Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/426 E. 2022/755 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkili şirkette … poliçe numaralı ve 19.06.2018-19.06.2019 vadeli Ekstra Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalıya ait … plakaı aracın 27.08.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle tazminat ödendiğini, hak sahibi … vekili tarafından Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. nolu dosyası ile dava açıldığını ve sulhen anlaşmaya varılarak … nolu hasar dosyasından 365.283,00 TL ve … nolu hasar dosyasından ise 27.767,00 TL ödeme yapıldığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan bilirkişi raporunda sigorta’ı aracın %100 kusurlu olduğu ve kamyoneti hatalı şekilde yüklediği için kazanın meydana geldiği tespit edildiğini, kaza sırasında müvekkili şirketçe sigortalanan … plaka numaralı araç sürücüsünün istiap haddi ve ağır kusuru sebebiyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesinin ç fıkrası uyarınca ödenen tazminatın sigortalılarından rücuen tahsilini talep ettiklerini, ancak davalı ile arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmek üzere toplam 393.050,00 TL tutarın ödeme tarihi oları 07.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti ile birlikte mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti ile davalıdan tahsiline, davalıya ait menkul ve gayrimenkul malları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; öncelikle davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olup esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, her halükarda davacının davasına konu etmiş olduğu kazada müvekkili şirkete kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, dava dışı … ile davacı sigorta şirketi arasındaki sulh durumu müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili şirketin sulhe taraf olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin taraf olmadığı bir anlaşma kapsamında ödenen tazminatın müvekkili şirkete rücu edilmesinin kabul edilemez olduğunu, davacı sigorta şirketinin …’ e ödemiş olduğu fahiş tazminatının dayanağı kesin sonuçlara bağlanmadığını, ödenen tazminatın ihtiva ettiği hesapların ve taleplerin kesin bir mahkeme kararına yahut kesinleşmiş bir rapora bağlandığından söz edilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde ödediğini iddia ettiği tazminat miktarlarının fahiş olup, kabulüıgı mümkün olmadığını, müvekkilin istiap haddini aştığı kazanın bu sebple gerçeklştiği yönünde herhangi bir tespitin bulunmadığını, kaldı ki bu iddia gerçeklikten yoksun olup istiap haddinin aşılması söz konusu olmadığını, davacının davasının ve taleplerinin iş bu B.4 Maddesi Ç fıkrası kapsamında olduğu nazara alındığında davacının davasının taleple bağlılık ilkesi gereğince her halükarda reddi gerekmekte olduğunu, zira istiap haddinin aşılmasının söz konusu olmadığı gibi bu yönde yapılmış bir somut tespitin de mevcut olmadığını, kaza tutanakları ile istiap haddinin aşılmadığının sabit olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebi yasal dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini belirterek; öncelikle davanın usulden reddine, yasal dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talebinin reddine, her halükarda haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat isteminden ibarettir.
Açılan dava, ilk önce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş, bu sıra üzerinden yapılan yargılama neticesinde 03/03/2022 gün ve … E … K sayılı karar ile davacının kazanın salt istiap haddinin aşılmasından kaynaklandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Konya BAM . HD.’nin 25/05/2022 gün ve … E … K sayılı kararı ile davacının rücu hakkının doğduğu ve en son alınan Karayolları Fen Heyeti raporundaki kusur oranları dikkate alınmak suretiyle davacının rücuen talep edebileceği tutarın belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu sıra üzerinden devam edilmiştir.
Kaldırma kararına istinaden davacının sigortalısı olan davalıya rücu etmesinin mümkün olup olmadığı konusunda yeniden değerlendirme yapılması mümkün olmayıp kaldırma kararına istinaden davacının sigortalısına rücu edebileceği kabul edilmelidir.
Yine kaldırma kararına istinaden davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün % 75, dava dışı …’in ise % 25 oranında kusurlu olduğu hususu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; 27/08/2018 tarihli trafik kazası neticesinde dava dışı …’in cismani zarara uğrayıp uğramadığı, trafik kazasına karışan … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşmasında kusurlu olup olmadığı, dava dışı …’in zararlarından … plakalı araç sigortacısı davacı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu tutarın ne kadar olduğu, davacının dava dışı zarar görene yaptığı ödemeyi davalı sigortalısından rücuen talep etmesinin mümkün olup olmadığı, kazanın meydana gelmesinde istiap haddinin aşılması dışında başka etkenlerin de etkili olup olmadığı ve davacı sigortacının davalı sigortalısından rücuen talep edebileceği tutarın ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Kazaya karışan … plakalı aracın 19/06/2018 tarihinde tanzim edilen Ekstra Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’nin incelenmesinde; poliçe vadesinin 19/06/2018-19/06/2019 olduğu, poliçe ile standart ZMMS poliçesinin teminat altına aldığı rizikoların yanında ihtiyari mali mesuliyet kapsamında manevi zararların da teminat altına alındığı, manevi tazminat teminat limitinin artan mali sorumluluk limitinin % 25’i ile sınırlı olduğu, bu kapsamda manevi tazminat limitinin 62.500,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
24/03/2020 tarihli ibraname ile, davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle 280.000,00 TL maddi tazminat, 28.050,00 TL ilam vekalet ücreti, 300,00 TL yargılama gideri 23.333,00 TL icra vekalet ücreti ve 33.600,00 TL faiz alacağı olmak üzere maddi zarar nedeniyle toplam 365.283,00 TL, 20.000,00 TL manevi tazminat, 3.400,00 TL vekalet ücreti, 300,00 TL yargılama gideri 1.667,00 TL icra vekalet ücreti ve 2.400,00 TL faiz olmak üzere manevi zararlardan ötürü toplam 27.767,00 TL tutarında dava dışı …’e ödeme yapılması konusunda dava dışı … vekili ile davacı sigorta şirketi vekilinin anlaşma sağladıkları anlaşılmıştır.
Bahsi geçen ibranameye istinaden 9.567,80 TL stopaj kesintisinden sonra dava dışı … vekiline 07/04/2020 tarihinde toplam 383.482,21 TL ödeme yapılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında düzenlenen 19/02/2020 tarihli maluliyet raporu ile dava dışı …’in sürekli iş göremezlik oranının % 40, geçici iş göremezlik süresinin 15 gün, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin 15 gün ve tedavi gideri zararının 250,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Her ne kadar ibranamede maddi tazminatın hangi zarar kalemlerine istinaden ödendiği belirli değil ise de Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında dava dışı zarar görenin sürekli ve geçici iş göremezlik zararı, tedavi gideri zararı ve bakıcı gideri zararının tahsilini istemesi ve ibranamenin bu dosyaya istinaden düzenlenmesi karşısında yapılan ödemenin bu dört zarar kalemini kapsadığı kabul edilmiştir.
Ödemenin 07/04/2020 tarihinde yapılması nedeniyle dava dışı zarar görenin bu tarih itibariyle zararının ve talep edebileceği tazminat tutarının belirlenmesi gerekir. 07/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile ödeme tarihindeki verilerek göre davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatını tutarının 391.486,80 TL, geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 544,09 TL, bakıcı gideri tazminatı tutarının 761,06 TL ve tedavi gideri tazminatı tutarının 187,50 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda davacının yaptığı ödemenin toplam zararın altında olması nedeniyle yapılan ödemenin tamamını davalıya rücu edebileceği sonucuna varılmıştır.
Dava dışı … vekili ile davacı vekilinin dava dışı zarar görene 20.000,00 TL tutarında manevi tazminat ödenmesi konusunda anlaşma sağladıkları ve bu anlaşma kapsamında zarar görene manevi tazminat ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava dışı zarar görenin yaralanmasının derecesi, tarafların kusur oranları, paranın alım gücü ile manevi tazminatın caydırıcılık ve tatmin fonksiyonu dikkate alındığında bu tutarın makul derecede olduğu sonucuna varılmış ve davacının manevi tazminat kapsamında ödediği tutarları da rücu edebileceği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından ibranamede bahsi geçen manevi tazminat tutarı, faiz, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden davacının hangi gerekçelerle ödeme yaptığının belirsiz olduğu gerekçesiyle itiraz edilmiş ise de konuya ilişkin olarak daha önce tazminat istemli davanın açıldığı, bu dosya kapsamında birden fazla rapor tanzim edildiği, temerrüdün ibraname tarihinden önce oluştuğu hususları dikkate alındığında davalının itirazının yerinde olmadığı açıktır. Bunun yanında tarafların gerçek zararın daha altında bir tutarda anlaşmaları, davacının yapılan bu anlaşma ile davalıyı daha yüksek bir ödeme yükümlülüğünden kurtarmış olması, ibranamede geçen asıl alacağın ferisi niteliğindeki alacak kalemlerinin de gerçek alacağın altında olduğu hususu da dikkate alındığında da davalı itirazlarının yerinde olmadığı kabul edilmelidir.
Davacı alacağa avans faizi işletilmesini talep etmiştir. Her ne kadar her iki taraf tacir ise de davacının dava dışı zarar görenin talep edebileceği faiz oranından farklı ve yüksek bir faiz oranı talep etmesinin mümkün olmadığı, kazaya karışan aracın kullanım şeklinin hususi olması nedeniyle zarar görenin yasal faiz isteminde bulunabileceği, dolayısıyla davacının da ancak yasal faiz isteminde bulunabileceği sonucuna varıldığından davacının alacağa avans faizi işletilmesine yönelik talebi yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu, istiap haddinin aşılması nedeniyle davacının sigortalısı olan davalıya rücu edebileceği, davacının bu trafik kazası nedeniyle toplam 393.050,00 TL tutarında ödeme yapmak zorunda kaldığı, bu tutarın tamamını davalıdan rücuen talep edebileceği sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile, 393.050,00 TL’nin 07/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 26.849,24 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 6.712,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.136,92 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 6.766,72 TL harç gideri ve 5.650,98 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 12.417,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 58.027,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.