Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/514 E. 2023/158 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC No : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili davacının davalı şirketin … Bankası … Şubesinden 15.03.20 16 tarihinde kullandığı bir krediye müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, davalı tarafın bu krediyi ödemediği kefil sıfatıyla davacı müvekkilinin bu borçları ödediğinu, davacının 125.177,00 TL kredi borcu ödediğini, ödenen bu bedellerin rücu’an tazminat olarak davalıdan tahsili talepleri olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile 125.177,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek en yüksek ticari faiz ile birlikte davalıdan almarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı tarafından davalının banka hesabına yapılan ödemenin hangi amaçlarla yapıldığı, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, yapılan ödemenin bu ticari ilişki kapsamındaki borcun ödenmesine ilişkin mi yoksa davalının dava dışı bankaya olan borçlarının ödenmesine mi ilişkin olduğu, yapılan ödemelerin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği, dava tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Her ne kadar davacı, davalı ile dava dışı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bu kefalet kapsamında davalının bankaya olan borçlarının kendisi tarafından ödendiği iddia etmişse de; dava dışı bankadan getirtilen sözleşme suretlerinin incelenmesinde davacının herhangi bir kefaletinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle davacıdan açıklama yapması istenilmiş, ancak davacı yeterli bir açıklama yapmamıştır. Bu kez davacıya 26/01/2023 tarihli celse 1 nolu ara karar uyarınca kesin süre verilmiş, davacı vekili 30/01/2023 tarihli dilekçesiyle davacının temsilcisi olduğu … A.Ş.’nin kredi sözleşmesinin kefili olduğunu belirtmiştir. 22/03/2019 tarihli … sayılı ticaret sicil gazetesinin incelenmesinde davacının … A.Ş.’nin temsilcisi olduğu anlaşılmıştır.
Ödemenin borç ödemesine ilişkin olması ihtimaline binaen tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, davacının tacir olmaması ve davalının da defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle defterler üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Her ne kadar davacı tacir değilse de; ödemenin genel kredi sözleşmesi uyarınca davalının dava dışı bankaya olan borcuna istinaden yapılması nedeniyle davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 02/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile, dava dışı … Bankası … Şubesi tarafından akdedilen GKS’ye istinaden davalıya 23/03/2016 tarihinde 36 ay taksitli … numaralı 200.000,00 TL taksitli kredi kullandırıldığı, davalının … Bankası … Şubesindeki … numaralı hesabına davacı tarafından toplam 125.177,00 TL para yatırıldığı, bu para yatırma işlemlerini takiben aynı tarihlerde … numaralı kredi ödemelerinin yapıldığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı ile dava dışı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin davacının temsilcisi olduğu … A.Ş. tarafından kefaleten imzalandığı, kredi sözleşmesine istinaden davalıya kredi tahsisi yapıldığı, davacının temsilcisi olduğu … A.Ş.’nin kefaletine istinaden davalının banka hesabına toplam 125.177,00 TL tutarında para yatırıldığı, paranın davalının kredi borcundan mahsup edildiği, davalının ödemenin başka ilişkilere istinaden yapıldığına dair bir savunmada bulunmadığı, her ne kadar davacının kefalete bulunmasa da temsilcisi olduğu şirketin kefaletinin bulunduğu, dolayısıyla ödenen paranın davalıdan tahsilinin gerektiği sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile, 125.177,00 TL’nin dava tarihi olan 23/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.550,84 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.137,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.413,12 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.218,42 TL harç gideri ve 1.119,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.337,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 19.776,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.