Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …) …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı 05/03/2018 tarihli ilamı ile verilen karar temyiz edilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu … Esas … Karar sayılı 09/12/2021 tarihli ilam ile dosyanın Yargıtay . Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay . Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı 09/06/2022 tarihli ilam ile Mahkeme Karanının Bozulmasına karar verdiğinde, dosya Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydının yapılarak yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 06/07/2010 tarihli Rekabet Yasağı Sözleşmesinin 3. Maddesi gereğince 5.000 USD tazminat alacakları nedeni ile davalı borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalının 19/12/2012 tarihinde ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlunun müvekkili … Tic. Ltd. Şti’ de kalibrasyon sorumlusu olarak çalıştığını, borçlu ile müvekkili şirketin 06/07/2010 tarihinde belirsiz iş sözleşmesine ek olarak Rekabet Yasağı Sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlu …’ nın daha sonra müvekkilinin şirketteki işinden ayrıldığını, aynı hizmet kolunda … adı altında faaliyette bulunmaya başladığını, davalı bu firmayı kurmakla kalmayıp aynı zaman da müvekkilinin şirket de çalışırken elde ettiği bilgi ve belgeleri kullanarak müvekkilinin şirket müşterilerine ulaşarak, Kalibrasyon Fiyat Teklif Formları gönderdiğini ve onları kendi müşteri çevresine katmaya çalıştığını, davalı borçludan 06/07/2010 tarihli Rekabet Yasağı Sözleşmesine aykırı hareket etmiş olması nedeniyle 5.000 USD nin tazminat alacağının doğduğunu, davalının itiraz dilekçesinde imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız itirazının iptalini, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça aleyhine icra takibi yapıldığını, sunulan borca ve imzaya yönelik itirazlarını bildirir dilekçe ile takibin durduğunu, borca yönelik gösterilen 06/07/2010 tarihli, belirsiz süreli iş sözleşmesi ve bunun eki niteliğindeki Rekabet Yasağı Sözleşmesinde … adı altında yer alan imzaların kendisine ait olmadığını, davacının iddiaları gibi şirket müşterilerine ulaşarak teklif formları göndermek ve onları kendi müşteri çevresine katmak gibi bir durumun söz konusu olmadığını, haksız davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava; 6098 Sayılı TBK’nun 444’üncü maddesinde (818 Sayılı B.K’nun 348) düzenlenen işçinin rekabet yasağından ve işçi ile işveren arasında düzenlenen sözleşmeye aykırılık iddiasından kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkin ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden 29/05/2014 tarihli … sayılı rapor alınmış, raporda sonuç olarak; inceleme konusu sözleşmelerde … adına atılı imzalar ile …’nın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, istif eğim, doğrultu, hız, seyir alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu imzaların … eli ürün olduğu sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşıldı.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar 14/10/2014 tarihli “Her ne kadar davacı rekabet yasağı sözleşmesine dayalı olarak cezai şart olan 5.000 USD nin tahsili amacıyla takip yapmış ve bu takibe, itiraz üzerine itirazın iptalini talep etmiş ise de 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK nun 445 maddesinde rekabet yasağının 2 yıl ile sınırlandırıldığı, 06/07/2010 tarihinde düzenlenen sözleşmede 06/07/2012 tarihinde 2 yıllık sürenin dolduğu, TBK nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 1 ve 2 maddeleri gereği bu uyuşmazlıkta TBK nun 445 maddesinin uygulanması gerektiği takibin yapıldığı tarih itibari ile 2 yıllık rekabet yasağı sınırının aşıldığı anlaşıldığından davanın reddine, ” gerekçesiyle verilen kararın davacı tarafça temyizi sonucu Yargıtay . Hukuk Dairesi … Esas … Karar 05/03/2015 tarihli ilamıyla “Taraflar arasındaki sözleşmenin akdedildiği tarih itibariyle 818 Sayılı BK’nun 348 vd. hükümlerine tabi olup mahkemenin 6098 sayılı TBK’nun 445. maddesine dayalı olarak hüküm tesisi isabetli değilse de, davacı tarafın dayandığı rekabet yasağına ilişkin olarak sözleşmede belirlenen sürenin uzunluğu ve içeriği itibariyle de tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde düzenlenmiş olması nedeniyle 818 Sayılı BK’nun 19. ve 20. maddelerine aykırılık oluşturduğundan davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi doğru değil ise de ret kararı sonucu itibarı ile doğru olmakla hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi … Esas … Karar 05/03/2015 tarihli onama ilamı hakkında davacı tarafça başvurulan karar düzeltme istemi sonucu Yargıtay . Hukuk Dairesi … Esas … Karar 26/01/2016 tarihli ilamıyla “….6101 Sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 4. maddesi, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır hükmünü haizdir. Taraflar arasındaki 06.07.2010 tarihli sözleşmede iş akdinin sona ermesinden sonrası için rekabet yasağının düzenlenmiş olması nedeniyle, iş akdinin sona erdiği 08.11.2012 tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta 6098 Sayılı TBK’nın 445. maddesinin tatbik edileceğine dair mahkeme gerekçesi yerinde ise de, anılan kanunda bahsi geçen iki yıllık rekabet yasağı süresinin 06.07.2010 tarihinden itibaren başlatılarak davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir. Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede 5 yıllık rekabet yasağı süresi öngörülmüş, coğrafi alana yönelik kısıtlama ise yapılmamıştır. TBK’nın 445/1 fıkrasında bu tür sözleşmeler bakımından yer ve zaman sınırlaması öngörüldüğü gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasında da mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki 06.07.2010 tarihli sözleşmenin TBK’nın 445/2. maddesi çerçevesinde değerlendirilip, tartışılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulüyle Dairemizin 05.03.2015 gün … Esas, … Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairenin 05.03.2015 gün … Esas, … Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı 05/03/2018 tarihli ilamı ile verilen karar temyiz edilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu … Esas … Karar sayılı 09/12/2021 tarihli ilam ile dosyanın Yargıtay . Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay . Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı 09/06/2022 tarihli ilam ile Mahkeme Karanının Bozulmasına karar verdiğinde, dosya Mahkememizin … Esas sayısına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; Dava, rekabet yasağı ihlalinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6101 sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 4. maddesi, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır hükmünü haizdir. Davacı ile davalı taraf arasındaki sözleşmede 5 yıllık rekabet yasağı süresi öngörülmüş, coğrafi alana yönelik kısıtlama ise yapılmamıştır. TBK’nın 445/1 fıkrasında bu tür sözleşmeler bakımından yer ve zaman sınırlaması öngörüldüğü gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasında da mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen, 06.07.2010 tarihli sözleşme TBK’nın 445/2.maddesi çerçevesi kapsamında değerlendirildiğinde; TBK’nın 445/1.maddesi uyarınca yer ve zaman sınırlaması kapsamında sürenin kanunda öngörülen sürenin üzerinde olması ve coğrafi alan olarak bir sınırlamanın getirilmemesi, rekabet yasağı kapsamında işverenin her hangi bir edim üstlenmemesi kapsamında, mahkememizce taraflar arasında düzenlenen sözleşme 1 yıl olarak ve Konya ili sınırları ile sınırlandırılmış, yukarıdaki açıklamalar muvacehesinde, davalının belirtilen sürede ve Konya sınırları içerisinde rekabet yasağı ihlalinde bulunduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebi reddedilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının Konya .icra müdürlüğünün … esas nolu dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.000 USD üzerinden devamına, asıl alacak olan 1.000 USD’ye icra takip tarihinden itibaren Devlet Bankalarınca 1 yıl vadeli USD hesabına uygulanan en yüksek faizin yürütülmesine (%6’yı geçmemek üzere)
2- Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Şartları oluşmadığında icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 1.790,40 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 179,90 TL. nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 152,90 TL. harcın mahsubu ile kalan 27 TL. eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 152,90 TL peşin harç yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 514,30 TL tebligat ve posta gideri, 260 TL adli tıp fatura gideri olmak üzere toplam 774,30 TL yargılama giderinin kabul edilen miktara oranla hesaplanan 154,86 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 102,10 TL tebligat ve posta giderinin reddolunan miktara oranla hesaplanan 81,68 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (kabul edilen dava değerinin 1.790,40 TL. olduğunun kabulü ile) davacı vekili için 1.790,40 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (reddedilen dava değerinin 7.161,60 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 7.161,60 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen taraflara iadesine,
Dair ; miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2023
Katip … Hakim …
Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.