Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/490 E. 2022/669 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RET
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekili … adına kayıtlı … plakalı aracı ile 13.02.2022 günü … ili … Mahallesi … Caddesi … Sanayi Kavşağındaki üst geçidin altındaki kavşakta kendi şeridinde seyir halindeyken, saat 15.15 sıralarına davalı …’nun, kusurlu davranışı ile kendi üzerine kayıtlı … plakalı aracı ile müvekkilinin aracının sağ tarafına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin aracında zarar oluştuğunu, kazanın davalının kusuru nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, zararın tazmini bakımından kazaya karışan aracın sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödemede bulunulmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 23.747,99 TL hasar bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/07/2022 tarihli tavzih dilekçesi ile müvekkilinin adına kayıtlı … plaka sayılı aracında meydana gelen zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.200,00TL’sinin ticari faizi ile birlikte …’ndan, 22.547,99TL’sinin ise ticari faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesi yönünde karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 50.000,00 olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesinin gerektiğini, öncelikle mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşmenin engellenmesi için konu kaza nedeniyle sigortalı veya kasko sigortacısı tarafından zarar görene bakiye ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun tespitinin gerektiğini, araç hasarı talebine ilişkin karşı yanın yokluklarında aldırmış olduğu tespit raporunun mümkün olmadığını, fahiş hesaplamanın yer aldığını, herhangi bir amortismanın mahsup edilmediğini ve ıskonto uygulanmadan hesaplamanın yapıldığı raporun hükme esas alınmamasını, bakiye ödeme ve onarıma ilişkin de herhangi bir faturanın sunulmadığını belirterek ; davanın zaman aşımı , usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özet olarak; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararlara ilişkin taleplerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109.maddesi uyarınca 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, dava konusu olayda aynı kanunun 109/2.maddesi gereğince uzamış ceza zamanaşımını gerektirir bir fiil bulunmadığını, davacının uzamış zamanaşımına ilişkin iddiasının da bulunmadığını, daha sonra bulunulmasına da muvafakatlerinin bulunmadığını, arabuluculuk son tutanağında 08.10.2020 başvuru tarihi – 25.11.2020 son tutanağın düzenlendiği tarih arası 49 gün olup, bu işlemeyen 49 günün zamanaşımının son günü 13.02.2022 tarihine eklendiğinde, 02.05.2022 tarihi itibari ile dava konusu motorlu araç kazalarından doğan maddi zararlara ilişkin tazminat talepleri zamanaşımına uğradığını, davacının davasına dayanak yaptığı 13.02.2020 tarihli kaza tespit tutanağının geçersiz olması gerçeği yansıtmaması nedeni ile müvekkilinin kusurlu olduğu iddiasının ve geçersiz tutanak ile tanzim edilen ekspertiz raporunun, yine bu geçersiz ve gerçeği yansıtmayan tutanağın dayanak yapıldığını ve müvekkilinin gıyabında alınan Konya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tespit raporunun kabulünün ve mahkemenizce bu delilerin değerlendirilmeye alınması mümkün olmadığını, davanın zamanaşımına uğraması nedeni ile reddinin, iddia olunan kaza ile ilgili “İçerik Sahteciliği” sabit kaza tespit tutanağının delil kabiliyetinin olmaması, bu tutanak dayanak gösterilerek tanzim edilen ekspertiz raporunun ve delil tespiti dosyası bilirkişi raporunun da geçersiz olması, davacının iddia ettiği müvekkilin kusurluluk durumunu başka herhangi bir delil ile ispat edememesi, araçta meydana geldiği iddia olunan hasarın dava konusu kaza sebebi ile olduğunun başka herhangi bir delil ile ispat edilememesi, davacının geçerli bir dava şartı sigorta şirketine yazılı başvuru yapmaması ve kişinin kendi kusuruna dayanarak talepte bulunamayacağını belirterek; davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, aksi durumda esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin tahsiline ilişkin tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesine göre; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.
6098 sayılı TBK’nın 153. maddesine göre; Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur:1. Velayet süresince, çocukların ana ve babalarından olan alacakları için.2. Vesayet süresince, vesayet altında bulunanların vasiden veya vesayet işlemleri sebebiyle Devletten olan alacakları için.3. Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için.4. Hizmet ilişkisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalıştıranlardan olan alacakları için.5. Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahip olduğu sürece.6. Alacağı, Türk mahkemelerinde ileri sürme imkânının bulunmadığı sürece.7. Alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşmesinde, birleşmenin ileride geçmişe etkili olarak ortadan kalkması durumunda, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek sürece. Zamanaşımını durduran sebeplerin ortadan kalktığı günün bitiminde zamanaşımı işlemeye başlar veya durmadan önce başlamış olan işlemesini sürdürür.
6098 sayılı TBK’nın 154. maddesine göre; Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir:1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse. 2. Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa.
HUAK’ın 16/2. maddesine göre; Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K sayılı ilamı; ”Öte yandan kabule göre de ,hükme esas alınan bilirkişi raporunun araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hesaplama yapılarak sağlandığı,bu nedenle hükme esas alınamayacağı, kazanın maddi hasarlı trafik kazası olduğundan zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, kaza tarihinin 24.04.2012, ıslah tarihinin ise 21.04.2016 tarihi olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin süresi içinde ıslah talebine karşı zamanaşımı definde bulunduğu hususlarının da gözetilmeden karar verilmiş olması isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K sayılı ilamı ise; ”Somut olayda, davaya konu trafik kazası 05/01/2012 tarihinde meydana gelmiş; kazaya karışan araç sürücüleri arasında maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmiştir. Davalı, karşı aracın ZMSS şirketidir. Davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin tazmini istemiyle 12/09/2014 tarihinde bu davayı açmıştır. Davalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir. Somut olayda; kaza tarihinden işbu davanın açıldığı 12/09/2014 tarihine kadar 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı vekilinin zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Somut olayda; davaya konu trafik kazasının 13.02.2020 tarihinde meydana geldiği, trafik kazasının salt maddi hasarlı olması nedeniyle uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, davacının 08.10.2020 tarihinde arabulucuya başvurduğu, arabuluculuk sürecinin 25.11.2020 tarihinde sona erdiği, arabuluculuk sürecinde zamanaşımı süresinin işlemeyeceği, arabuluculuk sürecinin 49 gün sürdüğü, kaza tarihi dikkate alındığında 2 yıllık sürenin 13.02.2022 tarihinde sona erdiği, bu süreye arabuluculuk sürecinde geçen sürenin eklenmesinin gerektiği, bu bakımdan somut olayda 2 yıllık zamanaşımı süresinin 04.04.2022 tarihi itibariyle dolduğu, davanın ise 04.07.2022 tarihinde açıldığı, delil tespiti isteminin zamanaşımı süresini kesmeyeceği ve davalıların süresi içinde zamanaşımı definde bulundukları sonucuna varıldığından zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 405,56 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 324,86 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettiklerinden, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara (eşit oranda) VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.