerektiğine dair özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın 6100 s. HMK.’nin 114/2 ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının özel dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL. maktu ret karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL. harcın mahsubu ile kalan 99,20 TL. harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak olan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 18 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekilleri için 9.200 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2004 s. İİK’nın 164/2. maddesi gereğince ( 10 ) gün içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/04/2023

Başkan Üye Üye Katip