Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/616 E. 2022/713 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RET

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili şirket ile davalının IPRAD (hibe) proğramı çerçevesinde 120 büyükbaş kapasiteli süt inekçiliği adli yatırımın inşaat yapım işleri konusunda 30/01/2016 tarihinde sözleşme yaptıklarını, davalının sözleşme gereği imalatın yapım aşamasının tamamlanmasına yakın müvekkili şirkete şifahi müracaatlarda bulunarak sözleşme gereği inşaatta fazladan imalatlar talep ettiğini, bu fazla imalatlara ilişkin ek projenin TKDK ya sunulduğunu, projenin davalı tarafından çizildirildiğini, tüm giderleri davalı tarafından karşılanmak kaydı ve imalatı müvekkili şirket tarafından yapılmak üzere ilgili kurum tarafından kabul edildiğini, proje ve ek projedeki işlerin yapılarak teslim edildiğini TKDK nın işbu imalat işinin kontrolünü yaptığını ve kabulünü verdiğini, davalının ilk projenin bedelini ödediğini ancak ek projenin bedelini ödemediğini, ek proje imalatlarının bedelinin toplamda KDV dahil 712.461,58TL olduğunu, alacak ödenmediği için Konya .Noterliği’nin 30/03/2017 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının ise 06/04/2017 tarihinde … nolu cevabi ihtarname ile borcunun olmadığı şeklinde cevap verdiğini belirterek; ek proje gereği yapılan fazla imalatların bedelinin tespitini, haklı davanın kabulünü, HMK 107 fereğince fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak alacaklarının şimdilik 10.000,00TL sinin işin teslim tarihi itibariyle yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, ihtiyati tedbir şartları oluştuğundan dava konusu çardağın yapılaşmasının bulunduğu yatırım adresindeki davalı adına kayıtlı bulunan gayrimenkule ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davayı kabul anlamına gelmemekle davacının belirsiz alacak davası açamayacağını, davacının gönderdiği ihtarname ile borç miktarını belirttiğini, eksik harcı tamamlaması gerektiğini, görev itirazları olduğunu , davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, davacının ek proje ve ek imalat yapıldığını beyan ettiğini ancak yapılan ek işlerin neler olduğunu belirtmediğini, taraflar arasındaki 30/01/2016 tarihli sözleşmede işlerin açıkça belirtildiğini bunların dışında yapılan herhangi bir ek iş olmadığının yapılacak keşifte ortaya çıkacağını, ek işten kastın TKDK kurumunun eksik veya hatalı olarak nitelendirip kabul etmediği ve müteahhidin düzeltmek zorunda kaldığı işler ise bu konuda da sözleşmenin 7. Maddesi gereği müteahhidin sorumlu olduğunun hüküm altında olduğunu, davacının tacir olmadığını, davacının tüm işleri bitirip ruhsatları aldıktan sonra Sarayönü Noterliği’nin 12/10/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ibranamesi ile sözkonusu projeyle ilgili doğan alacaklarının tamamını aldıklarını, maddi ve manevi herhangi bir alacağın kalmadığını beyanla müvekkilini ibra ettiğini, tüm ödemelerin yapıldığını, ibraname düzenlendikten sonra davacının alacak iddiasının haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu konuda maddi manevi tazminat davası açma haklarını saklı tuttuklarını belirterek; öncelikle eksik harcın tamamlatılmasına, görev itirazları doğrultusunda dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, mahkeme aksi kanatte olursa müvekkiline karşı açılmış işbu davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasında imzalanan 30/01/2016 tarihli eser sözleşmesi niteliğine haiz sözleşme kapsamında yapılan işlerin tutarının ne kadar olduğu, taraflar arasında bu sözleşme dışında şifahi olarak başkaca işlerin yapılması konusunda da bir anlaşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yapılan ilave iş tutarının ne kadar olduğu, ilave iş nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, Sarayönü Noterliği’nin 12/10/2016 gün ve … yevmiye numaralı ibranamesinin bu ilave işleri kapsayıp kapsamadığı, ibraname sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, varsa ilave işler nedeniyle davacının alacaklı olduğu tutarın ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Sarayönü Noterliği’nin 12/10/2016 gün ve … yevmiye numaralı ibranamesi ile davacının taraflar arasında imzalanan 30/01/2016 tarihli 6 nolu sözleşmeden doğan tüm alacaklarının tahsil ettiğini belirtmek suretiyle davalıyı ibra ettiği anlaşılmıştır.
Davacı, davalı tarafın talepleri üzerine ek proje tanzim edildiğini, projenin dava dışı TKDK tarafından da kabul edildiğini ifade etmiştir. Sarayönü Noterliği’nin 12/10/2016 gün ve … yevmiye numaralı ibranamesinin 6 numaralı sözleşme kapsamında düzenlenmesi nedeniyle bu sözleşme kapsamında düzenlenen proje ve/veya ek proje kapsamında yapılan işleri kapsadığı kabul edilmelidir. Zira her iki projeye konu işin temeli bu sözleşmeye dayanmaktadır. Bu kapsamda, davalının ibra edilmesi nedeniyle davacının 30/01/2016 tarihli sözleşmeye konu iş nedeniyle (ve bu sözleşme kapsamında düzenlenen her türlü proje nedeniyle) herhangi bir alacak isteminde bulunması mümkün olmayıp, varsa bu sözleşmenin kapsamadığı işler nedeniyle alacak isteminde bulunabilecektir.
02/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile, keşfen yapılan inceleme neticesinde görsel yönden yapılan işin metrajında iş artışının bulunmadığı, mevcut metraj cetvellerinde bazı kalemlerde değişimler ve yem deposunun duvarlarında imalat değişikliği bulunduğu, bu değişikliklerin tadilat projesinde yer aldığı, metraj cetvellerindeki artış ve azalışların taraflarca imza altına alındığı, metraj ve imalat değişikliğinden kaynaklı fark bedelin 26.783,65 TL olduğu, yine kaba ve kesif yem deposunun üç yan duvarının projede belirlenen galvanizli saç ile yapılmadığı, yeni imalat olduğu ve yeni imalat fark değerinin 52.472,73 TL olduğu tespit edilmiştir.
02/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile fazla imalat bedeli 79.256,38 TL olarak belirlenmiştir. Ancak davacının 30/01/2016 tarihli sözleşme kapsamında kalan işler nedeniyle davalıyı ibra etmesi, Mahkememizce bu ibranın 30/01/2016 tarihli sözleşme uyarınca hazırlanan tüm projeler kapsamında yapılan işleri kapsadığının kabul edilmesi, metraj cetvellerindeki ve duvarlardaki imalat değişikliklerinin tadilat projesi kapsamında olması nedeniyle davacının bu değişimler nedeniyle alacak isteminde bulunmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaba ve kesif yem deposu yönünden yapılan değerlendirmede ise bilirkişi raporu ile bu deponun üç yan duvarının projelerde gösterilmediği belirlendiğinden davacının bu iş nedeniyle 52.472,73 TL tutarında alacak isteminde bulunabileceği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna detaylı olarak itiraz edilmiş ise de, itirazların proje ve ek proje kapsamında yapılan işlere ilişkin olması, Mahkememizce de bu projeler kapsamında yapılan işler nedeniyle davacının alacak isteminde bulunmasının mümkün olmadığı kabul edildiğinden rapora yönelik itirazlara itibar edilmemiştir.
26/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile, davacı defter kayıtlarına göre 03/10/2016 tarihi itibariyle herhangi bir alacak kaydının bulunmadığı, davalı tarafından toplam 2.164.990,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı tarafça ilave işe ilişkin herhangi bir fatura tanzim edilmediği belirlenmiştir.
02/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile 26/04/2021 tarihli bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı tarafından yapılan toplam iş miktarının (sözleşme bedeli: 2.105.049,40 TL + fazla imalat bedeli: 52.472,73=) 2.157.522,13 TL olduğu, davalı tarafından yapılan toplam ödeme tutarının ise 2.164.990,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı yapılan ödemelerin gerçeği yansıtmadığını, ibranamenin ise irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğunu savunmuş ise de; gerek irade bozukluğu iddiasının istinaf aşamasında ileri sürülmesi gerek her iki iddianın ispatına yarayan herhangi bir delil ibraz edilmemesi nedeniyle davacının bu iddialarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı tarafından yapılan fazla imalatın bedelinin 52.472,73 TL olduğu, sözleşme bedelinin ise 2.105.049,40 TL olduğu, bu kapsamda davacının sözleşme ve fazla imalattan kaynaklı alacak tutarının toplam 2.157.522,13 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödeme tutarının ise 2.164.990,00 TL olduğu, dolayısıyla davacının bakiye alacağının bulunmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 170,78 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.