Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/576 E. 2023/441 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALILAR: 2-
: 3-
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 29.04.2016 tarihinde davalı şirket tarafından sigortalı olan … plakalı aracın müvekkilinin hastane istikametinden Beyşehir Lisesi istikametine doğru giderken arkadan gelerek solladığı esnada sol dikiz aynasına çarması sonucu maydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, söz konusu kazanın meydana gelmesinde şerit izleme ve doğrultu değiştirmeyi yanlış yapan kamyonet sürücüsünün, yakın takip ve geçme kurallarını da çiğneyerek motosiklete çarpması sonucu bu kazanın oluşumuna %100 oranında sebep olduğunu, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davalı tarafın sigortalı araç sürüsünün kusurlu olduğu mahkeme nezdinde yapılacak keşif marifetiyle ve dava konusu kaza hususunda düzenlenecek olan bilirkişi raporu ile tespit olunabileceğini, müvekkilinin kaza nedeniyle zarara uğradığını belirterek; davamızın kabulü ile, 6100 Sayılı HMK m. 107 kapsamında tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere, 1 TL bakıcı gideri zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davanın yetkili ve görevli mahkemede ikame edilmediğini, görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan davanın görevsizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkiline usule uygun başvuru yapılmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, davada ticari arabuluculuğa başvuru şartının bulunduğunu, ancak müvekkili yönüyle arabuluculuk şartının gerçekleşmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile başlangıç tarihli 12.06.2015 – 12.06.2016 bitiş tarihli teminat altına alınmış olup, poliçenin kaza tarihi itibariyle şahıs başına daimi sakatlık/ölüm teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı tarafından … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispatının gerektiğini, bu hususta kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti yönüyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasının gerektiğini, kusur oranın tespitinden sonra davaya konu tazminatların uzman bilirkişilerce hesaplanmasının gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun tespiti açısından davacı zararını ispatlayamadığından davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, huzurdaki olayda giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davaya konu talebe ilişkin olay hakkında sayın savcılık tarafından re’sen başlatılan soruşturma ve akabindeki ceza yargılamasının bekletici mesele yapılması gerekmekte ve olayın aydınlatılması akabinde işbu dava hakkında karar verilmesinin gerektiğini, tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde tazminatın, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve TRH 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, temerrüdün oluşmadığını belirterek; öncelikle davanın usulden reddine, aksi durumda ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; dava konusu kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ne olduğu, davacı tarafından sigortalısına ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılan ödeme tutarının ne kadar olduğu, dava dışı sigortalıya ait araçta oluşan hasar tutarının ne kadar olduğu, davalıların oluşan hasardan sorumlu olup olmadığı, davacının sigortalısına yaptığı ödemeyi davalılara rücu etmesinin mümkün olup olmadığı, rücu edilebilecek tutarın ne kadar olduğu, davacı lehine tazminata hükmedilirse faiz başlangıç ve türünün ne olması gerektiği, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı ile Mahkememizin yetkili olup olmadığı hususlarından ibarettir.
Her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından Mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, gerek trafik kazasının Konya ilinde gerçekleşmesi, gerek sigorta şirketi dışındaki davalılarının yerleşim yerinin Konya ili olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davaya konu 04/08/2021 tarihli trafik kazasının davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksi otomobil ile otogar istikametinden, … Caddesi üzerinde seyir halindeyken seyir istikametinde Işıklı kavşağa geldiğinde aracının sol ön tampon kısmı ile kırmızı ışık nedeniyle kavşakta duran … yönetimindeki … plakalı otomobilin sağ arka tampon ve çamurluk kısmına duramayarak kavşak girişinde çarpması neticesinde meydana geldiği, davacının kazaya karışan … plakalı aracın KASKO sigortacısı olduğu, davacının sigortalısına 01/10/2021 tarihinde 2.979,01 Euro tutarında ödeme yaptığı ve yaptığı ödemeyi kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısı olan davalılardan rücuen tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 27/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı … tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kaza tespit tutanağının sürücü görüşleri kısmında ifadesi yer alan davalı … ”seyir halindeyken öndeki aracın ani fren yapması sebebiyle sağa kaçsam da arakadan çarptım” şeklindeki kazanın oluş şekline ilişkin görüşü dikkate alındığından 27/01/2023 tarihli rapordaki kusur belirlemesinin kazanın oluş şekline uygun olduğu sonucuna varılmış ve Mahkememizce kazanın oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalının tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı ilamı; ”… Mahkemece, her ne kadar aracın değiştirilmesi için gerekli tüm parçaların orjinalinin ülkemizde mevcut olduğu gibi üretici ve satıcı firmanın yetkili servislerinin bulunduğu, bu nedenle sigorta ettirenin aracı yurt dışında onarmayı tercih etmesinin haklı bir sebebinin olmadığı, BK’nın 44. maddesine göre zarar görenin zararın artmasını önleyecek tedbirleri almakla yükümlü olduğu, buna göre sigortalının zararının Türkiye’de yapılacak onarım giderinden ibaret olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Almanya’da ikamet eden, tatilini geçirmek üzere Türkiye’de bulunan ve geçici olarak getirdiği aracı trafik kazası sonucunda hasara uğrayan sigortalının, aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağının kabulü gerekir. Sigorta ettiren, aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahiptir. Sigorta ettirenin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine ilişkin gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının rücuen tazminine karar verilmelidir. …” şeklindedir.
Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ” … Davacı taraf aracı yabancı plakalı olup trafik kazasından sonra davacı aracıyla ikamet ettiği Almanya’ya dönmüş ve orada araçtaki hasarın tespitine ilişkin ekspertiz raporu almıştır. Davacı vekili, ekspertiz raporu ve Türkçe tercümesini dosyaya sunmuş ve belirlenen hasar bedelini davalı taraftan talep etmiştir. Davacının, aracının yabancı plakalı olduğu, kaza sonrası ikamet ettiği Almanya’ya dönerek aracındaki hasarı burada tespit ettirdiği ve aracın Türkiye’de tamir ettirilmesi zorunluluğu da bulunmadığından aracın Almanya’da tamir edilmesi halindeki tamir bedeline hükmetmek gerekir (YARGITAY . Hukuk Dairesi … E … K) Buna göre, bu hasarların aracın kayıtlı olduğu Almanya’daki onarım giderinin (yedek parça ve işçilik bedeli) döviz cinsinden belirlenmesi, ayrıca aracın onarımının ekonomik olup olmadığı hususunun incelenerek Almanya’daki 2. el piyasa rayicinin Euro üzerinden tesbiti ile hangisi daha ekonomik ise bu bedelin tazminat olarak kabul edilmesi gerektiğinden, en son alınan bilirkişi heyet raporu ile aracın tamirinin ekonomik olmadığı belirlenerek hasar bedeli tespit edilmiş bulunmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, buna yönelik itiraz yerinde görülmemiştir. (Bkz. aynı yönde YARGITAY . Hukuk Dairesi … ESAS, … Karar sayılı ilamı)… ” şeklindedir.
27/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile, Türkiye şartlarında … plakalı araçta oluşan hasar tutarının 23.443,23 TL olduğu, aracın kaza tarihi itibariyle Fransa’daki rayiç değerinin 8.000,00 Euro olduğu, 8.000,00 Euro’nun kaza tarihindeki kura göre TL karşılığının 80.056,80 TL olduğu belirlenmiş, 20/05/2023 tarihli ek rapor ile ise aracın Fransa’daki şartlara göre onarım bedelinin 2.979,01 Euro olduğu, bu tutarın kaza tarihindeki kura göre TL karşılığının 29.811,25 TL olduğu ve aracın onarımının ekonomik olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalının tam kusurlu olduğu, davacının KASKO sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına 01/10/2021 tarihinde 2.979,01 Euro tutarında ödeme yapmak zorunda kaldığı, davacının bu ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğu, davalıların davacı tarafından yapuılan ödeme tutarından değil, sigortalıya ait araçta oluşan gerçek hasar bedelinden sorumlu oldukları, aracın onarımının Fransa’da yapılması nedeniyle onarım bedelinin Fransa’daki şartlara göre belirlenmesinin gerektiği, Fransa ülkesindeki şartlara göre aracın onarımının ekonomik olduğu, araçta oluşan gerçek hasar bedelinin 2.979,01 Euro olduğu, bu hasar tutarı ile davacının yaptığı ödeme karşılaştırıldığında davacının yaptığı ödemenin tamamını rücu edebileceği, her ne kadar davacı tarafça hasar bedelinin yabancı para cinsinden tahsilini talep etmiş ise de bu talebinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı ilamında da belirtildiği üzere yerinde olmadığı, davacının ancak 2.979,01 Euro’nun kaza tarihindeki TL karşılığını talep edebileceği, bu tutarın ise 29.811,25 TL olduğu, TL cinsinden alacağa yabancı para borçlarına ilişkin belirlenen faiz tür ve oranının uygulanmasının mümkün olmadığı, ancak davacı tarafça faiz isteminde bulunulduğunun açık olması nedeniyle yasal faize hükmedilebileceği sonucuna varıldığından davanın kabulüne, davacının feri nitelikteki alacağa döviz cinsinden hükmedilmesine yönelik talebinin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile, 29.811,25 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 22/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … ile davalı … yönünden ise 01/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının alacağın döviz cinsinden hüküm altına alınmasına yönelik feri nitelikteki talebinin reddine,
2-Alınması gereken 2.036,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 932,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.103,88 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.600 TL. yargılama giderinin, davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.013,22 TL harç gideri ve 3.680,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.693,22 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.