Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/56 E. 2022/707 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RET

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; tarafların davalıların kullanımında bulunan … isimli taşınmazda tamirat ve iyileştirme işlerinin yapılması konusunda anlaşmış olduklarını, yapılan anlaşma neticesinde müvekkilince anlaşmaya konu edilen işlerin tamamlanması ve teslim edilmesine rağmen davalı tarafça ödemelerin tamamının yapılmadığını sadece ‘inşaat işçilik’ açıklamasıyla 28.10.2019 tarihinde 10.000 TL ve 04.11.2019 tarihinde ise 8.000 TL olmak üzere toplamda 18.000 TL’lik kısmi bir ödeme yapıldığını, taraflar arasındaki bir iş takip sözleşmesi ve imalatı işi (eser) ilişkisi bulunduğunu, ortada yapılmış fiili imalatların olduğunu ve müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu sözleşmeden kaynaklı olarak davalının müvekkiline 700.000 TL’lik borcunun bulunduğunu beyanda ileride arttırılmak suretiyle şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bahse konu Whatsap yazışmalarını kabul etmediklerini, söz konusu yazışmalar ile müvekkillerinin hiçbir ilgisi olmadığı gibi, kabul anlamına gelmemekle birlikte bu yazışmalar ile alacağın ispatının mümkün olmadığını, tanık dinletilmesine de muvafakatlerinin bulunmadığını, ortada bir sözleşme olmadığı gibi yapılmış bir iş olduğu yada ödemesinin yapılmadığını, ispat yükünün de davacıda olduğunu, söz konusu yazışmaları yapan …’ın müvekkili şirketin yetkilisi yada çalışanı olmadığını, …’ın işletmiş olduğu bir restoran yada … adı altında bir yer olmadığını, zabıta araştırması gibi yöntemler ile bir akdi ilişkinin ispatının söz konusu olamayacağını belirterek; davanın usulden veya esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak isteminden ibarettir.
Açılan dava ilk önce Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E … K sayılı görevsizlik kararı sonrasında Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına tevzi edilmiştir.
02/06/2022 tarihli celse 1 nolu ara kararı uyarınca davalılardan … Ltd. Şti.’ye yönelik dava bu dava dosyasından tefrik edilerek yargılamaya davalı … ile davalı …’a yönelik dava yönünden devam edilmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında davalılardan …’a gönderilen davetiyelerden ilkinin komşusu olduğu bildirilen … imzasına tebliğ edilmesi, ikincisinin annesi olduğu ifade edilen … imzasına tebliğ edilmesine rağmen üçüncü davetiyenin … ‘ın … isimli şahsı tanımadığını ifade etmesi nedeniyle bila ikmal iade edilmesi nedeniyle Mahkememizde tereddüt oluşmuştur.
Davacı vekili 29/03/2022 tarihli tavzih dilekçesi ile davalılar arasında baba oğul ilişkisi bulunduğunu ifade ettiğinden davalılardan …’a ait nüfus kayıt örneği dosya arasına alınmış, yapılan incelemede, …’ın babasının dava dışı … , annesinin ise dava dışı … olduğu, aile nüfus kayıt örneğinde … isimli bir şahsın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bunun yanında … Polis Merkezi Amirliği tarafından tanzim edilen 09/06/2022 tarihli tutanak ile … isimli bir şahsın tanınmadığı bildirilmiştir.
Anılan nedenlerle davacı vekiline, davalılardan …’ın anne baba ismini TC kimlik numarasını ya da kimliğinin tespitine yarayan delillerini ibraz etmesi için süre verilmiş, ancak herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Mahkememizce de yapılan araştırma neticesinde … isimli bir şahsın olmadığı sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili, davalı …’ın babasının davaya dahil edilmesini talep etmiş ise de, dahili dava yoluyla başka bir şahsa husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin bu talebi yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-d. maddesi uyarınca taraf ehliyeti dava şartlarından olup, …’ın taraf ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığından bu davalıya yönelik davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı, davalı … ile aralarında eser sözleşmesi niteliğine haiz akdi ilişki bulunduğunu iddia etmiş, davalı … ise akdi ilişkiyi reddetmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı ile davalı … arasında … isimli iş yerinin tadilatı konusunda akdi ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu akdi ilişki kapsamında davacı tarafından yapılan işin bedelinin ne olduğu, davacının bu akdi ilişki nedeniyle davalı …’dan alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Somut olayda ispat yükü davacı üzerinde olup, davacının öncelikle akdi ilişkiyi sonrasında da yapılan işleri ispatlaması gerekir. Davacı yapılan işin yaklaşık bedelinin 700.000,00 TL olduğunu iddia ederek eldeki davada 10.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Her ne kadar eser sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması geçerlilik şartı değil ise de, eldeki uyuşmazlıkta akdi ilişkinin 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi gereğince tanık delili ile ispatı mümkün olmayıp yazılı delillerle ispatlanması gerekir. Bu bakımdan davalının açık muvafakatinin de bulunmaması dikkate alınarak davacının tanık dinletme ve keşif yapılmasına yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı davalılardan … ile aralarında akdi ilişki olduğunu yazılı delillerle ispatlayamadığından kendisine yemin delili hatırlatılmıştır. Davacının yemin teklifini kabul eden davalı … 17/11/2022 tarihli celsede davacı ile aralarında akdi ilişki bulunmadığını ve davacı ile herhangi bir yazışma yapmadığını ifade etmiştir. Bu kapsamda davacının akdi ilişkiyi yemin delili ile de ispatlayamadığı sonucuna varıldığından davalı …’a yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı …’a yönelik davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacının davalı …’a yönelik davasının ESASTAN REDDİNE,
3-Peşin olarak alınan, 170,78 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 35,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalı …’a verilmesine,
6-Davalı …, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T.’ne tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.