Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/812 E. 2023/661 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
: 2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili davacılar adına Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkillerinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını hatta davalı şirketten 406.705,00 TL alacağı bulunduğunu, dolayısıyla davalı tarafından başlatılan haksız icra takibi nedeniyle borcu bulunmadığını belirterek; öncelikle tedbir talebinin kabulü ile icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine, haklı davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine ve Konya .İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibinin iptaline, takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacıların itiraz ettiği takip 11/01/2020 keşide, 30/08/2022 vade ve 70.000,00 TL bedelli kombiyo senedine dayalı olduğunu, senedin sebepten mücerret olup davacıların, borçlu bulunmadığı iddiasını senetle aynı kuvvette bir delil ve belgeyle ispatlamasının gerektiğini, davacıların senetteki imzayı inkar etmemekte senetten kaynaklı borçlu olmadığını iddia ettiğini, bononun ticari defterlere işlenmemiş olmasının senedi hükümden düşürmeyeceğini, davacıların borçlu olmadıklarının kuvvetli bir delil ve belgeyle ispatının gerektiği belirterek; ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ayrıca HMK 329 maddesi gereğince dava değerinin %10’u oranında vekalet ücretinin davacılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin de davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf ; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davaya konu bononun hangi gerekçelerle tanzim edildiği, davacıların bu bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadıkları, varsa davacıların borçlu olmadıkları tutarın ne kadar olduğu ile davaya konu icra takibinin iptalinin gerekip gerekmediği hususlarından ibarettir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 70.000,00 TL asıl alacak, 2400,00 tl ihtiyati haciz vekalet ücreti, 2.386,23 TL işlemiş faiz, 210,00 TL komisyon bedeli, 225,20 TL ihtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam 75.221,43 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 11/01/2020 tanzim tarihli, 30/08/2022 vade tarihli, 70.000,00 TL bedelli bononun gösterildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesine göre; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesine göre; İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Davacıların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 17/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu bononun ticari defter ve kayıtlarında yazılı olmadığı, bono bedelinin de ödendiğine dair kaydın bulunmadığı, bononun tanzimi öncesinde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirketin davalı şirketten 406.705 TL alacaklı göründüğü belirtilmiştir.
Davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 20/07/2023 tarihli bilirkişi raporu ile ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu bonoya ve bononun ödenmesine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, bononun tanzimi öncesine ilişkin taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, dava tarihi itibarıyla davalı tarafın davacılardan 219.400,00 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın 11/01/2020 tanzim tarihli, 30/08/2022 vade tarihli, 70.000,00 TL bedelli bonoyu dayanak göstermek suretiyle davacılar aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerine Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile takibe başlandığı, ticari defter ve kayıtlara göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, takibe ve davaya konu bononun taraf ticari defter ve kayıtlarında yazılı olmadığı, bu bonoya ilişkin herhangi bir ödeme kaydının da bulunmadığı, davacı şirketin defterlerinde davalının davacı şirkete 406.705 TL borçlu olduğu, davalı şirketin defterlerinde ise davacıların davalı şirkete 219.400 TL borçlu olduğuna ilişkin kaydın bulunduğu, davaya konu kambiyo senedin illetten mücerret borç ikrarını içerdiğinden ticari defterlere kayıt edilmemesinin senede bağlı alacağın talep edilmesine engel olmayacağı, davacıların söz konusu senede dayalı iddialarını da yazılı delile ispatının gerektiği, her ne kadar davacı tarafça yemin deliline dayanılmış ise de konusu suç teşkil eden vakıalarda yemin teklif edilemeyeceği, dolayısıyla yemin delilinin hatırlatılmasının ve yemin teklif edilmesinin mümkün olmadığı, anılan nedenlerle de davacıların davaya konu bono nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadıklarına yönelik iddiaları usulünce ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede, davanın takip borçluları davacılar lehine neticelenmemesi nedeniyle davacıların, Mahkememizce verilen tedbir kararı infaz edilmediğinden ise davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Peşin olarak alınan 1.284,60 TL harçtan, alınması gereken 269,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.014,75 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 30 TL yargılama giderlerinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.