Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 29.08.2021 tarihinde … idaresindeki … plaka sayılı aracın … Sokağı DUr ve Sola Dönüş Yasağı olan, yer işaretlemeleri ile bölünmüş kara yolu olan … Caddesi kavşağında sola dönüş yaptığı esnada aracının sağ ön köşe kısımlarıyla solundan Antalya Çevre yolu Caddesi istikametinden … Caddesini takiben doğru seyreden müvekkili … idaresindeki motosikletin sağ yan kısımlarına çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/46173 Soruşturma dosyası ile soruşturma yapıldığını, trafik kazası tespit tutanağına göre davalı sigorta şirketi sigortalısı …’un, 2918 sayılı K.T.K’nin 57 1A kavşaklarda geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek maddesini ihlal ettiği, müvekkilinin ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin trafik kazası neticesinde yaralandığını, alınan raporda müvekkilinin % 5,2 oranında sürekli iş göremezlik oranının bulunduğunu, bakıcı gideri süresinin 3 ay olduğunu, iyileştirme giderinin 6.000 TL olduğunun belirlenmiş olduğunu, müvekkiline işbu raporu almak için 300,00 TL, 300,00 TL, 298,00 TL, 80,00 TL olmak üzere toplam 1698,00 TL masraf harcandığını, belgelenen ve belgelenemeyen tedavi masrafları olduğunu, müvekkilinin değişik hastanelerde tedavisi için masraflarını cebinden ödediğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı Anadolu Anonim Türk sigorta Şirketi tarafından 30.07.2021 başlangıç tarihli … poliçe numaralı Kara yolları Motorlu Araçlar zorunlu Mali sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, zararların tazmini yönüyle davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava, artırma hakları saklı kalmak kaydıyla; 25,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 25,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı 25,00 TL geçici iş göremezlik dönemindeki bakıcı gideri, 6.000,00 TL belgelendirilebilen ve belgelendirilemeyen tedavi (iyileşme) gideri, kati rapor için harcanan 1698,00 TL olmak üzere toplam 7.773,00 TL maddi tazminatın, sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tahsili ile tüm davalılardan müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin ve arabuluculuk ücreti vekaletinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; 29.08.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin davacının sakatlık zararının tazmini iddiasıyla işbu dava açılmış olup müvekkili şirketin davalı konumunda olduğunu, dava konusu yaralanmalı trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirketçe … sayılı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin Ümraniye/ İstanbul’da olduğundan dolayı yetki itirazlarının olduğunu, yasal başvuru dava şartı gerçekleşmemiş olduğunu, öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kusura ilişkin itirazlarının olduğunu, yargılama esnasında maluliyet raporu alınmasının gerektiğini, SGK den rücuya tabi ödeme alınıp alınmadığı hususunun belirlenmesi ve ödeme mevcutsa miktarın tazminat tutarından indirilmesinin gerektiğini, müvekkili şirkete usule uygun olarak ihbar edilmeyen kazaya ilişkin müvekkil şirketin temerrütü söz konusu olmayacağından davacı yanın talep edebileceği faiz başlangıcının ancak ve ancak dava tarihinden itibaren ve yasal faiz şeklinde olması gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerine ilişkin sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminat hesaplaması için aktüer hesaplama yönteminde 1.8 teknik faiz hesaplanmasının kullanılmasının gerektiğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkin tazminat isteminden ibarettir.
Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigorta kuruluşu kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde yaralandığını iddia ederek, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri tazminatı ve tedavi gideri tazminatı istemlerinde bulunmuştur.
Davaya konu 29/08/2021 tarihli trafik kazasının sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile … Sokağı takiben seyredip şerit çizgisi ile bölünmüş yol olan … Caddesi kavşağına geldiğinde seyir yönüne hitap eden DUR levhasına ve SOLA DÖNÜŞ YASAKTIR levhasına rağmen … Caddesine girerek sola dönüş manevrası yapmak istediği esnada aracının sağ ön köşe kısmı ile Antalya Çevre Yolu Caddesi istikametinden … Caddesini takiben seyrederek kavşağa gelmiş olan sürücü … idaresindeki … plakalı motosikletin sağ yan kısmına çarpması neticesinde meydana geldiği ve kaza tespit tutanağı içeriğine göre davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun belirsiz olduğu anlaşılmıştır.
Kaza sonrasında görevli kolluk tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağı ile, trafik kazasının oluşmasında … plakalı araç sürücüsü …’un tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce tanzim ettirilen 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile de kazanın oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce, 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olması nedeniyle, davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Bu kapsamda öncelikle zarar görenlerin davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin süregelen uygulamasına göre; 2918 sayılı KTK’nın 90. ve 92. maddeleri ile genel şartlara yapılan atfın 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle genel şartların ve Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği ile Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanma kabiliyetinin kalmadığı gerekçesiyle, haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekir. (Konya BAM . HD.’nin 08/02/2023 tarihli, … E … K sayılı kararı)
AYM’nin 17/07/2020 tarihli … E … K sayılı iptal kararı karşısında genel şartların uygulanma kabiliyetinin kalmadığı açık ise de, iptal kararı Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği ile Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasına engel değildir. Her ne kadar 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar’da bu yönetmeliklere atıf yapılmakta ise de bu yönetmelikler genel şartlardan bağımsız olup, genel şartlara yapılan atfın hatta doğrudan genel şartların yürürlükten kaldırılması bu yönetmeliklerin uygulanmasına engel değildir. Zira bu yönetmeliklerin dayanağı 01.06.2015 tarihli genel şartlar olmayıp, Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği’nin 3. Maddesinde, Erişkinler … Yönetmeliği’nin de yine 3. Maddesinde belirtildiği üzere bu yönetmeliklerin dayanağı kanundur. Dolayısıyla bu yönetmelikler ya da yönetmeliğe dayanak teşkil eden kanunlar yürürlükten kalkmadığı sürece bu yönetmeliklerin uygulanmasına engel bir durum bulunmamaktadır.
Bunun yanında her ne kadar Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihli genel şartların yürürlüğe girmesi ile birlikte uygulanmaya başlanmış ise de; bu yönetmeliğin 30.03.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği, yürürlüğe girdiği tarihten 01.06.2015 tarihine kadarki süreçte de uygulanmasına engel bir halin olmadığı, ancak yargı kararları ile bu süreçte Çalışma Gücü … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının tercih edildiği, tercihin bu yönde kullanılmasına bir engel olmadığı gibi aksi yönde kullanılmasına da bir engel olmadığı, ancak 2918 sayılı KTK’daki atıf nedeniyle 01.06.2015 tarihli genel şartların yürürlüğe girmesiyle birlikte bu tarihten itibaren Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının bir zorunluluk olduğu, AYM iptal kararının sadece bu zorunluluğu ortadan kaldırdığı, dolayısıyla yargı organlarının takdir hakkını kullanarak yürürlükte olan yönetmeliklerden herhangi birisini tercih etmesinin mümkün olduğu, Yargıtayca bu takdir hakkı kapsamında hangi tarihler arasında hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik oluşturulan uygulamanın yerleşik hale geldiği, Yargıtay ve diğer BAM uygulamalarının aksine Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği ile Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı yönündeki kabule açık yasal bir engel yoksa da TMK’nın 4. maddesi uyarınca kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkimin, hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği, hakimin takdir hakkını kullanırken keyfi uygulamalardan kaçınmasının gerektiği, yerleşik ve genel kabul gören uygulamaların aksine hareket edilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil edeceği ve yargıya güveni ortadan kaldıracağı, Yargıtay uygulamasının da herhangi bir yasa hükmüne aykırılık teşkil etmemesi karşısında KONYA BAM . HD’NİN ANILAN GÖRÜŞÜNE İŞTİRAK EDİLMEMİŞTİR.
Kısaca üzerinde durulmasının faydalı olacağı düşünülen bir diğer husus ise, 14/02/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 gün ve … E. … K sayılı kararı iptal kararıdır. 7237 sayılı yasanın 18. maddesiyle 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklik ile, 09/06/2021 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazaları yönünden maluliyetin tespitinde Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, anılan değişikliğin AYM tarafından iptaline karar verilmesi karşısında bu zorunluluk ortadan kalkmış olup, iptal kararının Erişkinler … Yönetmeliği’nin uygulanmasına engel bir yönü yoktur.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre; maluliyet belirlemesinin, kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.(Emsal ilam:Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K)
Davaya konu trafik kazası 29/08/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, davacının kalıcı sakatlığının bulunup bulunmadığının Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmesi gerekir.
Davacının şahsi başvurusu neticesinde NEÜ Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 18/04/2022 tarihli maluliyet raporu ile, davacının yaralanmasının Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerine göre % 5 oranında kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, davacının geçici iş göremezlik süresinin 6 ay, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin 3 ay ve tedavi gideri zararının 6.000,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca NEÜ Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 23/12/2022 tarihli maluliyet raporuyla ise, davacının yaralanmasının Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerine göre kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, davacının geçici iş göremezlik süresinin 6 ay, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin 3 ay ve tedavi gideri zararının 6.000,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacının yaralanmasının kalıcı sakatlığa neden olup olmadığı yönünden bahsi geçen maluliyet raporları birbiriyle çelişkili olduğundan çelişkilerin giderilmesi amacıyla yeni bir maluliyet raporu tanzimine karar verilmiş, bu kapsamda SEÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 10/03/2023 tarihli maluliyet raporuyla da, davacının yaralanmasının Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerine göre kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu belirlenmiştir.
10/03/2023 tarihli maluliyet raporu ile mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği sonucuna varılmış ve davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı kabul edilmiştir.
Her ne kadar geçici iş göremezlik süresi yönünden raporlar arasında çelişki meydana gelmiş ise de; davacı tarafça geçici iş göremezlik süresi yönünden yeni bir rapor tanziminin talep edilmemesi nedeniyle 10/03/2023 tarihli rapordaki geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğuna yönelik tespitin davalılar lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği kabul edilerek yeni bir rapor tanzimine gerek görülmemiş ve davacının iyileşme süresinin 3 ay olduğu kabul edilmiştir.
Davacının tedavi gideri zararı ile başkasının yardımına muhtaç olduğu süre yönünden ise 18/04/2022 tarihli maluliyet raporu ile 23/12/2022 tarihli maluliyet raporu birbiriyle uyumlu olduğundan, davacının tedavi gideri zararının 6.000,00 TL, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin ise 3 ay olduğu kabul edilmiştir.
12/05/2023 tarihli hesap raporu ile davacının geçici iş göremezlik zararının 8.477,70 TL, bakıcı gideri zararının 10.732,50 TL ve tedavi gideri zararının 6.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar 12/05/2023 tarihli hesap raporu ile davacının tedavi gideri zararının 6.000,00 TL olduğu belirlenmiş ise de, davacının davadan önce yaptığı başvuru neticesinde düzenlenen 18/04/2022 maluliyet raporu için 1.698,00 TL tutarında masraf yapmak zorunda kaldığı, bu tutarın da tedavi gideri zararı olarak değerlendirilmesi gerektiği (Ems: Konya BAM . HD. … E … K) sonucuna varıldığından davacının tedavi gideri zararının 7.698,00 TL olduğu kabul edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının kaza esnasında kaskının takılı olup olmadığı konusunda kaza tespit tutanağında bir belirleme bulunmamaktadır. Yine soruşturma dosyası içeriğinde de bu yönde herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Bu nedenle, hesaplanan tutardan müterafik kusur indirimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davacı vekili, 16/05/2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı istemini 8.477,70 TL’ye, bakıcı gideri tazminatı istemini 10.732,50 TL’ye ve tedavi gideri tazminatı istemini 7.698,00 TL’ye çıkarmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında dava dışı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, ancak iyileşme süresinin 3 ay olduğu ve bu sürenin tamamında başkasının yardımına muhtaç olacağı, dolayısıyla davacının geçici iş göremezlikten doğan zararının 8.477,70 TL, bakıcı giderinden doğan zararının 10.732,50 TL ve tedavi giderinden doğan zararının 7.698,00 TL olduğu, davalının bu zarardan ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğu sonucuna varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 8.477,70 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 10.732,50 TL bakıcı gideri tazminatı ve 7.698,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 26.908,20 TL tazminatın 10/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 1.838,09 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslahla birlikte alınan 146,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.691,94 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560,00 TL. yargılama giderinin 1.558,55 TL ‘lik kısmının davalıdan, 1,45 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 146,15 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL harç gideri ve 4.949,79 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.030,49 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 5.025,82 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 25,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2023
Katip Hakim
5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.