Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/467 E. 2023/452 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
25-
26-
VEKİLİ :
1-
2-
3-
4-
5-
6-
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ortaklık Sıfatının Tespiti ve Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi olan … … kütük numarası ile davalı … Kooperatifine 1953 yıllarında 500 TL taahhüt ile ortak olduğunu ve taahhüt bedelini ödediğini, davacıların murisi … 20.04.1963 tarihinde vefatı nedeniyle davalı tarafından ölüm gerekçesi ile vefatından sonra usulsüz şekilde ortaklıktan çıkarıldığını, davalı yan tarafından her ne kadar muris … ölüm nedeniyle ortaklıktan çıkarma kararı verilmişse de bu karar mirasçılara 1163 sayılı Kooperatifler kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak tebliği edilmediğini, yapılan işlemin usulüne aykırı olması nedeniyle bu aşamada ortaklıktan çıkarma işleminin tam anlamıyla gerçekleşmediğini, …’ün ortaklıktan çıkarılmasından sonra mirasçılara herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, 5 yıllık zamanaşımının başlamadığını ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu madde 17 gereği ödenmesi gereken miras alacakları ödenmediğini, daha önce aynı dava konulu davacı taraflarının farklı kişiler olduğu, açtıkları Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında ”….davacıların ortaklığının davalı kooperatifi … Kooperatifine ortaklık sıfatlarının halen devam edip sürdüğünün tespitine..” şeklinde karar verildiğini, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından yapılan ortaklıktan çıkarmanın usulsüz olduğu ve davacıların kooperatiften alacaklarının bulunduğunun belirtildiğini, mirasçıların ortaklık sıfatının devam ettiğinin tespiti ile dava tarihine kadar doğmuş olan alacaklarının fazlaya ilişkin dava ve alacak haklarının saklı kalmak kaydıyla alacağın belirli hale gelmesine kadar şimdilik 1,00 TL’lik kısmının temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davacılara ödenmesine, bu talebin kabul edilmediği takdirde ortaklıktan çıkarma sebebi ile doğan bütün kanuni alacakların fazlaya ilişkin dava ve alacak haklarının saklı kalmak kaydıyla alacağın belirli hale gelmesine kadar şimdilik 1,00 TL’lik kısmının temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların talebinin zamanaşımına uğradığını, davalı kooperatifin bir çiftçi kooperatifi olduğunu, kar-zarar yönünden ziyade sosyal açıdan faaliyet gösteren bir kooperatif olduğunu, sözleşme gereği ve usulen kooperatifin ölen üyesinin mirasçılarını araştırma ve onlara tebligat, bildirim vs. yapma imkanının ve zorunluluğunun bulunmadığını, kooperatif yönetim kurulunca alınan 03/06/2015 tarihli kararın teknik anlamda bir ortaklıktan çıkarma işlem olmadığını ölümle ortaklığın sona erdiğinin tespit edilme işlem olduğunu, sözleşme hükümlerine göre davacıların kooperatife üye olmalarının mümkün olmadığını, üye olabilmek için pancar ekicisi veya çiftçi olmak gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Kooperatif Üyeliğinin Tespiti ve Alacak” davasıdır.
Mahkememizce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Prof. Dr. …’dan rapor alınmış, bilirkişi 03/05/2023 tarihli raporunda sonuç olarak; davacıların murisi …’ün kooperatif kütük defterinde ortak olarak kayıtlı olduğunu, Kooperatif Ortaklar Defterinde, çeşitli tarihlerde kooperatif üye sermaye paylarının artırılması ile muris …’ün en son 08.10.2004 tarihi itibariyle taahhüt tutarının 100.000 TL (Eski
Türk Lirası) olduğu, yapılan 500 TL ödemenin faizlerle (risturn) 3.497 TL (Eski Türk Lirası)
ulaştığı, yine 08.10.2004 tarihi itibariyle ödenmemiş sermaye borcunun 96.503 TL (Eski Türk
Lirası) olduğu görüldüğünü, davacının murislerinin ölüm nedeniyle ortaklığının sona erdiği, ortaklığı sona erenlerle
hesaplaşmada, Ana Sözleşme m.11’e göre; “…davacıların murislerinin ortaklık payı olarak,
kooperatife olan borçları kapatıldıktan sonra ödenmiş olan ortaklık payları ve varsa hesaplarına
kaydedilmiş diğer şahsi alacaklarından başka kooperatifin varlıkları ve yedek akçeleri üzerinde bir
haklarının olmadığı” hususu dikkate alındığında; davacıların talep edebilecekleri tutarın
murislerinin ödenmiş sermaye tutarı olan 3.497 TL’nin, Yeni TL’ye geçişle birlikte karşılığının
0,3 kuruş olacağı, davacıların muris …’ün ölüm nedeniyle kooperatifin verdiği ortaklıktan çıkarma
kararının 1163 sayılı Koop. K. ve ilgili mevzuata uygun olarak tebliğ etmediği, yapılan işlemin
usulüne aykırı olması nedeniyle şu aşamada ortaklıktan çıkarma işleminin tam anlamıyla
gerçekleşmediği vs hususlara ilişkin değerlendirme, Kooperatif Ana Sözleşmesi 9. Madde
(Ortaklığın Sona Ermesi) çerçevesinde, bu husus hukuki değerlendirme gerektirdiğinden uzmanlık alanı dışında olması nedeniyle değerlendirme yapılmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda; davacıların davalı kooperatife üye olan murislerinin ölümünden sonra mirasçı sıfatıyla kendilerine hukuka uygun bildirimde bulunulmadan murislerinin kooperatif üyeliğinden çıkarma işleminin yapılmasının usulsüz olması nedeniyle, çıkarma işleminin iptali için mahkememizde dava açıldığı, ayrıca iptal ile birlikte şirket gelirlerinden dava tarihine kadar doğmuş alacaklarının talep edildiği, aksi takdirde üyelik hakları sonlandırılmışsa murislerin üyelikten çıkarıldığı tarihe kadar hak etmiş oldukları semereleri talep etmiş oldukları anlaşılarak davacıların terditli dava açtıkları görülmüştür. Yapılan incelemelerde ve bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davacıların iddialarında haklı olduğu zira davacıların murisinin 1963 yılında öldüğü, 2015 yılında murisin kooperatif üyeliğinden çıkarıldığı anlaşılmakla, yapılan işlemlerin usulsüz olduğu, zira murisin ölümünden sonra müteveffanın ortaklıktan çıkarıldığının kooperatifler kanununun ilgili maddesi uyarınca ihbar edilip muris davacılara herhangi bir ödemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır, zira ortaklıktan çıkmalarda ortaklara veya davamızdaki gibi ortağın yasal varislerine söz konusu ihraç kararı tebliğ edilir, bu tebliğden sonra ortakların itiraz için dava açma hakları saklı olur, dosya kapsamı incelendiğinde davalı kooperatifin, üyeliğe son verilmesine ilişkin her hangi bir ihbarda bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı kooperatifin ortağının ölümünü öğrendikten sonra mirasçılara 3 ay içerisinde herhangi bir bildirimde bulunmadığı, dolayısıyla halefiyet ilkesi gereğince ölen ortağın, ortaklık hak ve yükümlülüklerinin mirasçılara geçeceği hükümlerine aykırı olarak usulüne uygun bildirimde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar bilirkişi raporuna karşı davacı vekilince; yekün defterinde daha fazla ödeme olduğu itirazında bulunulmuş ise de, davanın esasına etki etmemesi, alacakların tespiti açısından defterlerin ve kayıtların incelenmesinin ortaklık devam ettiği müddetçe mümkün olması nedeniyle ek rapor alınmasına gerek duyulmamış, mahkememizce de rapor ekinde yer alan kütük defteri başlıklı evrak incelendiğinde; 576,34 TL’nin davacı murisleri tarafından ödenmiş olduğu görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların murisinden kendilerine miras yoluyla intikal eden ortaklık haklarının devam ettiği, bu nedenle murislerin davalı kooperatife halen üye oldukları, ortaklık devam ettiği için dava zaman aşımı süresinin işlemeye başlamadığı, ayrıca ortaklığın devam etmesi nedeniyle davacıların davalı kooperatiften alacak talebinde bulunmasında hukuki menfaat bulunmadığı sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının KABULÜ ile; davacıların mirasçı sıfatıyla … Kooperatifine ortaklık sıfatlarının devam ettiğinin tespitine,
2- Davacının alacak talebinin hukuki yarar bulunmaması nedeniyle reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 47,25 TL tebligat ve posta gideri, 1.500 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.708,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar vekili için 9.200 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara eşit oranda verilmesine,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için 1 TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Davacılara ve davalı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacılara ve davalıya iadesine,
Dair ; davacılar vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip Hakim

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.