Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/540 E. 2023/565 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
: 2-
: 3-
: 4-
: 5-
: 6-
: 7-
: 8-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
MÜTEVEFFA/(LAR) : 1-
: 2-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 23.04.2022 tarihinde … Sigorta A.Ş.’de, … Poliçe no’lu trafik sigortası ile sigortalı, …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın Konya İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Cad. İstikametinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalar … ve …’ye çarpması soncu her 2 şahıs da vefat ettiğini, 23.04.2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre; kaza yerindeki azami hız limitinin 82 km/s olduğu, bu kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …’un; çarpma sonrası otomobilin yolun sol şeridinde 68 metre fren izi bırakarak durduğu, söz konusu tutanaktaki çarpmadan sonra yaya …’nin ileri sola doğru savrulup orta refüj üzerindeki trafik işaret levhasına çarpıp, çarpma noktasına 25 metre mesafede orta refüj üzerine düşerek kaza mahallinde vefat ettiği; yine yaya …’nin ileri sola doğru 51 metre savrulup orta refüj üzerine düşerek kaza mahallinde vefat ettiği, her 2 müteveffa yayanın metrelerce savrulması ve sürücünün durma mesafesinin ve fren izinin uzunluğu de göz önünde bulundurularak azami hız limitini aşırı derecede aştığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 51 uyarınca “Hız sınırlarına uyma zorunluluğu – Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar” kuralını ihlal ettiğinin sabit olduğunu, 23.04.2022 tarihli kaza tespit tutanağından görüleceği üzere; kazanın meydana geldiği olay yerinde aydınlatmanın tam olduğunu, görüşe engel bir cisim olmadığını, yolda herhangi bir çalışma olmadığını, hava durumu ve görüşün açık olduğunu, yol yüzeyinin kuru olduğu sabit olup bu durumda davalı sürücü …’un yolda bulunan yayaları fark edebilecek imkana sahipken, yol için belirlenen azami hızın üzerinde seyrederek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 51 hükmünü açıkça ihlal ettiğini, davalı sürücünün söz konusu ihlalinin Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. No’lu dosyadan alınan 28.04.2022 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olup söz konusu tutanak içeriğinde, “aydınlatmanın bulunduğu, görüşün açık olduğu gece saatlerinde yolda bulunan yayaları fark edebilecek imkana sahipken, yol için belirlenen azami hızın üzerinde seyrederek (fren hızı hesabında-kuru asfalt zemin üzerinde 68 metre fren hızının karşılığı olan 102,2 km/s hızla seyrederek ve yayaların kaza sonrası savrulmaları, ölüm nedenlerinin kaza ile mümkün bulgular ile araçta oluşan hasar da göz önüne alındığında) kazayı önleyememiştir.” şeklinde tutanak altına alınmıştır. Ancak özellikle müteveffaların savrulma mesafeleri, vücutlarında meydana gelen yaraların ve deformasyonun şiddeti, davalı sürücünün en az 120-130 km hız ile gittiğini göstermekte olduğunu, davalı … hakkında Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile yargılama devam etmekte olup bu dosyanın da kararın kesinleşmesini müteakip delil olarak işbu dosya içerisine alınmasını talep ettiklerini, söz konusu kaza nedeniyle müvekkili davacıların desteklerinden yoksun kaldıklarını, müvekkili davacıların maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını, maddi zararların tazmini yönüyle davalı sigorta şirketine Konya . Noterliği 18.05.2022 tarihli … yevmiye no’lu ihtarname ile zorunlu arabuluculuk öncesi müracaatta bulunulduğunu, sigorta şirketi bu başvuruya istinaden 14.06.2022 tarihinde davalı sigorta şirketince … için 33.742,84 TL, … için 57.222,26 TL, … için 48.017,09 TL, … için 58.761,22 TL olmak üzere cem’an 197.743,41 TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemelerin davacıların zararını karşılamadığı gibi meydana gelen gerçek zarar karşısında da oldukça samimiyetsiz olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ve de henüz ceza yargılaması devam etmekte olup kusur durumu ve gerçek zarar miktarı belirlenebilir olmadığından yukarıda ayrıntıları belirtilen sigorta şirketi tarafından işbu dava öncesi ödenen ödeme miktarlarının mahsubundan sonra; davacılar adına ayrı ayrı; … adına 20.000 TL, … adına 20.000 TL, … adına 20.000 TL, … adına 20.000 TL olmak üzere cem’an 80.000,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi, davalı sigorta şirketi yönünden ihtarname tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar adına ayrı ayrı; … adına 50.000 TL, … adına 50.000 TL, … adına 50.000 TL, … adına 50.000 TL, … adına 25.000 TL, … adına 25.000 TL, … adına 25.000 TL, … adına 25.000 TL manevi tazminatın yasal faizleriyle birlikte davalı …’dan tahsiline, davalı …’a ait … plakalı aracın devir ve temlikinin önlenmesi için trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına, davalı … yabancı uyruklu olduğundan ve dava sürecinde Türkiye’yi terk etme ihtimali bulunduğundan davanın sonucunda hükmedilecek tazminat miktarlarının tahsilinin semeresiz kalma ihtimali bulunduğundan, davalının var ise adına başkaca kayıtlı tüm gayrimenkul malları ile menkul malları üzerine ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına, maddi tazminat yönünden sigorta şirketi talebimize istinaden eksik ödeme yapması, arabuluculuk işlemlerinden sonuç alınmaması ve dava açılmasına sebebiyet verdiğinden dolayı ve de asgari ücret tarifesi ve HMK gereği müvekkillerin asgari ücret tarifesi gereği tarafımıza ödemek zorunda oldukları vekalet ücretinin de davalı sigorta şirketine yükletilmesine, maddi tazminata ilişkin yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminata ilişkin yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı …’dan tahsiline
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davayı ve müvekkili şirket sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek şartıyla … plaka sayılı araç, müvekkili şirket nezdinde, … poliçe numaralı,24.11.2021-2022 vade tarihleri olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğu poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olabileceğini, davacı yanca müvekkili şirkete başvuru yapılmış olup, hasar dosyası açıldığını, söz konusu hasar dosyasında incelemeler yapılmış olup, aktüer raporu alındığını, …’nin vefatı nedeniyle mirasçılarına aktüer raporunda tespit edilen 90.965,00-TL tazminat rakamı (sigortalının % 25 kusur nispetinde) 14.06.2022 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirket sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili şirketin söz konusu kaza ile ilgili sorumluluklarını yerine getirdiğini, …’nin vefatı nedeniyle mirasçılarına aktüer raporunda tespit edilen 106.778,00-TL tazminat rakamı ( sigortalının % 25 kusur nispetinde ) 14.06.2022 tarihinde ödendiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili şirketin söz konusu kaza ile ilgili sorumluluklarını yerine getirdiğini, öncelikle kusur tespiti yapılmasının gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalı aracın kusurlu olması halinde kusur oranında sınırlı sorumlu olduğunu, karşı yanın maddi vakıayı, maddi zararı ispat etmesinin gerektiğini, destekten yoksun kaldığı iddia edilerek tazminat talep edilmesi nedeniyle Aktüerya uzmanından rapor alınması gerektiğini, murisin yaşının eğitim durumu, geliri, sosyo- ekonomik durumu, başvuru sahibine katkısının gözetilerek alınacak rapor doğrultusunda karşı yanın talep edebileceği rakamın tespit edilmesinin gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının tespiti ile rücuya tabi ödemelerin mahsup edilmesinin gerektiğini, emsal Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih … Esas … Karar sayılı ilamında TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmasının uygun olacağı yönünde karar verildiğinden, tazminat belirlenirken TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini belirterek; haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; söz konusu trafik kazası, müvekkili davalı …, 23/04/2022 tarihinde kendisine ait olan … plakalı araç ile seyir halindeyken, yaya üst geçidi olmasına rağmen bu alanı kullanmadan tramvay hattı istikametinden refüj istikametine yolun karşısına geçmeye çalışan … ve …’ye çarpması sonucu gerçekleştiğini, müvekkili aracını konumun hız sınırı kurallarına uygun olarak sevk ettiğini, davacılar vekilinin iddiasının aksine müvekkili aracını konumun hız sınırı kurallarına uygun olarak sevk ettiğini, kazanın aracını tüm kurallara uygun bir şekilde kullanan müvekkilinin tüm dikkatine rağmen merhum olan … ve …’nin kusurlu davranışı neticesinde ve geçmeleri yasak olan yoldan geçmeleri nedeniyle oluştuğunu, dava konusu kazada asli kusur müteveffaların … ve …’ye yüklenmiş bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, zira müvekkilinin trafik kurallarına riayet ettiğini, herhangi bir hız ihlali yapmadığını, bu anlamda davacı tarafça dosyaya sunulan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, hiç kimse kendi kusurundan dolayı kendi lehine hukuki menfaat temininde bulunamayacağını, bu nedenle dosyada yeniden bilirkişi raporu alınarak kusur tespitinin yapılmasını talep ettiklerini, görgü tanıklarının dinlenmesi ve kamera kayıtlarının celbi ve incelenmesi sonrasında kazanın oluş şekli tespit edilebileceğini, bunun yanında icra edilecek keşif sonrasında alınacak bilirkişi raporu ile kusur oranlarının belirleneceğini, olaya ilişkin olarak Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. No’lu dosyadan alınan 28/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna da itiraz ettiklerini ve işbu yargılama kapsamında delil olarak kabul edilmesine muvafakatinin bulunmadığını, daya konu kazadan dolayı adli tıp kurumu yüksek ihtisas dairesinden kusura ilişkin rapor aldırılmasını talep ettiklerini, davacılar vekilinin talep ettiği manevi tazminat miktarı elem ve üzüntünün giderilmesi amacından çok müvekkile yüklenmeye çalışılan bir ceza niteliğinde olduğunu, bu nedenle davacıların hukuki dayanaktan yoksun ve fahiş manevi tazminat istemlerinin de reddinin gerektiğini, zira manevi tazminatın, lehine hükmedilen kişi için bir zenginleşme sebebi olamayacağı gibi, aleyhine hükmedilen için de bir ceza niteliği taşımamasının gerektiğini, davacıların sigorta şirketinden aldığı/alacağı ödemelerin mahsubuna, davacılara ödenen tutarların maddi tazminattan indirilmesinin gerektiğini belirterek; davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkin tazminat isteminden ibarettir.
Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigorta kuruluşu kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacılar davaya konu trafik kazası neticesinde vefat eden …, … ‘nin desteğinden yoksun kaldıklarını, ölüm nedeniyle manevi zarara uğradıklarını iddia ederek maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur.
Davaya konu 24/04/2022 tarihli trafik kazasının, Konya ili, … ilçesi, … Mahallesi … Caddesi üzeri Şehir Merkezi istikametine doğru seyir halinde bulunan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracının ön kısımları ile yolun karşısına geçmeye çalışan yayalar … ve …’ye çarpması neticesinde meydana geldiği ve kaza neticesinde … ve …’nin öldüğü anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağında “Yayalar … ve … … caddesini Şehir Merkezi İstikametine doğru tramvay hattı istikametinden arta refüj istikametine doğru … yaya üst geçidine 83 metre mesafeden solundan gelen trafiği kontrol etmeden yolu karşıdan karşıya gçemek istedikleri sırada solundan gelen sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin ön kısımları ile çarpıldıkları, çarpman sonrası otomobilin yolun sol şeridinde 68 metre fren izi bırakarak durduğu, yaya … ise sola doğru savrulup orta refüj üzerindeki trafik işaret levhasına çarpıp, çarpma noktasına 25 metre mesafede orta refüj üzerine düşerek kaza mahallinde “Ex” olduğu, yaya …’nin ise ileri sola doğru 51 metre savrularak orta refüj üzerinde düşerek kaza mahallinde “Ex” oldukları kazada; yayalar … ve … 2918 sayılı K.T.K.’nın 68/1-B (100 metre mesafe içerisinde yaya üst geçici olmasına rağmen yayaların burayı kullanmamaları) maddesini ihlal ettikleri; sürücü …’un ise kuru asfalt zeminde zarpma sonrası 68 metre fren izi bırakarak karışmış olduğu kazada yine aynı kanunun 51 (Şehir içi hız sınırlarına riayet etmemek) maddesini ihlal ettiği” şeklindedir.
Mahkememizce, aşamalarda alınan bilirkişi raporlarındaki tespitlerin dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline uygun olması nedeniyle, davaya konu trafik kazasının oluşmasında desteklerin % 75, davalı sigortalı araç sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Tazminat hesabının ne şekilde yapılacağı konusunda 2918 sayılı KTK’da ve 6098 sayılı TBK’da açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu kapsamda hesaplamanın yargı kararları ile yerleşik hale gelen uygulamalara göre yapılması gerekir. Hesaplamalarda prograsif rant yönteminin uygulanması konusunda herhangi bir görüş farklılığı yoksa da bakiye yaşam süresinin tespitinde hangi yaşam tablosunun esas alınacağı konusunda Konya BAM . HD. nin uygulamaları ile Yargıtay uygulamaları farklılık arz etmektedir.
Konya BAM . HD.’nin yerleşik hale gelen uygulamalarına göre, 2918 sayılı KTK ile genel şartlara yapılan atfın, AYM’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle bakiye yaşam süresinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlenmesi gerekir. (Konya BAM . HD.’nin 17/02/2023 gün ve … E … K)
TRH 2010 yaşam tablosunun, genel şartların yürürlüğe girmesiyle uygulanmaya başlandığı, önceki dönemde PMF 1931 yaşam tablosunun uygulandığı bilinen bir gerçektir. Genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki dönemde, her ne kadar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Dairelerinin uygulamalarına istinaden PMF 1931 yaşam tablosu esas alınmaktaysa da TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınmasına da engel yasal bir düzenleme bulunmamaktaydı. Genel şartların yürürlüğe girmesiyle birlikte, KTK’da genel şartlara yapılan atıflar nedeniyle, hesaplamalarda TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınması yasal bir zorunluluk haline gelmiş, devam eden süreçte ise AYM’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı iptal kararı ile bu zorunluluk ortadan kalkmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, iptal kararı ile sadece bu zorunluluk ortadan kalkmış olup, iptal kararı TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanmasını imkansız hale getirmemiştir. Gelinen aşamada, mahkemeler takdir yetkisi kapsamında gerek PMF 1931 yaşam tablosunu, gerekse TRH 2010 tablosunu esas alabilecektir. Ancak takdir hakkının, 4721 sayılı TMK’nın 4. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun olarak kullanılması gerekir. Bu takdir hakkı kapsamında, genel kabul gören yaşam tablosunun esas alınması hakkaniyete daha uygun olacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 02/12/2021 tarihli, … E, … K sayılı ilamı ve 21/12/2021 tarihli, … -… E., … K sayılı ilamı ile bakiye yaşam süresinin tespitinde ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınması gerektiğine işaret etmiştir. Yine, Yargıtay Daireleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin uygulamaları da bu yönde olmuştur. Bu nedenle, TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınmasının hakkaniyete daha uygun olacağı kabul edildiğinden, Konya BAM . HD.’nin PMF 1931 yaşam tablosunun dikkate alınmasına yönelik görüşüne iştirak edilmemiştir.
Kısaca üzerinde durulmasının faydalı olacağı düşünülen bir diğer husus ise, 14/02/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 gün ve … E. … K sayılı kararı iptal kararıdır. 7237 sayılı yasanın 18. maddesiyle 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklik ile, 09/06/2021 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazaları yönünden bakiye yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, anılan değişikliğin AYM tarafından iptaline karar verilmesi karşısında bu zorunluluk ortadan kalkmış olup, iptal kararının TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanmasına engel bir yönü yoktur.
Davacıların maddi zararların tazmini yönüyle yapmış oldukları başvurusu üzerine davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından 14/06/2022 tarihinde … için 33.742,84 TL, … için 57.222,26 TL, … için 48.017,09 TL, … için ise 58.761,22 TL destekten yoksun kalma zarar ödemesinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 05/082023 tarihli hesap raporu ile, davacılardan …’nin destek zararının 53.127,82 TL, davacılardan …’nin destek zararının 130.871,26 TL, davacılardan … ‘nin destek zararının 80.357,15 TL, davacılardan …’nin ise 159.724,29 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar vekili 11/09/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı …’nin destek zararının 53.127,82 TL, davacı …’nin destek zararının 130.871,26 TL , davacı … ‘nin destek zararının 80.357,15 TL, davacı …’nin 159.724,29 TL olarak ıslah ettmiştir.
Somut olayda, davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde … ile …’nin öldüğü, …’nin destek zararının 53.127,82 TL, davacılardan …’nin destek zararının 130.871,26 TL, davacılardan … ‘nin destek zararının 80.357,15 TL, davacılardan …’nin ise 159.724,29 TL olduğu sonucuna varıldığından maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, … -… )
Somut olayda, kazanın oluş şekli ve sonucu, davacıların müteveffalar ile olan bağları, tarafların kusur oranları, paranın alım gücü, tarafların sosyal ekonomik durumları, manevi tazminatın tatmin ve caydırıcılık fonksiyonu dikkate alınarak davacıların manevi tazminat davalarının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’nin davasının kabulü ile;
a)130.871,26 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 03/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine,
b)50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine,
2-Davacı …’nin davasının kabulü ile;
a)53.127,82 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 03/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine,
b)50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine,
3-Davacı …’nin davasının kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine,
4-Davacı …’ün davasının kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
5-Davacı …’nin davasının kabulü ile;
a)159.724,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 03/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …”ye verilmesine,
b)50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine,
6-Davacı …’nin davasının kabulü ile;
a)80.357,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 03/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …”ye verilmesine,
b)50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine,
7-Davacı …’nin davasının kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine,
8-Davacı …’nin davasının kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine,
9-Alınması gereken 49.461,94 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 2.481,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 46.980,05 TL eksik harcın (davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 27.515,34 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
10-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560,00 TL. yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
11-Davacılar tarafından yapılan 5.154,04 TL harç gideri ve 10.409,30 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 15.563,34 TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 9.115,15 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara (eşit oranda) verilmesine,
12-Davacı … maddi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 20.939,40 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
13-Davacı … manevi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
14-Davacı … maddi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
15-Davacı … manevi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
16-Davacı … manevi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
17-Davacı … manevi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacı … ‘e verilmesine,
18-Davacı … maddi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 25.555,89 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
19-Davacı … manevi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
20-Davacı … maddi tazminat davasında, kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müt