Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/856 E. 2023/730 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
: 2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 25.03.2018 günü sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken karşı istikametten gelen sigortalı araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısmı ile çarpışması sonucu meydana galan trafik kazasında müvekkillerin kızı …’ın vefat ettiğini, sürücüler … ile … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan cezalandırılmaları talebi ile Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından açılan kamu davasının mahkumiyet ile sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini, … adına kayıtlı … plaka sayılı otomobilin 15/05/2017-15/05/2018 tarihlerini kapsayan … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığından, sigortacı sıfatı ile ve teselsül hükümlerine göre davalının sorumluluğuna gidildiğini, destekten yoksun kalma tazminat hesabına esas olmak üzere; müteveffiye destek …’ın, … doğumlu olup kaza tarihinde zaman kavramı olmayan ayrıca günün 24 saati süren bir faaliyet olan ve ağır bir işçilik niteliği bulunan ev hanımı olarak çalışmakta olduğunu, desteğin babası …’nın … doğumlu olup emekli olduğunu annesi …’nın ise … doğumlu olup ev hanımı olduğunu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında müteveffiyenin eşi … için açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasında alınan kusur raporunda sürücü …’in %85 , sürücü … %15 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, yargılama sonucunda 79.273,35 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği, ancak davalı sigortanın bakiye poliçe limiti ile sorumluluğunun devam ettiğini, 2918 sayılı Karayollan Trafik Kanununun 97 ve 99/1 maddeleri gereğince davalı sigortacıya yazılı başvuru yapıldığını, 20/09/2022 tarihinde başvuru dilekçesi ile zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamındaki belgelerin tebliğine rağmen 15 iş günü içerisinde yazılı olarak cevap verilmediğini ve 8 iş günü içerisinde tazminat ödemesi yapılmadığından işbu davanın ikame edildiğini belirterek; müvekkillerin kızları … vefatı nedeni ile onun desteğinden mahrum kaldıklarının tartışmasız olduğundan, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müteveffiye destek …’ın; Babası … için 10,00 TL, Annesi … için 10,00 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının, teselsül hükümlerine göre kaza tarihinde geçerli kişi başı poliçe teminat limiti ile sınırı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillere ayrı ayrı verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usule aykırı olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkına sahip olmadıklarını, davacıların destekten yoksun kaldıkları iddialarını makul ve muteber delille ispat etmesinin gerektiğini, SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmış ise ödenecek tazminattan mahsup edilmesinin gerektiğini, kazanın ölümle sonuçlanmasında müteveffanın müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi dolayısıyla ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının tespitinin gerektiğini belirterek; haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda, davacılar 25/03/2018 tarihli trafik kazası neticesinde destekleri …’ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, … plaka sayılı aracın sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden tazminatın tahsilini istemişlerdir.
Davaya konu 25/03/2018 tarihli trafik kazasının, sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken karşı istikametten gelen sigortalı araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısmı ile çarpışması sonucu meydana galan trafik kazasında davacıların kızı …’ın vefat ettiğin anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasından sanıklar … ile … hakkında Taksirle Ölüme ve Yaralamaya Neden olma suçundan kavuşturmanın yapıldığı, yapılan yargılama sonucunda da katılan sanık … hakkında 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, … hakkında ise 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve neticesinde de HAGB kararına hükmedildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu trafik kazasında kovuşturma dosyasından aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporunda ; sanık sürücü …’in asli kusurlu, sanık sürücü …’ın ise alt düzeyde tali kusurlu olduğuna dair rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasından Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan kusur raporunda ise ; sürücü …’in %85(Yüzde seksenbeş) oranında, sürücü …’ın %15(Yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu, yapılan yargılama sonucunda da davacı …’ nın maddi tazminat davasının kabulü ile, 90.436,87 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 05/06/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’ nın maddi tazminat davasının kabulü ile, 162.496,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 05/06/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine karar verildiği, davalının istinaf başvurusu üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 01/11/2022 tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davacı …’nın maddi tazminat davasının kabulü ile, 61.063,15-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 05/06/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nın maddi tazminat davasının kabulü ile, 91.860,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 05/06/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine dair hüküm tesis ettiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında yer alan 21.06.2019 tarihli ATK raporu taraflara tebliğ edilerek, beyanda bulunma hakkı tanınmış, gerek somut bir itiraza uğramaması gerekse dosya kapsamına uygun olması nedeniyle Mahkememizce davaya konu kazanın oluşmasında …’in %85(Yüzde seksenbeş) oranında, sürücü …’ın %15(Yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Tazminat hesabının ne şekilde yapılacağı konusunda 2918 sayılı KTK’da ve 6098 sayılı TBK’da açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu kapsamda hesaplamanın yargı kararları ile yerleşik hale gelen uygulamalara göre yapılması gerekir. Hesaplamalarda prograsif rant yönteminin uygulanması konusunda herhangi bir görüş farklılığı yoksa da bakiye yaşam süresinin tespitinde hangi yaşam tablosunun esas alınacağı konusunda Konya BAM . HD. nin uygulamaları ile Yargıtay uygulamaları farklılık arz etmektedir.
Konya BAM . HD.’nin yerleşik hale gelen uygulamalarına göre, 2918 sayılı KTK ile genel şartlara yapılan atfın, AYM’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle bakiye yaşam süresinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlenmesi gerekir. (Konya BAM . HD.’nin 17/02/2023 gün ve … E … K)
TRH 2010 yaşam tablosunun, genel şartların yürürlüğe girmesiyle uygulanmaya başlandığı, önceki dönemde PMF 1931 yaşam tablosunun uygulandığı bilinen bir gerçektir. Genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki dönemde, her ne kadar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Dairelerinin uygulamalarına istinaden PMF 1931 yaşam tablosu esas alınmaktaysa da TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınmasına da engel yasal bir düzenleme bulunmamaktaydı. Genel şartların yürürlüğe girmesiyle birlikte, KTK’da genel şartlara yapılan atıflar nedeniyle, hesaplamalarda TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınması yasal bir zorunluluk haline gelmiş, devam eden süreçte ise AYM’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı iptal kararı ile bu zorunluluk ortadan kalkmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, iptal kararı ile sadece bu zorunluluk ortadan kalkmış olup, iptal kararı TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanmasını imkansız hale getirmemiştir. Gelinen aşamada, mahkemeler takdir yetkisi kapsamında gerek PMF 1931 yaşam tablosunu, gerekse TRH 2010 tablosunu esas alabilecektir. Ancak takdir hakkının, 4721 sayılı TMK’nın 4. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun olarak kullanılması gerekir. Bu takdir hakkı kapsamında, genel kabul gören yaşam tablosunun esas alınması hakkaniyete daha uygun olacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 02/12/2021 tarihli, … E, … K sayılı ilamı ve 21/12/2021 tarihli, … E., … K sayılı ilamı ile bakiye yaşam süresinin tespitinde ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınması gerektiğine işaret etmiştir. Yine, Yargıtay Daireleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin uygulamaları da bu yönde olmuştur. Bu nedenle, TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınmasının hakkaniyete daha uygun olacağı kabul edildiğinden, Konya BAM . HD.’nin PMF 1931 yaşam tablosunun dikkate alınmasına yönelik görüşüne iştirak edilmemiştir.
Kısaca üzerinde durulmasının faydalı olacağı düşünülen bir diğer husus ise, 14/02/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 gün ve … E. … K sayılı kararı iptal kararıdır. 7237 sayılı yasanın 18. maddesiyle 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklik ile, 09/06/2021 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazaları yönünden bakiye yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, anılan değişikliğin AYM tarafından iptaline karar verilmesi karşısında bu zorunluluk ortadan kalkmış olup, iptal kararının TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanmasına engel bir yönü yoktur.
Dava dışı … Sigorta Şirketi tarafından 30.11.2022 tarihinde davacı …’ya 91.860,21 TL, …’ya ise 61.063,15 TL tutarında ödeme yapılmıştır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”…Mahkemece hükme esas alınan 15.08.2013 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler mahsup edilmiş ise de bu şekli ile rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece yapılacak iş hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle destekten yoksun kalma tazminatının belirlenerek davalı sigorta şirketlerinin davadan önce yapmış oldukları ödemelerin, davacılara ödendiği tarihten hesap tarihine kadar geçen süre için yasal faizi işletilerek güncellenmesi ve elde edilen rakamın davacılar için belirlenen destekten yoksun kalma tazminatından düşülerek tazminatın belirlenmesi gerekir, b)He ne kadar destekten yoksun kalma tazminatı, dava dilekçesinde davacılar tarafından davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilmiş ise de güncelleme ve mahsup yukarıda anılan şekilde yapıldıktan sonra, davalı sigorta şirketlerinin kusur oranına göre tazminat miktarı belirlenmesi gerekir…” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere, olay nedeniyle dava dışı … Sigorta Şirketi tarafından davacılara eldeki davadan önce ödeme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece,(DAVA DIŞI) … Sigorta Şirketinden olaya ilişkin hasar dosyasının ve ödeme belgelerinin getirtilmesi, gelen belgeler doğrultusunda, davacılar için hesaplanan tazminat tutarlarından, … Sigorta Şirketi tarafından davacılara destekten yoksunluk tazminatı olarak yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşacak duruma göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Şu halde; kazaya karışan her iki aracın kusurunun olduğuna dair kaza tespit tutanağındaki belirleme nazara alındığında, her iki sürücünün sorumluluklarının yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre müşterek müteselsil sorumluluk olması ve müşterek sorumlulardan biri tarafından yapılan ödeme (35.997,00 TL ödeme davacının da kabulündedir) ile diğerinin de sorumluluğunun o miktarda sonra ereceği hususu dikkate alınarak dava dışı sigorta tarafından davacıya ödenen 35.997,00 TL tazminatın güncellenerek toplam tazminat miktarından düşülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan yasal düzenlemelere göre aktüerya bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra esasa yönelik hüküm kurulması gerekmektedir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Anılan emsal nitelikteki ilamlarda da belirtildiği üzere dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin zararı karşılayıp karşılamadığının ve karşılamamışsa ödemenin güncel hali ile mahsubunun gerektiği açıktır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında yer alan 04.05.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacıların bu tarih itibariyle olan zararları hesaplanmış olup, bu tarihteki zararlarının ödeme tutarından fazla olması karşısında yapılan ödemelerin zararın tamamını karşılamadığı, dolayısıyla borcun sona ermediği kabul edilmiştir. Bu aşamada yapılan ödemenin güncel hali ile mahsubu gerekmektedir.
Anılan yönteme uygun olarak düzenlendiğinden ve mevcut dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 15.07.2023 tarihli hesap raporu ile davacılardan …’nın destek zararının 89.334,91 TL, davacılardan …’nın destek zararının 191.391,74 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda, desteğe atfedilebilecek bir müterafik kusur tespit edilemediğinden hesaplanan tutardan indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davacılar vekili 23/10/2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile davacı …’nın destek zararını 89.334,91 TL, davacı …’nın destek zararını 191.391,74 TL olarak ıslah ettmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsü …’in %85 oranında, sürücü …’ın %15 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde …’ın öldüğü, davacı …’nın destek zararının 89.334,91 TL, davacı …’nın destek zararının 191.391,74 TL olduğu, desteğin kusursuz olması karşısında davalının oluşan zararın tamamından davacılara karşı sorumlu olduğu sonucuna varıldığından davacıların davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACI …’NIN DAVASININ KABULÜ ile 191.391,74 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
2-DAVACI …’NIN DAVASININ KABULÜ ile 89.334,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
3-Alınması gereken 19.176,43 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslahla alınan 1.039,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.136,73 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 3.200 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacılar tarafından yapılan 1.120,40 TL harç gideri ve 2.324,25 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.444,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davacı … kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 30.622,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ya VERİLMESİNE,
7-Davacı … kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.