Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/607 E. 2023/304 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
davalı … Sigorta AŞ. tarafından davacı … aleyhine Konya . İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiğini, davacının takip alacaklısına böyle bir borcunun bulunmadığını, söz konusu takibe ilişkin takip talebinde borcun kaynağı “Maliki/Sürücüsü olduğunuz şirketimize sigortalı … plakalı araç ile 03.11.2011 tarihinde meydana gelen kazada, kaza sırasında alkollü ve ehliyetsiz olmanız sebebiyle ödenen tazminatın rücuen tahsili talebi” olarak gösterildiğini, bahse konu trafik kazası 03.11.2011 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkil …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası şeklinde meydana geldiğini, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … Soruşturma numaralı dosya üzerinden soruşturma yürütülmüş ve Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden dava ikame edildiğini, alınan bilirkişi raporuna göre …’ ün asli kusurlu olduğu ve müvekkil …’ in tali kusurlu olduğu tespit edildiğini, davacının bahse konu trafik kazasında alkollü olmadığı gibi kendisinin kazanın oluşumunda ağır bir kusuru da bulunmadığını, davalı sigorta şirketinin davacı aleyhine kaza sırasında alkollü ve ehliyetsiz olduğundan bahisle tazminatın rücuen tahsili talep etmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, öncelikle icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, mümkün olmadığı takdirde uygun görülecek teminatla takibin durdurulmasına, davacının davalı sigorta şirketine borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle takip miktarının % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın mahiyeti ve davacının tazminat talepleri nazara alındığında davacı taraf zorunlu dava şartı arabuluculuğa başvurmadan işbu davayı açtığını, öncelikle davacının işbu ikame ettiği dava kazanın meydana geldiği tarih baz alındığında zamanaşımına uğradığını, 03.11.2011 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Konya ili istikametinden … istikametine doğru seyri sırasında aynı istikamette bir traktör tarafından çekme ve çekilme şartlarına uymadan çekilmeye çalışılan davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol arka kısmına aracının sağ ön kısmıyla çarpması sonucu ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada ; sürücü …’ün asli kusurlu , davalı …’in ise tali kusurlu bulunduğunu, KTK. m. 102’ye göre, bir römorkun veya yarı römorkun veya çekilen aracın sebep olduğu zararlardan dolayı, çekicinin işleteni, motorlu aracı işletenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere göre sorumlu tutulduğunu, kazada dava dışı …’nun yaralandığı ve sonrasında vefat ettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından dava konusu kazada yaralanıp vefat eden …’ya ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca 22.11.2016 tarihinde 86.858,14 TL ve 12,915,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, sigorta ettirene karşı rücu hakkı bulunduğunu, hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz olarak karşı tarafça hak kaybına uğratılmak, alacaklarına kavuşmalarını geciktirmek amacıyla açılmış işbu davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)” davasıdır.
Mahkememizce Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’ne, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’na, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı’na, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’na yazılar yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, Kanununun 5/1. maddesinde de Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin hangi davalara bakacağı TTK 4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” düzenlemesi ile Ticaret Mahkemelerinin baktığı davalar ya iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olacak yada TTK da düzenlenen hususlar ile TTK 4. maddesinde sayılan istisnalar kapsamında ki davalar olacaktır.
Somut olayda ; 03.11.2011 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmesi sebebiyle davalı sigorta şirketince zarar görene yapılan ödemeyi ZMSS Genel Şartları gereği rücu etmek amacıyla davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacının başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunduğu, Mahkememizce davacıya yönelik yapılan tacir araştırması neticesinde davacının tacir kaydının bulunmadığı görülmekle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın, 6100 sayılı HMK uyarınca Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİ KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafın defi ve itirazlarının yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-6100 sayılı HMK 20 Maddesi uyarınca, Mahkememizce verilen görevsizlik kararı sonucunda taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği, aksi taktirde davaya görevli mahkemede devam edilmemesi halinde re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARINA,
5-6100 sayılı HMK 20, 31/2.madde ve bendleri uyarınca, davanın açılmamış sayılması hakkında karar verilmesi halinde, yargılama giderleri konusunda karar tayinine,
6-6100 sayılı HMK’nun 331.maddesi gereğince; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yetkili ve görevli mahkemece KARAR TAYİNİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/05/2023

Katip Hakim

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.