Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Kooperatif Yönetim Kurulu İhraç Kararının İptali ve Üyeliğin Tespiti
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacının davalı kooperatifin üyeleri için yaptığı sitede bulunan 3 nolu bloğun 2. Katındaki
dairelerden birini, … mah. … Sk. No… Meram/Konya adresindeki daireyi çatı katta bulunan 5 nolu çatı katı ile birlikte, anahtar teslim olarak peşin para ile satın aldığını, bu inşaatın yapıldığı arsanın tapuda … Tapu Müdürlüğü … ada, … parselde kayıtlı olduğunu, bu hususta kooperatifin 08.04.2001 tarihli genel kurul toplantısında karar alındığını, yine 18.04.2001 tarihli yönetim kurulu kararı ile 130.000 DM bedelle dairenin davacıya satışına karar verildiğini,
davacının ödediği 40.000 DM aidatı düşülmüş, kalan 90.000 DM’nin ise 45.000 DM’si peşin ödendiği,
45.000 DM’nin de daire tesliminde ödenmesine karar verildiği, yine 18.04.2001 tarihli Anahtar Teslim daire Satış Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme ile Ekim 2001’de teslimin kararlaştırıldığını, 130.000 DM dışında hiçbir ödeme yapmayacağı, bahçe tanzimi için ayrıca ödeme yapmayacağı, dairenin kuraya dahil edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, ekte sundukları “Taahhütname” başlıklı belgede görüleceği üzere, bu dairinin davacıya
14.12.2001 tarihinde teslim edilmiş olup, bu belgede kararlaştırılan 130.000 DM’nin bu tarih itibariyle
126.720 DM’sinin ödendiği, kalan 3.280 DM’nin de 31.12.2001 tarihine kadar ödeneceğinin yazılı
olduğunu, 22.01.2002 tarihli ekli belgeye göre ise 130.000 DM’nin tamamının ödenmiş ve başka bir
borcunun kalmadığının görüldüğünü, dolayısıyla davacının kooperatife daire karşılığı kararlaştırılan tüm
borcunu ödediğini, 14.12.2001 tarihinde dairenin birçok eksiği ile davacıya teslim edildiği, eksiklerin giderilmediğini, davacının giderdiğini, ancak bedelinin de davacıya ödenmediği, davacı ve ailesinin 2008 yılının 10.
ayına kadar bu dairede oturduğunu, bu süre zarfından davacıdan başkaca herhangi bir para talep
edilmediğini, sadece 23.01.2005 tarihli genel kurul kararlarının 7. Maddesinde tecrihli üyelerden bahçe
tanzimi için 6.300 TL alınması kararlaştırıldığını, davvacıın ilk yaptığı sözleşmeye göre bahçe tanzimi
için para talep edilmeyeceği yazılı olmasına rağmen bu parayı da ödediği, yine 10.11.2015 tarihinde
2.500 TL ödeme yaptığını, 2008 yılında başka bir eve taşındığı ve bu evi kiraya verdiğini, 2019 yılına kadar kiraları davacı adına dayılarının aldığını, 2020 yılında ise kiracının burası satılmış, kirayı başkasına ödüyoruz diyerek
kira ödemediğini, bu süreçte davacıya kooperatif tarafından 17.08.2018 tarihli bir ihtarname çekilerek 2015, 2016,
2017 yıllarında alının genel kurul kararları gereği 31.05.2018 tarihi itibariyle aidat borcu olan 108.100
TL’nin 10 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, 02.11.2018 tarihinde yönetim kurulunun karar alarak
davacıya ihraç ettiklerini, 28.11.2018 tarihinde ihtarname çekerek önceki ihtarlara rağmen aidat
borçlarını ödemediği gerekçesiyle üyelikten ihraç edildiğinin bildirildiğinin anlaşıldığını, ancak
davacının 2018 yılının Mayıs ayında Cezaevine girdiği ve halen Cezaevinde bulunduğu için bu ihtarlar
ve alınan kararlardan haberi olmadığını, bütün bu sebeplerle kooperatif tarafından alınan genel kurul karır ve buna istinaden alınan yönetim kurulu kararı ile yapılan sözleşme ile davacıya peşin para karşılığında tercihli daire verildiği/satıldığı açık olup, yıllar sonra yönetimin değişmesi yüzünden haksız yere üyelikten çıkarıldığı ve dairesinin
gittiğinin açık olduğunu, bu durumun öğrenilmesi üzerine yasal süreler içinde öncelikle sözleşmede yazılı dairenin davacıya tahsisi ve tapusunun davacı adına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde bu dairenin rayiç değerinin
davacıya ödenmesi, ayrıca kira kayıplarından doğan zararının tazmini, bu daire ile ilgili kooperatifin
davacıya aleyhine aldığı kararların ve yaptığı işlemlerin iptali için Konya . ATM’nin … E. sayılı dosyasında dava açıldığı belirterek; Kooperatif Yönetim Kurulu’nun 02.11.2018 tarihli ve … sayılı müvekkilinin kooperatiften ihracına ilişkin kararın iptali ile müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının iddia ettiği gibi 3 nolu blok olmadığını, davacı kooperatife olan aidat borçlarını
ödemediğini, bu nedenle davalı kooperatifin 13.06.2018 tarihli ihtarname ile aidat borcunun ödenmesini istediğini, 07.08.2018 tarihinde ikinci ihtarı gönderdiğini, buna karşılık ödeme yapmayan davacı tarafın 28.10.2018 tarihli ihtarname ile kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını, davacı tarafın ihtarnameleri aldıktan sonra yasal süresinde herhangi bir şekilde dava yoluna başvurmadığını, kooperatif üyeliğinden çıkarılmasının kesinleştiğini, kooperatifin tapu verebilmesi için üye olmasının zorunlu olduğunu, bu nedenle diğer Mahkeme esasındaki dosyadan da tapu iptal
yönünde ve meni müdahale yönünden davanın reddini talep ettiklerini, aynı zamanda da kira kaybı ile ilgili olarak davacı tarafça 2020 yılına kadar kira alındığının söylendiğini, davacı tarafın tapuda herhangi bir hakkı olmaksızın 2018 yılında da ihraç edildiği dikkate alındığında aslında davacı kooperatifin kira alacağı hakkı bulunmadığını, bu nedenle kira alacağı yönünden de taleplerinin reddini istediklerini, kooperatiften yapılan ihraç usul ve yasaya uygun olup, ayrıca hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğu dikkate alınarak ihracın kesinleştiği belirterek; davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 02/11/2018 tarihli … sayılı ihraç kararının iptali ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespiti davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; yönetim kurulu ihraç kararından önceki sürece ilişkin olarak davacının peşin bedelli kooperatif üyesi olup olmadığı, davacının üyelikten kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığı, davacı hakkında yürütülen ihraç prosedürünün yasaya uygun olup olmadığı, yönetim kurulu ihraç kararının iptalinin gerekip gerekmediği ile davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususlarından ibarettir.
Kooperatifler Kanunu’nun 16/3. Maddesine göre; Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı;”1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği, ihtarnamelerde ödenmesi gereken borç miktarlarının da birbirini tutup tutmadığı tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.” şeklindedir.
Somut olayda; Konya . Noterliği’nin 13/06/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı kooperatifin birikmiş 108.100,00 TL aidat borcunun 10 gün içinde ödenmesini davacıya ihtar ettiği, devamında davalı kooperatifin Konya 9. Noterliği’nin 17/08/2018 tarihli 32921 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 108.100,00 TL’nin yine 10 gün içinde ödenmesini ihtar ettiği, 2. ihtarname ile verilmesi gereken sürenin 1 ay olması gerekirken davalı tarafından 10 gün süre verilmesi karşısında ihraç prosedürünün yasaya uygun olmadığı dolayısıyla tek başına bu nedenle dahi ihraç kararının iptalinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 12/06/2023 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı kooperatifin 08.04.2001 tarihli 2000 yılı olağan genel kurul toplantısında, gündemin 5. maddesinde, 3 adet dairenin satışına geçildiği/ /elirtilerek, dairelerin 120.000-130.000 DM arasında satılmasına oy çokluğu ile karar verildiği, 18.04.2001 tarih ve 92 nolu kararda, … KYK’nin 08.04.2001 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısı gündeminde alınan 5. Madde gereğince satışı kararlaştırılan dairelerden Sayı: 110729 ve 53147 mimari proje tasdik numaralı
… 3 nolu bloğun blok giriş yönünde soldan 2. Katının genel kurul tarafından oy çoğunluğu ile kabul
edilen 130.000 DM olarak satışının üyelerden …’a yapılmasına, ayrıca 08.04.2001
tarihli genel kurulda alınan karar gereğince Mayıs 2001 itibariyle yatırılan aidatın ortalama 40.000 DM
olarak belirlenmesi sonucu 130.000 DM’den düşülmesine, geriye kalan 90.000 DM’den, 45.000
DM’nin nakten alınmasına, 45.000 DM’nin ise dairenin tesliminde alınmasına karar verildiği,18.04.2001 tarihli davacı ve davalının taraf olduğu sözleşmede, dairelerin oturulur vaziyette teslimi ve 130.000 DM dışında başka hiçbir ödeme
yapılmayacağı, bahçe tanzimi için ayrıca bir para ödenmeyeceği, dairenin kuraya dahil edilmeyeceği
vs hususlar belirtildiği, taahhütname I ve II nolu belgelere göre, davacı … kooperatife sözleşmede
belirtilen ödemeleri yaptığı, özetle, peşin ödemeli üyelik için genel kurul kararı ve yönetim kurulu kararı bulunduğu, d
avacı ödeme taahhütlerini yerine getirdiği tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı kooperatifin 2000 yılı genel kurul toplantısında alınan karar ile peşin bedelli üyelik konusunda yönetim kuruluna yetki verdiği, yönetim kurulunun bu yetkiye istinaden davacıya peşin bedelle daire satışı yaptığı, dolayısıyla davacının peşin bedelli üye olduğu, davacının üyelikten kaynaklı ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı, dolayısıyla ihraç kararının yerinde olmadığı, her ne kadar davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de ihraç kararının tebliğ edildiği tarih itibariyle davacının cezaevinde olduğu, dolayısıyla yapılan tebliğin usulsüz olduğu, dolayısıyla davanın yasal süresi içinde açıldığının kabul edilmesi gerektiği sonucuna varıldığından davalı kooperatifin 02/11/2018 tarihli 2018/4 sayılı yönetim kurulu ihraç kararının iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile; … Kooperatifi Yönetim Kurulunun 02/11/2018 tarihli … sayılı yönetim kurulu ihraç kararının iptaline, davacının davalı … Yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğunun tespitine,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 161,40 TL harç gideri ve 1.040,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.201,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2023
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır
5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.