Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/66 E. 2022/89 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı alacaklı müvekkilleri … ilçesinde parke taşı üretimi ve işçiliği işi yapmadığını davalı borçlu şirketinde … ilçesinde fabrikasının bulunduğunu davacı alacaklı müvekkilleri davalı borçlu şirketin … mah. … Cd no:… … adresindeki fabrikasında parke taşı oluk bordur düzenlenmesi yük masrafı malzeme ve işçilik işlerini yaptığnı bu işlerden davacı müvekkilleri davalı şirkete 28/10/2020 tarihli faturayı kestiğini yapılan işlerden ve faturadan dolayı davacının davalıdan 20.952,08 TL alacaklı olduğunu icra takibinden önce davalı şirketin muhasebecisi tarafından davacı müvekkillerine 10.000,00 TL ödeme yapıldığını ve muhasebecinin imzasını taşıyan belge ek de sunulduğunu , ödenilen miktar düşürüldükten sonra kalan bakiye kalacak olan 10.952,08 TL ve takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 11.241,40 TL lik icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibine davalı borçlu taraf itiraz ettiğini ve bunun üzerine icra takibinin durduğunu davalı borçlu şirket tamamen kötü niyetinden ötürü yaptığı itiraz neticesinde icra takibi durduğunu borçlu şirketin önceden olduğu gibi alacaklarının elde edilmesini geciktirmek ,imkansızlaştırmak gibi iyi niyetli olmayan düşünce içerisinde olduğunun, borçlunun itirazları haksız olduğunu duran icra takibine devam edilebilmesi için İİK 67 ve devamı maddeleri gereğince iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu tüm bu nedenlerle Ereğli İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline takip miktarına takip tarihinden yasal faiz işletilmesine ve davalı borçlu şirket aleyhine %20 İcra inkar tazminata hükmedilmesine yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından müvekkillerine Ereğli İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden alacaklarının tahsili için icra takibi başlatıldığın işbu haksız takibe taraflarınca itiraz edilmesi üzerine huzurdaki haksız kötünyetli dava açıldığını anılan nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiğini müvekkilleri şirket ile davacı yan müvekkillerinin … mah. … Cad. No:… … /Konya adresinde bulunan fabrikasında parke taşı, oluk , bordur düzenlenmesi yapılması hususunda anlaştıklarını ancak davacı sözleşmeyi eksik ifa ettiğini davacı taraf ile şifahen birçok defa görüşme yapıldığını ve eksik kalan işlemin tamamlanması gerekliliğini vurguladığını ancak bugüne kadar eksik yapılan işler tamamlanmadığını yapılacak keşif sırasında sözleşmenin eksik ifa edildiği açığa çkacağını davacı sözleşmenin yükümlülü,klerini yerine getirilmedi halde müvekkilleri davacının zor durumda kalmaması için masraflar bakımından ön ödeme yapmış ancak davacı bu halde de sözleşmeden kaynaklı edimini ifa etmediğini buna rağmen sözleşme konusu tamamlanmış gibi işlem bedelini takip konusu yaptığını öyle ki müvekkilleri davacının iş yoğunluğu nedeniyle işlemi tamamlayamadığını düşündüğünü bu davacıyı zor durumda bırakmamak için menfi tespit davası ya da delil tespiti yoluna gitmediğini müvekkillerinin iyi niyeti davacı tarafından suistimal edildiğini , bunun yanında önemle belirtmek gerekir ki haksız takibin dayanağı faturalra müvekkiline şirkete ulaşmadığını müvekkilleri davacının eksik ifayı tamamlamasını beklerken davacı şirket müvekkiline ulaşmayan faturaları gerekçe göstererek takip başlattığını ve müvekkillerinişn itirazı üzerine haksız davayı açtığını tüm bu nedenlerle dava konusu icra takibinin ve icra takibine dayanak faturaların taraflarınca kabulü mümkün olmadığını bu nedenle huzurdaki haksız ve kötü niyetli davanın reddi ile haksız takibine iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava Ereğli(Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiş, Ereğli(Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/11/2021 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilerek 19/01/2022 tarihli kesinleşme şerhi yazılarak dosya Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadı; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 tarihli, … E., … K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (… Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve … E., … K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindedir.
HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların da, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların görevsizlik kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı Yargıtay HGK emsal içtihadında belirtilen tabii hakim ilkesine de aykırıdır. Bu nedenle eldeki uyuşmazlığın çözümünde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Ereğli(Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu kabul edildiğinden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Ereğli(Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, Mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda HMK 22 madde hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin (görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kanuni süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile yapılacak başvuru ile İlgili Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.27/01/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.