Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/716 E. 2022/639 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC No : …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davalı …’nın, 05.02.2016 tarihinde iadesindeki … plakalı aracıyla … Mahallesi, … Caddesinde ilerlerken, karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili davacıya çarparak müvekkilinin hayati tehlike altına girmesine neden olacak şekilde yaraladığını, müvekkilinin kaza nedeniyle yatağa bağımlı ve temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, bu nedenle maddi zararlarının oluştuğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL bakıcı giderinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, Fevzi Çakmak Mh. 23775 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazın devrinin engellenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının sürekli ve geçici iş göremezlik ile tedavi gideri taleplere ilişkin olarak açmış olduğu … E. sayılı dosyası derdest olup, bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, dava öncesi başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde ve poliçe limiti tükendiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı araç, müvekkili şirkete, 03.07.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, tazminat belirlenirken asgari ücretin baz alınmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte asıl alacağa ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebilineceğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; tazminat istemine ilişkindir.
26/04/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile 2918 sayılı 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabi-lir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili, davaya konu trafik kazasının 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesinin yürürlüğe girmesinden önce meydana gelmesi nedeniyle davadan önce yazılı başvuru yapılmasının dava şartı olmadığını savunmuş ise de; anılan düzenleme usul kuralı niteliğinde olduğundan, trafik kazasının meydana geldiği tarih dikkate alınmaksızın 26/04/2016 tarihinden sonra açılan tüm davalar yönünden davadan önce yazılı başvuru yapılması dava şartıdır. Bu nedenle davacı vekilinin bu savunması yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 115. Maddesine göre; (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”KTK’nın 97.maddesine değişiklik sonucu getirilen, dava açılmadan önce sigortaya başvuru şartı noksanlığının, dava açıldıktan sonra giderilebilecek bir dava şartı noksanlığı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde ise, dava açılmadan önce davadaki talebe ilişkin olarak ilgili birime başvuru yapılmasına ilişkin olarak getirilen düzenlemeler, mahiyeti gereği mutlaka davadan önce yerine getirilmesi gereken bir dava şartıdır. Çünkü bununla amaçlanan dava yoluna başvurmadan uyuşmazlığın çözümünü sağlamak, yargı yolu ile taleplerin karşılanmasının maliyetini azaltmak ve yargıdaki iş yükünü azaltmaya yöneliktir. Bu yol ile çözüm sağlanamadığı taktirde ancak dava yoluna gidilmelidir. Bu sebepledir ki dava açıldıktan sonra, bu dava şartının tamamlanabileceğinin düşünülmesi halinde kanun maddesinin mahiyetine ve kanunun getiriliş amacına aykırı bir durum söz konusu olacak ve yasanın amaçladığı hususu genişleterek yorumlamak söz konusu yasa maddesinin getirilmesi ile amaçlanan ilkeleri ihlal edeci nitelikte olacaktır. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Keza söz konusu değişikliğin madde gerekçesinde; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapılması suretiyle, trafik kazalarında zarar görenlerin daha hızlı ve eksiksiz tazminat alabilmesi ve yargı üzerinde oluşan yükün hafifletilebilmesini teminen zarar görenlerin sigorta şirketine başvurmasının ardından, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun tahkime ilişkin başvuru şekli ve süresinin dikkate alınmasını öngören bir düzenleme Tasarıya yeni çerçeve 6 ncı madde olarak eklenmiştir.” şeklinde belirtildiği, KTK nın 97’nci maddenin değiştirilmeyen hâlindeki düzenlemede; “Zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunulabileceği gibi dava da açabilir.” hükmünün düzenlendiği yapılan değişiklikle sigortası kapsamında dava yoluna gitmeden önce ilgililerin sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğinin emredici bir şekilde düzenlendiği, yani başvuru yapmadan önce dava yoluna gidilemeyeceğinin, daha önce ihtiyari olan hususun bu sefer zorunlu bir başvuru haline dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde yapılan değişiklik ile dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğunun belirtilmesi, zarar görene seçimlik bir hak tanınmamış olması nedeniyle bu hususun HMK’nin 114/2.maddesinde belirtilen diğer kanunlarda düzenlenen dava şartları kapsamında değerlendirilmesi ve yargılama esnasında tamamlanması mümkün olmayan dava şartı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dava şartına aykırılık, HMK 115/2 madde uyarınca davanın usulden reddini gerektirir. Aksi durumun kabulü 6704 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin ruhuna ve amacına aykırı düşecek niteliktedir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince davadan önce davalının sigorta şirketine başvurusunun bulunmadığı ve bu itibarla açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermesi usul ve yasaya uygundur.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının davadan önce davalı …Ş.’ye yazılı başvuru yapmadığı, dava tarihi dikkate alındığında yazılı başvurunun dava şartı niteliğinde olduğu, bu eksikliğin sonradan giderilmesinin de mümkün olmadığı kabul edildiğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kayıtlı davada davacı tarafça her bir davalı yönünden ayrı ayrı başvuru ve peşin harç yatırılmadığı anlaşılmakla; 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 161,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA
4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 7/2 maddesine göre tayin ve taktir olunan 160,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.